Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/753 E. 2022/932 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ…
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/753 Esas
KARAR NO : 2022/932

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : …
DAVA TARİHİ : 07/04/2009
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili, müvekkilinin %51 hisse ile….(%36,75) ve … (%12,25) şirketi ile birlikte üstlendiği petrol arama ve üretim faaliyetlerinden kaynaklanan rizikolardan kaynaklanacak zararların kendisine ve … hissesine düşen kısmını, 12/01/2007 tarihli ihale ve 14/02/2007 tarihinde imzalanan idare ve teknik şartname ve sözleşme sonucu 15/02/2007 tarihinde Yangın …poliçesi kapsamında bir yıl süre ile davalı nezdinde sigortaladığını, poliçe ve sözleşme kapsamında sigortalanan … yapılarını, Çayağzı tesisine bağlamak üzere denizaltına boru hattı döşeme işlemi yapılarak tamamlandığını ve hatta tüm standart ve spesifikasyonlara uygun olarak tamamlandığının sertifikalandırılıp, boru hattı üretime açıldıktan sonra … boru hattında meydana gelen hasar üzerine artmasını önleyici her türlü tedbir ve kurtarma çalışmasının yapıldığını, durumun davalıya ihbar edildiğini, konu ile ilgili olarak boru hattının emniyete alınması ve tamiri ile ilgili çalışmalara başlandığını, sürecin sona ermesi ile tüm fatura ve dokümanların 28/09/2007 tarihinde ekspere ulaştırıldığını, boru hattının emniyete alınması ve tamiri ile ilgili çalışmalar için sarf edilen 3.112.565,60 USD’nin ve 17.446,31 TL’nin TPAO ve Stratic hissesine düşen kısmının talep edildiğinin, davalının momentum firması için ödenen 1.932.000-USD tutarın 6 günlük Standby süresine tekabül eden 276.000 USD’lik kısmını ödemeyi kabul etmediğini, diğer kalemleri kabul ettiğini, 2.939.765,60 USD ve 17.446,31 TL’lik taleplerine karşı 2.676.601,32 USD’lik kısmın 2 şirket hissesine düşen %62.52’lik 1.692.950,33 USD’lik kısmının ödenmesinin kabul edildiğini, kabul edilmeyen tutarın poliçe teminatı kapsamında oluşan zarar olduğunu, poliçenin notlar kısmı 5 madde, teknik şartname m 9/c ve sözleşme m 17, idare şartname madde 52 ve BK madde 158 gereği cezai şart mahiyetinde olan gecikme cezasının talep etme hakları bulunduğunu ve tahsil edilen meblağların tüm haklar ile birlikte bu hak saklı tutulmak kaydı ile tahsil edildiğini beyanla, TPAO hissesine düşen kısımlar olmak kaydı ile, zararın kabul edilmeyen 140.760,00 USD’lik kısmının dava tarihine kadar her takvim günü için uygulanacak en yüksek reeskont faizinin 2 katı oranında gecikme cezasının (91.298,50 USD) davalının kabul ettiği fakat dava tarihine kadar ödememiş olduğu 107.948,34 USD ve (70.016,49 USD) gecikme cezasını davalının kabul ettiği ve fakat en geç 27/12/2007 tarihine kadar ödemesi gerektiği halde peyderpey ödediği 1.257.118,31 USD’nin dava tarihine kadar işlemiş gecikme cezası olan 751.010,83 USD’nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı şirket vekili, davacıya ait petrol arama üretim tesis ve platformlarının, %36,75 pay oranında ortak olan … hissesi dışında kalan kısımlarının poliçede yazılı muhtelif teminatlar ile sigorta teminatı altına alındığı…17/03/2007 tarihinde voltajı tamamlayarak sahadan ayrılması ile 25/03/2007 tarihinde hatta tıkanıklık olup olmadığını anlamak için atılan tapanın sıkışması üzerine, dışarı alınarak test amaçlı ilk gaz üretimi yapıldığını, hattan gaz akışı yerine yüksek miktarda deniz suyu geldiğini, kuyuların kapatılarak su altı kamerası ile görüntü alındığını, dal boru hattının son dirsekli borusunu ana boru hattına bağlayan elemanların çekme ve zorlama sonucu işlev göremeyecek şekilde zarara uğradığının görüldüğünü, sertifikalandırmanın yapıldığı, 06/02/2007 ile yerleştirmenin sona erdiği, 17/03/2007 tarihleri arasında, açık deniz sahasında bu hasara yol açabilecek şekilde çapalara sahip olan … teknelerinin görev yaptığını, hasar miktarının belirlenmesi için yürütülen ekspertiz çalışması esnasında davacıya başka firmalarla anlaşabileceği bildirilmiş ise de; davacının momentum firması ile anlaştığını, birinci talebe ilişkin denizaltında boruları görüntüleme hizmeti için firmaya 53.824,00 USD ödendiğini, yine 2.talebin hattın emniyetinin sağlanması için aynı firmaya ödenen miktarın 1.915.000,00 USD olduğunu, bu bedellerin hasarlı boruların onarımına ilişkin olmadığını, ilk görüntü kayıtlarının alınması sırasında hasarın giderilerek kuyunun devriye alınabileceğini, günlük sörvey bedellerinin ve bu hizmet için verilen bedelin onarım masraflarından yüksek olduğunu, talep edilen stopajın ödenip ödenmediğinin belli olmadığını, kuyuyu kapattıktan sonra bir kaç günlük kapatma ile emniyetin sağlanabileceğini, 3.talebin orta doğu firması ile hattın anahtar teslimi talimatı için yapılan 960.000,00 USD+KDV’lik anlaşmaya ilişkin olduğunu, firmanın hava muhalefeti sebebiyle işe 29 gün geç başlayıp 55 günde bitirdiğini, 4.talebin kaçak flanş üzerine monte edilen özel kelepçenin ithalat faturaları, boru hattından kullanılacak sızdırmazlık elemanları ve saplamaları giderlerini, ekipman nakliyeleri ve günlük masraflarını içeren 78.232,19 USD lik talep olduğu, kelepçe içine kimsayal madde enjekte edilmediğinden flanşta hasar olmadığını, kaçağın vidaların sıkılması ile giderildiğini, bu sebeple sadece boru, conta, saplama vb malzemeler ile işçilik nakli ve gümrük masraflarının teminata dahil olduğunu, davacının 5.olarak hasarı bulunmayan flanş üstüne kelepçe atılması işi için 16.400,000 USD talepte bulunduğunu, fatura edilen toplam 3.196.526,19 USD’den sigortalı hissesine düşen 2.021.632,04 USD’nin talep edildiğini, hasar sebebiyle değişik tarihlerde gerçek zarar olan toplam 1.692.950,00 USD tazminatın, tazminat makbuzu ve ibraname karşılığı ödendiğini, müvekkilinin temerrüde düşmediği ve ödeme yapıldığı için feri nitelikteki gecikme faizinin talep edilemeyeceğini, gecikmenin PGŞ B.1’e aykırı hareketle hasarın geç ihbar edilmesi, hasarı zararı ve rücu imkanını ispatlayacak belgelerin verilmemesi ve geç verilmesinden kaynaklandığını, hasarın riziko 24/04/2007 tarihinde gerçekleşmiş gibi ihbar edildiğini, TTK madde 1301 gereği rücu hakkının kullanılabilmesi için açık deniz sahasına giriş çıkış yapan deniz taşıtlarının ve hasar tarihinin bilinmesi gerektiğini, eksik bilgi sebebiyle hasar tespiti sürecinin uzadığını, eksper raporunun Şubat 2008 de tamamlanabildiğini, gerçek zararı ispat yükü üzerinde bulunan davacının gerçek zararının belirlenmesinden sonra da itirazlarda bulunarak süreci uzatan taraf olduğunu, PGŞ B.8.1.8 gereği sigortacının kesinleşmiş tazminat miktarının 1 ay içerisinde ödemekle yükümlü olduğunu, Yargıtay içtihadı ve yangın sigortaları özelliği gereği TTK madde 1292 ve 1299’un uygulanamayacağını, tazminat miktarının eksper raporunun ibrazı ile mümkün olduğunu, eksper raporunun ibraz tarihi olan 06/02/2008 tarihinden sonra 90 gün dolmadan tazminat miktarının ödenmek istendiğini, davacının miktarı kabul etmeyerek yeni talepler eklemesi ve taleplerine ilişkin belgeleri 14/10/2008 tarihinde ibraz etmesi üzerine tazminat miktarının kesinleştiğini, edayı kabul ederken cezai şart talep hakkını saklı tutmadığını, firmalarla yapılan sözleşmelerde gecikme cezası koymadığını ve iş süresi ile ilgili sınırlama getirmediği için davacının sürecin uzamasına muvafakat ettiğini ve zararın ağırlaşmasına sebep olduğunu, gecikmede kusuru bulunmayan müvekkilinden, kusursuz imkansızlık ve BK’nun madde 161 gereği ceza şart talep edilemeyeceğinin, BK’nun 98 maddesinin yollaması ile 44.maddesi gereği davacı kusurunun tespiti gerektiğini, gerçek zararın eksper raporu ile tespit edilen kadar olduğunu, üst kısım ödemenin davacının önemli bir kamu kurumu olması sebebiyle reasürans firması ile görüşülerek iyi niyet çerçevesinde yapıldığını, gecikme cezası uygulanacaksa bu miktar üzerinden davacının hissesi oranında ve ekonomik yıkıma sebep olmayacak miktarda olması gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacıya ait … Kombine sigorta poliçesi ile yangın ve muhtelif risklere karşı araç çarpması (Kara ve Deniz Taşıtları Çarpması) hava taşıtları çarpması, havadan hareketli bir cismin düşmesi ve çarpması, deniz platformu ve deniz boru hattında, denizaltıların çarpması, deniz taşıtlarının demir atması, demir taraması balıkçılık için kullanılan dip tarama aletleri ve benzeri taşıt ve aletlerin verebileceği her türlü zarara karşı genişletilmiş teminatlarda dahil olmak üzere sigorta güvencesine davalı şirket tarafça alınmış olması sonrasında, boru hattında meydana gelen kopma nedeniyle oluşan hasarın bütünü ile ödenmediği iddiasına dayalı olarak poliçe kapsamında bakiye zararın ve ödemede gecikme nedeniyle gecikme cezasının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı yana poliçe kapsamında davalı tarafından hasar nedeniyle muhtelif tarihlerde toplam 1.692.950,35 USD ödediği, dosyaya sunulan ödemeye ilişkin belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflarca delil olarak dayanılan tüm belgeler dosyaya sunulduktan ve yazılan müzekkereler ile temin olunduktan sonra oluşturulan biri teknik ikisi sigorta konusunda uzman 3’lü bilirkişi kurulundan 16/03/2011 tarihli ön rapor aldırılmış, söz konusu raporda, rapor verilebilmesi için taraflarca sunulması gerekli olan belgeler belirtilmiş, söz konusu belgelerin temini sonrasında aynı bilirkişi kurulundan 17/03/2011 tarihli rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi kurulunca 17/03/2011 tarihinde verilen rapora taraf vekillerinin itirazı üzerine 04/10/2012 tarihinde ek rapor alınmış, bu ek rapora karşı da taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine 04/10/2013 tarihli 2.ek rapor aldırılmıştır.
Dosyaya aşamalı olarak sunulan deliller ve itirazlar bütünü ile 04/11/2013 tarihli son ek raporda değerlendirilmek suretiyle önceki raporlara da atıfta bulunularak poliçe kapsamında (davacının poliçenin notlar kısmının 5 maddesi, teknik şartnamenin 9/c bendi sözleşmenin 17.maddesi ve idari şartname madde 52 maddesi gereği talep edilen gecikme cezası ile ilgili yapılan değerlendirmede) davacı şirketin boru hattında oluşan zarar nedeniyle yaptığı ödemeler ve tarihleri taraflar arasındaki sözleşmenin ilgili maddeleri kapsamında değerlendirilmek suretiyle davacının daha önceki raporlarda hesaplanmayan 15-25 Mayıs tarihleri arası zarardan hissesine düşen miktarın 120.232,70 USD olduğu, bu tutara ilişkin gecikme cezasının 43.237,22 USD olduğunu, dava tarihinden sonra ödenen 133.877,13 USD’den davacı hissesine düşen 107.948,34 USD için 21.083,94 USD gecikme cezası talep edilebileceği davadan önce kısım kısım ödenen ve davacı payına düşen 1.257.118,31 USD için 205.316,67 USD gecikme cezası talep edilebileceği buna göre davacının toplam talep edebileceği tutarın 120.232,70+43.237,22 +21.083,94 +205.316,67 =389.870,53 USD olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce bozma kararından önce…esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonucunda davacı şirket boru hattının kopması nedeniyle sigorta poliçesi kapsamında ödenenin haricinde oluşan zarar nedeniyle bakiye alacak ve geç ödeme nedeniyle gecikme cezası talep edildiği, dosya kapsamlı olmakla bilirkişi kurulunca aşamalı olarak eksik belgelerin tamamlanması istendiği ve en son 04/11/2013 tarihli ek raporda tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, davanın açılış tarihi ve yapılan ödemeler bütünü ile gerekçeli ve denetime elverişli olarak değerlendirilmek suretiyle yapılan ödeme haricinde davacının poliçe ve ekleri kapsamında talep edebileceği, bakiye zararı ve gecikme cezası toplamı 389.870,53 USD olarak belirlendiği, söz konusu raporda yapılan hesaplamanın benimsendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine, … esas ve …karar sayılı ilamla, “… 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin, davalı vekilinin (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Ancak, hükme esas alınan 04.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda, sigorta poliçesi kapsamında bulunan hasara ilişkin olarak 15-25.05.2007 tarihlerinde yapılan çalışmalar nedeniyle davacının talep edebileceği miktar, davacı tarafça talep edilen %25 oranındaki stopajın ödendiğine dair belge bulunmadığı, bu nedenle stopajın hasara dahil edilemeyeceği kabul edilerek belirlenmiş ise de davacı tarafça, davalı taraftan her zaman stopajlı tutarların talep edildiğinden, davalının da stopajlı tutarlara göre ödeme yaptığından bahisle bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ve itiraz dilekçesi ekinde de yapılan stopaj ödemesine ilişkin belgeler sunulmuştur. Bu durumda mahkemece, davacının hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptığı itiraz üzerinde durularak anılan döneme ilişkin olarak stopajın ödenip ödenmediğinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Öte yandan, işbu dava 07.04.2009 tarihinde açılmış olup davacı tarafça da bu tarihe kadar oluşan alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş olmasına rağmen hükme esas tutulan 04.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda, dava tarihini aşacak biçimde 31.12.2009 tarihine kadar gecikme cezasının hesaplanması ve mahkemece de bu miktar üzerinden hüküm kurulması da doğru olmamış, hükmün bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin karar düzeltme talepleri 28/09/2017 tarihli karar reddedilmiştir.
Davacı tarafından dava dilekçesiyle,
– Kabul edilmeyen zarar karşılığı: 140.760,00 USD asıl alacak ve 91.298,50 USD gecikme cezası
– Kabul edilen ve ödenmeyen Zarar karşılığı: 107.948,34 USD asıl alacak ve 70.016,49 USD gecikme cezası,
– geç ödeme nedeniyle 751.010,83 USD gecikme cezası,
Olmak üzere toplam 1.161.034,17 USD alacak talep edilmiştir.
Yargıtay Bozma ilamına uyularak bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi kurulu tarafından 28/11/2018 tarihli rapor sunulmuştur.
Bilirkişi kurulu tarafından bozma ilamı gereğince %25 oranında stopaj bedeli dahil edilerek yapılan hesaplama sonucunda asıl alacak miktarı 150.290,41 USD , bu tutara ilişkin gecikme cezası 27.286,97 USD , davacının hissesine düşen ve dava tarihinden sonra ödenen 107.948,34 USD için gecikme cezası 21.083,94 USD , davadan önce ödenen 1.257.118,31 USD için 205.316,67 USD gecikme cezası olmak üzere toplam alacak miktarı 403.977,99 USD hesaplanmıştır.
Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine bilirkişi kurulundan 15/05/2019 tarihli rapor alınmış, bilirkişi kurulu raporunda bir önceki rapora ekleyecek bir husus bulunmadığını bildirmişlerdir.
17/07/2019 tarihli duruşmada taraf vekillerince 520.837,79 USD ‘nin ödendiği belirtildiğinden dosyanın rapor alınan bilirkişilere tevdi edilerek dava tarihinden sonra yapılan ödemenin Borçlar Kanunu hükümlerine göre alacaktan mahsubu ile ödeme tarihi itibariyle davacının varsa asıl ve faiz alacağı konusunda rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından sunulan 25/02/2020 tarihli raporda sonuç olarak, davalının 58.626,25 USD fazla ödemesinin bulunduğu bildirilmiştir.
Alınan raporun ara karara uygun olarak düzenlenmediğinden dosyanın 28/10/2019 tarihli ara kararla hesap için atanan bilirkişi ye tevdi edilerek 17/07/2019 tarihli duruşmanın iki nolu ara kararı gereğince rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından 08/12/2020 tarihli rapor sunulmuştur.
Taraf vekillerinin rapora itirazları ve Yargıtay bozma ilamı dikkate alınarak; ” Daha önce alınan bilirkişi raporuna karşı davalı tarafın itirazının reddine ilişkin ara kararından kısmen dönülerek, dava dilekçesinde 140.760,00 USD lik talep yönünden bilirkişiler talebi aşacak şekilde 150.290,41 TL esas alınarak gecikme faizinin hesaplanmış olması ve 21.083,94 USD yönünden dava tarihinden sonraki bir tarihe kadar hesaplama yapıldığından ve son bilirkişi Nevra Başkal Ünal tarafından yapılan mahsup işlemine itiraz edildiğinden dosyanın rapor alınan bilirkişiye tevdi edilerek,
A)Dava dilekçesindeki 140.760,00 USD lik talep yönünden gecikme cezasının taleple bağlı kalınarak dava tarihine kadar hesaplama yapılmasının,
B)21.083,94 USD lik talep yönünden dava tarihine kadar gecikme cezası hesaplanmasının,
C)Önceki bilirkişiler tarafından dava tarihine kadar hesaplanan 205.316,67 TL dava dilekçesindeki 1 nolu taleple bağlı kalınarak 140.760,00 USD ve A ve B bentleri gereğince bulunacak gecikme cezalarının da eklenmesi suretiyle dava tarihi itibariyle bulanacak alacağı dava tarihinden sonra bozma kapsamında kalmayan 3095 sayılı kanunun 4 a maddesindeki faiz işlenmek suretiyle her bir ödeme tarihi itibariyle alacağın hesaplanarak ödemelerin borçlar kanunu 100. Maddesi hükümleri gereğince mahsubu ile son ödeme tarihi itibariyle alacağın bulunup bulunmadığının tespiti konusunda rapor düzenlenmesinin istenmesine, ” karar verilmiştir.
Ara karar gereğince bilirkişi tarafından sunulan 02/06/2021 tarihli raporda toplam alacak miktarı 376.436,82 TL , fazla ödeme miktarı 12.113,04 USD olarak hesaplanmıştır.
Söz konusu rapora da itiraz edilmesi üzerine 27/10/2021 tarihli duruşma ara kararı ile bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından 26/04/2022 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporda alacak miktarını 393.565,64 USD davacı yanın bakiye alacak miktarını 6.528,00 USD olarak hesaplamıştır.
Davacı tarafın faiz hesabına itiraz üzerine alının 23/09/2022 tarihli ek raporda davacının bakiye alacağı 127.025,17 USD olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın doğru olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan 28/11/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, bozma ilamı gereğince %25 oranında stopaj bedeli dahil edilerek yapılan hesaplama sonucunda asıl alacak miktarı 150.290,41 USD , bu tutara ilişkin gecikme cezası 27.286,97 USD , davacının hissesine düşen ve dava tarihinden sonra ödenen 107.948,34 USD için gecikme cezası 21.083,94 USD , davadan önce ödenen 1.257.118,31 USD için 205.316,67 USD gecikme cezası olmak üzere toplam alacak miktarı 403.977,99 USD hesaplandığı, davacı vekilinin spotaj bedeline ilişkin rapora itiraz (2013 yılı) dilekçesinde sunduğu belgelere göre stopajın ödendiğinin kabul edilmesi gerektiği, rapordaki alacak kalemlerinden gecikme cezasına ilişkin 205.316,67 USD ve 21.083,94 USD ‘nin hükme esas alınması gerektiği ancak asıl alacak miktarının talep miktarından fazla olarak hesaplanması nedeniyle asıl alacak miktarının taleple bağlı kalınarak 140.760,00 USD esas alınması gerektiği ve bu miktara dava tarihine kadar işleyen gecikme cezasının 26.405,03 USD olduğu (26/04/2022 tarihli ek rapor) buna göre davacının alacağının dava tarihi itibariyle 393.565,64 USD ( 205.316,67 USD gecikme cezası + 21.083,94 USD gecikme cezası + 140.760,00 USD asıl alacak+ 26.405,03 USD gecikme cezası ) olduğu, bu alacağın ödenmesinden davalı sigorta şirketinin poliçe gereğince sorumlu olduğu, dava tarihinden sonra 31/10/2018 tarihinde yapılan 520.837,79 USD ‘nin mahsubu sonucunda davacının ödeme tarihi itibariyle bakiye 127.025,17 USD alacağının kaldığı, ödeme tarihine kadar işlemiş faiz ödenmiş olduğundan bakiye alacağa 31/10/2018 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği, 266.540,47 USD asıl alacağın dava tarihinden sonra yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığı kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 127.025,17 USD alacağın ödeme tarihi olan 31/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunu 4a maddesinde düzenlenen faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile birlikte davacıya ödenmesine,
2-Davacının 266.540,47 USD miktarındaki asıl alacağı davadan sonra ödendiğinden ve bu miktara ilişkin esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
3-Davacının fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 43.227,53 TL harçtan peşin alınan 24.432,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.794,93 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekili ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen (kabul ve red oranına göre)87.609,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekili ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen (kabul ve red oranına göre) 146.721,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan 24.432,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 6.600,00 TL ( ilk yargı gideri, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere) yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 1.391,42 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı tarafından yapılan 132,40 TL ( posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 87,52 TL nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yapılan ve kullanılmayan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır