Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/260 E. 2021/16 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/260 Esas
KARAR NO : 2021/16

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2017
KARAR TARİHİ : 15/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Temizlik adlı işyerinin sahibi olduğunu, piyasada birçok firmanın temizlik işlerini yürüttüğünü, müvekkili şirketin davalı firmanın işlerini almış olduğu … Bakanlığı’nın Ek Hizmet Binasının, HSYK binasının personel lojmanlarının temizliğinin ve Bilkent’ deki … hastanesi inşaatının temizlik iş ve hizmetlerinin eksiksiz olarak ifa edildiğini, yapmış olduğu iş ve hizmetlerin bedeli olarak fatura tanzim edildiğini ve icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız ve hukuka aykırı olarak takibe itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptali, takibin devamı ve %20’den az olmamak kaydıyla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezinin Kartal/İstanbul olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin Kadıköy/İstanbul Mahkemeleri olduğunu, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını, davanın usulden reddi gerektiğini, davanın esası yönünden ise, müvekkili şirketin böyle bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında süreklilik arz eden ticari ilişki bulunmadığı gibi akdedilmiş bir sözleşme de bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine 22/06/2015, 29/09/2016 tarihli iki adet fatura dayanak gösterilerek toplam 26.124,85 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 23/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süre içerisinde icra müdürlüğü’nün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, davacı alacaklının yasal bir yıllık süre içerisinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı görülmüştür.
Tarafların ticari defterlerinde inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlık noktaları hususunda rapor tanzimi için dosya re’sen seçilen mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olup, dosya kapsamına alınan 22/01/2019 tarihli raporda özetle; …’in işletme defter kayıtlarında, davalı şirkete düzenlemiş olduğu faturaları gelir hesabına kayıt ettiği, takip konusu faturanın defter kayıtlarına kaydının yapıldığı, davacının 2018 yılı yevmiye defter kayıtlarında alıcılar hesap kodunda davalı şirkete ait hesap hareketlerinde açılış bakiyesi olarak bir bakiyenin mevcut olmadığı, 02/01/2018 tarihinde yevmiye maddesinde cari hesap düzeltme kaydı yapılarak davacı tarafın davalı taraftan 7.103,96 TL cari hesap alacak bakiyesi olduğu, alacaklının takip tarihi itibariyle defter kayıtlarında alacak bakiyesinin mevcut olmadığı, daha sonra 02/01/2018 tarihinde yevmiye maddesinde cari hesap düzeltme kaydı yapılarak düzeltme kaydı neticesinde davacı tarafın davalı taraftan 7.103,96 TL cari hesap alacak bakiyesi olduğu bildirilmiştir.
31/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı şirkete ait 2015/2016 BA-BS formlarının incelenmesi neticesinde 2015 yılında 47.975,00 TL mal ve hizmet bedeli olarak davalı tarafından beyan edildiği, 2016 yılında davacı adına herhangi bir bildirimin bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının defter kayıtlarında alacak bakiyesinin mevcut olmadığı, 02/01/2018, 03/01/2018 tarihinde düzeltme kaydı yapılarak cari hesap düzeltme kaydı girilmek suretiyle sonradan dahil edildiği bildirilmiştir.
20/03/2020 tarihli 2.ek bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin 2015 yılı BA formunda beyan edilen faturaların 25/02/2015(6.175,00 TL), 29/04/2015(8.800,00 TL), 15/05/2015(15.400.00 TL), 22/06/2015(17.600,00 TL) olduğu bildirilmiştir.
Davalı yanın ticari defterlerinin incelenmesi amacı ile İstanbul Anadolu Nöbetçi ATM’ne talimat yazılmasına karar verilmiş olup, öncelikle davalı tarafa delil avansının depo edilmesi için süre verilmiş ancak kesin süre içerisinde delil avansı depo edilmemiştir. Akabinde davacı yana iş bu hususta delil avansını depo etmesi için süre verilmiş olup, davacı vekili katıldığı oturumda; ” Biz davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi istemiyoruz, tarafımıza bu hususta gider avansını yatırmak üzere süre verilmesin, rapora itirazlarımız doğrultusunda ek rapor alınmasını talep ediyoruz,” şeklinde beyanda bulunması üzerine davalı yana ait ticari defterler incelenememiştir.
…’ın dosya kapsamında mevcut davacı tarafça sunulan 18/08/2015 tarihli tutanakta … A.Ş Mali ve İdari İşler şefi olarak imzasının bulunduğu görülmekle, tutanak tanığı olarak beyanlarının alınması amacı ile mahal mahkemesine talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince açılan celsede; ” İtirazın iptali davasına konu bahsi geçen … Temizlik isimli firmanın yeni yapılan HSK binasının temizlik işini aldığı doğrudur. Söz konusu firmaya verilen iş yeni yapılan binanın inşaat işinin bitmesinden sonra genel temizlik işidir. Binayı yapan inşaat firmasının müdürü olarak görevliydim. Piyasada en uygun bu işi yapacak adı geçen temizlik şirketiyle sözleşme akdettiğimiz doğrudur. Sözleşmenin bir tarafı … Temizlik Bakım Onarım Emlak Ticaret Şirketidir. Sözleşmenin diğer tarafı ise … Dış Ticaret Taah. ve Yatırım A.Ş’dir. Binayı yapan şirket müdürü olarak ben sözleşmeyi hazırladım. Temizlik işi için mütahit firma olan … Temizlik sözleşmeyi imzaladı. Sözleşmenin diğer tarafı olan … A.Ş’nin merkezi İstanbul’da olduğu için sözleşmeyi imzalamaları için onlara da göndermiştim. Ancak göndermiş olduğum sözleşme metni imzalanıp geri dönmedi. Bu şekilde sözleşme tek taraflı imzalı kaldı. Sözleşme metni tarafıma dönmemesine rağmen binayı yapan inşaat firması olarak biz bu temizlik işini yaptırdık.
Ben … isimli firmada yaklaşık 2013 ila 2015 yılları arasında görev aldım. O dönemde şahit olduğum bu ve buna benzer birçok firmaya iş yaptırmalarına rağmen ilgili firma ödemelerini tam ve usulüne uygun yapmadıklarına bizzat firmanın müdürü olarak şahit oldum. Benim adı geçen firma ile herhangi bir husumetim yoktur. Kendi rızam ile şirketten ayrılmıştım. Miktarını hatırlamamakla birlikte … Temizlik isimli firmanın … isimli firmadan HSK binasının temizliği için bir kısım alacağı kaldığını biliyorum,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında, davacı yana ait ticari defterler, taraflara ait vergi kayıtları incelendiğinde taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafça sunulan 18/08/2015 tarihli tutanak altında imzası bulunan …’ın, dosya kapsamına alınan SGK hizmet döküm cetveli incelendiğinde, takibe konu fatura döneminde davalı şirket çalışanı olduğunun anlaşıldığı, iş bu tutanak tanığının beyanı ile de taraflar arasında davaya konu temizlik işine ilişkin anlaşma yapıldığının doğrulandığı görülmüştür. Sözleşmeye dayalı para alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takiplerinde, alacaklının ikamet adresi de yetkili olduğundan, davalı yanın icra müdürlüğü’nün ve mahkemenin yetkisine ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Diğer taraftan sözleşmeye dayalı alacak istemi için 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından davalı yanın zamanaşımı defi de yerine görülmemiştir.
Davanın esası yönünden ise, dosya kapsamına alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere, takibe konu edilen 22/06/2015 tarihli faturanın davalı şirkete ait 2015 yılı BA formunda beyan edildiği, dolayısıyla iş bu faturaya konu hizmetin verildiğinin kabulü gerekeceği kanaatine varıldığından, davacı yanın 22/06/2015 tarihli faturaya dayalı alacak istemi yerinde görülmüştür. Davacı yan takip tarihinden önce Ankara …Noterliği aracılığıyla davalı şirkete ihtar çekmiş ve takibe konu faturaların ödenmesini talep etmiş olduğundan, ihtarın tebliği tarihi ile takip tarihi arasında işleyen faiz talebi(245,48 TL) ve noterlik makbuzu eklenen ihtarname giderine ilişkin talebi de yerinde görülerek toplam 18.926,88 TL alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir. Diğer taaraftan faturaya konu alacak likit olduğundan ve koşulları oluştuğundan, kabul edilen alacak tutarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Takibe konu edilen bakiye alacak yönünden ise, ispat yükü davacı yan üzerinde olup, davalı şirkete ait ticari defterler davacı tarafın beyanı doğrultusunda incelenememiştir. Tek tarafa ait ticari defter kaydı alacağın varlığını ispata elverişli olmadığı gibi, davalı tarafa ait vergi kayıtlarında da 2016 yılına ait faturaya ilişkin beyanda bulunulmamıştır. Aynı zamanda bilirkişi kök ve ek raporunda da belirtildiği üzere takip tarihi itibariyle davacının alacağının mevcut olmadığı, takip tarihinden sonra düzeltme kaydı ile bakiye alacak gözüktüğü anlaşıldığından, iş bu kısım alacak talebinin davacı tarafça ispat edilemediğinden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalı tarafın … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki yetkiye ilişkin itirazın reddi ile, Ankara icra müdürlüğünün yetkili olduğunun tespitine,
2-Davalı yanın … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki borca yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 18.926,88 TL alacak yönünden iptali ile takibin 18.926,88 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Kabul edilen alacağın %20’si oranında (3.785,37 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 1.292,89 TL harcın, peşin alınan 315,53 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 977,36 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 315,53 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 951,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 689.19 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafça yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 36,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 9.93 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/01/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
DAVACI
Bilirkişi Ücreti : 650,00 TL
Posta Masrafı : 265,40 TL
Başvurma Harcı : 31,40 TL
Vekalet Harcı : 4,60 TL
DAVALI
Posta Masrafı : 36,00 TL