Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/512 E. 2022/694 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/512 Esas
KARAR NO : 2022/694

HAKİM : … …
KATİP : … …

ASIL DAVADA- DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

ASIL DAVADA- DAVALI :… – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA İHBAR OLUNAN : … – Merkez/ TOKAT
DAVA : İtirazın İptali

BİRLEŞEN … 39. ASLİYE HUKUK MAH. 2021/827 ESAS SAYILI DOSYASI:
BİRLEŞEN DAVADA-
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
BİRLEŞEN DAVADA-
DAVALI : … -TC15449300208 – Merkez/ TOKAT
İHBAR OLUNAN : … -Merkez/ TOKAT

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 22/12/2021

KARAR TARİHİ : 01/11/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 03/11/2022
Mahkememize … 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/85 Esas 2022/126 Karar sayılı dosyasında verilen GÖREVSİZLİK kararı üzerine mahkememize tevzi ile gelen dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılarak, tensip öninecelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
ASIL DAVANIN DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; : Davacı vekilinin … 28. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya 90.000TL borç verdiğini, davalının 20.000TL kısmi geri ödeme yaptığını, davalının 70.000TL bakiye borcu bulunduğunu, davacının alacağın tahsili … 24. İcra Dairesinin 2020/1853 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
ASIL DAVADA DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalılar vekilinin … 28. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekilinin savunmasında; davalının davacıya hiçbir hesap ve nam altında borcu olmadığını, davaya konu edilen 90.000TL müvekkilinin çalışmakta olduğu işyerinin katıldığı ihale işlemlerinden dolayı müvekkili hesaplarına geçtiğini ve aynı gün işlemler yapılarak Halk Bankası ve Vergi Dairesine yatırıldığını, müvekkilinin…Diş Deposu-… isimli işyerinde sigortalı çalışan olduğunu, işveren adına bir çok işlem yapıldığını, vekaletname ile işyeri adına bir çok iş yaptığını, ihalelere katıldığını, dava konusu olayda da ihalenin sözleşmesinin 23.07.2015 tarihinde yapıldığını, teminatın ise 21.07.2015 tarihinde yatırıldığını, ihalenin son gün tarihinin 23.07.2015 tarihi olup işverenin de şehir dışında olması sebebi ile sözleşmenin yapılabilmesi için gereken kesin teminat bedeli olan 90.000TL’nin Simay Dental firması tarafından davalıya gönderildiğini, gönderilen meblağın işyeri ve ihale ile ilgili olduğunu davalının özel işleri ile ilgili olmadığını, paranın aynı gün ve “ kesin teminat bedeli ihale kayıt” açıklaması ile vergi dairesine…diş deposu vergi kimlik nosu belirtilerek yatırıldığını, 90.000TL’nin davacının bilgisi dahilinde müvekkilinin işvereni adına gönderildiğini, atılan mesajlarda borcun davalı ile ilgili olmadığını … ile ilişkili olduğunun kabullenildiğini, davacı ile davalının şahsi ilişkisinin bulunmadığını, davacı ile…Diş Deposu-… firmasının uzun süredir çalıştığını, daha öncesinde de yine benzer şekilde paralar gönderildiğini, borcun haklılığı ortaya çıksa bile sorumlusunun … olduğunu belirterek davanın reddini ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA … CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Öncelikle yetkisiz icra müdürlüğün de takip yapılmış olup icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş bulunDUĞUNU. Yetkili İcra Müdürlüğü ve Yetkili Mahkeme Tokat İcra Müdürlüğü ve Tokat Mahkemeleri olduğunu. Alacağı ve davayı kabul etmemekle birlikte alacak zamanaşımına uğradığından zamanaşımı itirazın da bulunduğunu. Kendisinin davacı tarafa kesinlikle hiçbir borcunun bulunmadığını. Kendisinin davacıya bir borcu olmadığından bu şekil de dilekçe de yazılı olan bilirkişi raporunda dile getirilen beyanı da kabul etmem mümkün olmadığını, Birleştirilmesi talep edilen mahkeme dosyası ile kendisinin bir bağlantısının olmadığını. Olmayan borca istinaden yapılan icra takibine itirazı haklı olup, takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu aşikar olan alacaklı-davacının mesnetsiz davasının reddi ile % 20 kötüniyet tazminatı verilmesini savunmuştur.
… 39.Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/01/2022 tarihli 2021/827 Esas, 2022/1 Karar sayılı birleştirme kararı ile; “Mahkememizin 2021/827 Esas ve … 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/85 Esas sayılı her iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan HMK 164 maddesi uyarınca mahkememizdeki davanın … 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/85 Esas sayılı dosyasındaki dava ile birleştirilmesine, Yargılamaya … 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/85 Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, Mahkememizin esasının birleştirme nedeniyle kapatılmasına, ” karar verildiği tespit edilmiştir.
BİRLEŞEN … 39. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2021/827 ESAS SAYILI DOSYASINA SUNULAN DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalı (borçlu) dan olan alacağının tahsili için 28/09/2021 tarihinde … 27.İcra dairesinde 2021/12835 esas sayılı dosya ile takibe başlandığını, Müvekkil davalıya 90.000 TL borç vermesine rağmen, davalı tarafından 20.000 TL “… borç ödeme” açıklaması ile kısmi ödeme yapıldığı için 70.000 TL üzerinden ve işlemiş faizi ile birlikte takip başlatıldığını, yapılan ilamsız takip sonucunda ödeme emri davalıya (borçluya) 09/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalıda süresinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, zira, ekte sunmuş olduğumuz dekonttan da görüleceği üzere müvekkil şirket, davalı … isimli kişinin sigortalı çalışanı …’nun banka hesabına 90.000 TL tutarında borç para gönderdiğini, 90.000 TL borç verildiğine ilişkin dekont )Söz konusu 21.07.2015 tarihli dekontun açıklama kısmında da “İnt.Borç” yazmakta olup yapılan 20.000 TL kısmi ödeme açıklaması olan “… borç ödeme” hususları iddialarını kanıtladığını, hesaba EFT yolu ile gönderilen paraya ilişkin dekontun varlığına rağmen davalı tarafından … 27.İcra Müdürlüğünün 2021/12835 E. Sayılı takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini, dava konusu borç paranın davalının sigortalı çalışanı …’nun hesabına gönderilmiş olması sebebi ile ilk olarak … 26.İcra Dairesinin 2020/1853E.sayılı dosyası ile … aleyhine icra takibi yapılmış ve … 28.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/85E.sayılı dosyası ile itirazın iptali davası ikame edildiğini, ancak, söz konusu dosyada tanzim edilen Bilirkişi raporlarında “Dosyada yer alan bilg ve belgelerden davacı(müvekkil) tarafından davalıya (…) gönderilen 90.000 tl’nin ve davalı tarafından yapılan 20.000 tl’lik geri ödemenin davacı ile davalı arasındaki borç alacak ilişkisinden kaynaklanmadığı, davacı ile dava dışı … firması arasındaki borç alacak ilişkisinden kaynaklandığı” kanaatine varıldığını, bu nedenle, … 28.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/85Esas sayılı dosyası ile işbu dava konusu arasında irtibat bulunması ve usul ekonomisi açısından davanın birleştirilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı neticesinde icra takibi durduğundan, itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamını ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etme zarureti hasıl olduğunu, dosyanın … 28.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/85 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalının (Borçlunun) haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının (Borçlunun) %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… 28.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/03/3022 tarihli 2020/85 Esas, 2022/126 Karar sayılı GÖREVSİZLİK KARARI ile; “Alacağın ticari ilişkiden doğduğu anlaşılmış olup mahkememiz görevsizdir. Görev hususunun her aşamada resen dikkate alınması gerektiğinden 114/1-ç maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine dayalı dava şartı yokluğundan 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilerek, buna göre Mahkememizin görevsizliğine dayalı dava şartı yokluğundun HMK 114/1 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine, Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna, Kararın kesinleşmesi ve HMK’nun 20. maddesinde öngörülen iki haftalık süre içerisinde istekte bulunması halinde dava dosyasının … Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, ” karar verildiği, görevsizlik kararının mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememizin esas defterine kaydı yapılmıştır.
Tokat Vergi Dairesine mahkememizce yazılan 06/09/2022 tarihli müzekkereye verilen 19/09/2022 tarihli cevap yazısında, davalı …’un birinci sınıf tüccar olduğu, bilanço esasına göre defter tutma yükümlüğü bulunduğu belirtilmiştir.

Dosya tensip ön inceleme aşamasında, HMKnun 114.maddesi yönünden arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğine dair dosyada bilgi ve arabulucuk son tutanağı ibraz edilmediği tespit edilmesi üzerine, asıl ve birleşen dosyadaki davacı vekiline muhtıra çıkartılarak,Mahkememize … 28.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/85 Esas, 2020/126 Karar sayılı görevsizlik kararı ile gelen asıl ve birleşen dosyanın HMK.nun 114.maddesine göre dava şartı olan ARABULUCULUĞA TABİ DAVALARDAN OLDUĞUNDAN, dava dilekçesi ekinde ve dosyada arabuluculuk son tutanağının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanununun 18/A-2. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca iş bu muhtıranın tebliğinden itibaren 1 (bir) haftalık kesin süre içinde arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylı bir suretini mahkememize sunmanız, aksi takdirde aynı maddenin üçüncü cümlesi uyarınca davanın usulden reddine karar verileceği hususu TEBLİĞ ve İHTAR olunmuş olup bu muhtıra asıl ve birleşen dosyanın davacı vekiline 01/11/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup davacı vekili tarafından 31/10/2022 tarihinde arabuluculuk son tutanağının ibrazı için çıkartılan muhtarının tebliğinden sonra 31/10/2022 tarihide yapılan başvuru formunu sunduğu, arabuluculuk son tutanağı sunmadığı, beklenilmesini talep ettiği tespit edilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 24.Hukuk Dairesinin 21/09/2021 tarihli 2020/1093 Esas, 2021/979 Kara sayılı ilamında: Uyuşmazlık, davanın TTK’nın 5/A. maddesi uyarınca arabuluculuğa tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddeye göre; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır….” denilmiştir. Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A. maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinin (1.) fıkrası “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A. maddesinin (2.) fıkrasının son cümlesi “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü içermektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava şartlarının incelenmesi başlığını taşıyan 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü, 115/2. maddesinin (1.) cümlesi “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; davanın açılma tarihi dava dilekçesinin Asliye Hukuk Mahkemesine verildiği 04/03/2020 tarihidir. Mahkemenin görevli olup olmadığı incelemesi kamu düzeninden olup davalı tarafın bu yönde bir itirazının bulunması aranmaz.
6325 Sayılı Kanunun 18/A. Maddesinin 2. Fıkrasında, “…Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü, dava şartının sonradan tamamlanmasına olanak vermemektedir. Bu sebeple görevsiz mahkemede dava açıldığı sırada arabulucuya başvurulmamış olup görevsizlik kararından sonra, dosya mahkememize görevsizlik kararı ile gönderilme tarihi olan 05/08/2022 tarihine kadar arabuluculuğa başvurulmadığı, varsa ibraz etmesi için muhtıra çıkartıldığında, henüz yeni başvurduğu tespit edilmek ile, mahkememiz tarafından davacı tarafça süresi içinde arabuluculuğa başvurma şartının yerine getirilmediği anlaşıldığından, yeni başvurusu maddede aranan dava şartı yokluğunu ortadan kaldırmaz.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, açılan davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, gerek dava dilekçesi içeriğinde, gerekse dava dilekçesi eklerinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi hükmü uyarınca arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir beyanın ve buna dair bir belgenin bulunmadığı gibi, dosyanın mahkememize görevsizlik kararı ile geldikten sonra davacı vekiline varsa arabuluculuk son tutanağının sunması için çıkartılan muhtıranın tebliğinden sonra davacı tarafın arabuluculağa başvurmasına dair başvuru formu düzenlenmiş olması, maddede aranan dava şartı yokluğunu ortadan kaldırmayacağından, bu hali ile dava açarken veya görevsizlik kararı ile dosyanın gönderme tarihinden önce dava şartı olan arabuluculuğa başvurma şartının yerine getirilmediği anlaşıldığından asıl ve birleşen davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1)Asıl ve birleşen davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2.son, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/2, 115/2. maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,

2)ASIL DAVADA;
A) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.TL harçtan, dava açılışında alınan 1.191,06.TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 1.110,36.TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran asıl davanın davacısına iadesine,
B) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
C) Asıl davada davalı yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak asıl davanın davalısına verilmesine,
3) BİRLEŞEN DAVADA;
A) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.TL harçtan, dava açılışında alınan 1.301,18.TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 1.220,48.TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosyanın davacısına iadesine,
B) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, dosya üzerinden asıl ve birleşen dosyanın davacı vekili ile asıl dosyadaki davalı vekili ve birleşen dosyadaki davalı …’un yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸