Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/654 E. 2023/366 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/654 Esas
KARAR NO : 2023/366
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC No:…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -TC No: … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İSTİRDAT
DAVA TARİHİ : 19/10/2022
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
KARAR YAZMA TARİHİ : 16/06/2023
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Her ne kadar müvekkili tarafından davalı-alacaklı …’na, düzenleme tarihi 13.10.2022, vade tarihi 30.11.2022 olan 100.000,00 TL bedelli bir senet verilmiş ise de; anılan senet üzerinde “bedelin nakden ahzolunduğu” ifade edilmiş olup, davalı-alacaklı tarafından müvekkiline verilmiş bir para, borç yahut her ne kadar bedeli malen ahzolunmuştur denmesine rağmen herhangi bir mal da bulunmadığını. Müvekkili ile davalı-alacaklı arasında herhangi bir alışveriş-ticaret söz konusu olmadığını. Ortada doğmuş bir borç bulunmadığını. Bu sebeple; İİK m. 72 uyarınca ve T.C Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Esas: 2021/ 19-659 Karar: 2022 / 82 Karar Tarihi: 08.02.2022 Kararı uyarınca, Müvekkilinin, davalı-alacaklıya borcunun olmadığının tespiti ile, Dava konusu senedin üçüncü kişilere ciro edilmemesi ve/veya takibe konu edilmemesi açısından İİK m. 72 uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir verilmesine ve dava sonunda davaya konu senedin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin dosyaya sunduğu, 15/12/2022 tarihli beyan dilekçesinde; Müvekkil tarafından 13.10.2022 tarihinde keşide edilen 100.000 TL bedelli, 30.11.2022 vade tarihli ve lehdarı davalı … olan senetle ilgili olarak, davaya konu senet hakkında, 20.10.2022 tarihli ara karar ile yalnızca davalı tarafından yapılacak icra takibinin durdurulmasına karar verildiğinden, bu süreçte senet ciro edilerek müvekkilden tahsil edildiğinden, İİK m. 72/6 uyarınca davamıza İSTİRDAT DAVASI OLARAK DEVAM EDİLMESİNİ, Müvekkilinin ödediği 100.000,00. TL’nin ödeme tarihi olan 01.12.2022 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan alınıp müvekkile ödenmesine, 20.10.2022 tarihli ara karar uyarınca, mahkemenize 21.10.2022 tarihinde teminat olarak yatırdıklar 20.000,00.TL’in, ihtiyati tedbir konusuz kaldığından tarafımıza iadesine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliği edildiği anlaşıldı.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ ÖZETLE;Davacı tarafça müvekkiline karşı açılan menfi tesbit davasının haksız, usul ve yasaya aykırı olduğunu. “Bono” olmak üzere kambiyo senetleri SOYUT BORÇ İKRARI’ olduğunu. Bu nedenle de kamunun güvenine mazhar senetlerden olup serbestçe tedavül edilmekte ve hamiline borçludan karşılığını her hangi bir gerekçeye ihtiyaç duymadan tahsili imkanını verdiğini. Davacı, müvekkilinin babasının yüklenicisi olduğu inşaattan 2 adet dubleks daire satın almış olup bunlarıın tapuda satışı yapılırken banka kanalıyla ödediği meblağ dışında kalan kısmı ve tapu masrafları karşılığı borcu için söz konusu bonoyu yasaya uygun biçimde tanzim ederek müvekkiline tevdi etmiş olduğunu, onu da bonoyu yasada öngörülen biçimde ciro yolu ile tedavüle çıkarmış olduğunu. Ayrıca Davacı, Emlakçılık işiyle iştigal eden, müvekkilinin babasından aldığı daireler gibi taşınmazlara inşaat halinde iken yatırım yaparak veya icra ihalelerine katılarak taşınmaz ticareti ile iştigal eden bir kişi olduğu için dava konusu bonoyu da serbest iradesi ile ticareti kapsamında tanzim ve tevdi etmiş olduğunu. Davacının bu bono nedeniyle her hangi bir borcunun bulunmadığı, bu bono konusu “…borcun varlığının alacaklısı tarafından isbat edilmesi gerektiği.” hususundaki iddialarının hiç bir hukuki mesnedi bulunmadığını. Bu itibarla, hukuki dayanaktan yoksun dava nedeniyle müvekkili hakkında verilen İhtiyati Tedbir Kararının da kaldırılmasına, yatırılan TEMİNATIN uğranılması muhtemel zararlar nedeniyle davacıya iade edilmemesi’ni talep ettiklerini. Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizin 01/03/2023 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararına göre ispat yükü yönünden ara karar kurulmuşsada bu ara karardan sarfınazar edilerek Yargıtay HGK 2017/19 – 821 Esas, 2019/58 Karar sayılı ilamıda dikkate alınarak senet tanzim etmekle , piyasaya sürülmekle illetten mücerret olup bu senedin nakden veya malen talil edilmesi halinde buna ileri sürülen tarafın ispat etemesi gerektiğinden, ispat külfeti davacı tarafta iken davalı tarafın bu senedin taşınmaz alım satımdan kaynaklı masraflarına ilişkin olarak belirtmesi nedeniyle ispat külfeti tekrar davacı tarafa geçmiş olduğunu Yargıtay ilamı kapsamında davalının babası olan Kemal Demircioğulu’nun istiçvap edilmesine bunun için adına duruşma gün ve saatini bildirir istiçvap davetiyesinin çıkartılmıştır.
İsticvap olunan … duruşmadaki beyanında: ” Davalı … benim oğlumdur, benim… YATIRIM GAYRİMENKUL AŞ isimli şirketim var, senede 90-120 adet daire yapıp satmaktayız, davalı oğlumda benim yanımda çalışıyor, davacı … benden 2 adet daire satın aldı, bu dairelerden dolayı tapu masrafı ve diğer alımdan dolayı toplam 100.000,00 TL borcu kaldı, ben o zaman şehir dışındaydı, bana senet vereyim dedi, ben de tamam dedim, davacı … 100.000,00 TL’lik senedi buna ilişkin düzenleyerek davalı oğlum …’na vermiş, dava konusu olan senet bu senettir, bu senet alışveriş yaptığımız şirketlere verdiğimizde tahsil edilmiştir denildi, daha sonra da senede ilişkin davacı tarafla bir görüşmemiz olmadı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının menfi tespit davası olarak açtığı davanın dava sırasında senet bedelinin ödenmesi nedeniyle geri alıma dönüşen istirdat davasına ilişkindir.
Kambiyo evraklarından, Bono olmak üzere kambiyo senetleri soyut borç ikrarı olduğundan, bu nedenle de kamunun güvenine mazhar senetlerden olup serbestçe tedavül edilmekte ve hamiline borçludan karşılığını her hangi bir gerekçeye ihtiyaç duymadan tahsili imkanını vermektadir.
Yargıtay HGK 2017/19 – 821 Esas, 2019/58 Karar sayılı ilamıda dikkate alınarak, senet tanzim etmekle , piyasaya sürülmekle illetten mücerret olup bu senedin NAKDEN VEYA MALEN talil edilmesi halinde buna ileri sürülen tarafın ispat etemesi gerektiğinden, ispat külfeti davacı tarafta iken davalı tarafın bu senedin taşınmaz alım satımdan kaynaklı masraflarına ilişkin olarak belirtmesi nedeniyle ispat külfeti tekrar davacı tarafa geçmiş olduğunu Yargıtay ilamı kapsamında davalının babası olan Kemal Demircioğulu isticvap edilmiş olup duruşmadaki beyanında; davacı …’in kendisinden 2 adet daire satın aldığını. Bu dairelerden dolayı tapu masrafı ve diğer alımdan dolayı toplam 100.000,00 TL borcu kaldığını, kendisinin o zaman şehir dışındaydı, sana senet vereyim dediğini, kendisini de tamam dediğini, davacı …’in 100.000,00 TL’lik senedi buna ilişkin düzenleyerek davalı oğlu …’na vermiş olduğunu, dava konusu olan senedin bu senet olup, bu senedi alışveriş yaptıkları şirketlere vererek tahsil ettiklerini beyan etmiş olup kambiyo senetleri soyut borç ikrarı olduğundan, bu nedenle de kamunun güvenine mazhar senetlerden olup serbestçe tedavül edilmekte ve hamiline borçludan karşılığını her hangi bir gerekçeye ihtiyaç duymadan tahsili imkanı verdiğinden, davalı … ile isticvap olunan babası … birlikte çalıştıklarından, davalı lehdar olarak adına verilen senet davacı ile davalı ve babası ile aralarındaki 2 adet daire alım satımından kaynaklı dairelerin tapu masrafı ve diğer alımdan dolayı davacı tarafından keşide edilerek davalıya verildiği tespit edildiğinden, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-)Davanın REDDİNE,
2-) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.TL red karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile fazla alındığı anlaşılan bakiye 1.527,85‬.TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine AAÜT’sinin 7.maddesine göre belirlenen 16.000,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-) Tarafların yatırmış olduğu ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/06/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸