Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2004/442 E. 2021/574 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2004/442 Esas
KARAR NO : 2021/574

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – …
VEKİLLERİ : Av. Ö…
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 4- … – …
5- … – …
6- … – …
7- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/06/2004
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 233 sayılı KHK hükümlerine göre kurulmuş sermayesinin tamamının devlete ait … olduğunu, …A.Ş. Genel Müdürlüğünün de bağlı ortaklık olduğunu, … kurulması işi kapsamında yapılan ihaleler sonucu işin en son SK firmasına verildiğini, sözleşme esaslarında akreditif açılacağına dair herhangi bir hüküm olmamasına rağmen sözleşmenin haricinde sözleşme hükümlerinin aksine protokol düzenlenerek ödemelerin akreditif açılarak yapılacağı ve akreditif masraflarının … ‘e ait olacağının belirtilerek akreditif masraflarının …’e ödettirilmek suretiyle müvekkili kurumların 266.689,21 TL ( 2004 yılı rakamıyla 266.689.208,342 TL) zarara uğratıldığını, olayla ilgili teftiş kurulu başkanlığınca 02/06/2003 tarihli tahkikat raporu düzenlendiğini, genel müdür ve yönetim kurulu başkanı … satın alma ve ihale yönetmeliğinin 11. Maddesinde yer alan amir hükme aykırı olarak karşı şartların önemli bir kısmının kaldırılmadığı, teknik ve idari konular ile ödemeler hususunda firmaya mutabık kanılan 5.6 maddesinde akreditif masrafların …’e ait olacağını belirten protokolün imzalanmasını sağlayarak kurum zararına neden oldukları belirtilmiş ve 266.689,21 TL ( 2004 yılı rakamıyla 266.689.208,342 TL) zararın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşamına uğradığını, dava konusu tesisin mülkiyetinin …A.Ş. Ye ait olup, ödemelerin …a.ş. Tarafından karşılandığını, davacının ise … A.Ş. Olduğunu, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, esas yönünden yapılan işlemlerin yasa ve yönetmeliklere uygun olduğunu, imzalanan protokole ilişkin taslağın yönetim kurulunda 01/03/2001 tarih ve 127/2 sayılı kararla kabul edildiğini ve ihalenin yapılmasının onaylandığını, 04/04/2001 tarihinde ise sözleşme ve eki protokol imzalanarak notere tasdik ettirildiğini, protokolle ilgili ortaya çıkan durumun yönetim kurulunun bilgisi ve onayına sunulduğunu, tüm dış alımlarda kullanılan … genel ticari şartnamesinde de tüm masrafların mal veya hizmet bedeline dahil olacağı açıkça belirtilmesine rağmen ödemeleri akreditif ile yapılacağı ile ve akreditif masraflarının… Holdin’e ait olacağının açıkça belirtildiğini, buda kurumun genel uygulamalarının ve akreditif masraflarının kurum tarafından ödenmesinin bir zarar olarak nitelemeyeceğini gösterdiğini, kurumun zarara uğratıldığı iddiasının haksız ve mesnetsiz olduğunu belirtmiş ve dilekçesinde bildirdiği diğer sebeplerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar …, … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın Asliye ticaret mahkemesinde bakılması gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, ödemelerin … . Tarafından yapılması nedeniyle husumet itirazında bulunduklarını, iddiaların gerçeğe aykırı olup yapılan işlemlerin mevzuata ve yönetmeliklere uygun olduğunu, akreditifin açılmasıyla ilgili her türlü işlemin satın alma dairesi başkanlığı tarafından yerine getirildiğini. Akreditif işlemlerin müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını, protokolde akreditif masraflarının … tarafından karşılanacağının ifade edildiğini, … A.Ş. Genel müdürlüğü tarafından tüm yurt dışı makine , teçhizat ve hizmet alım bedellerinin akreditif yöntemi ile bu sözleşmeye göre ödenmekte ve akreditif masraflarının da … tarafından karşılandığını, bu durumun yıllardan beri tereddütsüz sürdüğünü ve genel ticari şartnamede açıkça yer aldığını, müvekkillerinin sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımına uğradığını, husumet itirazında bulunduklarını, protokolle herhangi bir değişiklik yapılmamış olmasına rağmen … A.Ş. yönetim kurulunun ihalenin herhangi bir aşamasında ihale dökümanlarında değişiklik yapmaya yetkili olduğunu, protokolle ihale dokümanlarında yer alan maddelerde teyit edilip ihale dokümanlarında bulunan ve belirsizlik taşıyan hususlara açıklık getirildiğini, … A.Ş. Genel müdürlüğünün tüm dış alım ve satımlarında uluslar arası ticaret kurullarına ve teamüllerine uygun olarak hem alıcı hem de satıcı taraf için banka garantisi anlamına gelen ve uluslar arası kabul gören ödeme şekli olan akreditif karşılığı sevkiyat ve ödeme esasının uygulandığını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Doğan Köymen cevap dilekçesinde özetle; davanın 1 yıl içerisinde açılması gerektiğini, bu nedenle süre yönünden reddi gerektiğini, davacının ayrı tüzel kişilik olduğundan dava açma ehliyeti bulunmadığını, 01/03/2001 tarihli yönetim kurulu toplantısında ek protokol yapılması için genel müdürlüğe yetki verildiğini, genel müdürlüğün ihalede ilan edilen hiç bir şartnameyi değiştirmediğini, müvekkilinin görev süresi sona erdikten sonra sözleşmenin 04/04/2001 tarihinde yapıldığını, bu sebeple müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Güler Tayşi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımına uğradığını, husumet itirazında bulunduklarını, davada müvekkilinin taraf ehliyetinin bulunmadığını, yönetim kuruluna sunulan 28/02/2001 tarihli takrirde ve eki protokolde müvekkil imzasının ve parafının bulunmadığını ve bu nedenle müvekkilinin sorumlu olmadığını, … A.Ş. Genel müdürlüğü tarafından tüm yurt dışı makine , teçhizat ve hizmet alım bedellerinin akreditif yöntemi ile bu sözleşmeye göre ödenmekte ve akreditif masraflarının da … tarafından karşılandığını, bu durumun yıllardan beri tereddütsüz sürdüğünü ve genel ticari şartnamede açıkça yer aldığını, müvekkillerinin sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 309 ve 336 maddeleri gereğince açılan şirket zararının yönetim kurulu üyeleri ve şirket çalışanlarından tahsili talebine ilişkindir.
Davacı tarafından dava dışı şirketten Bandırma Sürfrik asit tesisinin yapımı işi kapsamında yapılan sözleşmelere ayrı olarak yapılan protokolle akreditif masrafların …’e ait olacağının kararlaştırılarak kurumun toplam 266.689,21 TL zarara uğratıldığı gerekçesiyle davalılar aleyhine iş bu dava açılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi kurulundan alınan 21/11/2007 tarihli raporda özetle; … ‘in tüm dış alımlarda kullanılan tüm masrafların mal ve hizmet bedeline dahil olacağının açıkça belirtilmesine rağmen ödemelerin akreditif ile yapılacağı ve akreditif masrafların …’e ait olacağının açıkça belirtilmediği, buna rağmen kurumca yapılan dış alımlarda akreditif masraflarının ithalat gideri olarak kurumca karşılandığı, Bandırma Sürfrik asit tesisinin anahtar teslim esasına göre yaptırılması işinin de bir dış alım olduğunu, akreditif açılması ve bu nedenle 266.689.208,342 TL lik akreditif masrafı ödenmesinin kurum zararı olarak adlandırılmasının yerinde olmadığı, akreditifin işin gereği olarak ithal edilecek olan makine ve tesisatının yapılabilmesi için açıldığı, akreditif masrafının akreditif açan kurum tarafından karşılanmasının mevzuat gereği olduğu, bu nedenle … A.Ş. tarafından ithalat masrafı olarak muhabir bankalara ödenen akreditif masraflarından davalı kurum personelinin sorumlu tutularak ödettirilmek istenmesinin yerinde ve hakkaniyete uygun olmadığını belirtilmiştir.
Dava konusu olayın da anlatıldığı iddialarla ilgili sanıklar hakkında Ankara … Ceza Mahkemesi’nin 2004/1235 ve Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2004/58 Esas sayılı dosyalarında kamu davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Ankara … Ceza Mahkemesi’nin 2004/1235 Esas sayılı dosyada görevi kötüye kullanmak suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda 30/04/2008 tarihinde sanıklar hakkında beraat kararı verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …. Ceza Dairesi tarafından 22/05/2009 tarih 2009/10440 2009/9965 sayılı kararla zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle kamu davalarının düşürülmesine karar verilmiştir.
Davacı şirket vekili tarafından dava konusu akreditif masraflarından doğan kurum zararına sebebiyet verildiği iddiasının da yer aldığı şikayet dilekçesinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verilmesi üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/01/2004 tarihinde sanıklar …, … hakkında Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamu davasının açıldığı, mahkemece 14/10/2004 tarihinde davanın Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2003/1008 Esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verildiği, …. Asliye Ceza Mahkemesi’nce asıl ve birleşen dava yönünden sanıkların beraatine dair 07/12/2006 tarihli karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay …. Ceza Dairesince 20/06/2013 tarihli kararla ağır ceza mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiş, …. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 03/09/2013 tarihinde görevsizlik kararı verilerek dosya Ankara …Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
Ankara …Ceza Mahkemesi’nin 2013/378 Esasında yapılan yargılama sonucunda sanıkların ihaleye fesat karıştırma kastıyla hareket ettiklerine ilişkin mahkumiyetlerine yeterli yasal ve inandırıcı delillere ulaşılamadığından atılı suçtan CMK 223/2-c-e maddeleri gereğince ayrı ayrı beraatine karar verilmiş, karar Yargıtay …. Ceza Dairesi’nin 20/10/2020 tarih 2020/2409 Esas sayılı onama kararıyla kesinleşmiştir.
Her ne kadar davalılar zaman aşımı definde bulunmuş iseler de, gerek 6762 sayılı TTK’nın 309 ve 818 sayılı, Borçlar Kanunu’nun 60. Maddesinde düzenlenen zaman aşımı sürelerinin dava tarihi itibariyle dolmamış olması nedeniyle zaman aşımına ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda toplanan delillerden, ihale sonucu dava dışı şirketle imzalanan sözleşmeye aykırı olarak yapılan protokolle akreditif masraflarının kuruma ödettirilmesi nedeniyle oluşan kurum zararından davalıların sorumlu olduğu gerekçesiyle dava açılmış ise de, ceza mahkemesinde açılan kamu davası sonucunda sanıkların beraatine karar verildiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre … ‘in tüm dış alımlarda kullanılan tüm masrafların mal ve hizmet bedeline dahil olacağının açıkça belirtilmesine rağmen ödemelerin akreditif ile yapılacağı ve akreditif masrafların …’e ait olacağının açıkça belirtilmediği, buna rağmen kurumca yapılan dış alımlarda akreditif masraflarının ithalat gideri olarak kurumca karşılandığı, Bandırma Sürfrik asit tesisinin anahtar teslim esasına göre yaptırılması işinin de bir dış alım olduğunu, akreditif açılması ve bu nedenle 266.689.208,342 TL lik akreditif masrafı ödenmesinin kurum zararı olarak adlandırılmasının yerinde olmadığı, akreditifin işin gereği olarak ithal edilecek olan makine ve tesisatının yapılabilmesi için açıldığı, akreditif masrafının akreditif açan kurum tarafından karşılanmasının mevzuat gereği olduğu, davacının akreditif masraflarını ödemesinin mevzuat gereği olması nedeniyle zararının bulunmadığı, davalı şirket yönetim kurulu başkan ve üyelerinin TTK 336, şirket çalışanlarının Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince sorumluluklarının bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 3.600,80 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatan 3.541,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalılar taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 27.118,24 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır