Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/69 E. 2023/38 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2023/69 Esas
KARAR NO : 2023/38

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2022
KARAR TARİHİ : 30/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
DAVA:
Mahkememizin 2022/575 Esas sayılı davasında davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15/10/2020 tarihli “Topraksız Serada Fason Ürün Üretimine Ait Sözleşme” isimli sözleşme, akabinde 02/08/2021 tarihli “Tam Kontrollü Topraksız Seralarda Salkım Domates Üretim Sözleşmesi”nin imzalandığını, yeni tarihli sözleşme uyarınca davalı şirketin mülkiyeti kendisine ait olan serada 2021-2023 yıllarını karşılayan üretim sezonlarında sözleşme ve ekleri kapsamında, müvekkili şirket tarafından temin edilecek nakdi ve ayni avanslarla topraksız sera yöntemiyle domates üretileceğini, ilerleyen süreçte davalı şirketin talepleri üzerine 22/03/2022 tarihinde “Ek Protokol” tanzim edildiğini, girdi maliyetleri ve domates fiyatlarının revize edildiğini, üretim sürecinde davalı tarafından sözleşme ve eklerine uygun şekilde üretimi yapılması planlanan ürünlerin sözleşmeye uygun şekilde üretilmediğini, davalı şirkete ödenen avanslara karşılık üretilmesi taahhüt edilen ürün miktarı kadar teslimatın yapılmadığını, davalı şirketin müvekkili şirkete karşı Beyoğlu 13. Noterliği’nin 12.04.2022 Tarih 6397 yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek birtakım sebepler ileri sürülerek ifa imkansızlığının ortaya çıktığından bahisle ek ödemeler talep ettiğini, ihtarnameye …2. Noterliğinin 18/04/2022 tarih ve 7662 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davalı şirket tarafından Beyoğlu 13. Noterliği’nin 21/04/2022 tarih ve 6998 yevmiye numaralı ihtarname ile birtakım iddialar ileri sürülerek haksız ve hukuka aykırı şekilde 02/08/2021 tarihli “Tam Kontrollü Topraksız Seralarda Salkım Domates Üretim Sözleşmesi” isimli sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, …2. Noterliği’nin 27/04/2022 tarih ve 8368 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapılan feshin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yapılan haksız fesih dolayısıyla davalı şirkete ödenmiş olan avanstan kalan 5.407.750,81 TL ile diğer tüm finansman maliyetlerini ve demirbaş listesinde bulunan mülkiyeti müvekkil şirkete ait olan jenaratör, baskül ile görüntüleme sistemine ait tüm ekipmanın iadesinin talep edildiğini, ancak davalı şirket tarafından iade edilmesi gereken avanslar ve jeneratörün iade edilmediğini, davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranışları neticesinde müvekkili şirketin maddi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak üzere müvekkili şirketçe verilmiş olan nakdi ve ayni avans toplamı olan tüm finansman maliyetinin 4.865.285,63 TL’sinin ödeme tarihinden itibaren, şimdilik 1.000,00 TL cezai şart bedelinin haksız fesih tarihinden itibaren, jeneratör ekipmanın aynen iadesi ve fesih tarihinden itibaren iade tarihine kadar davalının haksız kullanımından kaynaklı kullanım bedelinin daha sonra artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’sinin fesih tarihinden, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde söz konusu ekipmanların dava tarihi itibariyle tespit edilecek güncel bedelinden şimdilik 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA:
Mahkememizin 2022/575 Esas sayılı davasında davalı … vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinin ilk olarak 15.10.2020 tarihinde imzalanan “Topraksız Serada Fason Ürün Üretimine Ait Sözleşme” ile başladığını, sözleşmede kg başına 1-1,2 TL hizmet bedeli verilmesi ve sözleşme süresinin uzun tutulmasının, üreticinin muhtemel kazancını görmesi ve müteakip yıllar için yatırımlarını ona göre yapması açısından isabetli olduğunu ve ilk sezon üretiminin sorunsuz olarak tamamlandığını, ancak 7 yıllık sözleşmenin ilk yılının sonunda davacı şirketin mevcut sözleşmeyi feshedip yeni bir sözleşme yapılması için müvekkil şirkete (Üretici) ağır baskılar uyguladığını, tüm üretim faaliyetini Alıcı’dan (davacı) gelen desteğe bağlı olarak yürüten müvekkili şirketin fesih baskısına dayanamadığını fesih talebini istemeyerek kabul etmek zorunda kaldığını, ancak sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen fesih sebeplerinden hiçbirisinin gerçekleşmediğini, davacı şirket tarafından dikte ettirilen fesih ve ibra protokolü ile taraflar arasında herhangi bir hak ve alacak kalmadığı belirtilerek tarafların karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettiklerini, bu protokole dayanan davacı şirketin bu tarih itibariyle müvekkili şirketten herhangi bir alacağının kalmadığını, geçmişe dönük ayni ya da nakdi avans ödemesi varsa bile bunun sıfırlandığının kabul edilmesi gerektiğini, akabinde 02.08.2021 tarihinde taraflar arasında “Tam Kontrollü Topraksız Seralarda Salkım Domates Üretim Sözleşmesi” adı altında yeni bir sözleşme imzalandığını, önceki sözleşme ile temel farkın domatesin kg başına maliyetinin ve satış fiyatının belirlenmesinde olduğunu, yapılan hesapta üreticiye kâr bırakılmadığını, domatesin davacı şirket tarafından maliyet fiyatından satın alındığını, davacı şirket yetkililerine üreticinin kârının ne olacağı sorulduğunda, avans kalemlerinden tasarruf ederek kâr elde etmesinin salık verildiğini, yeni sözleşme tam fide dikim dönemine denk getirildiği için ve davacının desteğine olan bağımlılık nedeniyle, müvekkili şirketin bu şartlarla sözleşme imzalamak zorunda bırakıldığını, Kasım 2021 ayından itibaren pandemi nedeniyle küresel ekonomideki resesyona paralel olarak ülkemizde girdi maliyetleri ile birlikte domatesin piyasa fiyatlarının da hızla yükselmeye başladığını, bu durumun müvekkili şirkete sözleşme rakamlarıyla sağlanan avansların üretim giderlerini karşılamakta yetersiz kalması ve aradaki farkın müvekkilinin kendi kaynaklarından ya da borçlanarak temin edilme zorunluluğunu doğurduğunu, bu gelişme ile ilgili olarak davacı şirket yönetimiyle yapılan şifahi görüşmeler ve yazışmalardan da sonuç alınamadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 14. maddesi uyarınca müvekkili şirketin, davacı şirkete maliyet ve fiyatların revizesi ile ilgili olarak dört adet yazılı ve imzalı değerlendirme/talep yazısı gönderdiğini, müvekkilinin önerisine davacı şirket tarafından herhangi bir cevap verilmediğini ve piyasada 30-40 TL bandında satılan domatese kg başına 6 TL’den fatura kesilmeye devam edildiğini, müvekkili şirketin ısrarlı talepleri üzerine davacı şirketin Ankara’daki merkezinde bir toplantı yapılarak, girdi maliyetleri ve domates fiyatlarının revizyonunu öngören Ek Protokol’ün 22.03.2022 tarihinde imzalandığını, davacı şirket yetkilileri anılan toplantıda tarafların yazılı olarak ibralaşmış oldukları geçen sezondan ilaç, gübre vb. 200,000 (ikiyüzbin) TL alacakları olduğunu, bunu da düşerek domates için Üretici yani müvekkiline 8,80 TL/kg önerdiklerini ifade ettiklerini, ayrıca bu teklif kabul edilmezse konuşacak bir şey kalmadığı ve masadan kalkacaklarını söylediklerini, İşçi ücretleri dahil üretim girdi maliyetleri bakımından acil ödemeleri olan müvekkili şirket temsilcisinin bu şartlar altında EK Protokolü imzalamak zorunda kaldığını, toplantıda 8,80 TL/kg olarak gerçekleşen domates fiyatının üretim sezonu başından (02.08.2021) itibaren geçerli olacağı konusunda mutabık kalınmışken, Ek Protokol metninde bu rakamın 01.01.2022 tarihinden geçerli olacağı şeklindeki yürürlük tarihinin değiştirilmediğinin sonradan fark edildiğini, bu hususun davacı şirket yöneticilerine ifade edildiğinde “imzalamasaydınız” tepkisiyle karşılaşıldığını, müvekkili şirketin protokolü imzalama iradesinin açıkça bir hile ve aldatma ile sakatlandığını, bu durum sonrasında müvekkili şirket tarafından davacıya Beyoğlu 13. Noterliği’nin 12.04.2022 tarih ve 06397 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamede mevcut şartlarda yapılacak üretimden kâr elde etme olanağı kalmadığının, domates fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle sözleşmenin 14. Maddesi gereği salkım domates kg. fiyatının 5,70 TL eklenerek 14,50 TL’ye çıkarılmasının, 464.800,00 TL kömür bedeli ile ibralaşılmış yıldan kaldığı iddiasıyla fiyat artışından mahsup edilen 200.000,00 TL gübre ve ilaç bedelinin kendisine ödenmesinin, aksi halde sözleşmenin haklı ve tek taraflı olarak feshedileceğinin bildirildiğini, davacı şirketin …2. Noterliğinden 18.04.2022 tarihinde 07662 yevmiye numarası ile müvekkiline gönderdiği karşı ihtarname ile taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine İstanbul 13. Noterliğinin 21.04.2022 tarih ve 06998 yevmiye numarasıyla keşide ettikleri ihtarname ile sözleşmeyi bildirim tarihi itibariyle haklı ve tek taraflı olarak feshettiklerini davacıya bildirdiklerini, müvekkili şirketin, davacıya olan borcunun doğru olarak tespiti halinde uygun koşullarda ödeme yapmaya hazır olduğunu, davacının cezai şart talebinin hukuken yersiz ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin halen zilyetliğinde olan ve mülkiyeti davacıya ait bulunan jeneratörü iade etmeye veya uygun koşullarda satın almaya hazır bulunduğunu belirterek davanın reddini, karşı davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı yükümlülüğünde bulunan ancak yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkili tarafından karşılanan kömür satın alınması nedeniyle 464.800,00 TL’den kısmi dava olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin ve resmi olarak ibralaşılmış olmasına rağmen gübre ve ilaç maliyeti adı altında müvekkilinin cari hesabından haksız yere kesilen 200.000,00 TL’ den kısmi dava olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin, noter ihtar tarihi olan 12.04.2022 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faiziyle birlikte, sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi nedeniyle karşı yanın kusurundan kaynaklı olarak müvekkilin uğradığı zararlar nedeniyle belirsiz alacak olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin sözleşmenin fesih tarihi olan 21.04.2022 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faiziyle birlikte davacı- karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; kömür alınması nedeniyle ve gübre ile ilaç maliyeti adı altında cari hesaptan yapılan kesinti nedeniyle alacak, sözleşmenin haklı feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2022/575 Esas sayılı dosyasında 26/01/2023 tarihli ara karar ile karşı davanın “Zorunlu Arabuluculuk” düzenlemesine tabi bulunduğu, ancak davalı/karşı davacı tarafından, karşı davadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunulmadığı anlaşıldığından TTK’nın 5/A ve 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesi göndermesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca karşı davanın usulden reddine karar verilmek üzere tefrikine karar verilmiş ve dosya mahkememizin 2023/69 Esas sırasına kaydedilmiştir.
6102 Sayılı TTK’ya, 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen “3.Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesinde; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne yer verilmiştir. İlgili yasal düzenleme 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten sonra açılan davalarda uygulanır.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. HMK’nun 115 maddesi gereğince, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. 7155 Sayılı Yasa ile 6102 Sayılı TTK’ya 5/A maddesi olarak eklenen “Arabuluculuk” düzenlemesi, ilgili maddenin uygulanmasını düzenleyen 7155 Sayılı Yasanın 23. maddesi ve 6325 Sayılı Yasanın 18/A-2 maddesi birlikte değerlendirildiğinde, arabuluculuğa başvuru dava açıldıktan sonra ikmal edilebilecek dava şartlarından olmadığından, iş bu dava şartı yerine getirilmeden dava açıldığının mahkemece tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilir.
Dosya incelendiğinde; davanın 7155 Sayılı Yasa ile 6102 Sayılı Yasanın 5/A maddesine eklenen “Zorunlu Arabuluculuk” düzenlemesine tabi bulunduğu, ancak davacı tarafından, davadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunulmadığı, arabuluculuğa başvurulmadan ve neticesi beklenmeden karşı dava açılamayacağı kanaatine varılmakla davanın, TTK’nın 5/A ve 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesi göndermesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın TTK’nın 5/A ve 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesi göndermesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde …BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/01/2023

Başkan …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Katip …
✍e-imzalı