Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/389 E. 2023/649 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/389 Esas – 2023/649
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/389 Esas
KARAR NO : 2023/649

HAKİM :….
KATİP :…

DAVACILAR :1-…
:2…
:3-…
VEKİLİ : Av….
DAVALI : AXA….
VEKİLİ : Av. …NBUL
DAVA İHBAR OLUNAN : 1-…
VEKİLLERİ : Av….-
Av. …
DAVA İHBAR OLUNAN : 2-…
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….
Av….
DAVA : Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına dayalı tazminat
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına dayalı tazminat
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili, müvekkili ….in 22 yaşında müşterek çocuk müvekkili ….’e gebe kaldığını, ….ki kadın doğum konusunda uzman Dr. …..Hastalıkları ve Doğum Hastanesine başvurduğunu, düzenli olarak gebelik takibini yaptırdığını, bu kontrollerin gebeliğin sonuna kadar devam ettiğini, anılan müvekkilinin takiplerini ve doğumunu hastanedeki Dr. ….’ın gerçekleştirdiğini, müvekkili ….’in 06/08/2013 tarihinde down sendromlu olarak dünyaya geldiğini, davalının sigortalısı doktorun tüm gebeliği boyunca muayene etmiş olmasına rağmen, çocuğun down sendromlu olup olmadığının tespit edilmesi ve tespiti halinde istenmeyen gebeliği sonlandırabilmek mümkün iken bu imkandan yararlandırılmadığını, davalının sigortalısı doktorun tıbbi özen eksikliği nedeniyle çocuğun down sendromlu doğacağından haberdar olunmadığını, ancak doğumdan sonra yapılan testler sonucu down sendromu tanısı konulabildiğini, doktorun uzman olmasına rağmen gerekli tıbbi özenin gösterilmemesi ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket edilmesi sonucunda çocuğun tüm yaşamı boyunca taşıyacağı bir yükün omuzlarına yüklendiğini, müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarının doğduğunu ileri sürerek, müvekkili…. için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi, diğer müvekkili için şimdilik 1.000,00 TL iş görmezlik ve 50.000,00 TL manevi tazminatın fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, iddiaların yerinde olmadığını, tıbbi uygulama hatası bulunmadığını, gebenin tüm gebelik takibinin müvekkili şirket sigortalısı doktorun yapmadığını, doğumunda da bulunmadığını, hastayı ilk kez gebeliğin 15. haftasında ve toplamda 3 kez gördüğünü, literatüre uygun zamanlarda üçlü test ve ayrıntılı ultrason tetkiklerini istediğini, tetkiklerin tarama tetkiki olduğu hususunda hastayı bilgilendirdiğini, üçlü test sonucunun down sendromu açısından düşük riskli çıkması, daha önce başka bir hekimce yaptırılan ikili test sonucunun da düşük riskli olması, ayrıntılı ultrasonda herhangi bir pataloji saptanmaması, gebenin ileri yaş risk faktörü bulunmayıp 22 yaşında oluşu ve diğer hususlar bir arada değerlendirilerek gebeye amniyosentez önerilmediğini, sigortalı hekimin tıbbi müdahalelerinde herhangi bir ihmal yada hata söz konusu olmadığını, aksine hasta kayıtlarından da görüleceği üzere, sigortalı hekimin görevini güncel tıp standartlarına uygun ve eksiksiz olarak gerçekleştirildiğini savunarak, haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen davanın reddini savunmuş, davanın …. ile Dr. …’a ihbarını talep etmiştir.
KANITLAR: Davalı şirket tarafından düzenlenen Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi celbedilmiş, ihbar olunan tıp doktoru ….ın sigortalı olduğu ve 14/09/2017-2018 dönemine ilişkin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı anne….’in gebelik takibi ve tıbbi kayıtları ile diğer davacı çocuk …’e ait tıbbi evraklar celbedilmiştir.
Dava ….a ihbar edilmiştir.
…. İhtisas Kurulundan rapor alınmış, anılan raporda; gebelik takibi sırasında yapılan tetkiklerde Down Sendromu tanısının atlandığı iddia edilen …. hakkında düzenlenen adli ve tıbbi belgelerin değerlendirilmesinde, kişinin 21/12/2012 tarihinde ….Hastanesine başvurduğu, anamnezinde; SAT: 6 Kasım, G1P0A0 olduğu, USG’de; tek, canlı, CRL: 6.30, 6 hafta 3 gün olarak saptandığı, 28/01/2013 tarihinde aynı hastaneye başvurusunda yapılan USG’de; CRL: 91 mm, NT: 1.5, 11 hafta 6 gün, 2’li testin normal saptandığı, 14/03/2013 tarihinde aynı hastaneye başvurusunda yapılan USG’de; BPD: 40 mm, 18 hafta 2 gün saptanarak 3’lü tarama testi istendiği, 18/03/2013 tarihli USG’de; sol ventrikülde ekojenik fokus, BPD: 53 mm 22 hafta 2 gün, AC: 171 mm 21 hafta 6 gün, FL: 34 mm 20 hafta 2 gün, burun kemiği, damak ve dudak gelişmelerinin doğal saptandığı, 18/03/2013 tarihli
başvurusunda; 3’lü tarama testinin normal saptandığı, 11/04/2013 tarihinde aynı hastaneye başvurusunda yapılan USG’de; ekofokus saptanarak kişiye bilgi verildiği, 30/05/2013 tarihinde aynı hastaneye başvurusunda yapılan USG’de; 31-29-28 hafta, tek, canlı fetüs saptandığı, 05/07/2013 tarihinde aynı hastaneye başvurusunda yapılan USG’de; 35-34-34 hafta, tek, canlı fetüs saptandığı, 29/07/2013 tarihli Doppler USG’de; BPD: 93 mm, 38 hafta gün, Abdominal çevre: 327 mm, 36 hafta 4 gün, Femur uzunluğu: 69 mm, 35 hafta 2 gün, gebelik haftası II. Basamak anomali taraması için ileri dönemde olduğundan anomali ekarte edilemediği, 06/08/2013 tarihinde aynı hastaneye başvurusunda yapılan USG’de; 37-38-37 hafta, tek, canlı, baş geliş fetüs saptandığı, 07/08/2013 tarihinde normal vajinal yol ile 2830 gram bebeğin doğduğu, çocuğun 02/06/2022 tarihli muayenesinde; muayene bulgularının Down Sendromu ile uyumlu olduğu, kişinin 21/12/2012 tarihinde gebelik takibi amacıyla başvurduğu …. Hastanesindeki doğum tarihine kadar yapılan gebelik takiplerinin tıbben uygun olduğu, vücut hücrelerindeki kromozom sayısındaki fazlalıktan kaynaklanan genetik bir anormallik olan Down Sendromu tarama testlerinin …. tarafından uygulanması zorunlu bir tetkik olarak bildirilmediği, bu testlerin tarama niteliğinde olduğu, bu testin yapılması durumunda doğacak bebekte Down Sendromu vardır veya yoktur şeklinde kesin bir sonuca gitmenin mümkün olmadığı, tarama testlerinde annenin yaşı, hormonal değerleri ve testin özelliğine göre USG sonuçlarını göz önüne alarak bir risk oranı belirlendiği, tarama testlerinin sonuçlarının risk sınırı üzerinde çıkmasının bebekte mutlaka Down Sendromu olduğu anlamına gelmeyeceği gibi, risk sınırının altında olduğu durumlarda dahi bebekte Down Sendromu görülebileceği, test sonucunun yukarıda söz edilen parametrelere göre kaç gebenin birinde karşılaşabileceğini gösterdiği, oranın istatistikler ışığında risk sınırının üstünde bir değer göstermesi durumunda amniyosentez gibi ileri tetkikler önerilebileceği, tanı koydurucu olan bu ileri girişimsel tetkiklerde %1 oranında düşük riski olduğu, bebekte doğumdan sonra tespit edilen Down Sendromunun intrauterin rutin yapılan obstetrik ve/veya ilgili uzmanlar tarafından yapılabilen ikinci düzey ultrasonografi tetkiklerinde tespit edilemeyebileceğinin tıbben bilindiği, Kurulumuzun 16/11/2022 tarih, 6433 karar numaralı müzekkeresinde istenen ikili ve üçlü tarama testi sonuçları dosyada mevcut olmamakla birlikte, ilgili hekimin ifadesinde belirttiği ‘ikili test kombine risk oranı: 1:1737 ve üçlü test risk oranı: 1:892’ değerlerinin Mahkemenizce kabulü halinde; hesaplanmış down sendromu riskinin cut off değerinin altında bulunduğu, dolayısıyla uygun gebelik haftasında yapılmış ikili ve üçlü tarama testinde down sendromu riskinin normal sınırlarda olduğunun anlaşıldığı, ikili ve üçlü tarama testi sonucunun normal sınırlarda olması ve anne yaşının 22 olması yani riskli gebelik olmamasından dolayı (35 yaş üstü gebelikler ileri anne yaşı nedeniyle riskli gebelik olarak tanımlanmaktadır) mevcut belgelere göre amniyosentez endikasyonunun bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı doktora tıbbi hata atfedilmediği hususları görüş olarak açıklanmıştır.
GEREKÇE: Dava, Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine dayalı maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davacı ….’in evli oldukları, diğer davacının ise bu davacıların çocuğu olarak Down Sendromlu olarak doğduğu, davacı annenin gebelik takibinin, davalının Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile eylemleri sigorta örtüsüne alınan dava dışı uzman doktor tarafından yapıldığı, davalının sigortalısı doktorun tıbbi özen yükümlülüğünün ihlal edildiğinin ileri sürüldüğü ve davalının ise davanın reddini savunduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki çekişme, davalının sigorta poliçesiyle tıbbi eylemleri sigorta örtüsüne alınan fer’i müdahil doktorun mesleki özen ve aydınlatma yükümlülüğünü ihlal edip etmediği, davacı küçüğün Down Sendromlu doğmasına neden olup olmadığı, diğer anne ve babanın yeterli aydınlatılmaması nedeniyle gebeliğe son verilmesi haklarının engellenip engellenmediği, davacıların ayrı ayrı maddi ve manevi zararlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, bu zararların sigorta teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İddialar, savunma, davacı anne ve çocuğa ait tıbbi kayıtlar, poliçe örneği ile ekleri, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli …. raporu kapsamından, davacılardan ….’in gebelik sürecinde hasta takibinin ihbar olunan olan ve mesleki faaliyetleri nedeniyle verdiği zararlar davalı tarafından teminat altına alınan Dr….. tarafından yapıldığı, anılan doktorun gebeliğin başından beri davacı anneyi sosyal, kültürel ve kişilik durumuna uygun şekilde aydınlattığı, olası ihtimaller ile yaptırılacak testler bakımından bilgilendirdiği, tıp biliminin bu sendrom nedeniyle ulaştığı son verileri paylaştığı, mesleki faaliyetinde bir hata ve eksikliğin olmadığı, tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun davrandığı, herhangi bir kusurunun tespit edilemediği sonuç ve kanaatine varılmış, davacıların davalarının subuta ermediğinden ayrı ayrı reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacıların davalarının ayrı ayrı reddine,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın peşin alınan 515,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 245,90 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat istemi yönünden, davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı ….’den alınarak davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden, davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin her bir davacıdan ayrı ayrı alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2023
Katip …
¸

Hakim …
¸