Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/662 E. 2022/676 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/662 Esas
KARAR NO : 2022/676
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … -TC …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -…
DAVA : Alacak (Kira hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2022
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 21/10/2022
Mahkememize açılan davanın tensip önincelemesi sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalı borçlu ile müvekkili arasında 12.10.2018 tarihli …- Niğde Otoyolu drenaj, hendek vs kamyon kiralama sözleşmesi adı altında kira sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereğince müvekkiline ait araçların davalı adına gösterilen tüm iş ve işlemleri yaptıklarını, ancak davalı tarafından sözleşme hükümlerine uyulmadığını , fatura bedellerinin de müvekkiline ödenmediğini, bunun üzerine Kırıkkale … Noterliğinin 14.05.2019 Tarih ve 3593 Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı borçluya bakiye alacağın ödenmesi için ihtarname çekildiğini, davalı borçlunun ihtarnameye cevap vermediğini, davalının müvekkilinin ticari anlamda mağdur olmasına sebebiyet verdiğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/21748 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu ancak davalı tarafından yapılan takibe itiraz edilerek takibin durduğunu, arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak bir sonuç alınamadığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak hareket etmesinin müvekkilinin mağduriyetini artırdığını, müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması ve alacağın sürüncemede kalmaması ve dava sonunda yapılacak tahsilatın sonuçsuz kalmaması için davalının borca yeter miktarda hesapları ve taşınır ve taşınmaz mal varlıkları üzerine tedbir konulması gerektiğini, ileri sürerek fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması ve alacağın sürüncemede kalmaması için şimdilik 118.786,04 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek Yasal/ Ticari faizi ile müvekkiline ödenmesine ve dava sonunda yapılacak tahsilatın sonuçsuz kalmaması için davalının borca yeter miktarda hesapları, taşınır ve taşınmaz mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Görev kamu düzenini ilgilendirdiğinden re’sen dikkate alınması gerektiğinden, usul ekonomisi gereği davalıya tebligat çıkarılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,kamyon- taşınır kiralamasına ilişkin sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154. ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Bu kapsamda, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda “Sulh Hukuk Mahkemesi” görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler HMK.nın 114/1-c maddesine göre kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi HMK.nun 115/1.maddesine göre yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. ( … 3.Hukuk Dairesinin 2019/3063 Esas, 2019/7816 Kararı)
Somut olayda; uyuşmazlık kamyon-taşınır kira sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, (… 3.Hukuk Dairesinin 2017/6402 Esas, 2019/2883 Kararı, … 6.Hukuk Dairesinin 2013/4054 Esas, 2013/15230 Kararı, … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 2022/353 Esas, 2022/361 Kararı) Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. HMK’nın 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan anılan yasanın 115/2. maddesi uyarınca bu durumda, mahkememizce davanın görev yönünden usulden reddi ile … Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği dikkate alınarak, dava mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan anılan yasanın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
3-Tarafların, görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Davacı vekili tarafından talep edilen İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
5-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,

Dair, dosya üzerinden tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren, HMK.nun 345.maddesine göre 2 (iki) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 21/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸