Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/169 E. 2021/484 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/169 Esas
KARAR NO : 2021/484

HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1- … – … …
2-…
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ : 06/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/10/2021

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerde işçi statüsünde çalışan … tarafından, kurumlan aleyhine Ankara … Mahkemesi’nin 2015/180 esasına kayden “Kıdem Tazminatı” talepli dava açıldığını, anılan dava sonucu verilen 03/07/2015 tarih K. 2015/545 sayılı karar ile davanın kabulüne hükmedildiğini ve ilamın Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 2015/27124 E. 2016/17656 K. Sayılı ilam ile onanarak kesinleştiğini, söz konusu karara istinaden Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/16234 E. sayılı dosyası ile yürütülen icra takibi nedeniyle 15.021,65 TL tehiri icra nakit teminatı yatırıldığını, kalan bakiye 1.255,71 TL için de 27/07/2016 tarihli borç muhtırasının kuruma tebliğ edildiğini, muhtıra gereği olarak icra dosyasına kurum tarafından 15/08/2016 tarihinde de 523,82 TL stopaj düşüldükten sonra 731,89 TL ödeme yapılarak icra dosyasına borcun tamamen kapatıldığını, kurum tarafından dava dışı işçiye ödenmek zorunda kalınan bu tutarın kurum ile sözleşme imzalayan davalı yüklenici şirketlerce ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte kuruma ödenmesi gerektiğini, davalılarla imzalanan sözleşmelerde de görüleceği üzere davalı şirketlerin sözleşme ile çalıştırdığı personele ilişkin her türlü hukuki sorumluluğun kendilerinde ait olduğunu peşinen kabul ettiğini, bu sözleşme maddelerinden açıkça anlaşılmaktadır ki kurum tarafından İş Mahkemesi yargılaması neticesinde davalıların çalışanı olan …’na ödenmiş olan toplamda 16.277,36 TL’nin asıl muhatabı ve ödemesi gereken yükümlüsünün davalı şirketler olduğunu beyanla; davalı şirketler çalışanı olan dava dışı …’na ödemiş oldukları 16.277,36 TL nin 15.021,65 TL’sinin 10.08.2015 tarihinden ve 1.255,71 TL nin de 15.08.2016 tarihinden itibaren işletilecek Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … ve … Limited Şirketleri müşterek vekili cevap dilekçesinde özetle; 4857 sy. Kanunun 6. Maddesi uyarınca 2 yıllık müşterek müteselsil sorumluluk süresi geçtiğinden davacı yanın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 6252 sayılı yasa ile değişik 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. Maddesinin, kıdem tazminatı ödenmesine yönelik tüm sorumluluğun ilgili kamu kurum ve kuruluşuna yüklediğinin açık olduğunu, esasen müvekkili şirketlerin bir sorumluluğu olmamakla birlikte sorumluluk yükletilmesi halinde de yalnızca müvekkili şirketlerin alt işveren olarak bulunduğu sürelerle ilgili sorumluluğunun söz konusu olabileceğini, davacının çalıştırdığı işçilere karşı asıl işveren konumunda bulunduğunun her türlü tartışmadan uzak olduğunu, müvekkilinin işçiler üzerinde bir tasarrufunun bulunmadığını ancak sosyal güvenlik hukuku açısından işçiyle şeklen bir ilişki kurulduğunun tartışmasız olduğunu, müvekkilinin yargılama giderlerinden de sorumlu tutulamayacağının açık olduğunu, davacı kurumun dava açılmasına mahal bırakmadan işçilerin tüm yasal haklarını ödemesi gerekirken dava açılmasına sebebiyet vermesinin kendi kusuru olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı …Tem…Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı işçi …’nun müvekkili şirket bünyesinde geçen bir çalışması bulunmadığını, dava dışı işçinin çeşitli yükleniciler bünyesinde çalışmış gibi görünmesine rağmen temel olarak davacı yanın üst işverenliğinde çalıştığını, tüm çalışmasını davacıya hasrettiğini, yükleniciler ile davacı arasındaki sözleşmelerden de anlaşılacağı üzere ücret haricindeki işçilik alacakları için davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, dolayısı ile müvekkilinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, dava dışı işçinin şirket bünyesinde geçen çalışmasının diğer alt işverenlerden bağımsız olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarının alt işverenlerin değişmesini işyeri devri olarak yorumladığım, hak düşürücü sürenin geçmiş ve zamanaşımına uğramış davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirkete bu davadan evvel söz konusu ödemenin bildirilmediğini ödeme miktarından sorumluluğuna düşen kısım için de temerrüde düşürülmediğini bu nedenle ödeme tarihinden itibaren avans faizi talep edilemeyeceğini, çalışılan süre ve ücret düzeyi kadar miktarın da yarısı kadar sorumlu olunması gerektiğini beyanla; davanın reddini talep etmiş ve savunmuştur.
CEVAP:Diğer davalı üç şirkete usulünce tebligat yapılmasına karşın yargılamaya katılmadıkları gibi cevapta vermemişlerdir.
GEREKÇE:Dava, davacı üst işveren tarafından davalı şirketler ile aralarındaki hizmet sözleşmeleri kapsamında davalı şirketlerde işçi statüsünde çalışan … tarafından işçilik alacağı kapsamında aleyhlerinde iş mahkemesinde açılan ve kesinleşen dava sonrasında icra kanalıyla yapılan ödemenin davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan sözleşme ve diğer belgeler dosyaya sunulmuş ve yazılan müzekkereler ile temin olunmuştur.
Bilirkişiden 16/03/2020 tarihli ön rapor ve sonrasında 11/02/2021 tarihli rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi tarafından yasal düzenleme ve yerleşik yargı uygulaması da dikkate alınarak dava dışı işçi …’nun davacı üst iş veren ile davalı şirketler arasındaki hizmet sözleşmeleri kapsamında davalı şirketlerde çalıştığı dönemlerde belirlenerek her bir davalı şirketin sorumlu olduğu tutar ayrı ayrı hesaplanmış olup, hesaplanan tutar tüm davalı şirketlerin sorumlu olduğu toplam tutar olarak dahi dava dilekçesinde harç ikmal edilerek gösterilen 16.227,36 TL olan dava değerinin altındadır.
Davacı vekiline 03/06/2021 tarihli oturumda,
TRT ile davalılar arasında görülen davada, dava dışı işçiye davacı üst işveren tarafından yapılan ödemeden ötürü davalılar arasında müşterek müteselsil sorumluluk olacak şekilde aralarında zorunlu dava arkadaşlığı mevcut olmamakla,
Davacı vekiline, her bir davalıdan talep ettiği tazminat miktarının HMK 119/1-ğ ve 31 maddeleri uyarınca açıklaması için HMK 119/2maddesi uyarınca bir hafta kesin mehil verilmesine,
Açıklama yapılmaz ise davanın açılmamış sayılacağı ihtarı usulünce yapılmıştır.
Davacı vekilince sunulan yazılı beyanda, davalı şirketlerden ayrı ayrı talep edilen ve var olduğu iddia edilen alacak miktarı belirtilmemiştir.
Bu nedenlerle usulünce yapılan ihtarda dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- HMK 119/2.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına,
2- Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 277,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 218,68 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra taraflara iadesine,
5-Davalılardan …, …, … kendilerini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan …, …, …’ne verilmesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır