Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/60 E. 2022/486 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/60 Esas
KARAR NO : 2022/486

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …

DAVALI : …

DAVA : Alacak (Araç Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2022
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 06/07/2022
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Konya ilinde Karayolları Genel Müdürlüğünden asıl işi alan mütahit firma tarafından Konya- Hadim Göksu havzası yamaç arazileri sulama işini davalı şirkete taşore edildiğini işlerini yetiştire bilmek için müvekkili davacı şirkete iş makinaları ve kamyon kiralamış olduğunu dava dilekçesi ekinde sundukları 30/11/2016 tarihli toplam 293.820,00 TL faturada kiralanan iş makinaları ve kamyonları belirtilen yerdeki yamaç arazileri sulama işi için kiraladığını,*4 adet 3340 kamyon Eylül 2016 kira bedeli (1 adet 12.000,00 TL)toplam 48,000,00 TL,*2 adet SM 350 sumitomo iş makinası Eylül 2016 kira bedeli( 1 adet 12.000,00 TL) toplam, 30.000,00 TL*| adet 821 B Caseloder iş makinası Eylül 2016 kira bedeli 10.000,00 TL,*5 adet 3340 kamyon Ekim 2016 kira bedeli (1 adet 12.000,00 TL) toplam 60.000,00 TI.,*2adet SM 350 sumitomo iş makinası Ekim 2016 Kira bedeli (1 adet 15.000,00 TL) toplam 30.000,00 TL,*1 adet 821 B Case loder iş makinası Ekim 2016 Kira bedeli 36.000,00 TL,*3 adet 3340 kamyon Kasım 2016 kira bedeli (1 adet 12.000,00 TL) toplam 36.000,00 TL,*1adet SM 350 sumitomo iş makinası Kasım 2016 kira bedeli 15.000,00 TI,*1 adet 821 B Caseloder iş makinası Kasım 2016 kira bedeli 10.000,00 TL olduğunu belirtilen bedellerle iş makinası ve kamyonları davalı tarafın kiraladığını 30/11/2016 tarihli toplam 293.820,00 TL faturanın davalı şirket adına kesildiğini, bu faturaya ilişkin hiçbir ödeme yapılmadığını tarafların ticari defterlerin incelenmesi talep ettiklerini, davalı tarafın bu faturaya itiraz etmediğinin ticari defterlerin incelenmesi sonucu bu fatura alacaklarını ortaya çıkacağını arabuluculuğa başvurduklarını sonuç alamadıklarını buna göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 293.820,00 TL alacağın 30/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Faturaya dair alacağın zaman aşımına uğradığını B.K. Göre zaman aşımının 5 yıl olduğunu fatura tarihinin 30/11/2016 olduğunu zaman aşımına uğradığını davacı şirket ile davalı müvekkili şirketin ön ödeme avans usulü çalışma yaptıklarını davacı şirketin yetkilisi …’ın banka hesabına ek de sundukları dekontlar ile faturaya dahil ödeme yaptıklarını bu ödemenin toplam 77.735,00 TL olduğunu yine davacı yanında çalışan … hesabına toplam 107.560,00 TL ödeme yapılmış olduğunu yine davacı yanında çalışan Mahir AKDERE’ye ödenen yüklü miktarda para olduğunu bu ödemelerin bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmesini davacı şirketle çalıştığına dair SGK kayıtları için ilgili kuruma müzekkere yazılmasını talep ettiklerini bilirkişi incelemesi sonucu kalan ödemenin topluca verildiğinin tespit edileceğinin ödeme yapılmadığı yönündeki iddialara tamamen yersiz olduğunu davanın reddine savunmuştur.
Davacı vekili 06/07/2022 tarihli duruşmada faturada belirtilen araçların şoförsüz olarak kiralandıklarını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, araç kiralamasına ilişkin fatura alacağından kaynaklı alacak davasına ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154. ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Bu kapsamda, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda “Sulh Hukuk Mahkemesi” görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler HMK.nın 114/1-c maddesine göre kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi HMK.nun 115/1.maddesine göre yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. ( Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2019/3063 Esas, 2019/7816 Kararı)
Somut olayda; uyuşmazlık araç kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, kiralık araçlar şoförsüz olarak kiralanmış olduğundan ( Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2017/6402 Esas, 2019/2883 Kararı) Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. HMK’nın 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan anılan yasanın 115/2. maddesi uyarınca bu durumda, mahkememizce davanın görev yönünden usulden reddi ile Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği dikkate alınarak, dava mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan anılan yasanın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
3-Tarafların, görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren, HMK.nun 345.maddesine göre 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸