Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/512 E. 2021/814 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/512 Esas
KARAR NO : 2021/814

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : 3- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/07/2017
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.04.2017 tarihinde … sevk ve idaresindeki, …’a ait, davalı … tarafından sigortalanmış …. plakalı aracın kaldırıma çıkarak araç beklemekte olan davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının ağır yaralandığını, kaza tespit tutanağı uyarınca araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının çocuk bakıcılığı yaptığını, aylık gelirinin 1.800-2.000,00.-TL olduğunu, yürüme güçlüğü olan davacının bu kaza nedeni ile çalışamadığını, kazancından mahrum kaldığını, iyileşme süresinin de bilinmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.200,00.-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 10.000,00.-TL manevi tazminatın davalı … dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Savcılık soruşturması esnasında şikayetçi olmadığını beyan ettiğini ve Kovuşturmaya Yer Olmadığı kararı verildiğini, davacı beyanlarının kendi içinde çelişkili olduğunu, davacının çalışma durumuna ilişkin yazılı belge sunamadığını, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş tutarda olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, dava şartı olan sigortaya başvuru şartının yerine getirilmemiş olması nedeni ile davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin kusuru ve ihmali olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan …. plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının müvekkili şirket tarafından düzenlendiğini, davacı tarafın dava öncesinde başvuru şartını yerine getirmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, davacının maluliyetinin ve tarafların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacının gelirinin resmi belgelerle ispat edilmesi gerektiğini, aksi takdirde hesaplamada asgari ücretin esas alınması gerektiğini, tedavi ve geçici işgöremezlik taleplerinin teminat kapsamında olmadığını, SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, hastane kayıtları, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı başkanlığının 7.2.2019 tarihli maluliyet raporu, tanık beyanları, İstanbul ATK … İhtisas Kurulu’nun raporu, kusur raporu, aktüel bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu Kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, davalı … kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacaktır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle 7.4.2017 tarihinde sürücü davalı … sevk ve idaresinde olup diğer davalı …’a ait ve davalı …Ş tarafından ZMMS İSigorta poliçesi düzenlenen …. plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.200 TL maddi, 10.000 TL’ de manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde; olaya ilişkin krokili trafik kazası tespit tutanağında; 7.4.2017 günü saat 07:00 sıralarında sürücü …’in sevk ve idaresindeki …. kavşağına yaklaştığı sırada beyanına göre; solundan seyir eden bir aracın sıkıştırması sonucu bu araca çarpmamak için sağ frenle birlikte manevra yaptığı, zeminin ıslak olması nedeniyle kayıp kaldırıma çıkıp kaldırımdaki ego otobüs durağı levhasına çarptığı, levhada çarpılmadan dolayı kaldırımda beklemekte olan yayalar … ile dava dışı …’a çarptığı yaralamalı ve maddi hasarla trafik kazasının meydana geldiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce re’sen belirlenen kusur bilirkişisi …. tarafından düzenlenen 12.10.2021 tarihli kusur raporu ile; araç sürücüsü …’in yola gereken dikkatini vermemesi, hızını mahal şartlarına göre ayarlamaması sonucu ıslak zemin üzerinde sevk ve idare hatasıyla direksiyon hakimiyetini kaybedip aracını kaydırarak yolun sağından yoldan çıkıp kaldırım üzerinde bulunan Ego otobüs durağı levhasına ve durakta beklemekte olan Davacı yaya … ile dava dışı yayaya çarptığı bu nedenle kazanın oluşumunda 2918 sayılı yasanın 52/a-b maddelerini ihlal etmesi nedeniyle olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yayanın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirlendiği görülmüş olup, mahkememizce rapor hükme esas alınmıştır.
Cevap dilekçesi ve hasar dosyası incelendiğinde; kazalı …plaka sayılı aracın ZMMS poliçesinin 8.12.2016/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı … tarafından düzenlendiği, kaza tarihi itibariyle poliçenin geçerli olduğu ve poliçe limitinin 330.000 TL olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu kaza nedeniyle davacının maluliyet durumunun tespiti bakımından Ankara üniversitesi Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından alınan 7.2.2019 tarihli rapora göre kaza nedeniyle; özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre davacının özür oranın %0 olduğu, bir ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı, yine aynı yerden alınan 24.02.2021 tarihli rapor ile ise; çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kapsamında davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren bir aya kadar uzayabileceği belirlendiği görülmüştür.
Maluliyet raporuna itiraz edilmesi üzerine bu defa İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 10.02.2021 tarih ve 2378 nolu maluliyet raporuna göre çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kapsamında davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren bir aya kadar uzayabileceği sorulduğu üzere organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinden herhangi bir anatomik eksiklik veya fonksiyonel bozukluk tarif ve tespit edilemediğinin belirlendiği görülmüş olup, ATK 2. İhtisas Kurulu’nun söz konusu maluliyet raporu mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Aktüel bilirkişi …. tarafından düzenlenen 12.10.2021 tarihli raporda; maluliyet raporu, kusur raporu, davacının kaza tarihindeki asgari ücret seviyesindeki gelir durumu ve dosyadaki diğer deliller değerlendirilmek suretiyle yapılan hesaplamaya göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı miktarının 1.404,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmış olup rapor mahkememizce bu şekli ile hükme esas alınmıştır.
Buna göre, 7.4.2017 tarihinde sürücü davalı … sevk ve idaresinde olup diğer davalı …’a ait ve davalı …Ş tarafından ZMMS Sigorta poliçesi düzenlenen …plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.200 TL maddi 10.000 TL de manevi tazminat isteminde bulunduğu alınan İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi’nin maluliyet raporuna göre davacının sürekli iş göremezliğe uğramadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren bir aya kadar uzayabileceği, kazanın oluşumunda araç sürücüsü davalı …’in %100 oranında kusurlu olduğu davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının kaza tarihi itibariyle gelirinin asgari ücret seviyesinde olduğu, aktüel bilirkişi tarafından bu verilere göre yapılan hesaba göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi tazminat miktarının 1.404,00 TL olduğu, anlaşılmakla maddi tazminat yönünden belirlenen bu miktar yönünden davanın kısmen kabulü fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi bakımından durum değerlendirildiğinde ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56.maddesine göre, hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Öte yandan, 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde de takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebilecek niteliktedir. Hakim bu kıstaslar doğrultusunda takdir hakkını kullanıp manevi tazminatı belirlemelidir.
Buna göre, tarafların kazadaki kusur oranları, davacının kaza nedeniyle uğradığı maluliyet durumu, iyileşme süresi, tarafların sosyo-ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi ve tüm dosya değerlendirilmek suretiyle, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile toplam 5.000,00-TL manevi tazminat yönünden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-a)Maddi tazminat talebi bakımından; Davanın kısmen KABULÜ ile; Toplam 1.404,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren (Davalı … yönünden olay tarihi olan 07/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin REDDİNE,
b)Maddi tazminat bakımından alınması gereken 95,91-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 58,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 37,16-TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
c) Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 58,75-TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 1.404,00-TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e)Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
2-Manevi tazminat talebi bakımından; Davanın kısmen KABULÜ ile; Toplam 5.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/04/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
b)Manevi tazminat talebi bakımından alınması gereken 341,55-TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
c)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d)Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan 2.203,35-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 820,36TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
5-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 491,47-TL’sinin DAVALILARDAN müştereken ve müteselsilen; geriye kalan 828,53-TL’sinin ise DAVACIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸