Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/649 E. 2022/766 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/826 Esas
KARAR NO : 2022/862
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … -TC No: …
DAVALI : … –
MERSİS NO: … Çankaya/ANKARA
DAVA : ALACAK ( Katılım- Kurs Ücretinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2022
KARAR TARİHİ : 26/12/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 26/12/2022
Mahkememize açılan davanın yapılan tensip önincelemesi aşamasında dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalı kuruma 19.11.2022 tarihinde yaptığı 2 ayrı başvuru protokolü ile 2703590440 ödeme numarası ile…Yoga Eğitimi faaliyetine katılmak için 5.950,00 TL ve 2703594629 ödeme numarası ile Çocuk Yogası eğitim faaliyetine katılmak için 3.150,00 TL olmak üzere toplam 9.100,00 TL ödeme yapmış olduğunu. Başvuru şartları ve iptal şartları, kurs başlamadan 3 gün önce bildirim yapılması halinde ücret geri ödenir şeklinde olduğunu. Sözlü ve yazılı iptal işlemi için gerekli işlemleri ve görüşmeleri yaptığını. Ödemeyi iade etmeyi sözlü olarak kabul etseler de ödemenin iade edilmediğini. İade için toplantı yapılacağı ve ondan sonra karar alınacağı söylendiğini ancak ilgililerin iade etme gibi bir niyeti olmadığı için dava açmak zorunda kaldığını. Ödeme yapsalar bile enflasyon oranında değer kaybı nedeni ile 2. kez mağduriyetinin söz konusu olduğunu. Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere ödeme tutarı olan 9,100.00-TL alacağın, davacı tarafça ödeme yapılan günden itibaren işletilecek avans faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, Yoga katılım- kurs ücretinden kaynaklı alacağı için açılan alacak davasına ilişkindir.
Davacı gerçek kişi tarafından dava, mahkememiz olan Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesine açılmış olup, görev kamu düzenini ilgilendirip re’sen dikkate alınması gerekmektedir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) tanımları düzenleyen 3. maddesinde; “Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu, Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, (…) ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
TKHK’nın Tüketici Mahkemelerine ilişkin 73/1-4. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir”. “Tüketici mahkemelerinde görülecek davalar 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Altıncı Kısım hükümlerine göre yürütülür” düzenlemesi yapılmıştır. Taraflar arasında kasko sigorta sözleşmesinin bulunduğu ve aralarındaki bu ilişkinin 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının tüketici olduğu ve tüketici hukukundan kaynaklanan davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Davacı gerçek kişinin Yoga katılım- kurs ücretine ilişkin protokolden kaynaklı alacak davasında; davalı … İşletmesinin sunulduğu ileri sürülen hizmetlerin niteliğine ve TKHK’nın 3/1-k maddesine göre aralarındaki işlemin de TKHK’nın 3/1-l maddesi gereğince tüketici işlemi niteliğinde olup davacının tüketici olduğundan, tüketici hukukundan kaynaklanan davaya bakma görevi TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-42 Esas, 2018/562 Kararı )
Görev hususu ise kamu düzenine ilişkin olup 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesi uyarınca aynı zamanda dava şartıdır. Taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir ve görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz.
Bu kapsamda, tüm dosya kapsamı ve açıklanan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlemin ise tüketici işlemi olduğu, davanın Türk Ticaret Kanununda sayılan ticari davalar arasında bulunmadığı, bu hali ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/1. maddesi uyarınca davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık Yoga katılım- kurs ücretine ilişkin protokolden kaynaklanmakta olup TKHK’nin 3/1-1 maddesine göre, davacı tüketici sıfatını taşıdığından, tacir olmadığından Uyuşmazlık tüketici mahkemelerin görevine girdiği dikkate alınarak, dava mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan anılan yasanın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
3-Tarafların, görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,

Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu davacı ve davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren, HMK.nun 345.maddesine göre 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 26/12/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸