Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/536 E. 2021/229 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/536 Esas – 2021/229
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/536 Esas
KARAR NO : 2021/229

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/08/2012
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili … Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun kaçak su ekiplerinin rutin kontrolleri sırasında 06/10/2011 tarihinde davalının bahse konu adresinde kaçak su kullanıldığının tespit edildiğini, bahse konu tutanağın kurumun tarifeler yönetmeliğinin 55/son maddesinde izah edilen kanuni şartları muhtevi olduğunu, yasal olduğunu, davalı aleyhine kaçak su borcu nedeniyle icra takibi yapıldığını, davalının icra takip dosyasına itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu, bu nedenle de … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalının itirazının iptaline, takibin devamına, takip miktarı üzerinden % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın tarafları ve dava konusu aynı olan … Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, bilirkişi tarafından verilen rapor ile … Hukuk Mahkemesi dosyasına verilen rapor arasında çelişkinin yer aldığını, hesaplanan kaçak atıksu bedelinde aynı davalının her iki tutanakta da bir tek su tabancası bulunduğu ifade edilmiş olmasına rağmen işbu dosyada yapılan hesapta m3 hesabının 250 m3 hesabından yapılmış olduğunu, aynı iş yeriyle ilgili önceki tutanakta yapılan hesapta ise m3 hesabının 100 m3 hesabı üzerinden yapıldığını, yeni hesabın 100 m3 üzerinden yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
… Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda 16/06/2015 tarih ve … esas – … karar sayılı kararında; “Davanın kısmen kabulu ile, davalının … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 6.762,60 TL asıl alacak, 146,74 TL faiz olmak kaydı ile toplam 6.909,34 TL üzerinden devamına” karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 01/06/2016 tarih ve 2015/13828 Esas – 2016/8674 Karar sayılı ilamında; “dava konusu uyuşmazlığın, davalı şirketin işyerinde kullanılan kaçak atık su bedelinden kaynaklandığı, her iki tarafın da tacir olduğu ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunduğu anlaşıldığından; uyuşmazlığın çözümü asliye ticaret mahkemelerinin görevi içerisindedir. Bu durumda, mahkemece; Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu düşünülerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; işin esası hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir” gerekçesiyle bozma kararı verildiği, bunun üzerine anılan Mahkeme tarafından bu defa 07.11.2017 tarih ve 2017/345-397 Esas/Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek Mahkememize gönderilen dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın, davalı şirketin işyerinde kullanılan kaçak atık su bedelinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Somut olay incelendiğinde; ASKİ elemanları tarafından 06/10/2011 tarihinde davalıya ait oto yıkama işyerinde yapılan kontrolde; davalının davacı kuruma atıksu abonesi olmadan depo doldurulmak suretiyle taşıma su kullanıldığını, üretilen atıksuyun kaçak olarak kanalizasyona deşarj edildiğinin tespit edildiği, düzenlenen bu tutanakta kaçak atıksu deşarjı yapılan süre, önceki tutanak tarihinden itibaren olmak üzere 6 ay 20 gün kaçak deşarj atıksu miktarı da 250 m² olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Tahakkuk ettirilen borç nedeniyle davalı aleyhine davaya konu … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmıştır. İcra takibi ile davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı; 07/10/2011 tarihli kaçak su tutanağından doğan borç nedeniyle 17.003,40-TL asıl alacak, 364,76-TL faiz olmak üzere toplam 17.368,16-TL alacak için genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce Kavaklıdere Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazı yazılarak, davalı şirketin işe başladığı tarihteki işe başlama yoklama tutanağının bir örneğinin gönderilmesi ile iş yeri büyüklüğü, faaliyeti, iş yerinde kaç adet su tabancasının kullanıldığı hususlarındaki varsa ilgili kayıtların gönderilmesi istenmiş olup, vergi dairesi tarafından gönderilen kayıtlar dosya arasına alınmıştır. Gelen kayıtlarda, iş yerinde kullanılan su tabancasına ait bilgilerin olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Kaçak su tespit tutanağını düzenleyen … mahkememizce 02/02/2021 tarihli celsede tanık olarak dinlenmiş olup, tanık beyanında ”Bana okunan ve gösterilen ve dava dilekçesinin eki mahiyetinde bulunan kaçak atık su uzaklaştırma tutanağı altında yer alan … isminin üzerindeki imza bana aittir. Tutanak içeriği doğrudur. Tutanakta oto yıkamada atık kaçak su kullanıldığı tespit edilmiştir. Olayın üzerinden 9-10 yıla yakın zaman olmuştur. Tam olarak tespitin yapılmış olduğu iş yerinin büyüklüğünün ne kadar tabanca ile su kullanıldığını, kapasitesini ve diğer teknik hususları şu an hatırlamıyorum. Bütün hususları o anda tespit edip, tutanağa yazıp, olay yerinde tutanağa yazdığımızı ve ekindeki fotoğrafı ASKİ’ye sunduğumuzu hatırlıyorum. Bunlarda şu an dosya arasında bulunmaktadır. Tutanaktaki yazılar diğer tutanak görevlisi …’a aittir. Birlikte düzenledik, ancak yazıları o yazdı. Tam olarak tutanakta kaç tabanca ile su kullanıldığı hususunda ne yazdığımızı bilemiyorum ancak tutanakta ” 2 tutanak” şeklinde yazmamızdan iş yerinde 2 tabanca ile su kullanıldığı hususunu kastettiğimizi düşünüyorum. Tutanak ve diğer kayıt ve belgeler ile ilgili olarak söyleyeceklerim bundan ibarettir. Olayı bile şu an üzerinden çok uzun zaman geçmiş olması nedeniyle tam olarak hatırlamıyorum. Diğer tutanak tanığı …’ı da uzun süre önce emekli olması ve iletişimimizin bulunmaması nedeniyle uzun süredir görmedim. Nerede olduğunu da bilmiyorum. Benim bilgim bundan ibarettir dedi.
Tanığa davacı vekilince sunulan 25/01/2019 tarihli tutanak resimleri ile ekinde yer alan toplantı karar tutanağı okundu.
Tanık beyanında devamla: Bana okunan toplantı karar tutanağındaki teknik detayları tam olarak bilmiyorum. Benim bildiğim olayın üzerinden uzun zaman geçmiştir. Ancak yukarıda da belirttiğim üzere sanki iş yerinde 2 tabanca ile su kullanıldığı şeklinde tutanağı düzenlediğimiz yönündedir. Ondan da tam emin değilim. Yukarıdaki beyanlarım aynen geçerliliğini sürdürmektedir dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Toplanan deliller ve dinlenen tanığın beyanı da dikkate alınarak dosya, bilirkişi …’ya tevdi edilerek, ek rapor düzenlemesi istenmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 24/02/2021 tarihli ek rapor ile davaya konu iş yerinde kaçak deşarj edilen atık su miktarının 100 m3/ay hesabı ile 667 m3 olup, davacının talep edebileceği kaçak atık su deşarj bedelinin 15/04/2014 tarihli 3. Ek rapor da hesaplandığı üzere 6.803,40-TL, ayrıca takip tarihi itibariyle de 147,62-TL işlemiş faiz olmak üzere davaya konu icra takip dosyasında talep edilebilecek alacak miktarının 6.951,02-TL olarak hesaplandığı görülmüş, bilirkişi raporunun bilimsel verileri içermesi, denetime elverişli olması ve dosya kapsamı ve delillerle uyumlu olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafça davalı aleyhine 07/10/2011 tarihli kaçak su tutanağından doğan borç nedeniyle 17.003,40-TL asıl alacak, 364,76-TL faiz olmak üzere toplam 17.368,16-TL alacak için genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, tespit tutanağı, vergi dairesi kayıtları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi… tarafından düzenlenen 24/02/2021 tarihli ek rapor ile de belirlendiği üzere mevcut delil durumu ve dosya kapsamına göre davalı şirketin iş yerinin C-Sanayi, 1. Grup iş yerlerinden olduğu, 1 ve 2 tabancası olan oto yıkama olarak değerlendirilmesinin gerektiği, bu tür iş yerleri için 100 m3/ay su tüketildiğinin kabulünün gerektiği, bu veriye göre yapılan hesaplama sonucunda davacı tarafın davaya konu icra dosyası ile talep edebileceği asıl alacak miktarının 6.803,40-TL, takip tarihi itibariyle işlemiş faizinde 147,62-TL, toplam miktarın 6.951,02-TL olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davalı tarafın takibe yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin toplam 6.951,02-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Öte yandan, alacağın likit olmaması ve yargılama sonucunda belirlenmesi nedeniyle davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile; ….Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında davalı tarafın takibe yönelik itirazının kısmen İPTALİ ile; takibin 6.803,40-TL asıl alacak ve 147,62-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.951,02-TL üzerinden DEVAMINA,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacağın likit olmaması ve yargılama sonucunda belirlenmesi nedeniyle davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 474,82-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 257,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 216,87-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 257,95-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça yapılan 1.220,15-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 488,32-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021