Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1047 E. 2021/867 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1047 Esas
KARAR NO : 2021/867

HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … -….
Av. … – …
Av. … – …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/11/2010
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2021

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin yurt dışında mukim ihracatçı olduğunu, davalı şirketin siparişi üzerine 20/01/2010 tarihli …. nolu 15.848,34 USD bedelli, 22/12/2006 tarihli T6051 nolu 4.883,79 USD bedelli, 22/12/2006 tarihli T6052 nolu 3.007,89 USD bedelli, 22/12/2006 tarihli T6052 nolu 3.007,89 USD bedelli faturalar muhteviyatı emtianın gönderildiğini, bunlardan kaynaklanan bakiye 10.378,05 USD alacağın tahsili amacıyla Ankara ….İcra Müdürlüğünün 2010/9731 esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, haksız itirazın iptali ile %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili; davacı şirketle ticari ilişkilerinin bulunduğunu, borçlarının olmadığını, icra takibine konu faturalardaki cihazların bir kısmının eksik ve kusurlu olarak teslim edildiğini, bir kısmının ise hiç teslim edilmediğini, davacının fatura kesmesinin borçlu olduklarını göstermediğini, malın usulüne uygun olarak teslim edildiğini ispatlanması gerektiğini, aralarında hesap mutabakatının olmadığını, özellikle gecikme zammı, faiz ve ceza adı altında talep edilen alacakları kabul etmediklerini, bu sebeple açılan davanın reddi ile %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.
DELİLLER:
-Ankara …İcra Müdürlüğünün 2010/9731 esas sayılı dosyası,
-Gümrük kayıtları,
-Bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE:Dava, taraflar arasındaki alım-satıma dayalı ticari ilişki kapsamında, davacının davalıya satıp teslim ettiği emtia nedeniyle davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise takip tarihi itibari ile miktarının belirlenmesine ilişkindir.
Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2010/9731 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden, davacı (alacaklı) tarafından davalı (borçlu) aleyhine toplam 26.221,39 USD bedelli 4 adet faturadan kaynaklı 10.378,05 USD alacağının (takip tarihi itibari ile 1 USD=1,5214 TL olarak kabul edilip alacağın TL karşılığı 15.789,17 TL olarak belirtilerek,) takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/A maddesi uyarınca kamu bankalarının 1 yıl vadeli USD mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerine işleyecek döviz faizi uygulanmak sureti ile tahsili amacıyla 03/08/2010 tarihinde başlatılan icra takibinde ödeme emrinin 07/08/2010 tarihinde tebliğ edildiği, 10/08/2010 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılamada 28/10/2013 tarihinde toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığı, takibe dayanak faturalardaki eşyanın giriş beyannamesi kapsamında ithal edildiğine ilişkin delile rastlanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine,
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2014/9150 Esas, 2014/14338 Kara sayılı, 30/09/2014 tarihli ilamı ile mahkememiz kararı,
“Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili, takip konusu faturalardaki malların bir kısmının eksik ve kusurlu olarak teslim edildiğini, bir kısmının ise hiç teslim edilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davacı takip ve dava konusu alacağın yurt dışından davalıya gönderilen malların oluşturduğunu bildirmiş ve dayanak olarak 4 adet fatura ve bu faturalara ilişkin gümrük giriş beyannamelerini sunmuştur.
Davalı vekili 22.02.2012 tarihli celsede, “davacı şirket ile müvekkil arasında ihracat yolu ile satış ilişkisi kurulduğu doğrudur, fakat gönderilen malların kuruluma müsait olmadığı eksik olduğu görülmekle durum davacıya bildirilmiş, söz konusu faturalar muhasebe kayıtlarımızda bulunmaktadır. İcra takibine konu faturalar da bu faturalardır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bu durumda, dava konusu faturalara konu malların davalı yanca teslim alındığı davalının kabulündedir. Malların ayıplı ya da eksik teslim edildiğinin veya bedelinin ödendiğinin ispat külfeti davalı taraftadır.
O halde mahkemece davalının savunmasında bildirdiği hususlardaki delilleri sorularak inceleme yapılması gerekirken, ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”
Gerekçesi ile mahkememiz kararı araştırmalı olarak bozulmuştur.
Mahkememizce bozmaya uyularak, yeniden yapılan yargılamada, davalı şirket tarafından 15/04/2015 tarihli dilekçe ile davacı yana dava konusu malzeme bedellerini almadığı hususunda yemin teklifinde bulunulmuştur.
Davalı şirket yetkilisi Amerika’da bulunmakla, istinabe yolu ile yaptırılan yeminde, davalı şirket vekilince, icra takibine konu edilmiş olan ürünlere ilişkin ve dava dosyasına sunulan faturalar karşılığında şirket hesabına herhangi bir ödeme alınmadığı ve dava konusu ürünlere ilişkin faturaların ticari defter kayıtlarına kaydedildiği hususunda yemin eda edilmiştir.
Bozma kararı öncesi düzenlenen 17/12/2012 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, inceleme davacı tarafça düzenlenen fatura ve dosya kapsamı değerlendirilerek yapılmış, davalı şirket yetkilisi …’ün telefonla arandığı, davaya konu defter ve belgelere ihtiyaç olduğunun belirtildiği, kendisinin şirket muhasebecisi olduğu söylenen Ünal isimli kişiyi telefondan arayacağını belirttiğini ancak, telefondan aranan kişinin istenilen belgelerin kendisinde olmadığı ve defterleri de sunamayacaklarını belirtmelerine göre davalı defterleri üzerinde gerekli incelemelerin yapılamadığı tespiti yapılmış,
Mahkememizce 19/12/2012 tarihli duruşmada, taraf vekillerine, kayıtlar da temin edildiğinde, ek rapor aldırılacağı hususunda uyarıca bulunulmuş,
Bilirkişi kurulunca 19/09/2013 tarihinde düzenlenen ek rapor raporda yine davalı kayıtları incelenememiş, dava konusu faturalar ile ilgili eşyanın Türkiye Gümrük İdarelerinden giriş yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmaması nedeniyle önceki rapordaki görüşlerini, tekrar ettiklerini belirtmişlerdir.
Davacı şirket yetkilisince, davalı yana satılıp teslim edilen emtia ile ilgili taraflarına takip konusu yapılan faturalardan kaynaklı bakiye alacağın ödenmediği hususunda usulünce yemin ifa edilmiş, davalı ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmadığı gibi, malların ayıplı yada eksik teslim edildiği ile bedeli ödediği savunmasını da kanatlayamamış olmakla,
İddia, savunma, bilirkişi rapor ve ekraporu, davacı şirket yetkilisince yapılan yeminin içeriği ve tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının davalı şirkete satıp teslim ettiği, emtia nedeni ile düzenlenen faturalardan ötürü, takip tarihi itibari ile 10.378,05 USD alacaklı bulunduğu anlaşılmakla ve mahkememizce de bu yönde kanaat edinilmekle (alacağın likit ve hesaplanabilme özelliği gözetilerek davacı yararına icra inkar tazminatına da hüküm olunarak) davanın kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- DAVANIN KABULÜ İLE,
Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2010/9731 Esas sayılı dosyasında,
İtirazın iptali ile takibin 02/08/2010 günlü takip talebindeki koşullar ile devamına,
10378,05 USD olarak belirtilen asıl alacağın takip tarihi itibari ile TL karşılığı olan, 15.789,17 TL’nin %20 tutarı 3.157,83 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.078,56 TL harçtan peşin alınan 155,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 922,96‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.042,1‬0 TL ( ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 155,60 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır