Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/459 E. 2023/408 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/459 Esas – 2023/408
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/459 Esas
KARAR NO : 2023/408
HAKİM :….
KATİP : ….
DAVACI ….
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2023
KARAR TARİHİ : 10/07/2023
KARAR YAZMA TARİHİ : 10/07/2023
Mahkememize açılan davanın yapılan tensip aşaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalı Belediyenin belediyeye ait binalarda kullanılan güvenlik kameralarına ilişkin KVKK aydınlatma metni içeren toplam 375 adet tabela alacağını duyurduğunu, davacı müvekkili şirketin gerekli başvuruyu yaparak işi aldığını ve taraflar arasında iki adet sözleşme imzalandığını, ihaleyi alan müvekkili şirketin imalat ve QR kodu yükleme işlemleri için …Teknoloji Gay. Otom. Tur. Dan. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile anlaştığını, tabelaların imalatını ve QR kod yüklemesini tamamlayan …Teknoloji’nin tabelaları müvekkili şirket adına teslim ettiğini, ancak …Teknoloji şirketi çalışanlarının teslim tutanağı düzenlenmesini ihmal ettiğini ve belediye çalışanlarının teslim-tesellüm belgesi vermediklerini, yine de tabelaların QR kodlu olduğundan müvekkili şirkete ait olduğunun belli olduğunu, müvekkili şirketin ödeme almadığı halde faturaları dahi kestiğini, ancak bugüne kadar hala müvekkili şirkete ödeme yapılmadığını ve belediye başkan yardımcısı …’ın tabelaların alınmadığını ifade ettiğini, ayrıca belediye binasındaki tabelaların QR kodlarının üzerine başka bir şirketin QR kodu etiketi yapıştırıldığını ve belediyenin sözleşme bedelini de bu şirkete ödediğinin tespit edildiğini, 20.09.2022 tarihli 222.113,37 TL bedelli 3 adet fatura ve 20.09.2022 tarihli 169.081,91 TL bedelli bir adet faturaya ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere; ihale sözleşmesine mukabil davacı müvekkili şirketin ödeme bedeli olan 50.000,00. TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı müvekkili şirketin alacağının reddedilmesiyle temerrüde düşüldüğünden 17.02.2023 tarihinden itibaren davacı lehine reeskont avans faizine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalı belediyeye yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, KVKK bilgilendirme tabelabı ihaleden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154. ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir.
Somut olayda; uyuşmazlık ihaleden kaynaklı alacak olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olması için tarafların tacir ve uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. (Yargıtay 15.H.D. 2017/403 Esas, 2018/3327 Kararı)
Davacı yüklenici şirketin tacir olduğu ve ihale konusu işi ticarî işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık davalı iş sahibi kamu idaresi Belediye olup, tacir olmadığı gibi uyuşmazlık konusu ihaleyi ticari işletmesiyle ilgili olarak değil, kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirmiştir.
Yapılan tüm bu açıklamalara göre eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine aittir. HMK’nın 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan anılan yasanın 115/2. maddesi uyarınca bu durumda, mahkememizce davanın görev yönünden reddi ile … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Uyuşmazlığın genel mahkemelerin görevine girdiği dikkate alınarak, dava mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan anılan yasanın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
3-Tarafların, görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,

Dair; dosya üzerinden tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/07/2023
Katip …
e – imzalıdır

Hakim ….
e – imzalıdır

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸