Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/554 E. 2023/515 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/554 Esas – 2023/515
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/554 Esas
KARAR NO : 2023/515

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVALI : 1- ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVALI : 2- …. ..
VEKİLİ : Av…

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ : 04/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.05.2018 tarihinde maliki ve sürücüsü davalı …. plakalı aracın, yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının sakatlanarak iş göremez hale geldiğini, kazaya karışan…. plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin davacının zararından sorumlu olduğunu, davacının dava konusu kazada yaralanması sebebiyle ve özellikle de gözünde meydana gelen yaralanma sebebiyle büyük sıkıntılar yaşadığını, davacının kaza tarihinde ev hanımı olduğunu ve el işlemesi yaparak evin geçimine katkı sağlamaktayken, dava konusu kaza nedeniyle kendi günlük ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz bir hale geldiğini, bu sebeple yanında mutlaka refakatçi bulundurması gerektiğini, bugüne kadar tüm işlerini kendi başına halledebilen davacı için bu şekilde bakıma muhtaç kalmanın da ayrı bir eziyete dönüştüğünü ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; 25,00 TL geçici iş göremezlik, 25,00 TL sürekli iş göremezlik, 25,00 TL sürekli ve geçici bakıma muhtaçlık sebebiyle bakıcı gideri, 25,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca 50.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalı Meryem Hoşgör’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
1-Davalı…. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın başvurusunu gerekli belgelerle birlikte yapmaması nedeni ile davanın usulden reddi gerektiğini, geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı giderine ilişkin taleplerin Genel Şartlar gereği teminat kapsamında olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın sürekli maluliyetini ispat etmesi gerektiğini, hesaplamanın TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak ve 1-8 teknik faiz oranı esas alınarak yapılması gerektiğini, öncelikle kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacının kaza sebebi ile elde ettiği gelirlerin mahsubu gerektiğini, teminatın tek hasar görenlerin birden fazla olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
2-Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın davacı tarafça iddia edildiği şiddette olmadığını, kusur durumunun tespiti için ceza davası sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, sigorta şirketinin de poliçeden kaynaklı sorumluluğunun bulunduğunu, davacının bakıcıya ihtiyaç duyacak durumunun olmadığını, davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiğini, davacının görme yeteneğinin kaybına ilişkin somut bir bilgi olmadığını, müvekkilinin eşi ile birlikte kaza sonrasında davacıyı ziyaret etmek istediklerini ancak davacının eşi tarafından hastaneden kovu lduklarını, manevi tazminata ilişkin olarak müvekkilinin kastı bulunmadığı gibi kendisinin de çok üzüldüğünü, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye yol açmaması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, …. Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davanın trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi giderine ilişkin maddi tazminat ve ayrıca manevi tazminat isteğine ilişkin olduğu, 03/05/2018 tarihinde davalı sürücü….’ün sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın yaya davacı ….’e çarpması sonucunda davacının yaralanması şeklinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin söz konusu aracı ZMMS poliçesi ile sigortaladığı hususlarının ihtilaflı olmadığı, aradaki ihtilafın oluşan kaza nedeniyle tarafların kusur durumu, davacının müterafik kusurunun olup olmadığı, davacının geçici ve sürekli iş göremezliğe uğrayıp uğramadığı, bakıcı yardımına muhtaç olup olmadığı, kaza ile yaralanma arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sigortaya başvuru şartının yerine gelip gelmediği, tarafların sosyo-ekonomik durumları, davacının talep edebileceği maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu trafik kazasına karışan …. plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının 09.02.2018-09.02.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, kaza tarihi itibarıyla poliçenin geçerli olduğu, kaza tarihi itibarıyla geçerli poliçe limitinin 360.000,00.-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Kesinleşen … K. Sayılı kararında, sanık Meryem Hoşgör’ün asli kusurlu, davacı yaya….’in ise tali kusurlu olarak belirlendiği, mahkememizce önceki celse ara kararı ile ceza dosyasında belirlenen bu kusur durumundaki durumun oransal olarak da belirlenmesi hususunda ….’dan ek rapor alınmasına karar verildiği, alınan 27/10/2022 tarihli ek raporda; kusur durumunun davacının tamamen kusursuz olduğu ve davalı sürücü ….’ün % 100 oranında kusurlu olarak belirlendiği, bu haliyle söz konusu raporlar arasında kusur bakımından çelişki oluştuğu anlaşılmakla, dosyanın bu defa Kara Yolları Fen Heyeti’nden oluşan 3’lü bilirkişi heyetine tevdii ile tarafların kusur durumu bakımından çelişkiyi giderir şekilde rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan 04/05/2023 tarihli kusur raporunda; davalı şirkete sigortalı…. plakalı otomobilin davalı sürücüsü …., yönetimindeki otomobil ile yerleşim yeri dahilindeki karayolunda seyri sırasında, daha dikkatli ve tedbirli davranmamakla, olay yeri kavşaktan sola dönüşe geçtiğinde, kavşakta olabilecek yaya ve taşıt trafiği nedeniyle hızını düşürmemekle, aracının hızını; aracının yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamakla, olay yerine yaklaşırken, yayaların her an yolun karşı tarafına geçme ihtimalini göz önünde bulundurmamakla, görüşe açık yolda sola dönüşü sırasında taşıt yoluna girip yolun karşısına geçmeye çalışan ve yolun bir kısmını kat eden yayaları fark edip tedbir almakta gecikmekle, “kavşaklarda karşıya geçen veya geçmek üzere bulunan yayalara durarak ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar” kuralını dikkate almamakla, fren tedbirine başvurmakta geç kalmakla meydana gelen olayda, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a (Kavşaklara yaklaşırken,dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, zorundadırlar.), 53. (Sağa ve sola dönecek olan sürücülerin uymak zorunda olduğu kurallar….) ve 74. (Sürücüler, görevli bir kişi veya ışıklı trafik işareti bulunmayan ancak trafik işareti veya levhalarıyla belirlenmiş kavşak giriş ve çıkışları ile yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlamak, varsa buralardan geçen veya geçmek üzere bulunan yayalara durarak ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar.) Madde hükümleri ile bu Kanuna bağlı olarak çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109/d (Kavşağa gelen sürücüler kavşak giriş ve çıkışlarından kurallara uygun olarak karşıya geçen veya geçmek üzere olan yayalara, geçiş hakkını vermek zorundadırlar.) Maddesi hükümlerine aykırı, dikkatsiz ve tedbirsizce davrandığı, bu nedenle, meydana gelen olayda tamamen kusurlu olduğu, davacı yaya ….’in ise, kavşak girişinden karşıya geçmek için yaya geçidine girdiği, diğer yaya ile birlikte taşıt yolunda yürüdüğü sırada, solundan dikkatsiz ve tedbirsizce gelerek karşıdan karşıya geçmekte olan yayalara rağmen bu yayalara yol vermeyen aracın seyrine devam ettiği sırada, aracın ön tarafı ile çarpılmaya ve devamında aracın üzerinden geçmesine maruz kaldığı olayda kusursuz olduğu belirlenmiş olup, karayolları fen heyeti tarafından düzenlenen söz konusu kusur raporu hükme esas alınmıştır.
….Başkanlığının 22/02/2022 tarihli raporu ile; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca; dava konusu trafik kazasına bağlı olarak davacının kazaya bağlı çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 1 olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca davacının tüm vücut özür oranının % 1 olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, davacının tıbbi iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüş, rapor Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
….Merkezi’nin 06.08.2018 tarihli yazısı ile, dava konusu kaza nedeni ile davacıya rücuya tabi geçici işgöremezlik ödemesi yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
….Müdürlüğü tarafından davacı …. hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırması sonucu düzenlenen 08.08.2018 tarihli tutanak ile; davacının 34 yaşında, ilkokul mezunu, evli ve 1 çocuk annesi olduğu, ev hanımı olduğu, geliri olmadığı, geçimlerini eşinin sağladığı, kirada oturdukları, 500,00.-TL kira ödedikleri, üzerine kayıtlı menkul/gayrımenkul bulunmadığı, diğer yandan davalı …. hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırması sonucu düzenlenen 08.08.2018 tarihli tutanak ile de; davalının 45 yaşında, yüksekokul mezunu ve bekar olduğu, bilgisayar işletmeni olarak çalıştığı, aylık gelirinin 4.000,00.-TL olduğu, kirada oturduğu, 790,00.-TL kira ödediği, 630,00.-TL kira gelirinin oluğu üzerine kayıtlı 1 araç ve 1 ev olduğu hususlarının tespit edilmiştir.
… sayı ve 12.12.2019 tarihli kararı ile; davalı araç sürücüsü hakkında “Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma Suçu” nedeni ile açılan dava sonucu; davalının asli kusurlu olduğunun tespit edilmesi nedeni ile üzerine atılı suçu işlediği sabit olmakla kendisinin adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin 28.06.2022 tarihli duruşmada; davacının ev hanımı olduğunu ve gelirinin asgari ücret olarak esas alınması gerektiğini talep ettiği anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişi…. ve ortopedi ve travmatoloji uzmanı bilirkişi …. tarafından düzenlenen 06/02/2023 tarihli hesap raporu ile; davacının geçici işgöremezlikten doğan zararının 1.015,56-TL, sürekli işgöremezlikten doğan zararının 42.508,18-TL, ayrıca dosya kapsamına göre tedavi giderleri olarak refakatçi ücretleri, hastanın tedavisi sırasında refakatçi ile birlikte temel ihtiyaçları, yol ücretleri, ilaç fark bedeleri, katkı payları esas alınarak …. nın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedelleri dışında kalan kaçınılmaz ve belgeye bağlanamayan sağlık giderleri toplamının 1.588,30 TL olarak hesaplandığı, bakıcı gideri talebi bakımından takdirin mahkemeye ait olduğu, hesaplanan toplam tazminatın poliçe teminat limiti kapsamında olduğunun bildirildiği anlaşılmakta olup, rapor mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davanın trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi giderine ilişkin maddi tazminat ve ayrıca manevi tazminat isteğine ilişkin olduğu, 03/05/2018 tarihinde davalı sürücü ….’ün sevk ve idaresinde olup davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi düzenlenen …. plakalı aracın yaya davacı….’e çarpması sonucunda davacının yaralanması şeklinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, az yukarıda açıklanan karayolları fen heyeti tarafından düzenlenen kusur raporu ile kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı…. plakalı otomobilin davalı sürücüsü….’ün tamamen kusurlu olduğu, yaya davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirlendiği, alınan maluliyet raporu ile kaza nedeniyle davacının tüm vücut özür oranının % 1 olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, davacının tıbbi iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, kaza tarihi itibariyle davacının gelirinin asgari ücret seviyesinde olduğu, bu verilere göre;
1-Davacının maddi tazminat istemi değerlendirildiğinde; alınan hesap raporuna göre davacının geçici işgöremezlikten doğan zararının 1.015,56-TL, sürekli işgöremezlikten doğan zararının 42.508,18-TL ve …. tarafından karşılanmayan tedavi giderinin 1.588,30-TL olarak belirlendiği, alınan maluliyet raporuna göre kaza nedeniyle davacının bakıcı yardımına muhtaç olduğuna ilişkin bir tespitin bulunmadığı, bu sebeple sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri dolayısıyla oluşan bu zarardan 2918 sayılı KTK’nın 91 ve 85.maddeleri ile 88.maddesi hükümlerine göre davalı araç sürücüsü …. ve ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, bakıcı gideri bakımından ise davacı tarafça iddianın ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varılarak maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne,
2-Manevi tazminat talebi bakımından durum değerlendirildiğinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56.maddesine göre, hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Öte yandan, 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde de takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebilecek niteliktedir. Hakim bu kıstaslar doğrultusunda takdir hakkını kullanıp manevi tazminatı belirlemelidir. Buna göre, oluşan trafik kazasında yaralanan davacının, kusur durumu, maluliyet durumu, tarafların sosyo ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, hakkaniyet ilkesi ve diğer tüm durumlar göz önüne alınarak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek, toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın davalı ….’den kaza tarihi olan 03/05/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
Karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-a) Davanın maddi tazminat talebi bakımından Kısmen KABULÜ ile; 1.015,56-TL geçici iş göremezlik, 42.508,18-TL sürekli iş göremezlik, 1.588,30-TL tedavi gideri, olmak üzere toplam 45.112,04-TL maddi tazminatın davalı …. bakımından kaza tarihi olan 03/05/2018 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketi yönünden ise poliçe limiti ile sınırlı olmak ve temerrüt tarihi olan 29/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin (bakıcı gideri) REDDİNE,
b)Maddi tazminat talebi bakımından alınması gereken 3.081,60-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 171,12-TL harç ve ıslah ile alınan 154,00-TL olmak üzere toplam 325,12-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.756,48-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
c-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 325,12-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e-Davalı … taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından (Reddine karar verilen bakıcı gideri talebi yönünden) karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 25,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
2-a) Manevi tazminat talebi bakımından davanın Kısmen KABULÜ ile; 20.000,00-TL manevi tazminatın davalı Meryem Hoşgör’den kaza tarihi olan 03/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
b)Manevi tazminat talebi bakımından alınması gereken 1.366,20-TL harcın davalı ….’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
c-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı ….den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davalı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ….’e VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan 6.206,20-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 4.247,54-TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …. Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/07/2023

Katip ….
¸

Hakim ….
¸