Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/519 E. 2022/625 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/519 Esas – 2022/625 Karar
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/519
KARAR NO : 2022/625

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI : …

DAVALI :…

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/08/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalı alacaklı tarafından dava dışı…İnşaat Tesisat Isıtma Soğutma Proje Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi hakkında başlatılan icra takibi sırasında davacıya haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davacının dosya borçlusuna herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek …23. İcra Dairesinin 2018/14178 esas sayılı dosyasında davacının dava dışı takip borçlusuna borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacı şirketin dava dışı takip borçlusu şirketin devamı niteliğinde bulunduğunu, davacı ile dava dışı takip borçlusu şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 89/3. maddesi kapsamında borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde sayılan davalar ve bazı özel kanunlarda belirlenmiş olan davalar (Kooperatifler Kanununun 99.; İcra ve İflas Kanununun 154.; Finansal Kiralama Kanununun 31.; Ticari İşletme Rehni Kanununun 22. maddesi) (mutlak ticari davalar), her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan işlerden kaynaklanan davalar (nispi ticari davalar) ile yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalar (üçüncü grup ticari davalar) ticari dava olarak kabul edilmektedir ve bu davalarda Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun Alacaklar ve üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar hakkında başlıklı 89/3. maddesi “… İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıltığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106. maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.” hükmünü içermektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Asliye hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 2/1. maddesi “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü içermektedir.
İİK’nin 89/3. maddesi kapsamında mahkemenin görevinin belirlenmesi sırasında dayanak takibin türünün ve takip taraflarının niteliklerinin dikkate alınması mümkün değildir. Dayanak takibin türüne göre görevli mahkemenin belirlenmeye çalışılması halinde tüketici işlemi nedeniyle düzenlenen kambiyo senetlerine ilişkin takip nedeniyle açılan davalarda Tüketici Mahkemesinin, tüketici işlemi dışında düzenlenen kambiyo senetlerine ilişkin takip nedeniyle açılan davalarda Asliye Ticaret Mahkemesinin, genel hükümlere göre açılan takiplere ilişkin davalarda tarafların sıfatlarına ve takip konusuna göre Asliye Hukuk, Asliye Ticaret, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin, mahkeme ilamına dayalı olarak açılan davalarda dayanak ilamı veren mahkemenin (Asliye Hukuk Mahkemesi, Asliye Ticaret Mahkemesi, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, İş Mahkemesi, Aile Mahkemesi, İcra Hukuk Mahkemesi) görevli olması sonucunu doğuracağı, ceza mahkemeleri tarafından verilen kararlarda katılan yararına hükmedilen vekalet ücreti yönünden yapılan takiplerde ise görevli hukuk mahkemesinin hangisinin olacağı hususunda tereddütler ortaya çıkacağı ortadadır. Takip taraflarının tacir olması yada açılan davaya ilişkin dava taraflarının tacir olması da dava sırasında tartışılacak hususun davacı ile davalı arasında oluşan ilişki kapsamında olmayacağı, davacı ile dava dışı takip borçlusu arasında oluşan ilişkinin değerlendirileceği hususu dikkate alındığında ticari nitelikte bir iş ve dava olmayacağı, genel hükümlere göre çözümlenmesi gereken nitelikte olacağı da ortadadır.
Dava konusu olayda, davacı üçüncü şahıs, davalı ise icra dosyası alacaklısıdır. Aralarında doğrudan bir ticari ilişki bulunduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmamakta, ayrıca davanın ticari iş veya dava sayılmasını gerektiren hususta da belge veya bilgi bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davanın İİK’nin 89/3. maddesi kapsamında borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası olduğu ve yukarıda sayılan ticari davalar arasında yer almadığı, bu hali ile uyuşmazlığın tasarrufun iptali davalarında olduğu gibi genel hükümlere göre çözümlenmesi gereken davalardan olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (İİK’nin 89/3. maddesi kapsamında verilen kararların istinaf incelemesini yapmakla görevli …BAM 23. HD. 27/05/2022 tarih, 2019/827 e, 2022/827 k; 23/05/2022 tarih, 2022/792 e, 2022/847 k; 28/01/2022 tarih, 2018/2249 e, 2022/90 k; 26/02/2020 tarih, 2020/386 e, 2020/390 k; 25/09/2020 tarih, 2020/1307 e, 2020/1160 k).
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4, 5, HMK’nin 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİ ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2) HMK’nin 2. maddesi uyarınca davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin …ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3) Kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye göndermeyi talep etmeleri halinde dosyanın …ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4) (a) Süresi içinde yapılan başvuru yapılması ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde HMK’nin 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına,
(b) Süresi içinde başvuru yapılmaması halinde ise HMK’nin 20/1-son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve yargılama giderlerinin verilecek ek kararda hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip… Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.