Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/805 E. 2023/75 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/805 Esas – 2023/75
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/805 Esas
KARAR NO : 2023/75

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : …
DAVA TARİHİ : 21/10/2016
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan banka dışındaki diğer kredi kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan (menfi tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili, müvekkillerinin … Tarım Ürünleri Hayvancılık Gıda Sanayi Ticaret Anonim Şirketinin ortakları, temsil ve ilzama yetkilileri olduğunu, …’nün yönetim kurulu başkanı, hakkında tefrik kararı verilen …’un şirket yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak yıllarca şirketi yönettiklerini, yaşanan ekonomik kriz ve döviz kurundaki dalgalanmalar nedeniyle, borca batık hale geldiğini ve nihayetinde … … ATM’nin 2015/1372 Esas sayılı dosyasında 25/02/2016 tarihinde iflasına karar verildiğini, iflas kararı uyarınca … … Müdürlüğü’nün 2016/8 Esas numaralı dosyasında tasfiye işlemlerine başlandığını ve birinci alacaklılar toplantısının yapıldığını, şirketin bütün borçlarında müvekkillerinin de kefaletleri bulunduğu için bütün icra takiplerinin müvekkilleri hakkında da başlatıldığını, müvekkillerine ait olan bir kısım gayrimenkullerin icra yoluyla satıldığını, sadece emekli maaşlarının kaldığını, müvekkillerinin diğer yıllarda da olduğu gibi 2007 ve 2011 yılları arasında kullanılan kredileri de müşterek ve müteselsilen kefil sıfatı ile imzaladıklarını, dava konusu kredilerde uygulanan faiz oranlarının hukuka, sözleşme serbestisi kurallarına, birer güven ve itimat kurumu olan bankaların genel prensiplerine, Bankalar Birliği ile …’nın kuralarına da aykırı olduğunu, bankacılık sektörünün büyük bölümünü ellerinde bulunduran aralarında davalı bankanında yer aldığı bazı bankaların özellikle kullandırdıkları kredi faizleri ve bankacılık hizmet ücretleri ile ilgili olarak yapılan şikayet üzerine Rekabet Kurumu tarafından soruşturma başlatıldığını, soruşturma neticesinde anılan bankaların Rekabet Kununun 4. maddesine aykırı olarak hareket ettiklerini, piyasada kartel oluşturdukları tespit edildiğini ve bu bankalara idari para cezaları uygulandığını, davalı bankanın hukuka aykırı uygulaması nedeniyle müvekkillerinin davalı bankaya hukuka aykırı olarak fazla faiz ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, davalı tarafından yaratılan kartel nedeniyle müvekkillerinin uğradığı zararın 3 katı tutarında tazminat bedelinden şimdilik her biri için ayrı ayrı 2.500,00 TL’nin yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde artırılmak ve fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla zararın meydana geldiği tarihten itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, … 2. İdare Mahkemesi’nin 2014/313 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacıların taraf sıfatının bulunmadığını, husumet ve hukuki yarar itirazlarının dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafa iddialarının ve dayandığı maddi vakıaları somutlaştırılması için 1 haftalık kesin süre verilmesini ve kendisine verilen süre içinde söz konusu hususlar yerine getirilmezse davanın açılmamış sayılmasına, dava konusu uyuşmazlığın ticari nitelikte bir krediye ilişkin olması ve Rekabet Kurulu kararında müvekkili bankanın ticari kredilerine yönelik bir ihlalin veya uyumlu eylemin bulunduğuna dair her hangi bir tespit yer almaması nedeniyle davanın esastan, bu talepleri kabul edilmemesi halinde TBK m.72’de belirtilen zaman aşımı süresi dolduğundan, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.
KANITLAR: Tensip tutanağının 3.maddesinin a bendinde HMK 337. maddesi uyarnıca adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilince emsal mahkeme kararları ile Danıştay … Dairesi’nin 21/05/2019 tarihli, 2016/3587 Esas-2019/1778 Karar sayılı ilam sureti sunulmuştur.
Rekabet Kurulu Başkanlığı’nın 08/03/2013 Tarih, 2011-4-9 dosya, 13-13/198-100 karar sayılı kararı ibraz edilmiştir.
…… İdare Mahkemesi’nin 2019/1109 Esas sayılı cevabi yazısında, 30/01/2015 tarih ve E:2014/313, K:2015/128 sayılı ”Ret’ kararı davacının temyiz talebi üzerine Danıştay Başkanlığına gönderildiğini, Danıştay … Daire Başkanlığı’nın 16/12/2015 tarih ve E:2015/3590, K:2015/4614 sayılı kararı ile onandığını, davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla bu konuda; Danıştay 13.Dairesinin 21.05.2019 tarih ve E:2016/3587, K:2019/1778 sayılı bozma kararı üzerine Mahkemelerinin 2019/1109 esas numarasına kaydedildiğini, Mahkemelerince 19/07/2019 tarih ve E:2019/1109, K:2019/1460 sayılı “Israr – Ret” kararı verildiğini. Mahkemelerince verilen karara karşı davacı tarafından temyiz talebinde bulunduğunu, dava dosyası Danıştay Başkanlığına gönderildiğini, Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nun 31/05/2021 tarih ve E:2019/2715, K:2021/1112 sayılı bozma kararı üzerine karar düzeltme talebinde bulunulduğunu, dava dosyası Danıştay Başkanlığına gönderildiğini, Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nun 24/02/2022 tarih ve E:2021/3615, K:2022/656 sayılı Karar Düzeltme Ret kararı üzerine Mahkemelerinin 2022/923 esas numarasına kaydedildiğini, mahkemece 28/04/2022 tarih ve E:2022/923, K:2022/874 sayılı iptal kararı verildiğini, mahkemece verilen karara karşı davalı idare tarafından temyiz talebinde bulunulduğunu ve dava dosyasının Danıştay Başkanlığına gönderildiğini, ve kararın henüz kesinleşmediği bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasının 12/01/2023 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararında davacı … mirasçılarının davasının işbu davadan tefrik edilmiş, mahkememizin 2023/71 Esasına kaydı yapılmıştır.
GEREKÇE: Dava, bankacılık işleminden kaynaklı zararın tazmini istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta, davacıların, ortak, temsil ve ilzama yetkili olduğu dava dışı müflis … Tarım Ürünleri Hayv. Gıd. San. Tic. A.Ş’nin 2007-2011 yılları arasında davalı Bankadan kredi kullandığı, davacıların bu kredilere müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla kefil oldukları, anılan kredilerin ödenmediği, dava dışı asıl borçlu ve davacıların takiplere maruz kaldıkları, dava dışı kredi borçlusunun iflas ettiği, davacıların, kredi sözleşmelerinden ötürü yapılan ödemelerde Rekabet Kurulunun kararı ile anlaşıldığı üzere davalı borçluya hukuka aykırı olarak fazladan faiz ödemek zorunda bırakıldıklarını, genel bankacılık uygulamasına ve mevzuata aykırı davranıldığını ve bu nedenle kişisel olarak zarara uğratıldıkların ileri sürdükleri, davalının ise davanın reddini savunduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir. Ayrıca, dava dilekçesinde açıklanan Rekabet Kurulu kararının kesinleşmediği ve iptali için açılan davanın derdest olduğu da dosya kapsamıyla sabittir.

Çekişme, davalı bankanın sektördeki diğer bankalarla uyumlu eylemde bulunarak ve tekel oluşturarak fazladan faiz uygulamak suretiyle davacıları zarara uğratıp uğratmadığı, davacıların zararı mevcut ise tutarı noktalarında toplanmaktadır.
Gerek davacıların kabulünden gerekse dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davalı Banka ile davacıların yönetici, temsilci ve hissedar olduğu dava dışı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmeleri ticari nitelik taşımaktadır. Anılan krediler, gerek niteliği gerekse 6102 sayılı TTK’nın 7. maddesi uyarınca davacılar için de ticari nitelik arz etmektedir.
Bu durum karşısında, davacıların dava dilekçesinde açıkladıkları Rekabet Kurulu kararının ticari nitelikteki kredileri kapsamadığı, tüketici kredilerini kapsadığı, davacıların bir zararlarının olmadığı, ticari nitelikteki kredilere bilerek ve isteyerek imza attıkları, hukuki sonuçları ile bağlı olmaları gerektiği, idari yargıdaki davanın beklenilmesinin sonuca etkili bulunmadığı, beklenilmesinden vazgeçildiği, zarar iddiasının subuta ermediği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacıların davasının subut bulmadığından reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 128,1‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 51,80 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca her bir davacıdan ayrı ayrı 2.500,00 TL vekalet ücretinin alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin (posta gideri) davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır