Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/98 E. 2022/493 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/98 Esas
KARAR NO : 2022/493

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2018
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 18.07.2015 tarihinde … plakalı araç sürücüsü Bekir Yalmancı’nın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının ağır yaralandığını, kaza nedeni ile …Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığım, ev hanımı olan davacının kaza sonrasında ihtiyaçlarını karşılayamaz ve bakıma muhtaç hale geldiğim, kazaya neden olan 34 UR 3340 plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının davalı … şirketi tarafından düzenlenmiş olduğunu, davalı … şirketinin davacının zararından sorumlu olduğunu, davalı … şirketine yapılan başvuru sonucu davah sigorta şirketi taralından 28.560,80.-TL ödeme yapıldığını ancak yapılan ödemenin davacının zararını karşılamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kavdıyla 500.00-TL geçici işgöremezlik ve 500,00-TL sürekli işgöremezlik olmak üzere toplam 1.000.00.-TL maddi tazminatın kaza tarihînden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuru sonrası müvekkili şirket tarafından 29.01.2018 tarihinde 28.560,80.-TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin eksik olduğundan bahisle ikinci bir başvuru yapmadan dava açılması nedeni ile davanın usulden reddi gerekliğini, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, bu nedenle öncelikle kusur oranının tespiti gerektiğini, davacının maluliyetinin belirlenmesi gerektiğini, kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olmaması nedeni ile davanın mtiterafık kusurunun sözkonusu olduğunu, ayrıca davacı ile sigortalı araç sürücüsü arasında hatır taşıması sözkonusu olduğunu, davacının geçici işgöremezlik taleplerinin teminat dışı olduğunu, SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, hastane kayıtları, …CBS’nin 2015/2061 Sor. Numaralı dosyası, nüfus kayıtları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bakiye geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili; olay tarihi olan 18/07/2015 günü dava dışı sürücü Bekir Yalmancı sevk ve idaresinde olup, davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın tek taraflı, yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazası yaptığı, kazada araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davalı … şirketi tarafından 28/01/2018 tarihinde 28.560,80-TL ödeme yapıldığını ancak yapılan ödemenin yetersiz kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00-TL geçici iş göremezlik, 500,00-TL sürekli iş göremezlik bakiye maddi tazminatın davalı taraftan dava dilekçesinde belirttiği şekilde tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Bilindiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu Kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, davalı … şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacaktır.
İncelenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası ile diğer tüm delillerden; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın Zorunlu Malî Sorumluluk Sigortasının 28.03.2015-28.03.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı … şirketi tarafından düzenlenmiş olduğu, kaza tarihi itibarıyla poliçenin geçerli olduğu, kaza tarihi itibarıyla geçerli poliçe limitinin 290.000,00,-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya ilişkin trafik kazası tespit tutanağına göre; 18/07/2015 günü saat 10:30 sıralarında; sürücü Bekir Yalmancı idaresindeki … plakalı kamyonet ile …istikametinden Saray istikametine seyir halinde iken, belirtilen 25+45 Km,’ye geldiğinde; direksiyon hakimiyetini kaybederek, gidiş istikametine göre yolun sol tarafında bulunan tümseğe çarptıktan sonra takla atması sonucu çarpmanın etkisiyle sürücü ve yolcuların yola savrularak yaralanmaları şeklinde trafik kazasının meydana geldiğinin belirlendiği anlaşılmaktadır.
Kaza tespit tutanağı, soruşturma dosyası ve mahkememizce re’sen belirlenen kusur uzmanı bilirkişi Halil Önel tarafından düzenlenen 01/03/2022 tarihli kusur raporu ile davalı … Şirketine sigortalı olup, dava dışı sürücü BEKİR YALMANCI’nın; sevk ve idaresindeki … plaka sayılı doblo kamyonet ile gündüz vakti, yerleşim yeri dışında, iki yönlü 020-05 nolu Devlet Karayolu üzerinde …islikametinden Saray istikametine seyrederek olay yeri Km. 25+45’e geldiğinde; yola gereken dikkati ve özeni göstermeyip, sevk ve idare hatasıyla direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solundan yoldan çıkıp, yamaca çarparak devrilmesi sonucu kendisinin ve aracında yolcu olarak davacı ile birlikte diğer yolcularında yaralandığı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda; 2918 SK’iun 52/b. maddesini ihlali nedeniyle TAMAMEN (%100 oranında) KUSURLU OLDUĞU, araçta yolcu olarak bulunan davacı …’nun ise; araç içerisinde bulunduğu yerin (kod-6) “tespit edilemedi” şeklinde belirtilmiş ise de; yine bu araç içerisinde yolcu olarak bulunan Veysel Karaaytu’nun beyanına göre; arka yolcu koltuğunda olup, emniyet kemerine ilişkin olarak (kod-4) “belirsiz” olarak işaretlemenin yapılmış olması dikkate alındığında; meydana gelen ve kendisinin yaralanması sonuçlanan kazada; 2918 sayılı Kara Yollan Trafik Kanunu’nun 78 ve Yönetmeliğin 150. maddelerine istinaden KUSURSUZ OLDUĞU, hususlarının belirlendiği anlaşılmış olup, Mahkememizce söz konusu kusur raporu hükme esas alınmıştır.
Davacının maluliyetinin tespitine ilişkin olarak 28.06.2019 tarihli, …Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bolümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı Raporu ile; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sanlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca; davacının özür oranının % 7 olduğu, 4 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldım görüş ve kanaatine varıldığının belirlendiği görülmüş, rapora yönelik itiraz üzerine dosya İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’na gönderilmiş olup, düzenlenen 27/10/2021 tarihli rapora göre; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca: davacının tüm vücut engellilik oranının % 8 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Mahkememizce davacının maluliyeti bakımından İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’nun raporu hükme esas alınmıştır.
Davacının kaza tarihi itibariyle geliri asgari ücret seviyesinde kabul edilerek hesaplama bu miktar üzerinden yapılmıştır.
Davalı … şirketi tarafından davacının başvurusu üzerine 28/01/2018 tarihinde 28.560,80-TL ödeme yapılmış olup, söz konusu ödeme güncelleştirilerek bulunan tazminat miktarından indirilmiştir.
Davalı taraf olayda davacının emniyet kemerini takmadığı için müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de; trafik kazası tespit tutanağında davacının araç içerisinde bulunduğu yerin ve emniyet kemerine ilişkin olarak ”kod-4” ”belirsiz” olarak işaretlendiği, buna göre dosya kapsamında davacının emniyet kemeri takmadığına dair somut delil olmaması, somut olarak davacı tarafın emniyet kemeri takmayarak zararı artırdığını ispatlayamaması nedeniyle davalı tarafın müterafik kusur indirimi yapılması yönündeki talebin reddine karar verilmiştir.
Yine, davalı tarafça olayda hatır taşıması bulunduğu ileri sürülmüş ise de; 2918 sayılı KTK’nın 87/1. maddesinde “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Anılan kanun hükmünün atıf yaptığı genel hükümler, Türk Borçlar Kanunu’nun sorumluluğa ilişkin hükümleri olup, böylesi durumda 6098 sayılı TBK 51. maddesi uygulama alanı bulacaktır. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödemeden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Zira hatır taşımasında taşıma münhasıran taşınan yararına olmalıdır. Taşıyanın taşımadan kaynaklı maddi veya manevi bir menfaati bulunuyorsa bu durumda hatır ilişkisinin varlığından söz edilemeyecektir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da, hatır taşımasının söz konusu olduğu durumlarda tazminattan belli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması öngörülmektedir. Hatır taşıması tartışılırken tarafların yakınlığı da nazara alınması gereken ölçütlerdendir. Zira yakın akrabalar arasında hatır taşımasından bahsedilmesi mümkün değildir. Çünkü yakın akrabalar arasında taşımanın menfaat karşılığı yapılması söz konusu değildir. Hatır taşımasının kıstaslarından biri olan “menfaat karşılığı olmama” koşulu mevcut olmadığından yakın akrabalar arasında hatır taşıması indirimi yapılamaz. Buna göre, incelenen nüfus kayıtlarına göre kazaya karışan aracın sürücüsü Bekir Yalmancı’nın davacı …’nun damadı olması nedeniyle yakın akrabalar arasında hatır taşıması indirimi yapılması mümkün olmadığından bu yöndeki talebinde reddine karar verilmiştir. (…BAM 26.H.D.’nin 2019/2353 E, 2022/389 K sayılı ilamı).
Aktüer bilirkişi Özgün Yağmur Sağkan tarafından düzenlenen 01/03/2022 tarihli rapor ile 13/04/2022 tarihli ek rapor alınmış olup, yukarıda belirtilen verilere göre TRH-2010 Yaşam Tablosu ve Prograsif Rant sistemi esas alınarak yapılan hesaplamaya göre, davacının 3.763,40-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 94.393,23-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 98.156,63-TL maddi tazminat talep hakkının bulunduğu belirlenmiş olup, Mahkememizce söz konusu rapor hükme esas alınmıştır.
Buna göre, 18/07/2015 tarihinde dava dışı sürücü Bekir Yalmancı sevk ve idaresinde olup, davalı … şirketinden ZMMS poliçesi ile sigortalı olan aracın tek taraflı, yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazası sonucunda; araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, alınan kusur raporuna göre kazanın oluşumunda sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının herhangi bir kusurunun veya müterafik kusurunun olmadığı, alınan İstanbul AT 2.İhtisas Kurulunun söz konusu maluliyet raporu ile; kaza nedeniyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca; davacının tüm vücut engellilik oranının % 8 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği hususlarının tespit edildiği, davacının kaza tarihi itibariyle gelirinin asgari ücret seviyesinde olduğu, alınan aktüer bilirkişi raporuna göre davacının 3.763,40-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 94.393,23-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 98.156,63-TL maddi tazminat talep hakkının bulunduğunun belirlendiği, araç sürücüsü ile davacı arasında yakın akrabalık ilişkisi bulunduğundan hatır taşıması indirimi yapılması yönündeki davalı talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafından davalı … şirketine başvuruda bulunulduğu, buna ilişkin tebligatın davalı tarafa 11/08/2017 tarihinde yapıldığı, buna göre davalı tarafın 21/08/2017 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla, davanın dava dilekçesi, ıslah dilekçesi de dikkate alınarak kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; 3.763,40-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 94.393,23-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 98.156,63-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 21/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 257,08-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 35,90-TL harç ve ıslah ile alınan 331,84-TL harç olmak üzere toplam 367,74-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 110,66-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 367,74-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 13.274,88-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 1.782,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/06/2022
Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır