Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/4 E. 2023/148 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/4 Esas
KARAR NO : 2023/148
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – TC No:…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -TC …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Eser -Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklı )
DAVA TARİHİ : 03/01/2023
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
KARAR YAZMA TARİHİ : 08/03/2023
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE; Müvekkili ile davalı arasındaki iş anlaşması olduğunu, iş anlaşması sonucunda müvekkili tarafından işe konu binanın komple elektrik tesisatının yapıldığını, yenilendiğini ve trafo yer değişiklik işlemi gerçekleştirdiğini, davalı taraf ile üzerine anlaşılmış olan tüm hizmetler, sözleşildiği şekilde yerine getirildiğini, sonuç olarak müvekkilinin anlaşmanın kendisi üzerine düşen edimini; yani eksiksiz ve kusursuz bir halde hizmet sunma edimini yerine getirmiş dolayısı ile karşı tarafın ücreti ödeme edimi muaccel hale geldiğini, 09.12.2021 tarih ve Seri A 074208 sıra numaralı fatura düzenlenip davalı tarafa gönderildiğini, ancak davalı tarafın haksız olarak faturayı kabul etmediğini, davalı … Büyükoğlu’nun, müvekkili …’e olan 28.320,00 TL borcunu vadesinde ödememesinden dolayı, hakkında …4. İcra Müdürlüğünün 2021/18144 esas sayılı takip dosyası kapsamında “155,76 TL takip tarihine kadar olan faiz alacağı ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek Yıllık % 18,25 Ticari Temerrüt Faizi TTK.m.1530/7 ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri , avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar Kanununun 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili istemleri” ile toplam 28.475,76.TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafın herhangi bir borcunun olmadığını iddia ederek 04.01.2022 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek davanın kabulüne, dava konusu olan; asıl alacak, faiz ve fer’ilerine karşı yapılan itirazlarının iptaline ve takibin %18,25 ticari temerrüt faizi ile devamına, asıl alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE; Davalının, aile konutu olarak ikamet ettiği binada bakım, onarım, imalat ve tadilat yaptırmak için, dava dışı … ile 2021 yılı Haziran ayı içerisinde sözlü olarak eser sözleşmesi yapıldığını, davalının özel işi olup ticari iş olmadığını, davalını işveren değil, iş sahibi olduğunu, bir tarafı tacir olmayan kişi ile yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanan, ticari dava niteliğinde olmayan anlaşmazlıkların çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-d bendi hükmü uyarınca davanın, taraf sıfatına ilişkin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının, olaya ve hukuka aykırı olarak fatura düzenleyip müvekkiline gönderdiğini, daha sonra da davalı aleyhinde faturaya dayalı icra takibi başlattığını, müvekkilinin icra takibine itiraz ettiğini, davacının, yüklenici …’in alt yüklenicisi olduğunu, iş sahibi … ile yapılan sözleşmenin tarafı olmadığını, müvekkilinin mesken niteliğindeki binasının; ön cephe, rüzgarlık merdiven, komşu duvar, babalar, duvar imalatları, döşeme, mekanik tesisat, elektrik tesisatı, yalıtım işleri, demir işlerinin 370.000,00 TL bedelle yapımı için 2021 yılı Haziran ayı sonunda dava dışı … ile anlaştığını, …’in yaptığı işlerin iyi olmaması, kendisine/eşinin hesabına 300.000,00 TL ödeme yapılmasına ve halen de büyük oranda eksik işler olmasına rağmen fahiş ek ücret talep etmesi nedeniyle, …’le 2021 yılı Kasım ayında çalışmaya son verildiğini, binanın; eksik ve ayıplı elektrik tesisat işleri dava dışı …’e yaptırıldığını, …’in yapması/yaptırması gereken bakım, onarım, imalat ve tadilat işlerini eksik yaptığı gibi, yaptırdığı kısımların da ayıplı olduğunu, …, elektrik tesisat işlerini Davacı …’e yaptırdığını, …, yüklenici …’in alt yüklenicisi olduğunu, alt yüklenici … elektrik tesisat işlerinin büyük bir kısmını yapmadığı gibi, yaptığı kısımlarında ayıplı olduğunu, bu nedenle davalının eksik bırakılan ve yapılan kısmı da ayıplı olan elektrik tesisat işlerini dava dışı …’e 47.095,00 TL bedelle yaptırdığını belirterek davanın reddine, davacının ica takip çıkışı üzerinden hesaplanacak %20 kötüniyet tazminatını davalıya ödemesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08/03/2023 tarihli duruşmadaki beyanında: Davacı müvekkili tacir olduğundan tacir sıfatıyla davalıya ait meskeninde ticari iş yaptığından davayı ticaret mahkemesinde açtıklarını beyan ederek, davalı tarafın taraf sıfatı olduğunu. …’ten işi devraldığından bu nedenle davalıya karşı dava açtıklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili 08/03/2023 tarihli duruşmadaki beyanında: Cevap dilekçelerinde belirtikleri gibi görev yönünden mahkemenin yetkili olmadığını. Davalı müvekkilinin aile konutuna … tarafından yapılan imalat ve tadilata ilişkin bu kişinin alt taşeronu olarak davacı tarafından dava açılmış olduğunu davada ASHM görevli olduğunu ayrıca davalı tarafın davalı sıfatı olmadığını pasif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacı vekilinin beyan ve iddialarını genişletmesine muvafakatlerinin bulunmadığını. Müvekkilinin eksik işleri başka bir kişiye yaptırmış olup buna ilişkin belgeleri sunduklarını beyan etmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan yine …4. İcra Müdürlüğünün 2021/18144 esas sayılı takip dosyasında takibe konu olan 09.12.2021 tarih ve Seri A 074208 sıra numaralı davalı … BÜYÜKOĞLU adına tanzim edilen adres olarak Taşpınar Mah. Gölsitesi Yapı Kooperatifi İncek/ …adresi olarak gösterilen toplam 28.320,00.TL faturanın, bina komple elektrik tesisatı yapılması ile yenilenmesi ve Trafo yer değişikliğine ilişkin olarak davacı … … tarafından tanzim edilen fatura olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticaret-tacir kaydının ve esnaf oda kayırının bulunup bulunmadığı ile ilgili olarak …Ticaret Sicil Müdürlüğü ile …Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine ve Vergi kayıtlarının bulunduğu Başkent Vergi Dairesi ile Sincan Vergi Dairesine müzekkere yazılmış olup tarafların herhangi bir tacir kaydına rastlanmadığı, davacı …’in ise Esnaf ve Sanatkarlar Sicil kaydının bulunduğu, her iki tarafında ikinci sınıf işletme hesabına göre defter tuttuğunun bildirildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser-hizmet sözleşmesi kapsamındaki fatura alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasına ilişkindir.
Mahkemenin görevi HMK’nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olup, 115. madde gereğince de mahkemece re’sen incelenmesi gereken hususlardandır. Bu kapsamda öncelikle Mahkememizin iş bu davada görevli olup olmadığı hususu re’sen irdelenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. TTK.nın 4. maddesi uyarınca, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile bu maddede öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olup, TTK.nın 5/1 maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası uyarınca; ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, ticaret mahkemeleri kanunla belirtilmiş olan ticari davalara, asliye hukuk mahkemesi ise ticari davalar dışındaki hukuk davalarına bakar.
Somut olayda uyuşmazlıkta, davacı taraf gerçek kişi olup ikinci sınıf işletme esasına göre defter tuttuğu, ticaret sicilde tacir olarak kaydının bulunmayıp esnaf kaydının bulunduğu tespit edilmiş olup davalı …’nun ise itirazın iptaline konu fatura ile taraf vekillerinin duruşmadaki beyanlarından anlaşıldığı gibi davalının aile konutuna ait binanın komple elektrik tesisatının yenilenmesi ve trafo yer değişiklik işleminden kaynaklı olup buna göre davalı taraf aile konutunda yapılan işlemde tacir konumunda olmadığı gibi dava mutlak ticari dava olmadığından Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesine olanak bulunmamaktadır. Yine, dava konusu uyuşmazlık iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmediği, davalının aile konutunun elektrik tesisatının yenilenmesi ve trafo yer değişikliğinden kaynaklı fatura alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasına ilişkin olduğundan, davanın ticari dava olarak da kabul edilmesi mümkün değildir. Genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. (Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2005/13153 Esas, 2005/13421 Kararı benzer mahiyette)
Bu durumda, davalı …’nun itirazın iptaline konu faturadaki alacak, taraf vekillerinin duruşmadaki beyanlarından ve icra takibinin ekindeki faturadan anlaşıldığı gibi davalının aile konutuna ait binanın komple elektrik tesisatının yenilenmesi ve trafo yer değişiklik işleminden kaynaklı olup davacı …’in ise esnaf olarak oda kaydının bulunduğu tespit edilmiş olup tacir olmayıp esnaf oda kaydı bulunan davacı … ile aile konutuna ilişkin elektrik tesisatının yenilenmesi ve trafo yer değişikliği yapılan davalı … ise aile konutuna yapılan eser- iş yönünden tacir sayılmayacağından, davanın genel mahkemelerin görevine girdiği dikkate alınarak, davanın … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu kapsamda mahkememizin görevsizliğine, HMK’nın 114/c,115/2.maddelerine göre dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, dava dosyasının görevli …Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Uyuşmazlığın genel mahkemelerin görevine girdiği dikkate alınarak, dava mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan anılan yasanın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
3-Tarafların, görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli …NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderleri ve harcın HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,

Dair, davacı vekili ile davalı yüzüne karşı olmak üzere, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/03/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸