Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/753 E. 2022/809 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2022/753 Esas
KARAR NO : 2022/809

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2022
… 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.06.2022 tarihli ve 2020/345 Esas – 2022/289 Karar sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili … Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde ayrıntısı yazılı olduğu üzere, … 15. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8494 sayılı dosyası üzerinde fatura örnekleri eklenerek ilamsız icra takibi gerçekleştiğini, ilamsız icra takibi kesinleştiği ve derdest olduğunu, dosyaya ilişkin takip hukukundan kaynaklı şikayet ve itirazlarını … 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/ 842 Esas sayılı dosyasında görüldüğü ve reddedildiğini, ancak bu konuda ki yasal sürecin devam ettiğini, 13/01/2000 tarihinde kurulan S.S. Yeşil Bağlıca Konut Yapı kooperatif 21/03/2000 tarihinde 46978 ada 2 parsel, 46979 ada 1 parsel ve 16/06/2006 tarihinde 46991 ada 8 parsel de arsa sahipleri ile Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzaladığını ve taahhüttü gereği yapım başladığını, öte yandan S.S. Yeşil Bağlıca Konut Yapı Kooperatifi de anılan parsellerdeki konut inşaatları için 20/08/2003 tarihinde “46978/2 ve 46979/1 ada parsel” ve 25/05/2007 tarihinde “46991/8 ada parsel” olmak üzere TUĞRA İNŞAAT TUR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ile o dönemli adı ile bayındırlık birim fiyatları üzerinden tenzilat ile 2 adet yapım sözleşmesi imzaladığını, bahsi geçen yapım işi sözleşmeleri 20/08/2010 tarihinde düzenlenen EK PROTOKOL-2 ile yapım işinin bedeli anahtar teslim götürü bedel olacak şekilde yeniden düzenlendiğini, 19/12/2011 ve 20/12/2011 tarihinde düzenlenen EK PROTOKOL-2-B ile de sözleşmeler Anahtar Teslim Götürü Bedeli sabit olmak üzere son halini aldığını, davacı tarafından 6978/2, 46979/1 ve 46991/8 ada parselde yer alan konutların inşaatları “asansörleri de dâhil” bahsedilen Müteahhit Sözleşmeleri ile dava dışı TUĞRA İNŞAAT TUR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. tarafından yapıldığını, davacı tarafından tarafından dava dışı TUĞRA İNŞAAT yaptığı işlerin bedelini Asansör işleri de dâhil olmak üzere Anahtar Teslim Götürü Bedel üzerinden ödendiğini, konutların iskânları alındığını, davacı Kooperatifin müteahhitti konumunda olan dava dışı TUĞRA İNŞAAT TUR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ile davalının sahibi olduğu AYMA ASANSÖR MÜHENDİSLİK VE ASANSÖR SANAYİ firması kendi aralarında 46978/2 ve 46979/1 ada parselde yer alan konutlar için 31/08/2008 tarihinde ve 20/10/2010 tarihinde 335.000,00 TL bedelle, 46991/8 ada parselde yer alan konutlar için ise 31/08/2008 tarihinde 360.000,00 TL bedelle anahtar teslim sözleşme imzaladığını, dava dışı Tuğra İnşaat şirketi ile davalı arasında imzalanan asansör yapım işleri sözleşmesi uyarınca, davalı dava dışı inşaat şirketi ile ne yaptığını iddia ettiği asansör işleri karşılığında KDV dâhil 424.800,00 TL fatura kestiğini ve davalı 512.245,00 TL ödeme aldığını, ancak davalı dava dışı inşaat şirketi ile aralarında imzalanan sözleşmelerine istinaden alacağı olduğu ancak alamadığı iddiası ile 22/07/2016 tarihinde 03/03/2016 tarihli 27312 ve 27313 nolu iki adet faturayı “hiçbir ticari faaliyeti ve hiçbir yapım ya da hizmet sözleşmesi olmamasına rağmen” müvekkili kooperatife hitaben kestiğini ve kooperatif bürosuna getirdiklerini, sehven gerçekleşen bu durumun farkına varıldığı 27/07/2016 tarihinde anılan faturalar Sincan 1. Noterliğinin 18536 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya kendileri ile hiçbir ticari faaliyetlerinin olmadığı ve faturaya konu mal ve ya hizmet alınmadığı açıkça ifade edildiği, neticesinde faturaların kabul edilemeyeceğini açıkça ifade edilerek iade edildiğini, o tarihten sonra davalı ile bu konuda hiçbir görüşme gerçekleşmediğini, davalının iddia ettiği alacağı ile ilgili olarak asansör işini yaptığı işvereni konumunda olan dava dışı inşaat şirketine hiçbir başvuruda bulunmadığını, davalı tarafla ticari bir ilişkilerinin olmadığını, husumet yokluğu sebebi ile borçlu olmadıklarının tespitini, dava tarihinden sonra bir ödeme yapılması halinde ödenen tutarların ödenen miktarın tahsili tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, Müvekkilinin tacir sıfatının olduğunu, ayrıca kooperatiflerin ticaret şirket ve tacir olduklarından bahisle görev itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin ve Tuğra İnşaat şirketinin kooperatife kesmiş olduğu son faturanın 2012 yılına ait olduğunu, davacının Sincan 2. Noterliğinden 17/07/2015 tarih ve 7672 yevmiye numarası ile gönderdiği ihtarnamede dava dışı inşaat şirketinin işi bıraktığını ve inşaat şirketinin borçlarının davacı tarafça ödendiğini, davacının 2016 yılında yapılan genel kuruluna sunulan 01/01/2014-31/12/2014 tarihler arasındaki yönetim faaliyetini gösterir “Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu” incelendiğinde dava dışı inşaat şirketi ile davacı arasındaki iş ilişkisinin sona erdiğinin bu raporda da yer aldığını, davacı ile davalı arasında sözleşme bulunduğunu, dava dışı inşaat şirketinin düzenlemiş olduğu hak edişler ve kesmiş olduğu faturaların davalının düzenlemiş olduğu dava konusu faturalarda yer alan işlerin konusunun tamamen birbirinden farklı olduğunu, ayrıca asansörlerin yasal mevzuata uygun olarak hizmete sunulabilmesi için A tipi muayene kuruluşu tarafından yapılan muayenenin sonucunda yeşil etiket belgesinin alınması hemen sonrasında da ilgili belediyeden tescil (ruhsat) belgesi alınması gerektiğini, müvekkilinin yönetmelik gereği sunması gereken faturaları ve diğer tüm yasal belgeleri sunduğunu, dolayısıyla asansör yaptırıcısının davacı kooperatif ve asansörleri yapanın ise davalı müvekkili olduğunu, işin yapımın davacı tarafından talep edildiği, işin yapıldığı aşamaların bir kısmında birlikte hareket edildiği ve dava konusu faturaları iki ay gibi bir süreç geçtikte sonra iade ederek fatura münderecatını kabul ettiğini, taraflar arasında sözlü akdin varlığının anlaşıldığını, tüm bu nedenler ile öncelikle davanın görevsizlik nedeni ile reddini, mahkeme aksi kanaatte ise fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydı ile davanın esastan reddini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
… 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/03/2020 tarihli ve 2018/471 Esas, 2020/90 Karar sayılı görevsizlik kararının istinaf başvurusu üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 25/11/2020 tarihli ve 2020/860 Esas, 2020/1200 Karar sayılı kararı ile Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu belirlenerek kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece dosya yeniden esas sırasına kayıt edilerek yapılan yargılama sonucunda 22/06/2022 tarihli ve 2020/345 Esas, 2022/289 Karar sayılı kararı ile davacının tacir olduğundan bahisle yeniden görevsizlik kararı verilmiş ve kararın kesinleşmesi sonrasında dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, … 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/471 Esas sayılı davasının 26.12.2018 tarihinde açıldığı, 04.03.2020 tarihinde görevsizlik kararı verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi’nin 25.11.2020 tarihli ve 2020/860-1200 sayılı ilamı ile mahkemenin görevsizlik kararının kesin olarak kaldırıldığı, verilen kararının yargı yerinin belirlenmesi niteliğinde bulunduğu, kaldırma kararı üzerine, … 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/345 Esas sırasına kaydedilen davada 22.06.2022 tarihinde 2.kez görevsizlik kararı verildiği, oysa yapı kooperatiflerinin tacir/ticaret şirketi sayılmalarına ilişkin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 2020/2 Esas ve 2021/3 Karar sayılı kararının mahkemede dava açıldıktan sonra 12.11.2021 tarihinde verildiği, dava tarihi itibariyle mahkememizin görevli olmadığı, … 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğu kanaatine varılmakla mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın açıldığı tarih, mahkemece verilen görevsizliğe ilişkin kararın kesin nitelikte bulunan … Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararı ile kaldırılması ve Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun yapı kooperatiflerinin tacir/ticaret şirketi sayılmasına ilişkin vermiş olduğu karar tarihi dikkate alındığında MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2) Davanın açıldığı tarih dikkate alınarak davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3) (a) Taraflarca mahkememizce verilen görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulması ve başvurunun esastan reddine karar verilmesi halinde red kararının taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde yetkili ve görevli mahkemeye göndermeyi talep etmeleri halinde dosyanın … 28. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
(b) Taraflarca mahkememizce verilen görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulmaması ve mahkememizce verilen görevsizlik kararının bu şekilde kesinleşmesi halinde … 28. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4) HMK’nin 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına,
5) Mahkememiz kararın dosyada bulunan avans kullanılmak suretiyle resen taraflara tebliğine,
Dair, tarafların YOKLUĞUNDA, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
01/12/2022
Başkan …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Katip …
✍e-imzalı