Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/833 E. 2021/415 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/833 Esas
KARAR NO : 2021/415

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/07/2021

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde ve sonraki beyanlarında özetle; Müvekkili şirket ile adi ortaklığı oluşturan davalı şirketler arasında “sözleşme” başlıklı sözleşme sözleşmenin ekinde yer alan “2305 m3/gün kapasiteli elktromekanik ekipman ve montaj işleri” listesinde yer alan arıtma tesisinin, işverenin (davalı ortaklığın) Keşan İlçesi, Yayla Sahil Mahallesinde, onaylı projesine göre tedarikçi (davacı müvekkili) tarafından imalatının, montajının yapılması ve işverene çalışır durumda süresi içerisinde teslim etmeyi müvekkilinin taşeron sıfatı ile üstlendiğini,
Sözleşmenin 5.maddesi uyarınca müvekkilinin avans karşılığında işverene vermiş olduğu teminat mektubu giderlerinin iş veren tarafından karşılanması gerektiğini, işverenin teminat mektubunun taraflarına verildiği tarihten önceki giderlerden sorumlu olmadıkları yönündeki itirazlarının haklı olmadığını belirterek,
Sözleşme kapsamında verilen teminat mektubu giderlerinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla … Dairesinin … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine yönelik haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hüküm olunmasını talep etmiştir.
CEVAP:Davalılardan … İnş. Tahh. Ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, usule yönelik olarak, taraflar arasında mevcut 05/04/2015 tarihli sözleşmenin 13.maddesinde, sözleşmede ödemelerden doğabilecek ihtilafların halli için Keşan Mahkemelerinin yetkili olduğunun açıkça belirtildiğini, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını,
Esasa ilişkin olarak ise, davacının sözleşme kapsamında hak ettiği tutarın bütünü ile ödendiğini, borçlu bulunmadıklarını belirterek davanın reddini dilemiştir.
CEVAP:Davalı … Enerji San. A.Ş’ye usulünce tebligat yapılmasına karşın, yargılamaya katılmadığı gibi cevapta vermemiştir.
GEREKÇE:Dava, taraflar arasında mevcut eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından aldığı avans karşılığında temin edilip davalıya verilen teminat mektubu nedeniyle teminat mektubu komisyon giderlerinden davalıların sorumlu olduğu iddiasına dayalı olarak yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı (alacaklı) tarafından davalılar (borçlular) aleyhine faturaya dayalı olarak 3.097,50 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile tahsili amacıyla 21/01/2016 tarihinde başlatılan icra takibinde, ödeme emrinin 06/02/2016 tarihinde borçlulara tebliğ olunduğu, 15/02/2016 tarihinde borcun esasına ve icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.

Ödeme emri tebliğ edilen borçlu şirket vekilleri, müvekkilleri şirketlerin adreslerinin Keşan’da olması nedeniyle yetki itirazında bulundukları anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 13.maddesinde “bu sözleşmede ödemelerden doğabilecek ihtilafların halli Keşan, ödeme haricinde kalan ihtilaflar (teknik, vs gibi ) konusunda Ankara mahkemeleri yetkilidir” düzenlemesi mevcuttur.
İhtilaf para alacağından kaynaklanmaktadır. HMK’nun 17.maddesinde, tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla yetkili mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmede belirlenen bu mahkemelerde açılır. Düzenlemesi mevcuttur.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” düzenlemesini içermektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline konu … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, davalılar icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek Keşan İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünden mahkememizce öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçilerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek sonuçlandırmalıdır.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkememizce, icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki dava da öncelikle bu itiraz incelenerek doğru bir şekilde karar verilmelidir. Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2004 tarih, 2004/19-410 esas, 2004/471 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir.
Somut olayda, davalı şirketlerin merkez adresi Keşan ilçesi olduğu gibi, taraflar arasındaki sözleşme ile yetkili kılınan mahkemelerde Keşan Mahkemeleri, dolayısıyla icra daireleridir. Davalıların Ankara icra dairesinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin kendi seçimlerine ve sözleşmedeki yetkiye ilişkin düzenleme gereğince Keşan İcra Dairesi olduğuna dair icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Ankara icra dairesinin yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1-İcra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmaması nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 37,41-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan21/89 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı … İnşaat Taah. Ve Tic. A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … İnşaat Taah. Ve Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olarak karar verildi. 01/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır