Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/768 E. 2023/28 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/768 Esas – 2023/28 Karar

T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/768
KARAR NO : 2023/28

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI :….

DAVALI :…

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/04/2015
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2023

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen dava dışı 3. kişiye ait …plaka sayılı aracın Diyarbakır ili, …fabrikası deposunda Şırnak ilinden yüklediği kömürü boşaltması sırasında aracın lastiğinin patlaması ve yerinden çıkması sonucunda davacının yaralandığını belirterek 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, dava tarihi itibari ile zaman aşımı süresinin dolduğunu, sigorta şirketinin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davaya konu olayın Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlarına göre motorlu aracın karayolunda işletilmesi sırasında oluşmuş bir kaza olmadığını belirterek öncelikle zaman aşımı nedeniyle davanın reddine, olmadığı takdirde kazanın karayolunda meydana gelmemesi nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair verilen kararın … Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 13/06/2018 tarih, 2017/1653 esas, 2018/972 karar sayılı kararı ile “kaza yerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda sayılan karayolu ya da bağlantı yolu olup olmadığının belirlenmesi” suretiyle değerlendirme yapılmak suretiyle karar verilmesi nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiş ve mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Kaldırma kararı sonrasında dava konusu yere ilişkin olarak mahallinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu yerin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 2. maddesinde sayılan kapsamın dışında kaldığı, ayrıca olayın aynı Kanunun 3. maddesinde tanımlanan trafik kazasına da uymadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda kazanın meydana geldiği yerin 2918 sayılı KTK’nin 2. maddesinda sayılan yerlerden olmaması nedeniyle davanın reddine dair verilen kararın … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 11/11/2022 tarih, 2020/1273 esas, 2022/2159 karar sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilmekle dosya yazılı esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine yöneliktir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun Haksız muamelelerden doğan borçlar – Umumi kaideler – Mesuliyet şeraiti başlıklı 41. maddesi “Gerek kasten gerek ihmal ve teyessüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur.” hükmünü, Müruru Zaman başlıklı 60/1. maddesi “Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakli bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ittilaı tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz.” hükmünü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Taksirle yaralama başlıklı 89/1. maddesi “Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” hükmünü, 89/2-e maddesi “Taksirle yaralama fiili, mağdurun; e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.” hükmünü, Dava zamanaşımı başlıklı 66/1-e maddesi “Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle düşer.” hükmünü, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Zamanaşımı başlıklı 109/1. maddesi “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmünü, 109/2. maddesi ise “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, olay tarihi itibari ile zaman aşımı süresinin yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 60. maddesine göre bir yıl ve her halde on yıl olarak, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/1. maddesi uyarınca iki yıl ve her halde on yıl olarak, eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 2-e maddesinde yazılı suçu oluşturması nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/2. maddesi uyarınca uygulanması gereken 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 66/1-e maddesi uyarınca ise zaman aşımı süresinin 8 yıl olarak belirlendiği, haksız fiile dayanan tazminat istemlerinde zaman aşımı süresinin zararın veya zarar sorumlusunun öğrenildiği anda başlayacağı, zararın öğrenilmesi ile kastedilenin haksız fiil nedeniyle bedensel zararın kapsamının öğrenilmesi olduğu, bedensel zararın sebep olacağı iş göremezlik oranının belirlendiği tarihin zararın öğrenilmesi kavramı içerisinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, yaralanmanın gerçekleşmesi ve yaralanmaya ilişkin ilk tedavinin sona ermesi ile zarar oluşup oluşmadığı hususunun öğrenildiğinin kabul edilmesinin gerektiği, gelişen durumlar ve bu durumların etkisi nedeniyle bazı hallerde zararın öğrenilmesi daha sonra olabilecek ise de gerek dava dilekçesinde öne sürülen iddialar, gerekse aşamalarda sunulan dilekçeler kapsamında gelişen durum olarak ifade edilen zararın artması sonucunun meydana geldiğine yönelik herhangi bir iddianın bulunmadığı gibi buna yönelik bilgi yada belgenin de dosyaya sunulmadığı, davacının 24/06/2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda yaralandığı, aynı tarihte ilk muayenesinin yapıldığı, 28/06/2006 tarihinde olayla ilgili olarak ilk defa ifadesinin alındığı, alınan ifadesinde olay anına ve mevcut durumuna ilişkin beyanının bulunduğu, olay nedeniyle yaralandığı hususunu alınan ifade kapsamında öğrendiği, 22/08/2007 tarihli sağlık kurulu raporunun zararın öğrenildiği tarihin belirlenmesi yönünden bir etkisinin olmadığı, zararın herhangi bir şekilde öğrenilememesi halinde zarar tarihinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanma imkanının bulunduğu, zararın öğrenilmesi halinde ise 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanamayacağı, bu hali ile dava konusu talep yönünden uygulanması gereken zaman aşımı süresinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/2. maddesi uyarınca 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 2-e, 66/1-e maddeleri uyarınca ceza zaman aşımı süresi olan 8 yıl olduğu, davanın açıldığı 16/04/2015 tarihi itibari ile 8 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (Yargıtay 4. HD. 09/06/2022 tarih, 2022/85 e, 2022/8543 k; 15/06/2022 tarih, 2021/12992 e, 2022/8834 k; … BAM 26. HD. 02/06/2022 tarih, 2022/1304 e, 2022/1467 k; 23/12/2021 tarih, 2019/1825 e, 2021/2528 k).
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) 818 sayılı Borçlar Kanununun 40 ve 61. maddeleri; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 2-e, 66/1-e maddeleri; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/1 ve 109/2. maddeleri uyarınca DAVANIN ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, dava açılışında alınan 27,70 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 152,20 TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.