Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/277 E. 2022/134 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/277 Esas
KARAR NO : 2022/134

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2016
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2022

DAVA:Davacı vekili 28/03/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle, Ankara … Müdürlüğünün 2015/20649 nolu dosyasında davalı tarafından müvekkili aleyhine yapılan icra takibine dayanak çekteki imzanın ve kaşenin müvekkili şirket yetkilisine ve müvekkiline ait olmadığını,
Müvekkili şirketin takibe konu çekten ötürü herhangi bir borcunun da bulunmadığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyetli yapılan takip nedeniyle kötü niyet tazminatına hüküm olunmasını talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili 27/04/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin cam şişe toptan pazarlaması işi ile iştigal ettiği bu kapsamda dava dışı üçüncü kişi…’a farklı tarihlerde mal satışı yapıldığını, …’ın müvekkili şirkete olan borcunun bir kısmı için takibe ve davayı konu … Şubesine ait 17/08/2015 keşide tarihli 38.000,00 TL bedelli çeki 11/08/2015 tarihinde cirolayarak müvekkili şirkete verdiğini, ödeme tarihi itibari ile çekin karşılığının çıkmaması üzerine, Ankara … Müdürlüğünün 2015/20649 sayılı takip dosyasında çek keşidecisi ve cirantalar hakkında icra takibine başlandığını,
Müvekkili şirketin davacı ciranta ile doğrudan ticari ilişkisinin bulunmadığını, dava konusu çekin davacının cirosunu takiben dava dışı … ‘nin cirosu ile…’a … ‘dan da müvekkiline intikal etmesi nedeniyle müvekkilinin ciranta imzasının davacıya ait olup olmadığının bilemeyeceğini, iyi niyetli hamil olduğunu,
Davacı şirket yetkililerinin imzaları ile çekteki imzanın karşılaştırılması sureti ile çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığının anlaşılabileceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
GEREKÇE:Dava, icra takibine dayanak çekte lehtar olarak yer alan ve sonraki cirodaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı iddiasına dayalı olarak çekten ötürü borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğünün 2015/20649 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden,
Davalı şirket tarafından son ciranta sıfatı ile lehtar davacı şirket ve dava dışı keşideci ile cirantalar aleyhine 17/08/2015 keşide tarihli, 38.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile 28/09/20105 tarihinde yapılan takibin itiraz olunmaksızın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1059 Esas, 2017/31 Karar sayılı dosyasının incelenmesinden, mevcut davanın davacısı tarafından davalısı aleyhine 02/10/2015 tarihinde dava konusu senetteki imzanın davacı şirket yetkilisi…’nün eli ürünü olmadığı iddiası ile takibin durdurulması istemi ile açılan davada 02/06/2016 tarihli grafolog bilirkişi raporuna dayalı olarak senetteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının tespiti ile takibin davacı şirket yönünden durdurulmasına 26/01/2017 tarihinde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce davacı şirket yetkilisi…’nün 24/02/2022 tarihli duruşmada imza ve yazı örnekleri alınmış, çekteki imza ile şirket yetkilisinin imzası arasında mahkememizce de kanaat edinilecek şekilde açık farklılık bulunmakla, grafolog bilirkişi incelemesine gidilmeksizin imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı kanaati edinilmiştir.
Davalı şirket vekilince 20/03/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında, davanın reddi yönünde istemde bulunulmuş, 05/10/2017 tarihli duruşmada, davalı vekili tarafından dava konusu çekin bedelinin cirantalardan … tarafından ödendiği, irca dosyasının bu şekilde infaz olunduğu ifade edilmiş, davacı vekili tarafından 30/11/2017 tarihli duruşmada, ödeme ile davanın konusunun kalmadığı ancak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep ettiklerini ifade etmiştir.
Ankara … Müdürlüğünün 2015/20649 Esas sayılı takip dosyasında alacağa dayanak çekte lehtar olarak yer alan davacı şirketin ciro silsilesinde yer alan imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı gerek Ankara …. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1059 Esas sayılı dosyasında grafolog bilirkişi tarafından düzenlenen 02/06/2016 tarihli bilirkişi raporu ve bu dosya kapsamı ile gerekse çekteki davacı şirket yetkilisi imzası ile mahkememizce davacı şirket yetkilisinin bizzat alınan imza örneklerinin karşılaştırılması ile anlaşılmıştır.
Dava konusu çekteki imza davacı şirket yetkilisine ait olmadığı için şirketin söz konusu çekten ötürü borçlu olması kabul edilemez, yani mevcut davayı açmakta dava tarihi itibari ile haklıdır.
Dava derdest iken dava dışı cirantalardan … tarafından çek bedeli ödendiği ve icra dosyası infazen kapatıldığı için mevcut davanın konusu kalmadığı için davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafından icra takibi alacağa dayanak çekin karşılıksız olduğuna ilişkin bankaya başvurusu sonrasında cevap alındıktan sonra, mevcut davada davacı olan lehtar ile dava dışı keşideci ve diğer cirantalar aleyhine son hamil sıfatı ile çeke dayalı olarak başlatılan icra takibinde özellikle son hamil olması ve lehtar olan davacı ile doğrudan ticari ilişkisi bulunmaması nedeni ile kötü niyetli olduğu kabul edilemez ve bu nedenle kötü niyet tazminatıyla sorumlu tutulamayacağı için davacı tarafın kötü niyet tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Mevcut davada, özellikle Ankara … Hukuk Mahkemesinde görülen davada, dava konusu çekte lehtar cirantası olarak atılan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, 02/06/2016 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenmiş olmasına karşın 20/03/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında, davalı vekilince davanın reddi yönünde istemde bulunulmuş ve bu nedenle yargılama sürdürülmüş olmakla ve mahkememizce devam eden yargılamada senetteki davacı şirket yetkilisi adına atılan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı saptanmış olmakla, yargılamanın sürmesinde davalı kusurlu olmakla davalı aleyhine yargılama giderine de hükmedilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- KONUSU KALMAYAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı yanın kötü niyet tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 648,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 568,25‬ TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.700,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 218,5‬TL (ilk yargılama gideri, posta gideri, vs) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Alınması gerekli 80,70 TL maktu harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır