Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Karar
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/570
KARAR NO : 2023/315
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … … mersis nolu
VEKİLLERİ : Av. …, Av. … [elektronik tebliğ]
DAVALI : … – … TC nolu – ….
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2023
Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalının davacı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife üyeliğinden doğan borçlarını ödemediğini, ödenmeyen borçları nedeniyle davalı hakkında icra takibi yaptıklarını, davalı borçlunun icra takibine itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek … 1. İcra Dairesinin 2021/11554 esas dosyası ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanmış, davalı tarafından davaya karşı herhangi bir beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Dava, kooperatif aidat alacağının ödenmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
… 1. İcra Dairesinin 2021/11554 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında “Ekim 2020 – Ağustos 2021 dönemi aidat alacağı” açıklaması ile 13.926,00 TL asıl alacağın 8.323,86 TL işlemiş faizi ile birlikte ödenmesi için icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçluya 12/11/2021 tebliğ edildiği, davalı borçlunun 14/11/2021 tarihli dilekçesi ile istifa etmesi nedeniyle aidat yükümlülüğünün bulunmadığını belirterek borcun tamamına itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı kooperatife ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapmak suretiyle denetime, dosya kapsamına ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davaya konu takip alacağının kooperatifin 14/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan karar gereğince talep edilen bedellere ilişkin olduğu, takip tarihi itibari borcun 13.926,00 TL asıl alacak ve 1.136,90 TL gecikme faizi olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı kooperatifin 14/04/2019 tarihli genel kurul toplantısının davaya konu alacağın dayanağını oluşturan 5/c maddesi “Mağdur üyelerin mağduriyetlerini gidermek üzere ev sahibi olan üyelerin 36.000,00 TL’yi 30/06/2019 tarihine kadar defaten ödemeleri veya 3 yıl içinde bitecek şekilde aylık 1.166,00 TL olacak şekilde ödenip toplam 42.000,00 TL olarak ödenmesi” hükmünü içermektedir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun Ortaklığın sona ermesi – Ortaklıktan çıkma serbestisi – tazminat başlıklı 10/1. maddesi “Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır. Çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak istiyen ortağın, muhik bir tazminat ödenmesine dahi hüküm anasözleşmeye konulabilir.” hükmünü, Bildirme süresi ve çıkma zamanı başlıklı 12/1. maddesi “Çıkış, ancak bir hesap senesi sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Anasözleşmede daha kısa bir süre belirtilip hesap senesi içinde çıkışa müsaade edilebilir.” hükmünü içermektedir.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davalının 23/04/2007 tarihinde kooperatif üyeliğine kabul edildiği, 24/04/2009 tarihinde kura sonucu davalıya düşen konutun tapusunun devredildiği, davalının 04/04/2019 tarihinde noter aracılığı ile göndermiş olduğu ihtarname ile kooperatif üyeliğinden ayrıldığını bildirdiği, kooperatif genel kurulu tarafından ise davalının istifa tarihi itibari ile kooperatife borçlarının bulunması nedeniyle istifasının kabul edilmediği yönünde karar alındığı, noter aracılığı ile yapılan bildirimin başkaca bir karara gerek olmaksızın kooperatif üyeliğini sona erdirdiği, bilirkişi incelemesi ile de tespit edildiği üzere davalının üyelikten ayrıldığı tarih itibari ile kendisine konut tahsis edilerek tapu devri yapılmayan üyelerin bulunduğu, kooperatifin davanın dayanağını oluşturan 14/04/2019 tarihli genel kurul toplantısının 5/c maddesinin tasfiye işlemlerine ilişkin olarak değerlendirilmesinin gerektiği, tasfiye işlemlerine ilişkin olarak ise kooperatiften ayrılan ortağın da tasfiye giderlerinden yükümlülüğünün devam ettiği, ayrıca 1163 sayılı Kanunun 12/1. maddesi hükmü ve dayanak genel kurul toplantısının tarihi dikkate alındığında da davalının karar altına alınan ve dayanak icra takibinde talep edilen ödemelerden sorumluluğunun devam ettiği, takibe dayanak ödemenin belirlenmesine ilişkin genel kurul kararının iptaline yönelik bir iddianın bulunmadığı, kooperatif genel kurul kararlarının üyeler ile kooperatif arasında yapılmış sözleşme niteliğinde olduğu, üyelerin genel kurula katılıp katılmamasına bakılmaksızın alınan kararların üyeler için bağlayıcı nitelikte olduğu, ihraç kararları dışındaki genel kurul kararlarının uygulanabilmesi için üyelere tebliğinin gerekmediği, genel kurulun belirlediği ödemeye ilişkin tarihlerin kesin vade niteliğinde olduğu ve üyenin ihtar ile temerrüde düşürülmesine gerek bulunmadığı, bilirkişi tarafından aylık % 1,50 oranı dikkate alınmak suretiyle yapılan faiz hesabının yerinde olduğu anlaşıldığından bilirkişi raporu ile tespit edilen miktarlar dikkate alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) (a) Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun … 1. İcra Dairesinin 2021/11554 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 13.926,00 TL asıl alacak ve 1.136,90 takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.062,90 TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık % 1,50 oranında faiz UYGULANMASINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
(b) Haksız itiraz edildiği kabul edilen asıl alacak miktarı olan 13.926,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 2.785,20 TL icra inkar tazminatının DAVALI BORÇLUDAN ALINARAK DAVACI ALACAKLIYA VERİLMESİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.028,95 TL harçtan, dava açılışında alınan 379,98 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 648,97 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin, 503,90 TL’sinin DAVACIDAN; 1.056,10 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 80,70 TL başvurma harcı, 135,00 TL tebligat ücreti, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 49,50 TL posta gideri toplamı 1.765,20 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 1.195,02 TL’si ile dava açılışında alınan 379,98 TL peşin harç toplamından oluşan 1.575,00 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/05/2023
Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.