Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/657 E. 2022/660 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/657 Esas – 2022/660 Karar
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/657
KARAR NO : 2022/660

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI :….

DAVALILAR : ….
DAVALI :….
İHBAR OLUNAN ….

DAVA : Şirket ortağı ve yöneticisi olunan döneme ilişkin huzur hakkı, kar payı ve diğer hakların parasal değerinin ödenmesi talebi
DAVA TARİHİ : 24/05/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2022

Mahkememizin 2022/349 esas sayılı dosyasının yapılan yargılaması sırasında 18/10/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar ile dosyanın yazılı talep yönünden ayrılmasına ve yeni bir esas sırasına kaydedilmesine karar verildiği anlaşılmakla, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, dava dışı…, …, ….ve …Bilgi Sistemleri Anonim Şirketi tarafından davalı…’a bulunan hisselerinin 09/07/2012 tarihinde davacı …’a devrettiklerini ve ortaklıktan ayrıldıklarını, devir sonrasında davalı…’un % 50 hissesinin davacı …’a, % 50 hissesinin ise dava dışı…’e ait olduğunu, 24/07/2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı ile davacı … ile dava dışı…’in şirketin yönetim kurulu üyesi olarak seçildiklerini, 28/05/2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında sermaye artırımının yapıldığını ve şirket sermayesinin 25.000.000,00 TL olarak belirlendiğini, sermaye artışının geçmiş yıl karlarından karşılanmasına karar verildiğini, 09/10/2012 tarihli karar ile davacı … ve dava dışı…’in müşterek imza ile şirketi temsil etmesine karar verildiğini, …Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile 11/02/2016 tarihinden itibaren dava dışı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu yöneticilerinin davalı…’a yönetim kayyımı olarak atandıklarını, Tasarrruf Mevduatı Sigorta Fonu İştirakleri ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığının 10/09/2019 tarihli kararı ile davacı …’a ait davalı… hisselerinin davalı …’e devredildiğini, …8. Sulh Ceza Hakimliğinin 2020/5109 değişik iş sayılı kararı ile… 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile davalı…’a TMSF’nin kayyım olarak atanmasına dair verilen kararın kaldırılmasına karar verildiğini,
hisse devrinin davacı … tarafından yapılmadığını, kayyım yönetiminin tek taraflı olarak almış olduğu idari karar sonucu gerçekleştirildiğini, hisse devrine davacı …’un rızasının olmadığını, hisse devrine ilişkin işlemlerin ne şekilde gerçekleştirildiği hususunda bilgi sahibi olunmadığını, davacı …’a kayyım atanmasına yönelik karar yada kayyım yönetimi tarafından alınan kararların herhangi bir şekilde tebliğ edilmediğini, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133/3. maddesine göre ilgililerin kayyım işlemlerine karşı başvuruda bulunabileceklerini, şirket ortaklarının mülkiyet hakkı kapsamında kayyım tarafından yönetilen şirketin basiretli bir tacir sıfatıyla, bağımsız, tarafsız ve şeffaf bir şekilde yönetilip yönetilmediğini denetleme hakkının bulunduğunu, gerek kayyım atanmasına ilişkin olarak, gerekse kayyım tarafından alınan kararlar ve yapılan işlemlerle ilgili olarak davacı ile herhangi bir bilgi veya belge paylaşımı yapılmadığını, davacı …’a ait davalı… hisselerinin satış ve devir işleminin haricen öğrenilmesi üzerine davalı…’un kayyım olarak atanan TMSF tarafından yönetildiği 11/02/2016 – 24/07/2020 tarihleri arasında atanan yönetici sayısının, ödenen ücret miktarının, şirketin mali durumunun, ortaklık yapısının, hazırlanan mali durum raporunun, anılan tarihler arasında yapılan genel kurul toplantılarında alınan kararların, mali denetimlerin, yıllık bilançoların, kar ve zararlara ilişkin miktarların, alacak ve borçların, bu işlemlere ilişkin yıllık raporların, kayyım atanmasına ilişkin kararın, davacıya ait davalı… hisselerinin satışına ve devrine ilişkin fon kurulu kararının, değerleme raporlarının, devir gerekçelerinin, devir sonrası devir bedelinin ne şekilde muhafaza edildiğinin, bu hususlara ilişkin tüm belgelerin, şirket ortağı ve yöneticisi olan davacıya ödenmesi gereken kar payının, huzur hakkının, diğer haklarının ne şekilde tasarruf edildiğinin, ödemelerin hangi hesaba yatırıldığının ve nemalandırıldığının, kayyım kararının kaldırılmasına ilişkin kararın davalı… ve dava dışı ihbar olunan TMSF’ye gönderilen ihtarnameler ile talep edildiğini, davalı… tarafından belirtilen dönemlerde şirketin yönetiminin kayyım sıfatıyla TMSF tarafından yapılmış olması ve davalının tasarruf yetkisinin bulunmaması nedeniyle itiraz edilmek suretiyle cevap verildiğini, dava dışı TMSF tarafından ise bilgi ve belge paylaşılması hususunun reddedildiğini, red kararına karşı …4. İdare Mahkemesinin 2022/589 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, TMSF yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, gerekli bilgi ve belgelerin ihtarnameye rağmen verilmemesi nedeniyle de oluşabilecek ihtimallere göre dava dilekçesinin hazırlandığını ve davanın ticaret mahkemelerinde açıldığını, satışın TMSF’nin pay devri konusunda izin vermesi suretiyle gerçekleşmiş olması halinde TMSF’nin pay devri yapmaya izin verme yetkisi bulunmadığından, davacı herhangi bir şekilde haberdar edilmediğinden ve mülkiyet hakkı ihlal edildiğinden yapılan devrin yok hükmünde olduğunu, davalı …’in ise davacının mal varlığı üzerindeki tedbir şerhlerini bilerek, rayiç değerinin çok altında bir bedel ile hisseyi satın alması nedeniyle iyi niyetli olmadığını, davacıya ait şirket hisselerinin devrinin hukuksuz olduğunu, davacının mal varlığı hakkında verilmiş bir müsadere kararının bulunmadığını, varsa TMSF tarafından verilen satışa veya devre ilişkin tüm izinlerin hukuksuz olduğunu, davacıya haber verilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, davacının bilgi edinme hakkının kullandırılmadığını, davacının hisse satın alma süresinde Asya Katılım Bankası Anonim Şirketinden kredi kullandığını, mal varlığına el konulması nedeniyle kredinin son taksitini ödeyemediğini, son taksitin ödenmesi amacıyla başlatılan icra dosyası kapsamında davacıya ait davalı…’ta bulunan hisse bedelinin 53.250.000,00 TL olarak Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine depo edildiğinin tespit edildiğini, davacı hakkındaki soruşturma dosyalarının incelenmesi sonucunda ise, davacıya ait davalı… hisselerinin davalı …’e satış ve devrinin 53.250.000,00 TL bedel ile yapıldığının ve bedelin vadeli hesaba yatırıldığının, hesap üzerinde…8. Sulh Ceza Hakimliğinin 2020/5109 değişik iş sayılı kararı ile tedbir bulunduğunun tespit edildiğini, davacının 2015 yılından itibaren yurt dışında yaşadığını, yurt dışına gitmeden önce davalı… yönetim kurulu üyesi olduğunu, hisselerinin yönetilmesi hususunda herhangi bir şekilde başka kişi yada kurumlara yetki verilmediğini, bu hali ile de hisselerin devrine ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunu, hisselerin devri nedeniyle davacının en az 14 kat kadar zararının bulunduğunu, davalı…’un kuruluşundan itibaren sistem entegrasyonu ve yazılım geliştirme alanlarında faaliyet gösterdiğini, 2004 yılından itibaren ise Türkiye’deki savunma sanayi projeleri alanında faaliyet göstermeye başladığını, alanında başarılı ve katma değeri çok yüksek bir kuruluş olduğunu, davacıya ait hissenin değerinin çok altında bir bedelle satılarak devredildiğini, şirket ile ilgili zaman zaman bağımsız denetim şirketleri tarafından değer tespiti yaptırıldığını, Ebitda, …Capital, PwC PricewaterhouseCoopers Türkiye tarafından yapılan değerlemelere göre Haziran 2014 itibari ile şirketin değerinin 95.000.000 Amerikan doları (USD) olduğunun, İNA yöntemine göre ise şirket hisselerinin makul değerinin 106.000.000 Amerikan doları (USD) olduğunun tespit edildiğini, davacıya ait davalı… hisselerinin 12/12/2019 tarihinde satışının gerçekleştirildiğini, 2014 Haziran ayında yapılan tespit sonrasında şirketin herhangi bir değer kazanmadığı, bu tarihte yer alan değerini koruduğunun kabul edilmesi halinde dahi davacıya ait davalı…’ta yer alan % 50 hissenin karşılığının 295.740.000,00 TL olduğunu, satışın 53.250.000,00 TL bedel ile yapıldığına yönelik tespite ve şirketin 2014 Haziran ayından sonra herhangi bir değer kazanmadığı kabul edilse bile davacının zararının 242.490.000,00 TL olduğu, Amerikan doları kuruna göre ise zararın daha da fazla olduğunun tespit edildiğini, …Capital tarafından şirketin İNA yöntemine göre Haziran 2014 ve Haziran 2015 tarihlerinde şirket hisselerinin makul değerinin 99.000.000 – 115.000.000 Amerikan doları (USD), piyasa yaklaşımına göre ise 81.000.000 – 116.000.000 Amerikan doları (USD) olarak tahmin edildiğini, Project Orion Şirketi tarafından yapılan hesaplamalarda da benzer sonuçlara ulaşıldığını, davacıya ait… hisselerinin Haziran 2014 ve Haziran 2015 tarihleri itibari ile değerinin 53.000.000 Amerikan doları (USD) ve güncel kur ile bu değerin 784.400.000,00 TL olduğunu, Amerikan doları kuru bazında şirket hisselerinin 14,8 kat düşük bedelle satışının yapıldığını ve davacının zarara uğratıldığını, yönetim kurulu üyesine ödenmesi gereken aylık miktarının ise 20.000 Amerikan doları (USD) olduğunu ve ödenmediğini belirterek davacıya ait davalı…’ta bulunan % 50 oranındaki hissenin satışına ilişkin işlemin iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmaması halinde ise davalı…’un değer tespitinin yapıldığı 2014 ve 2015 veya hisse devrinin yapıldığı 2019 yada dava tarihindeki rayiç değeri tespit edilerek hangisi en yüksek ise belirlenen bedelin bankaya depo edilen miktar mahsup edilmek suretiyle şimdilik 125.000,00 TL’nin, davacının şirket yöneticisi ve ortağı olduğu dönemde ödenmesi gereken kar payı, huzur hakkı ve diğer özlük haklarının parasal değerlerine karşılık olmak üzere ise şimdilik 25.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip tutanağı davalı …’e 04/07/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı …şirket yetkilisi 05/07/2022 tarihinde ve cevap süresi içerisinde cevap süresinin uzatılması talebinde bulunmuş, davalı …’in talebinin kabulü ile cevap süresinin bitiminden itibaren başlamak üzere davalıya 2 hafta süre verilmiş ve bu hali ile davalı …’in cevap verme süresi 01/08/2022 tarihine kadar uzatılmıştır.
Davalı …Savunma Sanayi Teknolojileri Anonim Şirketi vekili ayrıntısı 27/07/2022 tarihinde ve süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalı …’in dava dışı TMSF yönetiminde bulunan davalı… hisselerini 10/09/2019 tarihinde usulüne ve mevzuata uygun olarak devraldığını, dava konusu talebin TMSF tarafından yapılan hisse satış işleminin iptaline yönelik olduğunu ve idari yargının görevli olduğunu, davalı…’a kayyım olarak TMSF’nin atandığını, davacıya ait % 50 hissenin satışı hususunda izin talep edildiğini, izin üzerine Ernst – Young firması tarafından yapılan değerleme sonucunda tespit edilen 106.500.000,00 TL bedel dikkate alınarak davacıya ait hissenin 53.250.000,00 TL karşılığında davalı …’e devredildiğini, davalının hukuka ve usule uygun bir şekilde satış bedelini ödemek suretiyle davacıya ait davalı… hisselerini satın aldığını ve edindiğini, davalı …’e husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını, dava dilekçesi içeriğinde yer alan değerlemeye ilişkin bilgiler dikkate alındığında davacının talep konusunu belirleyebilecek durumda olması nedeniyle belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davalının 2016 yılında kurulduğunu, davalı…’a ait hisseleri ülkemize katma değer sağlamak amacıyla usulüne ve mevzuata uygun şekilde devraldığını, …7. Sulh Ceza Hakimliğinin 2017/1322 değişik iş sayılı kararı ile davacının mal varlığının idaresi için TMSF’nin kayyım olarak atanmasına karar verildiğini, …3. Sulh Ceza Hakimliğinin 2018/3013 değişik iş sayılı kararı ile davacının taşınmazlarına, ortağı bulunduğu şirketlerdeki ortaklık paylarına, banka ve diğer mali kurumlardaki hesaplarına el konulmasına karar verildiğini, davacının yurt dışında firari olduğunu, davacının taleplerinin bu nedenle dahi reddinin gerektiğini, davalının davacıya ait davalı… hisselerini usulüne uygun olarak satın aldığını, hisse devrinin kanuna uygun yapıldığını, …Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile davalı…’a kayyım atandığını, kayyıma ait yetkilerin 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile TMSF’ye devredildiğini, davacıya ait davalı… hisselerinin 10/09/2019 tarihinde kayyım yönetimi ve davalı …arasında yapılan hisse satış ve devir sözleşmesi ile devrinin yapıldığını, davalı… yönetim kurulu tarafından da 05/08/2019 tarihli karar ile hisselerin yapılan değerleme üzerinden davalı …’e devrine karar verildiğini, …8. Sulh Ceza Hakimliğinin 2020/5109 değişik iş sayılı kararı ile hisse devrinin tamamlanmış olması nedeniyle davalı…’a kayyım atanması yönünden verilen kararın kaldırılmasına, devir bedeli olarak belirlenen 53.250.000,00 TL’ye el konulmasına karar verildiğini, süreçte yapılan işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu, 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun kayyımlık yetkisinin devri ve tasfiye başlıklı 19. maddesi uyarınca kayyımlara ait yetkilerin TMSF’ye devredildiğini, kayyım olarak TMSF’nin görevlendirildiği şirketler yönünden atanan yöneticilerin ticari teamüllere uygun olarak ve basiretle tüccar gibi şirketleri yönetmesinin kararlaştırıldığını, şirketlerin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle mevcut halinin sürdürülebilir olmadığının tespit edilmesi durumunda ise şirket mal varlığı değerlerinin satılmasına veya feshi ile tasfiyesine karar verilebileceğini, satış gelirlerinden borçlar ödendikten sonra kalan tutarın yargılamanın kesin hükümler sonuçlandırılmasına kadar bir kamu bankasında açılan hesapta nemalandırılmasının gerektiğini, dava konusu devir işlemine ilişkin idari karar ile şirket yönetim kurulu kararının hukuka uygun olduğunu, iptalinin talep edilmesinin kabul edilebilir bir tarafının bulunmadığını, davacıya ait davalı…’ta yer alan nama yazılı pay senetlerinin …7. Sulh Ceza Hakimliğinin 2019/1746 değişik iş sayılı kararı ile iptal edildiğini, iptal sonrasında iptal edilen miktarda pay senedinin bastırılmak suretiyle kayyım yönetimine verildiğini ve sonrasında nama yazılı pay senetlerinin TTK’nin 490. maddesi uyarınca davalı …’e devredildiğini, hisse satış ve devir sözleşmesi imzalandığını, pay senetlerinin ciro edildiğini ve tesliminin gerçekleştiğini, bedelin blokeli hesaba yatırıldığını, pay devrinin pay defterine 27/09/2019 tarihinde işlenmek suretiyle devir işleminin tamamlandığını, davalı …’in üçüncü kişi olarak üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini, pay senetlerinin TMSF’ye ait olduğunun tespit edildiğini, sonrasında pay sahibi olunduğunu, pay devri sonrasında şirketin genel kurul ve yönetim kurulu kararları aldığını, pay devrinin iptalinin hem devralan …yönünden, hem de davalı… yönünden telafisi imkansız zararlara sebebiyet verebileceğini, pay sahipleri ve yönetimine ilişkin davaların şirketin varlığını temelden etkilemesi nedeniyle şirketin menfaatini ve devamlılığını ön planda tutmak suretiyle değerlendirilmesinin gerektiğini, TTK hükümlerine uygun şekilde iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunan …’e yapılan pay devrinin iptalinin gerek mevzuat, gerekse hukukun temel ilkeleri ve menfaatler dengesi uyarınca mümkün olmadığını, davacının davalı…’un TMSF yönetiminde olduğu süre için huzur hakkı ve kar payi isteme hakkının bulunmadığını belirterek öncelikle davanın yargı yolu dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davalı …yönünden davanın husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, mümkün olmadığı takdirde davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmaması nedeniyle usulden reddine, bu da mümkün olmaması halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip tutanağı davalı…’a 06/07/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı… yetkilisi 18/07/2022 tarihinde ve cevap süresi içerisinde cevap süresinin uzatılması talebinde bulunmuş, davalı…’un cevap süresinin 20/07/2022 tarihinde dolacak olması ve adli tatil nedeniyle sürenin 07/09/2022 tarihine kadar uzaması nedeniyle ek cevap süresi verilmesi talebi reddedilmiştir.
Davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketi vekili ayrıntısı 09/09/2022 tarihinde ve süresi sona erdikten sonra sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, dava konusu pay devri işlemlerinde davalı şirketin yetkili olmadığını, işlemlerin yetkili merci tarafından usulüne ve hukuka uygun olarak gerçekleştirildiğini, davalının hisse devrinin tarafı olmadığını, davalıya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, şirketin savunma sanayi kapsamında yazılım geliştiren milli bir şirket olarak kurulduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren ortaklık yapısının zaman zaman değişiklik gösterdiğini, sebebinin ise diğer ortakların mali sıkıntılar yaşamaları ve aciz halinde olmaları olduğunu, şirketin mali açıdan zor durumda olduğu dönemde davacı … tarafından hisselerin alınacağının bildirilmesi üzerine bir kısım ortaklara ait toplam % 50 oranındaki hissenin davacıya devredildiğini, ortaklar arasında yaşanan sıkıntılar sırasında ortak…’in davacının hissesini almak istemesine rağmen davacının satışa onay vermemesi nedeniyle devrin gerçekleşmediğini, sonrasında davacıya ait davalı şirkette yer alan paylara el konulmasına karar verildiğini, şirket yönetiminin önce atanan kayyımlara, daha sonra ise Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiğini, şirkete kayyım atanmasının sebebinin davacı olduğunu, pay devrine ilişkin satış kararının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu yönetim kurulu tarafından alındığını, gerekli onayların alınması sonrasında ise satış işleminin gerçekleştirildiğini, davalının satış işleminin tarafı olmadığını, davacıya ait davalı şirkette yer alan ortaklık payının satış işlemlerinin usulüne uygun şekilde yetkili bulunan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından gerçekleştirildiğini, satış işlemlerinin kanuni dayanağının bulunduğunu, davacının ortaklık payının ise hesabına yatırıldığını, davacının ortaklık sıfatının sona ermesi nedeniyle huzur hakkı ve sair diğer haklarını talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek öncelikle davalıya husumet yöneltilmesi mümkün olmadığından husumet nedeniyle, aksi halde ise haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İhbar olunan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekili ayrıntısı dilekçesinde yazılı olduğu üzere, …Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 29/03/2017 tarih, 2017/1322 değişik iş sayılı kararı ile davacı …’un mal varlıkları ve mal varlığı değerlerine, …Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/47592 soruşturma sayılı dosyası kapsamında ise … … 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/02/2016 tarih, 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine kayyım atandığını, kayyımlara ilişkin görevlerin daha sonra kanun ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiğini, Fon Kurulunun 16/10/2017 tarih, 2017/218 sayılı kararıyla davacı …’un davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinde bulunan % 50 hissesinin satışı hususunda alınan yönetim kurulu kararına uygunluk onayının verildiğini, şirket yönetim kurulunun 05/08/2019 tarih, 2019/10 sayılı kararı ile davacı …’a ait % 50 hissenin yapılan değerleme neticesinde tespit edilen 106.500.000,00 TL bedel dikkate alınmak suretiyle davalı …Savunma Sanayi Teknolojileri Anonim Şirketine satışının gerçekleştirildiğini, yönetim kurulunun 10/09/2019 tarih, 2019/11 sayılı kararı ile davacı …’a ait nama yazılı hissenin satışına onay verildiğini, davacı …’a ait hisse bedelinin ise blokeli hesaba yatırıldığını ve devir işleminin ortaklar pay defterine işlendiğini, ihbar olunanın kamu kurumu olduğunu, görevlerinin kanun ile düzenlendiğini, davanın ihbar edilmesinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, davacının şirket yöneticisi ve ortağı olduğu döneme ilişkin ödenmesi gereken huzur hakkı, kar payı ve diğer haklarının parasal değerlerinin ödenmesine yöneliktir.
Dosya kapsamına Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından gönderilen belgelerin incelenmesi sonucunda, … Cumhuriyet Başsavcılığının 10/02/2016 tarih, 2014/47593 soruşturma sayılı talepleri üzerine… 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/02/2016 tarih, 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine kararda isimleri yazılı bulunan kişilerin CMK’nin 133/1. maddesi uyarınca kayyım olarak atanmasına karar verildiği, 7083 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca kayyımlara ait görev ve yetkilerin Tasarruf Sigorta Fonuna devredilmesinin kararlaştırıldığı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun 16/10/2017 tarih, 2017/218 karar nolu kararı ile kayyım atanan davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinde davacı …’a ait % 50 hissenin satışı hususunda uygunluk verildiği, akabinde satış işlemlerinin gerçekleştirilerek davacı …’a ait hissenin satış bedelinin bankada blokeli şekilde hesaba yatırıldığı, …Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunun 16/10/2019 tarih, 2018/131423 soruşturma sayılı talepleri üzerine…5. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/10/2019 tarih, 2019/7760 değişik iş sayılı kararı ile davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine atanan kayyımın kaldırılması talebinin reddine, davacı …’a ait hissenin satış bedeline el konulmasına yönelik talep hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, karara karşı yapılan itirazın…6. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/10/2019 tarih, 2019/7585 değişik iş sayılı kararı ile reddine karar verildiği, …Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunun 13/12/2019 tarih, 2018/131423 soruşturma sayılı davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine atanan kayyımın kaldırılması ve davacı …’a ait hissenin satış bedeline el konulmasına ilişkin talebinin…4. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/12/2019 tarih, 2019/10011 değişik iş sayılı kararı ile reddine karar verildiği, …Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunun 22/07/2020 tarih, 2018/131423 soruşturma sayılı talepleri üzerine…8. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/07/2020 tarih, 2020/5109 değişik iş sayılı kararı ile davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine kayyım atanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, davacı …’a ait hissenin satış bedeline CMK’nin 128. maddesi uyarınca el konulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
…Ticaret Sicili Müdürlüğünün yazı cevabının incelenmesinde, davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinin 10/08/1998 tarihinde kurulduğu, aşamalarda ortak sayısında ve ortaklarda değişikliklerin yaşandığı, 16/07/2014 tarihinde davacı … ile dava dışı…’in yönetim kurulu üyesi olarak seçildikleri, 17/11/2014 tarih, 11 nolu şirket yönetim kurulu kararı ile…’in yönetim kurulu başkanı, …’un ise yönetim kurulu eş başkanı olarak seçildikleri, 21/04/2015 tarihinde yapılan genel kurulda ortakların toplantıya katıldıkları, 15/02/2016 tarihinde… 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/02/2016 tarih, 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile görevlendirilen kayyım heyetinin tescilinin yapıldığı, 15/02/2016 tarih, 1 nolu şirket yönetim kurulu kararı ile yeni yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilinin seçildiği, aşamalarda kayyım tarafından görevlendirilen üyelerde ve yönetim kurulu başkanı ile başkan vekilinin değişikliğine ilişkin kararların alındığı, …Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun 09/04/2019 tarih, 2019/31797 soruşturma sayılı yazılarında …7. Sulh Ceza Hakimliğinin 08/04/2019 tarih, 2019/1746 değişik iş sayılı kararı ile davacı …’a ait davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinde bulunan nama yazılı pay senetlerinin iptaline karar verildiğinin bildirildiği, 10/09/2019 tarih, 2019/11 nolu davalı şirket yönetim kurulu kararı ile davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketi Yönetim Kurulu ve … Malvarlığı Değerleri Kayyım Temsilciliği ile davalı …Savunma Sanayi Teknolojileri Anonim Şirketi arasında imzalanan Hisse Satış ve Devir Sözleşmesinin (davacı …’a ait… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinde bulunan % 50 hissenin davalı …Savunma Sanayi Teknolojileri Anonim Şirketine satışı ile ilgili karar) onaylanmasına karar verildiği, aşamalarda yönetim kurulu üyelerinin seçimine ve değişikliğine ilişkin çeşitli kararların alındığı, son durum itibarı ile davalı… Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinin % 50 hissesinin dava dışı…’e, % 50 hissesinin ise davalı …Savunma Sanayi Teknolojileri Anonim Şirketine ait olduğu, gelen belgeler arasında hissenin hangi bedel üzerinden satışının yapıldığına yönelik herhangi bir belge veya bilginin bulunmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinin (1.) fıkrası “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A. maddesinin (2.) fıkrasının son cümlesi “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü içermektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava şartlarının incelenmesi başlığını taşıyan 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü, 115/2. maddesinin (1.) cümlesi “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” hükmünü içermektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde sayılan davalar ve bazı özel kanunlarda belirlenmiş olan davalar (Kooperatifler Kanununun 99.; İcra ve İflas Kanununun 154.; Finansal Kiralama Kanununun 31.; Ticari İşletme Rehni Kanununun 22. maddesi) (mutlak ticari davalar), her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan işlerden kaynaklanan davalar (nispi ticari davalar) ile yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalar (üçüncü grup ticari davalar) ticari dava olarak kabul edilmektedir ve bu davalarda Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının şirket ortağı ve yöneticisi olduğu döneme ilişkin huzur hakkı, kar payı ve diğer haklarının parasal değerlerinin ödenmesine ilişkin talebinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olduğu ve yukarıda sayılan ticari davalar kapsamında kaldığı, 6102 sayılı TTK’nin 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi kapsamında arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, gerek dava dilekçesi içeriğinde, gerekse dava dilekçesi eklerinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi hükmü uyarınca arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir beyanın ve buna dair bir belgenin bulunmadığı, yargılama aşamasında da bu yönde bir iddianın öne sürülmediği, arabuluculuk dava şartının dava tarihi itibari ile gerçekleşmiş olmasının gerektiği, bu hali ile dava şartı olan arabuluculuğa başvurma şartının yerine getirilmediği anlaşıldığından ayrılmasına karar verilen talep yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Mahkememizin 2022/349 esas sayılı dosyasından ayrılarak yazılı esas sırasına kaydedilen “davacının şirket yöneticisi ve ortağı olduğu döneme ilişkin ödenmesi gereken huzur hakkı, kar payı ve diğer haklarının parasal değerlerinin ödenmesine” yönelik davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2.son, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115/2. maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL başvurma harç ile 80,70 TL peşin harç toplamı 161,40 TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davalıların yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin, ret sebebinin aynı olması nedeniyle 1/2 oranında DAVACIDAN ALINARAK DAVALILARA VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin YOKLUĞUNDA, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde…Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere ayrılma kararı sonrasında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 18/10/2022

Katip… Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.