Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/61 E. 2022/789 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/61 Esas – 2022/789
T.C.

14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/61 Esas
KARAR NO : 2022/789

HAKİM …
KATİP :….

DAVACI ….
DAVALI ….

DAVA : İtirazın İptali (Sigortadan Kaynaklı Rücu)
DAVA TARİHİ : 26/01/2022
KARAR TARİHİ : 25/11/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Sigortadan Kaynaklı Rücu) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirkette 0001-0110-0503-5899 sayılı işyerim sigorta poliçesi ile dava dışı … Beyaz Eşya ve Tek. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından sigortalı, …, … adresinde bulunan işyerinin 20/08/2021 tarihinde, Tuğrulbey sokağı üzerinde bulunan davalıya ait rögarın tıkanması sonucu, sigortalı işyerinin bulunduğu binanın ana atık su giderinden tahliye olamayan pis suların işyerine dolması sonucu maddi hasara uğradığını, arıza ihbarı neticesinde davalı kurumun arıza ekiplerinin olay yerine intikal ederek olaya müdahale ettiğini, ancak hasarın oluşmasına engel olamadıklarını, davalı kurumun tıkanıklığı gidermeye çalışmasının sorumluluğu kabul anlamına geldiğini, yaptırılan ekspertiz sonucu alınan raporda sigortalı işyerinde 12.679,56 TL hasar tespit edildiğini, hasar bedelinin tamamı müvekkil şirket tarafından 23/09/2021 tarihinde sigortalısına ödendiğini, … Sigorta A.Ş.’nin hasar bedelini ödemekle TTK’nın 1472. maddesine göre sigortalısının haklarına halef olduğunu, müvekkilinin sorumluluğundaki alt yapı – kanalizasyon giderlerinin bakım ve onarımını sağlamada kusurlu olan ve bu suretle kusura sebebiyet veren davalıya rücu hakkının doğduğunu, bu kapsamda davalı aleyhine … 25. İcra Müdürlüğünün 2021/18593 E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapılarak 12.679,56 TL asıl alacağın ödeme tarihinden takip tarihine kadar işleyen 535,32 TL ticari avans faizin, takip tarihinden de asıl alacağa işleyecek ticari avans faiz ile birlikte kusur ve hasara ilişkin fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla tahsili istenmişse de, davalının haksız yere borca itiraz etmesi sebebiyle, öncelikle dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığından davalı aleyhine İİK’nun 67. maddesi gereğince işbu itirazın iptali davasının, halef olunan şahsın tacir olması nedeniyle yerleşik içtihatlara göre görevli Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılmasının zorunlu hale geldiğini ileri sürerek davalının … 25. İcra Müdürlüğünün 2021/18593 E. sayılı dosyası ile açılan ilamsız takibe yaptığı haksız itirazının İİK’nın 67. maddesi gereğince iptali, kusur ve hasara ilişkin fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.679,56 TL asıl alacağın ödeme tarihinden takip tarihine kadar işleyen 535,32 TL ticari avans faiz ve takip tarihinden itibaren de asıl alacağa işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsili hususunda takibin devamına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde; ASKİ Deşarj Yönetmeliği gereği ana kanalların bakım ve onarım sorumluluğunun her ne kadar idareye ait ise de, kanal baca bağlantısından pissuyun geri tepmesini önleyici tedbirleri almanın konut veya işyeri sahibi ve bina yönetimine ait olduğunu, baca bağlantısı çıkışına çek-valf denilen geri tepmeyi önleyici bir aletin takılmasının konut veya işyeri kullanıcılarına ait olduğunu, çek-valfin takılmasının zor olmayıp büyük masraf gerektirmeyen basit bir tedbir olduğunu, böyle bir tedbiri almayan konut/işyeri sahibi veya bina yönetiminin doğabilecek zararlardan gerekli özen ve dikkati göstermemeleri nedeniyle kendilerinin sorumlu olacağını, bu cihazın takılı olması halinde ana kanallar tıkansa dahi suyun geri tepmesinin mümkün olmadığını, Deşarj Yönetmeliğinin 10. maddesi m ve r bendinin; m) kanalizasyon şebekesine bağlı veya bağlanacak olan binaların bodrum katlarının atık suları, cazibe ile akıtılabilse dahi mal sahibi müteahhit veya apartman yöneticisi parsel çıkış bacasında atıksuyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri almak zorundadır. Aksi taktirde binaların uğrayabilecekleri zararlardan idare sorumlu olmaz, r) atıksu parsel bacası ile kanalizasyon şebekesi arasında kalan bağlantı kanalının bakım ve işletmesi mal sahibi müteahhit veya apartman yönetici sorumluluğundadır. Mal sahibi, müteahhit veya apartman yöneticisi bağlantı kanalında meydana gelebilecek tıkanıklıkları açtırmakla yükümlüdür. Ev bağlantısındaki tıkanıklığın kanal şebekesine atılmaması gereken atıklardan olduğu tespit edilirse mal sahibi, müteahhit veya apartman yöneticisi hakkında bu yasaya aykırı hareketten dolayı madde 28’de belirtilen esaslar dahilinde yasal işlem yapılır denildiğini, ayrıca dava dilekçesinde belirtilen dava konusu yerin öncelikle iskan ruhsatının bulunup bulunmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, mimari projesinin de istenilmesinin gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; davacının sigortalısının uğradığı maddi zararı sigorta kapsamında tazmin ettiği bedel karşılığı halefiyet ilkesi gereği haksız fiil hükümleri kapsamında davalıdan tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davaya konu fiilde kusur, davalı idarenin kusurunun bulunup bulunmadığı, kusuru olması halinde bedelden sorumlu olup olmadığı, sorumluluğun miktarı, meydana gelen hasarın miktarının tespiti, faizin başlangıcı ve oranına ilişkin olduğu tespit edildi.
DELİLLER: … 25. İcra Müdürlüğünün 2021/18593 Esas Sayılı dosyası dosyamız içerisine kazandırılmış, alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, alacaklı tarafından 12.679,30 TL asıl alacak, 535,32 TL işlemiş faiz alacağı toplamı 13.214,88 TL rücuen alacağının tahsili için genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin 29/12/2021 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi üzerine davalı vekili tarafından 01/01/2022 tarihinde borca itiraz ediliği, borca itirazın ve davanın yasal süresi içerisinde olduğu görülmüştür.
Davacıdan davaya konu haksız fiile ilişkin hasar dosyası ile ilgili belediyeden dava konusu yere ilişkin mimari proje ve iskan ruhsatı delil olarak celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dışı … … Ltd Şti için düzenlenen işyeri sigorta poliçe delil olarak dosyaya sunulmuştur.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya rapor düzenlenmesi için kusur ve hasar konusunda uzman nitelikli makina mühendisi bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi Bülent Aras 18/07/2022 tarihli raporunda; Dava konusu olay sonucu davacıya sigortalı işyerinde meydana emtia ve demirbaş hasarından
kaynaklanan zararın 12.679,56 TL olduğu, ödeme tarihi olan 23/09/2021 tarihinden takip tarihi olan
27/12/2021 tarihine kadar 519,78 TL faizi ile birlikte 13.199,34 TL olacağı, Davalı idarenin değerlendirme bölümünde açıklanan nedenlerden dolayı olayda %100 (Yüzde
Yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı sigortalısının i değerlendirme bölümünde açıklanan nedenlerden dolayı olayda herhangi
bir kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve takdiri mahkememize ait olmakla rapora karşı itirazların reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, hasar dosyası, alınan gerekçeli bilirkişi raporuna ve tarafların beyan ve itirazlarının mahiyetine göre;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri – Sorumluluk başlıklı 49/1. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Halefiyet başlıklı 1472/1. maddesi “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” hükmü uyarınca tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, davacı ile dava dışı … … Ltd Şti arasında 31/05/2021 – 31/05/2022 tarihleri arası dönemi kapsayan şekilde İşyerim Kapsamlı Sigorta Poliçesinin imzalandığı, poliçe kapsamında hasarın teminat altına alındığı, poliçe ile teminat altına alınan dönemde 20/08/2021 tarihinde; atık suyun davalıya ait kanalizasyon hattından binaya doğru geri tepmesi
davalı idarenin kanalizasyon şebekesinin yetersiz, gerekli bakımı ve onarımı yerine getirmediği, bu
durumda kusurun tamamen davalı idarede olduğu, her ne kadar geri tepmeye göre, sigortalı binanın parsel bacasında çek-valf
bulunmamakta ise de, sigortalı binan sahibinin kanalizasyon sistemine müdahale etmesinin mümkün
olmamasıyla çok eski binalarda o dönem zorunlu olmayan çek-valfın yapılmamasından doğan sorumluluğun yüklenmemesinin gerektiğinden davacı sigortalısının zararın
meydana gelmesine ve artmasına neden olmamasıyla atfedilebilecek bir müterafik kusurunun bulunmadığı, davalının kusurlu eylemi nedeniyle dava dışı sigortalıya ait iş yerine zarar verildiği, meydana gelen haksız eylemde davalının %100 oranında kusurlu olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre davacı ile dava dışı şirket arasında düzenlenen poliçe kapsamında meydana gelen zarara yönelik 12.679,56 TL’nin davacı tarafından 23/09/2021 tarihinde dava dışı şirkete ödendiği, alınan bilirkişi raporuna göre davacı tarafından dava dışı sigortalısına yapılan ödemenin gerçekleşen zarar ile uygun olduğu, ancak ödeme tarihi itibariyle icra takibinde işlemiş faizin kısmen fazla talep edildiği sabit olup, meydana gelen zarardan zarara sebebiyet vermesi nedeniyle davalının kusuru oranıyla 6098 sayılı TBK’nin 49/1 ve 6102 sayılı TTK’nin 1472/1. maddeleri uyarınca sorumlu olduğu anlaşılmakla, açılan davanın davalının kusur tenkisi ile kısmen kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin 12.679,56 TL asıl alacak ve 519,78 TL işlemiş faiz toplamı 13.199,34 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının … 25. İcra Müdürlüğünün 2021/18593 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 12.679,56 TL asıl alacak ve 519,78 TL işlemiş faiz toplamı 13.199,34 TL üzerinden devamına, 12.679,56 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 901,65 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 159,61 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 742,04 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre 1.558,17 TL’sinin davalıdan, 1,83 TL sinin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 15,54 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 159,61 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 59,85 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 1.152,05 TL’nin, davada red ve kabul oranına göre 1.150,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişikin giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2022

Katip ….
¸

Hakim….
¸