Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/674 E. 2023/8 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/674 Esas – 2023/8
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/674 Esas
KARAR NO : 2023/8

HAKİM …
KATİP :….

DAVACI ….

DAVALI :….

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 12/01/2023
Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yıllardır devam eden bir ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin … İli, … Parsel adresinde pek çok inşaat işleri tamamladığını, ancak yapılan işlere ilişkin müvekkili şirkete ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin alacaklarının tahsili için … 22. İcra Dairesinin 2021/12843 Esas sayılı dosyası ile 347.319,00 TL bedelli ödeme emri gönderildiğini, 22/10/2021 tarihinde ödeme emrine itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, itiraz üzerine daha sonra … 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/1249 Esas sayılı dosyası ile itirazın kaldırılmasının talep edildiğini, davalının yetkilisi olduğu iki şirketin mevcut olduğunu, bu şirketlerden diğerinin …Müh. Dan. Med. Gıda İnş. Tic. Ltd. Şti olduğunu, bu iki şirket yetkilisinin de … olduğunu ve şirketler arasında organik bağ olduğunun açık olduğunu, davalı ve dava dışı şirket yetkilisi ile müvekkili şirket arasında 20/12/2021 tarihli sulh protokolü imzalandığını, protokolün amacının davalı ile dava dışı şirketin müvekkili şirkete olan borçları olduğunu, … 39. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/346 Esas sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/131 ve 2022/132 D.iş sayılı dosyaları ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve müvekkili şirketçe davalı aleyhine 13 adet icra takibi başlatıldığını belirterek davalının alacaklıdan mal kaçırma amacıyla hareket etmesinden dolayı dava tarihi itibariyle tüm taşınır, taşınmaz hak ve alacakları özellikle üçüncü kişilerdeki ve kamudan kaynaklı alacakları üzerinde ihtiyati haciz konulmasını ödeme emrine itirazın iptali ile icra takibinin devamına davalı aleyhine dava konusu alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatı hükmedilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ ÖZETLE; Davacının, ödeme emrinin dayanağı olan faturanın, alacaklı ve borçlunun mali kayıtlarına işlendiği iddiası gerçek dışı olup, geçerliliği bulunmayan bir fatura ile takip başlatılmış olduğundan, alacak iddiası hukuki dayanaktan yoksun olduğunu. Davacı tarafça, ilgili Tebliğe aykırılık nedeniyle incelenmeksizin şirket kayıtlarına alınmayan, bu anlamda hukuki geçerliliği bulunmayan, esasen, mükerrer olarak düzenlenen faturalara istinaden, kötü niyetli olarak, icra takibi başlatılması ve alacak iddiası ile dava açılması durumunun söz konusu olduğu bahse konu belgelerle açıklıkla ortaya çıkmış olduğundan, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyete dayalı davanın reddine karar verilmesi talep ettiklerini. Taraflar arasında, bütünsel anlamda, hukuki ihtilaf bulunmakta olup, davacı şirketçe fatura düzenlenmesinin, tek başına, “taraflar arasında somut iddia yönünden hukuki ilişkinin var olduğu, ispat edildiği” veya davacının “muaccel bir alacağının bulunduğu” anlamına gelmeyeceğini. Fatura Düzenlemiş Olması Tek Başına Taraflar Arasındaki Hukuki İlişkinin İspatına Yaramayacağı Gibi Davacının Edimini Yerine Getirdiğini de Göstermeyeceğini. Dava Dilekçesinin 7-9’uncu maddelerinde belirtilen “Davalının yetkilisi olduğu 2 şirket bulunduğu ve bu şirketlerin organik bağ taşıdıkları iddiası gerçeği yansıtmadığını. Her ne kadar dava dilekçesinde davalı müvekkili şirket … İnşaat A.Ş. ile dava dışı …Mühendislik Danışmanlık Medikal Gıda İnşaat Tic. Ltd. Şti. arasında organik bağ bulunduğu iddia edilmekte ise de; oraganik bağ bulunmadığını. Dava Dilekçesinin 9. ve Devamı Maddelerinde Belirtilen Hususlar Esasen Bu Davanın Konusunu Oluşturmadığını. Davacının “Kesin Delil, Kötü Niyet, Muvazaa, Mal Kaçırma” İddiaları Doğru Olmayıp Taraflarınca reddedildiğini. Davacının, Davalı Aleyhine İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesi Talebi Hukuki Dayanaktan Yoksun olup Davacı Aleyhine Kötü Niyet Tazminatına Hükmedilmesi Gerektiğini. Davalı tarafça, taraflar arasındaki aynı / benzer konudaki hukuki ihtilaflar ile ilgili olarak, iş bu dava dışında, Mahkemenin 2022/675, 2022/676, 2022/673, 2022/677, 2022/680, 2022/682, 2022/683 esaslarına kaydı yapılan 7 ayrı dava dosyası daha açılmış olduğunu. Mahkemenin iş bu dava dosyası ile yine mahkemenin 2022/675, 2022/676, 2022/673, 2022/677, 2022/680, 2022/682, 2022/683 esaslarına kaydı yapılan 7 ayrı dava dosyası incelendiğinde; davaların aynı ya da benzer sebep iddialarına dayandığı, taraflarının aynı olduğunu. İş bu dava dosyası ile yine mahkemenin 2022/675, 2022/676, 2022/673, 2022/677, 2022/680, 2022/682, 2022/683 esaslarına kaydı yapılan dava dosyaları arasında bağlantı bulunduğu kanaatinde olduklarından, HMK’nun 166. Maddesi uyarınca anılan dava dosyalarının birleştirilmesine karar verilmesi talep ettiklerini. Hukuki dayanaktan yoksun davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddi ile kötü niyetli olarak icra takibi başlatıp dava açan davacı aleyhine dava konusu edilen alacak iddiasının %20tutarında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasına ilişkindir.
Davacı vekili UYAP üzerinden ön inceleme öncesi gönderdiği 10/01/2022 tarihli feragat dilekçesi davadan feragat ettiklerini, feragat hükümleri işletilerek gereğinin yapılmasını beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesi kontrol edildiğinde davadan feragat yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili de 11/01/2022 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanında; feragat kapsamında davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri vekalet ücreti talep ettiklerini lehlerine kötüniyet tazminatı verilmesini talep etmiştir.
HMK.nın 310. maddesi uyarınca, feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Anılan yasanın 309/2. maddesine göre de, feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir.
Feragat, davayı sona erdiren tek taraflı irade beyanı olup, dava açıldıktan sonra davacı vekili beyan dilekçesi ile davadan feragat ettiği ve vekaletnamesinde davadan feragat yetkisi bulunduğu anlaşıldığından davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. Ayrıca Dava konusu talep yargılamayı gerektirdiğinden feragat nedeni ile dava red edildiğinden şartları oluşmayan davalı lehine kötü niyet tazminatının reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere göre;
1) Davacı tarafın davasından FERAGAT NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
2) Dava yargılamayı gerektirdiğinden feragat nedeni ile reddedildiğinden şartları oluşmayan davalı lehine kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3) Dava açılışında davacıdan alınan 4.194,75.-TL peşin harcın, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca feragat ön inceleme duruşmasından önce olduğundan, alınması gereken 179,90.TL red harcının 1/3 oranı olan 59,97-.TL red karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla alınan 4.134,78,-TL’nin karar kesinleştiğinde istemi halinde davacı tarafa iadesine,
4) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.560,00.TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6/1.maddesine göre öninceme duruşması öncesi davadan feragat edilmesi üzerine vekalet ücretinin yarısına hükmedilceğinden buna göre hesaplanan 25.812,33.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı olmak üzere, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/01/2023

Katip …
¸

Hakim…
¸

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸