Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/26 E. 2023/76 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/26 Esas – 2023/76
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/26 Esas
KARAR NO : 2023/76
HAKİM : …
KATİP….

DAVACI ….
DAVALI ….

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/01/2023
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
KARAR YAZMA TARİHİ : 14/02/2023
Mahkememize açılan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Müvekkili davacı ile davalı sigorta şirketi arasında 10/02/2022 tarihinde geniş kapsamlı sigorta poliçesi imzalanmıştır. Davacı müvekkile ait ahırın 03/03/2022 tarihinde yoğun kar yağışı nedeniyle çatısı ve duvarının çöktüğünü, ahırın kullanılamaz hale geldiğini. Bu durumun müvekkili tarafından 03/03/2022 tarihinde davalı sigorta şirketinin … ilçesindeki acentesine bildirildiğini. 04/03/2023 tarihinde eksper görevlendirildiğini, eksperin 08/03/2022 tarihinde ahıra geldiğini, ahırda meydana gelen hasara ilişkin olarak eksper tarafından 27/03/2023 tarihli rapor düzenlendiğini, raporda 04/03/2022 tarihinde riziko adresine gidildiğinin beyan edildiğini. Sigorta eksperi tarafından hasarın meydana geldiği yerde Kasım-Aralık 2021 ve Ocak 2022 aylarında yoğun kar yağışının olduğu iş yerinin daha önce poliçesinin olmadığı, 10 Şubat 2022 tarihinde poliçe satın alınmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı değerlendirmesi yapılarak meydana gelen hasarların poliçe vadesinden olmadığından bahisle teminat kapsamında olmadığı yönünde rapor düzenlendiğini, Yoğun kar yağışı nedeniyle müvekkiline ait ahırın ve çatısının hasarı olduğunu, hasarın meydana geldiği ahırda davacı müvekkilinin, büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği faaliyeti yaptığını, ahır içinde yüzlerce hayvanın yaşadığını, müvekkilinin olay nedeniyle minimum yaklaşık 750-800 bin TL maddi zararı bulunduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ( HMK 107.maddesine göre belirsiz alacak davası olarak) şimdilik 100.000,00.TL’nin davalıdan arabulucuya başvuru tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı gerçek kişi ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan mal sigorta poliçesi kapsamında, davacının ahırında meydana gelen hasar nedeniyle açılan maddi tazminat davasına ilişkindir.
Mahkememiz tarafından … Ticaret Sicil Müdürlüğüne, … Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfideresyonuna, Mamak Mal Müdürlüğü ile … Doğanbey Vergi dairesine yazılan müzekkere verilen cevapta, davacının ticaret sicil, oda ve vergi kaydının bulunmadığı belirtilmiştir. Bu kapsamda davacının tacir olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkemenin görevi HMK’nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olup, 115. madde gereğince de mahkemece re’sen incelenmesi gereken hususlardandır. Bu kapsamda öncelikle Mahkememizin iş bu davada görevli olup olmadığı hususu re’sen irdelenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. TTK.nın 4. maddesi uyarınca, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile bu maddede öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olup, TTK.nın 5/1 maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası uyarınca; ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, ticaret mahkemeleri kanunla belirtilmiş olan ticari davalara, asliye hukuk mahkemesi ise ticari davalar dışındaki hukuk davalarına bakar.
Somut olayda uyuşmazlıkta, davacı taraf gerçek kişi olup tacir olmadığı gibi ahırında büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği faaliyetinde bulunduğundan tüketicide olmadığından davalı tarafın ise tacir olup buna göre iki tarafta birlikte tacir konumunda olmadığı gibi dava mutlak ticari dava olmadığından Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesine olanak bulunmamaktadır. Yine, dava konusu uyuşmazlık iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmediği, davacı gerçek kişi ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan mal sigorta poliçesi kapsamında, davacının ahırında meydana gelen hasar nedeniyle açılan maddi tazminat davasına ilişkin olduğundan, davanın ticari dava olarak da kabul edilmesi mümkün değildir. Genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. (Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2005/13153 Esas, 2005/13421 Kararı benzer mahiyette)
Bu durumda, davacının ahırında yüzlerce büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği faaliyetinde bulunduğundan tüketicide olmadığından uyuşmazlığın, tacir olmayan davacı gerçek kişi ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan mal sigorta poliçesi kapsamında açılan maddi tazminat davası olarak genel mahkemelerin görevine girdiği dikkate alınarak, davanın … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu kapsamda mahkememizin görevsizliğine, HMK’nın 114/c,115/2.maddelerine göre dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, dava dosyasının görevli … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Uyuşmazlığın genel mahkemelerin görevine girdiği dikkate alınarak, dava mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan anılan yasanın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
3-Tarafların, görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderleri ve harcın HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,

Dair; dosya üzerinden davanın tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/02/2023

Katip…
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸