Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/112 E. 2023/138 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/112 Esas – 2023/138
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/112 Esas
KARAR NO : 2023/138
HAKİM : …
KATİP ….
DAVACI ….
DAVALI :….

DAVA : Sözleşmenin Feshi ile Kar Mahrumiyeti ile Terditli Alacak
DAVA TARİHİ : 15/02/2023
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
KARAR YAZMA TARİHİ : 28/02/2023
Mahkememize açılan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; … 45. Noterliğinin 25/04/2018 tarihli ve 10094 yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Mülkiyetin Saklı Tutulması Kaydıyla Satış Sözleşmesi” sözleşmesi kapsamında müvekkili davacı kurum -satış bedeli ödendiğinde muhafaza şerhinin kaldırılması şartıyla- mülkiyeti muhafazalı olarak … plakalı aracı 14.000,00-TL bedel karşılığında davalı tarafa satmayı, davalı kurumun da 30/12/2018 tarihine kadar satış bedelini müvekkili kuruma ödemeyi taahhüt ettiğini, vade tarihinin sözleşmeyle sabit olduğunu ve taraflarca önceden kararlaştırıldığını, sözleşme gereği müvekkili kurum, sözleşmeye konu aracın satışını davalı tarafa mülkiyeti muhafaza kaydıyla gerçekleştirildiğini, ancak buna karşılık davalı kurumun sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmediğini, satış bedeli olan 14.000,00-TL’yi vadesinde müvekkili kuruma ödemediğini belirterek, mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmesinin feshi ile sözleşme konusu aracın müvekkili kuruma iadesine ayrıca iade tarihine kadar geçecek süre içerisinde mahrum kalınan kar/kira bedeli ve amortisman masraflarına karşılık fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek enflasyon oranındaki faizi ile tahsil edilmesine, Aksi kanaat halinde ise satış sözleşmesine konu aracın satış tarihinde mevcut halinin günümüz piyasasında güncel değerinin tespiti ile sözleşme bedelinin güncel değere uyarlanarak davalı kurumdan ticari temerrüt faiziyle beraber tahsil edilmesine, aracın aynen iadesi hususunda aksi kanaat ya da imkansızlık halinde ise vade tarihi ile günümüz koşulları arasında farklılık bulunduğundan aracın satış tarihinde mevcut halinin güncel bedeli hesaplanılarak ticari temerrüt faiziyle beraber davalı kurumdan tahsil edilmesini, bunun mümkün olmaması halinde Denkleştirici Adalet İlkesi kapsamında müvekkilinin munzam zararının hesaplanılarak davalı kurumdan tahsil edilmesini, yargılama sonuna kadar … plakalı aracın 3. Kişilere teslimi önlemek, araçların davalı tarafça saklanması, gizlenmesi, yok edilmesi, parçalatılması ve her türlü zarara uğratılmasının engellenmesi ve dava sonunda verilecek kararın infazını sonuçsuz bırakmamak adına aracın ”Trafikten Men Edilmesine” ve ”Yakalama” şerhi konulmasına, aracın müvekkiline veya mahkemenin uygun göreceği yed’i emine tevdiine şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama harç ve giderlerinin davalı taraf üzerine bırakılmasını ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya incelendiğinde arabuluculuk son tutanak aslının sunulmadığı ayrıca iade talebine ilişkin eksik peşin harcın yatırıldığı anlaşıldığından davacı vekiline 15/02/2023 tarihli muhtıra çıkartılmıştır.
Davacı vekili 22/03/2023 tarihli beyan dilekçesi ile mahkememizin muhtırası sonrası arabuluculuğa 17/02/2023 tarihinde başvurarak 22/02/2023 tarihli arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunmuş olup, 28/02/2023 tarihinde eksik harcı ikmal etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tacir taraflar arasındaki araç satışından dolayı satış sözleşmenin feshi ile Kar Mahrumiyeti ile birlikte iade olmadığı taktirde terditli olarak açılan Alacak davasına ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun dava şartı olarak arabuluculuk başlığını içeren 5/A maddesi,”Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 1 ve 2. Fıkraları; “(1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü içermektedir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinin (1.) fıkrası “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava şartlarının incelenmesi başlığını taşıyan 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü, 115/2. maddesinin (1.) cümlesi “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 15/02/2023 tarihinde açılan davanın Sözleşmenin Feshi ile Kar Mahrumiyeti ile Terditli Alacak davası olup dava ticari nitelikte olması nedeniyle mahkememiz görevli olup arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, gerek dava dilekçesi içeriğinde, gerekse dava dilekçesi eklerinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi hükmü uyarınca arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir beyanın ve buna dair bir belgeye rastlanılmaması üzerine ,15/02/2023 tarihinde davacı vekiline arabuluculuk son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylı bir suretini (1) haftalık süresi içerisinde sunması hususunda e-muhtıra çıkarıldığı, muhtıranın 15/02/2023 tarihinde tebligat için ayrılmış tebligat hesabına konulduğu tespit edilmiş olup, davacı vekili tarafından UYAP üzerinden gönderilen 22/02/2023 tarihli beyan dilekçesi ekinde arabulucuk son tutanığını sunduğu, arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin 17/02/2023 olup arabuluculuğun bitiş tarihi ile arabuluculuk son tutanağı tarihinin 22/02/2023 olduğu tespit edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesine göre, alacak veya tazminat davası açılmadan önce veya görevsiz mahkemeye açılması üzerine verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği, yasal düzenleme dikkate alındığında söz konusu dava şartının noksanlığı sonradan giderilebilecek nitelikte olmadığından, davacı tarafça dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmaksızın dava açtığı,
mahkememizin muhtırasının tebliği üzerine arabuluculuğa sonradan başvurduğu tespit edilmiş olduğundan, ( Yargıtay … Hukuk Dairesinin 27/09/2022 tarihli 2022/4240 Esas 2022-6367 Kararı, … Bölge Adliye Mahkemesinin 21/09/2021 tarihli 2020/1093 Esas, 2021/979 Kararı, Adana Bölge Adliye Mahkemesinin 29/01/2021 tarihli 2020/1446 Esas, 2021/108 Kararı aynı mahiyettedir) bu itibarla eldeki davada dava şartı gerçekleşmediğinden, HMK.nun 114/2,115/2.maddelerine göre davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2.son, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/2, 115/2. maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2) Dava, dava şartı yokluğundan red edildiğinden davacı tarafın ihtiyati tedbir talebininde REDDİNE,
3) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.TL red harcın, dava açılışında alınan 179,90 TL peşin harç ve 239,09.TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 418,99‬ TL harçtan mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 239,09.TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5) Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinden tarafların yokluğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde… Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/02/2023

Katip ….
E-imzalıdır

Hakim ….
E-imzalıdır

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸