Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/519 E. 2023/48 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/519 Esas
KARAR NO : 2023/48

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında 07/07/2014 tarihli “Proje, Dosya Hazırlanması ve Belge Çıkartılması İş Takibi ve Danışmanlık Sözleşmesi” imzalandığını, iş bu sözleşmesini 2. maddesinde yer alan düzenleme ile müvekkilinin davalı şirkete bedel ödemeyi, davalı şirketin ise müvekkiline ait işletme ile bulunduğu taşınmazla ilgili olarak mimari projesi, statik proje, elektrik projesi, mekanik proje, zemin etüt raporu ile ilgili işlemler, şantiye şefi işlemleri, şebeke suyu için tesisat projesi ve işlemleri inşaat ruhsatı alınması, iskan belgelerinin alınması, vergi ve SSK işlemlerinin açılış ve kapanışlarını yapmayı üstlendiğini, bir yıl süreli olarak imzalanan sözleşmesinin 10. maddesinde yer alan düzenleme ile 15 gün içinde feshi ihbarda bulunmadıkları takdirde sözleşmenin aynı şartlarla 1 yıl daha uzayacağının kararlaştırıldığını, iş bu sözleşmenin müvekkiline ait … Restoranın bulunduğu işyeri ruhsatlarının alınması amacıyla ruhsat verilmesi öncesinde yapılması gereken işlemlere ilişkin olduğunu, sözleşmenin 2. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca iş takibinin yapılması ve sonuçlandırılmasını teminen davalı şirkete yetki verildiğini, sözleşme bedelinin 61.360,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkili tarafından sözleşmenin imzalandığı gün 30.000,00 TL, 21/7/2014 tarihinde 7.000,00 TL, 08/08/2014 tarihinde 10.000,00 TL, 11/08/2014 tarihinde 4.000,00 TL 22/09/2014 tarihinde de 4.500,00 TL ödeme yapıldığını, sözleşmenin 6. maddesinin c bendi uyarınca 12.000,00 TL’nin iş bitiminde ödenmek üzere belirlenmiş ise de müvekkili tarafından talep nedeniyle daha erken ödeme yapıldığını, müvekkilince sözleşmeden kaynaklı tüm edimlerin yerine getirilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, bu hususta defalarca davalı şirket yetkilileri ile görüşüldüğünü ve yapılan işlere ilişin belge talep edildiğini, davalı şirketin bu talepleri yerine getirmediğini, bu nedenle davalı şirkete … 15. Noterliği’nin 08/03/2016 tarih ve 03063 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme konusu yapılan işler, işlemler ile ilgili tüm belgelerin bir örneğinin talep edildiğini ve davalı şirket tarafından hazırlanan bir örneğin dosyaya sunulduğunu, 08/03/2016 tarihli ihtarname sonrasında yapılan görüşmede davalı tarafa 2 aylık bir süre daha tanınması yönünde taraflar arasında sözlü mutabakat sağlandığını, ancak bu sürenin geçmiş olmasına rağmen ve her defasında şirket yetkililerinin birkaç gün daha gibi ifadeleri sonrasında sözleşme konusu edimleri yerine getirmeyeceklerinin anlaşıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından … 15. Noterliği’nin 26/09/2016 tarih ve 11766 yevmiye numaralı ihtarname ile taraflar arasında imzalanan 07/07/2014 tarihli sözleşmenin tek taraflı ve haklı nedenle sona erdirildiğini, davalı tarafından iş bu ihtarnameye … 61. Noterliği’nin 05/10/2016 tarih ve 23890 yevmiye sayılı ihtarname ile cevap verildiğini, ihtarnamede gerekçe olarak mevzuat değişikliği beklendiğinin, ihtarnameye konu sözleşmenin TBK’da düzenlendiği ve sözleşmeler hakim olan dürüstlük ve ahde vefa, sorumluluğun kusura bağlılığı ilkelerinin iş bu sözleşmede zikredilmesi gereken ilkelerden olduğu sadece başlıklar halinde ifade edildiğini, davalı şirket tarafından sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini ve bu konuda ki güven sarsıcı işlem ve davranışları bulunduğunu ileri sürerek, taraflar arasında imzalanmış olan 07/07/2014 tarihli sözleşmenin haklı nedenle feshi ile 45.000,00 TL’sinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin vekalet sözleşmesi niteliğinde olduğunu, iş bu vekalet sözleşmesi davacı ile yapılmış ise de sözleşmeye konu Cennet Bahçesi İstanbul yolu 28.km … İli, Kazan İlçesi, tapunun 3429 ada 2 parselinde kayıtlı gayrimenkulün Salih Demirsoy (davacının babası) adına kayıtlı bulunması sebebiyle sözleşme mucibince yapılan bütün işlemlerin Salih Demirsoy adına takip edildiğini, davacının dava dilekçesinde müvekkili ile görüştüklerini, gerekli bilgileri aldıklarını, dolayısı ile de tevilli olarak akit tarihinden itibaren müvekkilinin kendilerini bilgilendirdiğini ikrar ve kabul ettiğini, sözleşmeye konu yer ve üzerindeki yapının kaçak olarak inşa edilmiş olup akit tarihinden önce yapı ruhsatı, iskan ruhsatı ve işletme ruhsatı bulunmadığını, yapı ruhsatı ve iskan ruhsatı için gerekli olan ve sözleşmenin konusu teşkil eden bütün işlemlerin müvekkili tarafından yapıldığını, ayrıca KGM mevzuatı gereği sözleşmeye konu kaçak inşa edilen yapının, kara yolu çekme mesafesi içinde kaldığını, sadece bu sebeple iskan ruhsatının verilmediğinin açıkça anlaşılacağını, müvekkilinin sözleşmenin 5. maddesi gereği üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, yapı ve iskan ruhsatının işbu sebeple alınamadığını, müvekkiline izafe edilecek bir kusurun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
KANTILAR: Taraflarca imzalanan “Proje, Dosya Hazırlanması ve Belge Çıkartılması İş Takibi ve Danışmanlık Sözleşmesi ” başlıklı sözleşme örneği sunulmuştur.
Taraflarca keşide edilmiş noter ihtarları ve tebliğ örnekleri ibraz edilmiştir.
Davacı tarafından davalıya yapılan ödemelere ilişkin ödeme dekont suretleri sunulmuştur.
Kahramankazan Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 02/07/2018 tarihli cevabi yazısında … nolu parsele ait müdürlükleri arşivinde yapılan incelemeler sonucunda herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, 23/08/2019 tarihli yazılarında da aynı yere ait imar durum belgesi ve karayolları geçiş izni onay paftası bulunduğu ve yazı ekinde gönderildiği, 06/07/2020 tarihli yazılarında ise ilgili parsele ait imar durum belgesinin bulunduğu ayrıca imar çapı ve yol kotu başvurusunun olduğu bildirilmiştir.
Karayolları Genel Müdürlüğü 4. Bölge Müdürlüğü’nden sözleşmeye konu taşınmazın yola çekme mesafesi bakımından ruhsat verilmesi durumu sorulmuştur.
Nitelikli hesap uzmanı, mali müşavir ve inşaat mühendisinden oluşturulan bilirkişi kurulundan rapor alınmış, düzenlenen raporda; sözleşme ve dava dışı kurumların yazılarını değerlendirdiklerini, defter ve kayıtları incelediklerini, davacının ödemelerini tespit ettiklerini, yapılan harcamaları belirlediklerini, davalının taşınmaza ilişkin aplikasyon krokisi, imar çapı ve yol kotu müracaatını yaptığı, sözleşmede asıl işin taşınmaz için projeler hazırlayarak inşaat ruhsatının düzenlenmesi ve akabinde yapı kullanım izin belgesinin verilmesinin hedeflendiği, taşınmaz üzerinde ruhsatsız yapının olduğu, sonradan bu tür durumlarda gerekli projelerin sunulması sonrasında yapı ruhsatının alınmasının mümkün bulunduğu, ancak sözleşme konusu taşınmazın Devlet yoluna 25 metre mesafesinin olması gerektiği, taşınmazın ise köşe noktalarına göre yola mesafesinin 17,38 ve 15,71 metre bulunduğu, davalının bu yönde bilgilendirmesinin olmadığı, ancak baştan itibaren bu yönde davalının bilgi sahibi olması gerektiği, davacıyı aydınlatmasının zorunlu bulunduğu, toplam davacı ödemesinin 55.500,00 TL tutarında olduğu, davalının taşınmazla ilgili yaptığı harcamanın 6.950,43 TL, yapmış olduğu hizmet bedelinin rayicinin de 4.000,00 TL tutarında bulunduğu, bakiye davacı alacağının 44.549,57 TL olacağı ve fesihte haklı bulunduğu hususları görüş olarak açıklanmıştır.

GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesinin haklı nedenle feshi nedeniyle ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında proje, dosya hazırlanması ve belge çıkartılması iş takibi ve danışmanlık sözleşmesi imzalandığı, davalının, zemin mülkiyeti babasına ait, üzerinde davacının restoran işletmesiyle ilgili taşınmaza yapı kullanım belgesi alınması ve diğer işlemleri gerçekleştirmeyi üstlendiği, bu sözleşmenin süreli olduğu, feshedilmemekle yenilendiği, davalının, taşınmazla ilgili dava dışı belediye ve resmi kurumlara edimlerini yerine getirmesi bakımından girişimlerinin olduğu, yol kotu ve imar çapı harcamaları yaptığı, sözleşmenin 07/07/2014 tarihli olmasına rağmen dava tarihi olan 24/07/2017 tarihi itibariyle ve halen yapı ruhsatı ve diğer işlemlerinin tamamlanmadığı, öncesinde davacının ihtarname keşide ederek davalının edimlerini yerine getirmesini istediği ve sonra sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği hususları uyuşmazlık konusu değildir. Esasen, dosya kapsamından, taşınmaz üzerinde sözleşme öncesi yapı olduğu, bu yapının kaçak nitelik taşıdığı, ana yola çekme mesafesinin yakınlığı nedeniyle sonradan hazırlanacak projeye göre ruhsat almasının mevzuat itibariyle de mümkün bulunmadığı yönleri de dosya kapsamıyla sabit olmuştur. .
Taraflar arasındaki çekişme, davalının 07/07/2014 tarihli sözleşme doğrultusunda edimini ifa edip etmediği, davacının sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı, yapılan işin kapsamı da dikkate alınarak yapılan ödemenin iadesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
İddia, savunma, toplanan kanıtlar, taraflar arasındaki sözleşme, dava dışı resmi kurum cevabi yazıları, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davacının, sözleşmenin tarafı olduğu, hizmet bedelini ödeyen kişi bulunduğu, taşınmaz babasına ait ise de sözleşmenin esas itibariyle bu taşınmaz üzerindeki davacının işletmesine ilişkin olduğu, bu nedenle davada aktif dava ehliyetinin bulunduğu, danışmanlık hizmet sözleşmesinin asıl hedefinin, davacının babasına ait ve üzerinde davacının işletmesine yönelik inşaat ruhsatının ve diğer sözleşmedeki edimlerin yerine getirilmesi olduğu, davalının bu kapsamda bir takım faaliyetlerinin bulunduğu, imar çapı ve yol kotu başvurusunun olduğu, ancak taşınmazın baştan itibaren ana yola yakınlığı nedeniyle ‘Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkında Yönetmelik’ hükümleri uyarınca yapı ruhsatının alınmasının ve buna bağlı diğer resmi işlemlerin yapılmasının mümkün bulunmadığı, bu alanda faaliyet gösteren davalı tacirin sözleşme aşamasında bilmesi gereken bu hususta davacıyı aydınlatmadığı, yaklaşık iki yılı aşkın süre boyunca süren ilişkide davacıyı bilgilendirmediği, davalının sözleşmeyi feshetmede haklı olduğu, davalının, davacı yararına masraflar yaptığı ve parça parça edimleri yerine getirdiği, davacının ödemelerinin 55.500,00 TL olduğu, davalının 6.950,43 TL masraf yaptığı, ifa ettiği edimlerin karşılığının bilirkişi kurulunca 4.000,00 TL olarak tespit edildiği, davacının sözleşmenin feshi sonrasında bakiye 44.549,57 TL alacağının olduğu, davalının davadan önce temerrüte düşürüldüğü verilen önel de dikkate alınarak 05/10/2016 tarihinde temerrütün gerçekleştiği, uyuşmazlığın tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle avans oranında temerrüt faizi talep edilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı, davanın kısmen kabulüne karar verildiği hükümde açık olmasına rağmen tapaj hatası sonucu tam kabul şeklinde tutanağa geçtiği, bu hususun re’sen düzeltilmesinin kısa karar-gerekçeli karar çelişkisi yaratmayacağı, düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının kısmen kabulüne, 44.549,57 TL alacağın temerrüdün gerçekleştiği 05/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 3.043,18 TL harçtan peşin alınan 768,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.274,69 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 768,49 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 450,43‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.968,1‬0 TL (31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 2.700,00 TL bilirkişi ücreti, 232,1‬0 TL posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 2.938,39 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
26/01/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır