Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/629 E. 2022/622 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/629
KARAR NO : 2022/622

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … TC nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVALI : …
… mersis nolu -…

DAVA : Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2022
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında 03/08/2021 tarihli taşıma hizmet sözleşmesi başlıklı sözleşmenin imzalandığını, davacının kiraya veren, davalının ise kiralayan olduğunu, davalı tarafından bir kısım kira bedellerinin ödenmediğini, sözleşme kapsamında davalı yükümlülüğünde bulunan sigorta bedeli, motorlu taşıtlar vergisi, trafik cezalarının ödenmediğini, araçta oluşan hasar ve zararların davacı tarafından giderilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığını belirterek 3 aylık kira bedeli, sigorta bedeli, araç kazanç kaybı, motorlu taşıtlar vergisi, onarım bedeli, hasar bedeli, trafik para cezaları bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri, tespit dosyası giderleri ile vekalet ücretinin ve arabuluculuk vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan taşınır kira sözleşmesi kapsamında ödenmeyen kira bedelleri ile oluşan diğer zararlar yönünden alacak davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/1-a maddesi “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,” hükmünü içermektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Kira sözleşmesi başlıklı 299/1. maddesi “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü, Kira süresi başlıklı 300/1. maddesi “Kira sözleşmesi, belirli ve belirli olmayan bir süre için yapılabilir.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında sözleşmede özellikleri belirtilen araca yönelik olarak 6098 sayılı TBK’nin 299/1. maddesi kapsamında kira sözleşmesinin imzalandığı, davanın imzalanan kira sözleşmesi kapsamında alacak davası olduğu, sözleşmenin başlığı taşıma hizmet sözleşmesi ise de içeriğinin kira sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, sözleşme kapsamında sadece aracın kiraya verildiği, araç sürücüsünün kiraya veren tarafından temin edilmesine ilişkin herhangi bir hükmün bulunmadığı, HMK’nin 4/1-a maddesi uyarınca kira ilişkisinden doğan davalara bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu, tarafların tacir ve davanın ticari nitelikte olmasının görev hususunu değiştirmeyeceği, bu hali ile açılan davada Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (Yargıtay 3. HD. 02/05/2019 tarih, 2017/8234 e, 2019/4008 k; Ankara BAM 15. HD. 24/09/2020 tarih, 2020/1332 e, 2020/953 k; 11/12/2019 tarih, 2018/3544 e, 2019/2418 k).
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) HMK’nin 4/1-a, 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİ ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2) Davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin ANKARA SULH HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3) Kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye göndermeyi talep etmeleri halinde dosyanın ANKARA SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4) (a) Süresi içinde yapılan başvuru yapılması ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde HMK’nin 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına,
(b) Süresi içinde başvuru yapılmaması halinde ise HMK’nin 20/1-son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve yargılama giderlerinin verilecek ek kararda hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalının YOKLUĞUNDA, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 (iki) haftalık yasal süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/10/2022

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.