Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/279 E. 2022/316 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/279 Esas
KARAR NO : 2022/316

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2015
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı kooperatif 06.11.2014 tevzi tarihli dilekçesinde özetle; davalıların eski Yönetim Kurulu üyesi olduklarını, … İnş. Ltd. Şti. ile 05.10.2009 tarihli sözleşme ile 24.04.2012 tarihli sözleşmeyi imzaladıklarını ancak 05.10.2009 tarihli sözleşme gereği kooperatife verilmesi gereken 200.000,00-TL. teminatın 119.641,00-TL. lik kısmını almadıklarını, altyapı için akdedilen 24.04.2012 tarihli sözleşmenin 23. maddesine göre alınması gereken 50.000,00-TL. tutarlı teminatın alınmadığını, davalıların … Ltd. Şti.’ne ödeme planı vermeyerek, karşı edim olan iş programının verilmemesine yol açtıklarını, kooperatifin inşaatı takibinin imkansız hale geldiğini, işin gecikmesinden dolayı müteahhidin ödemesi gereken günlük 1.000,00.-TL. cezai şarttan dolayı davalıların da müteahhitle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını Yönetim Kurulu kararı ve proje tadılatı yapılmadan davalıların 200.000,00-TL. usulsüz ödeme yaptıklarını, sözleşmenin 15. maddesinde “3 yıllık sözleşme süresi içinde Bayındırlık Bakanlığının belirlediği malzeme fiyat farkı hariç” fiyat farkı ödenmeyeceğinin hüküm alıtına alınmış olmasına karşın, ÜFE- TEFE üzerinden 300.000,00-TL. civarında fiyat farkı ödemesi yapıldığını, davalıların … Ltd. Şti.’nin pencere ve balkon için yapmış olduğu sözleşmeye kooperatifi kefil gösterdiklerini, yeni yönetimin toplam 283.790,00-TL. ödeme yapmak zorunda kaldığını, yüklenicinin kooperatiften hisse aldığını ancak 37.915,00-TL. faiz borcunu ödemediğini, bundan davalılar ve müteahhidin müteselsilen sorumlu olduklarını beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000,00-TL .alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalılar vekili 22.12.2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kooperatifi zarara uğratacak yahut kendilerine menfaat sağlayacak hiçbir – işlem yapmadıklarını, kooperatifçe müvekkilleri hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/45799 ve 2014/18085 sayılı soruşturma dosyalarıyla yapmış oldukları şikayet sonrasında takipsizlik kararı verildiğini, 12 yıl boyunca da Genel Kurul kararlarıyla ibra edildiklerini, müteahhitle yapılan sözleşmenin Bayındırlık Bakanlığının 2009 yılındaki birim fiyatlarından daha düşük bir bedelle; villa başına 155.000,00-TL * eskalasyon bedelle imzalandığını, müvekkillerinin taşerona hiçbir zaman hakediş ödemelerini tam olarak yapmadığını, müteahhidin kooperatiften her zaman 200.000,00-TL. nın üstünde alacaklı olduğunu, yeni yönetimin dava dilekçesinde bahsedilen teminatı müteahhitten alma imkanının olduğunu, ancak bunun yerine müteahhide 866.485,00-TL. ödeme yaptıklarını, iş programı yapıldığını ancak kooperatifin ödemelerini yerine getirememesi nedeniyle uygulamaya sokulmadığını, karşılıklı uzlaşmayla müteahhide iş yaptırıldığını, bu halde dahi inşaatın “495’lik kısmının tamamlandığını, proje tadilatı olmadan müteahhide 200.000,00-TL. Ödeme yapıldığı iddiasının ise gerçeği yansıtmadığını, bazı yasal zorunluluklar gereği çelik baca, istinat duvarları ile çatıların kiremit yapılması, merdiven boşluluğunun cam yerine cam tuğla yapılması, çatı su olukları gibi güvenlik nedeniyle birtakım değişiklikler yapıldığını, kesin hesap aşamasına gelinmediğinden bu imalatlarla ilgili müteahhide ödeme yapılmadığını, eskalasyon ödemelerinin de henüz kesin hesap yapılmadığından ödenmediğini, inşaatı sahibinin kooperatif olduğunu, kooperatifin eksik ödeme yapması nedeniyle taşeronun geciktiğini gören yönetimin taşerona güvence vererek işin tamamlanmasının sağlandığını, 76.700,00-TL. lık ilk taksidi taşeronun ödediğini, bakiye 283.790,00-TL. nın neden kooperatif tarafından ödendiğinin anlaşılamadığını, taşeron …’in başka bir üyeden hisse devraldığını, …’in kooperatiften zaten alacaklı oldunu bildirmesi üzerine, Yönetim Kurulu’nun da …’in borçlarının son hakedişinden mahsubu konusunda 156 nolu kararı aldığını, …’in de 2012 yılı Mayıs ayında borcunun tamamını ödediğini, yeni yönetim tarafından üyelerden Siyavuş Ak’ın gecikme faizlerinin silinmesine dair karar – alınmış olduğunu, müvekillerinin taşerona sözleşme dışı hiçbir. Ödeme yapmadıklarını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, kooperatif zararının kooperatif yöneticilerinden tahsili talebi ile açılmıştır.
Davalılar davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleridir. Dava dilekçesinde zararın sebebi olarak dava dışı şirketten kesin teminat alınmaması ve şirkete 200.000,00-TL avans verilmesi, taşerona ödeme planı verilmemesi, proje tadilatı ve yönetim kurulu kararı olmadan 200.000,00-TL ödeme yapılması, şirkete fiyat farkı olarak ÜFE – TÜFE endeksi üzerinden ödeme yapılması, kooperatifin kefil gösterilmesi nedeniyle kefalet gösterilmesi nedeniyle uğranılan zarar ve taşeronun kooperatiften hisse alması nedeniyle bedelini geç ödeyerek faiz borcunun tahsil edilmemesi gösterilmiştir.
Mahkememizce davacı kooperatifin zararı olup olmadığı için dosya kooperatif uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek, bilirkişiden 09/05/2017 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi, raporunda sonuç olarak; Kooperatifin 16/09/2012 tarihli genel kurulunda sorumluluk davası açılması için yönetim kuruluna yetki verildiğinden dava şartının oluştuğunu, dava dilekçesinde iddia edilen vakıalar nedeniyle kooperatifin zarara uğradığına ilişkin somut bir veri olmadığını bildirmiştir.
İtiraz üzerine alınan 20/11/2018 tarihli raporda; Kök rapordaki görüş ve değerlendirmelerde değişiklik yapılmamıştır.
Dava konusu yapılan hususlarla ilgili davacı şirket tarafından dava dışı şirket aleyhine … 7. AHM’nin 2013/529 E. Sayılı dosyasında dava açıldığı anlaşılmakla, söz konusu dosyanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir.
… 7. AHM’nin dosyasının …’dan dönmesi üzerine mahkememizce celbedilerek, yapılan incelemede; Asıl davada dava dışı … Alt Yapı… Ltd. Şti. Tarafından davacı kooperatif aleyhine alacak davası, karşı davada da kooperatif tarafından söz konusu şirket aleyhine alacak davasının açıldığı, yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın 1.206.915,17-TL miktar üzerinden kabulüne, karşı davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine … 23. Hukuk Dairesi tarafından 28/05/2019 tarih 2018/1106 E. 2019/2390 K. Sayılı kararla hükmün onanmasına karar verildiği ve karar düzeltme isteminin de reddedildiği, bu şekilde hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır.
Akabinde 16/09/2020 tarihli duruşmanın 3 numaralı ara kararı gereğince, davacı vekilinin ek rapora karşı yaptığı itirazlar dikkate alınarak daha önce rapor alınan bilirkişiye bir inşaat bilirkişisi ve bir mali müşavir bilirkişisi eklenmek üzere bilirkişi kurulundan davacı tarafın raporlara karşı yaptıkları itirazların ve … 7 AHM dosyasının incelenmesi suretiyle dava dilekçesinde belirtilen sebeplerden dolayı davacı kooperatifin zararının bulunup bulunmadığı, varsa zararın miktarı, zarara neden olan eylemlerde davalıların sorumluluklarının tespiti konusunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından sunulan 29/01/2021 tarihli raporda; davacı tarafından zarar gerekçesi olarak gösterilen hususlar değerlendirilerek, kooperatifin zarara uğradığı iddiasının yerinde olmadığı tespiti yapılmıştır.
Alınan rapora itiraz edilmesi üzerine bilirkişi kurulundan 10/09/2021 tarihli ek rapor alınmış olup, raporda; Kök rapordaki görüşlerde değişiklik yapılmamıştır.
17/11/2021 tarihli duruşmada, mahkememizce hukuki yönden takdiri mahkememize ait olmak üzere …’den tahsil edilemeyen gecikme faizi nedeniyle davacı kooperatifin varsa uğramış olduğu zarar miktarının hesaplanması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmıştır.
Alınan raporda; …’den faiz alınmamasına ilişkin karardan dönüldüğü, bu durumda davacı kooperatifin dava dışı …’den faiz talep etmesinde bir engel olmadığı, bu nedenle davacı kooperatifin zararının bulunmadığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında; Yukarıda açıklandığı üzere dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri olan davalılar tarafından zarara uğratıldığı gerekçesi ile dava açılmış ise de; davacı kooperatifin söz konusu sebepler nedeniyle zarara uğratıldığının davacı tarafça ispat edilemediği anlaşılmakla, davacının sabit olmayan davasının reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 102,50-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 21,80-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava değeri dikkate alınarak kesin olarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır