Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/537 E. 2023/133 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/537 Esas – 2023/133 Karar
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/537
KARAR NO : 2023/133

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI ….
DAVALI :…

DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/08/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2023

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, 25.05.2022 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu ölümlü, yaralanmalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın sonucunda bu araçta yolcu konumunda olan davacı … ’ın oğlu Mehmet İhsan YAĞMURCA’nın vefat ettiğini, desteğinin ölümü nedeni ile davacının maddi açıdan mağdur olduğunu, yolcu konumunda bulunan … ve desteğinden yoksun kalan davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 29/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, müvekkili şirketin adresinin istanbul’da olduğunu, bu sebeple davanın yetkisiz mahkemede açıldığından yetki itirazı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacıların, müteveffanın kendilerine destek olduğunu ispat etmekle mükellef olduğunu, başvuranın kaza esnasında emniyet kemeri takılı olmadığından ve müteveffa sürücünün alkollü olduğunu bilmesine rağmen aracına binmiş olduğundan müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, davacının kazadan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alıp almadığının araştırılması gerektiğini, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı davasıdır.
Zararın tespitine ve ödenmesine ilişkin kanun hükümleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri – Sorumluluk başlıklı 49/1. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü, Zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50/1. maddesi “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmünü, Tazminat – Belirlenmesi başlıklı 51/1. maddesi “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmünü, Özel durumlar – Ölüm ve bedensel zarar – Ölüm başlıklı 53/1. maddesi “Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” hükmünü, Belirlenmesi başlıklı 55/1. maddesi “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” hükmünü içermektedir.
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna ilişkin kanun hükümleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu başlıklı 91/1. maddesi “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmünü, İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu başlıklı 85/1. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü içermektedir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne yada bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu olan sorumluluk sigortası türüdür ve sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Tazminat – zarar miktarının hesap yöntemi, trafik kazasından kaynaklanan, işleten ve sürücü ile sigorta şirketi hakkında açılan maddi tazminat davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay dairelerinin değişen ve yerleşik hale gelen kararları uyarınca tazminat hesabında bakiye yaşam süresinin belirlenmesinde kaza tarihi dikkate alınmaksızın TRH-2010 olarak adlandırılan yaşam tablosunun kullanılmasının ve prograsif rant olarak adlandırılan (% 10 artırım – eksiltim) yöntemin uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır.
Destek kavramı, başkalarının geçimini eylemli ve düzenli olarak sağlayan veya geçimlerine katkıda bulunan yada ileride geçimini sağlaması veya geçimine katkıda bulunması kuvvetle muhtemel olan kişi olarak tanımlanabilir. Destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi ifade etmemektedir. Ancak, eşlerin birbirlerine veya çocuklarına ya da çocukların anne babasına destek olması gerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden, gerekse örf ve adet hukukundan kaynaklanan bir yükümlülüktür.
Davacı vekili 30/01/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava konusu destekten yoksun kalma tazminatı talebini 151.572,46 TL olarak ıslah etmiş ve harcını yatırmıştır.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, 25/05/2022 tarihinde davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazasında davacının oğlunun öldüğü, oğlunun ölümü nedeniyle davacının ölenin desteğinden yoksun kaldığı, dosyaya getirilen poliçe örneğine göre desteğin ölümüne neden olan aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği ve teminat limitinin 430.000,00 TL olduğu, dava öncesinde yapılan başvuruya rağmen davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davaya konu kaza nedeniyle rücuya tabi olabilecek herhangi bir gelirin bağlanmadığının bildirildiği, kusura yönelik alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu kazada desteğin kusurunun bulunmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen araç sürücüsünün ise % 100 oranında kusurlu olduğu, aktüer bilirkişi tarafından yukarıda açıklanan yönteme uygun olarak ve kaza tarihi itibari ile davacı dışında sağ olan hak sahiplerine de pay ayrılmak suretiyle düzenlenen rapora göre davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı gerçek zararının 237.439,22 TL olduğunun tespit edildiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesine göre işletene düşen hukuki sorumluluğun aynı Kanunun 91. maddesine göre poliçede belirtilen limitler altında sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığı, trafik kazasında ölenin desteğinden yoksun kalan davacının taleplerinin poliçe teminatı kapsamında davalı sorumluluğunda bulunduğu, ölenin yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün ölenin arkadaşı olduğu, taşımanın ücret karşılığı yapıldığına ilişkin dosya kapsamında herhangi bir belge ve belgenin sunulmadığı, bu hali ile de taşımanın hatır taşıması niteliğinde olduğu ve zarardan Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca % 20 oranında hatır taşıması indiriminin yapılmasının gerektiği, soruşturma dosyası kapsamında yer alan tespitler ve ifadeler birlikte değerlendirildiğinde ölenin ölümüne neden olan araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilmesine rağmen araca yolcu olarak bindiği, bu haliyle ölümüne neden olan kaza öncesinde oluşan durum nedeniyle müterafik kusurunun bulunduğu ve gerçek zarardan Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca % 20 oranında müterafik kusur indiriminin yapılmasının gerektiği, davacı tarafından davalıya yapılan başvurunun davalı tarafından 16/06/2022 tarihinde kayda alındığı ve takip eden 8. iş günü olan 29/06/2022 tarihi itibari ile davalı yönünden temerrüt koşullarının oluştuğu, bilirkişi tarafından davacı anne için 237.439,22 TL, birinci çocuk için 23.107,59 TL, ikinci çocuk için 38.533,24 TL, üçüncü çocuk için 318.898,39 TL destekten yoksun kalma zararının hesaplandığı, Yargıtay ve BAM uygulamalarına göre hatır taşıması ve müterafik kusur indiriminin tespit edilen gerçek zarar üzerinden yapılması sonrasında tüm hak sahipleri yönünden belirlenen zarar miktarının poliçe teminat limitini aşması halinde oranlama yapmak suretiyle paylaştırma yapılmasının gerektiği, bilirkişi tarafından tespit edilen gerçek zarardan tüm hak sahipleri için % 20 oranında hatır taşıması ve yapılan indirim sonucu belirlenen miktar üzerinden % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması sonucunda davacı annenin 151.961,10 TL, birinci çocuğun 14.788,86 TL, ikinci çocuğun 24.661,27 TL, üçüncü çocuğun 204.094,97 TL destekten yoksun kalma zararı talep edilebileceği ve bu şekilde belirlenen toplam zararın poliçe teminat limitini aşmadığı, ıslah ile artırılan miktarın da mahkememizce gerçek zarar üzerinden hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması sonucu tespit edilen zararın altında kaldığı anlaşıldığından destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın KABULÜ ile 151.572,46 TL destekten yoksun kalma tazminatının poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile temerrüt tarihi olan 29/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek AVANS FAİZİ İLE BİRLİKTE DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.353,91 TL harçtan, dava açılışında alınan 136,62 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 382,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 518,62 TL harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 9.835,29 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 136,62 TL peşin harç, 382,00 TL ıslah harcı, 80,70 TL başvurma harcı, 88,00 TL tebligat ücreti, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 1,00 TL posta gideri, 7,50 TL dosya kapak gideri olmak üzere toplam 3.695,82 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 23.735,87 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin YÜZÜNE KARŞI ve davalı vekilinin YOKLUĞUNDA, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/02/2023

Katip … Hakim…
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.