Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. …14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/488 Esas – 2023/308 Karar
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/488
KARAR NO : 2023/308
HAKİM : ….
KATİP ….
DAVACI :….
DAVALI : …..
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/05/2023
Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacının ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı bulunan trafik kazasında yaralandığını belirterek 200,00 TL geçici iş göremezlik zararı tazminatı, 4.800,00 TL sürekli iş göremezlik zararı tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili tamamlanarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı vekili tarafından süre uzatım talebinde zaman aşımı definde bulunulmuş, ancak esasa yönelik olarak cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat ödenmesine yöneliktir.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen 17/12/2019 tarih, 2018/64 esas, 2019/987 karar sayılı kararının …Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 09/06/2022 tarih, 2020/408 esas, 2022/1525 karar sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilmekle dosya yazılı esas sırasına kayıt edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Zararın tespiti ve ödenmesi ile işleten ve araç sürücüsünün sorumluluğunun belirlenmesine ilişkin kanun hükümleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri – Sorumluluk başlıklı 49/1. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü, Zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50/1. maddesi “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmünü, Tazminat – Belirlenmesi başlıklı 51/1. maddesi “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmünü, Bedensel zarar başlıklı 54/1. maddesi “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” hükmünü, Belirlenmesi başlıklı 55/1. maddesi “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” hükmünü içermektedir.
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna ilişkin kanun hükümleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu başlıklı 91/1. maddesi “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmünü, İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu başlıklı 85/1. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü içermektedir.
İş göremezlik durumunun tespit yöntemi, trafik kazasından kaynaklanan, araç sürücüsü ve işleteni ile zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketi hakkında açılan tazminat davalarının istinaf ve temyiz incelemesini yapmakla görevli Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay Hukuk Dairelerinin yerleşik kararlarına göre 11/10/2008 tarihinden önce gerçekleşen kazalar için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 – 01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 – 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği (anılan yönetmeliğin % 60 ve üzeri iş göremezlik durumunun bulunması halinde rapor düzenlemeye elverişli nitelikte olması nedeniyle bu oran altındaki iş göremezlik durumlarında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği), 01/06/2015 – 20/02/2019 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra gerçekleşen kazalar için Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca iş göremezlik durumunun tespit edilmesinin gerektiği, mahkememizce de belirlenen ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durumun olmadığı ve belirtilen şekilde iş göremezlik durumunun tespitinin gerektiği anlaşılmıştır (Yargıtay 4. HD. 20/06/2022 tarih, 2021/13436 e, 2022/9075 k; 28/09/2022 tarih, 2022/5727 e, 2022/11055 k; …BAM 26. HD. 15/04/2022 tarih, 2019/2951 e, 2022/1053 k).
Tazminat – zarar miktarının hesap yöntemi, trafik kazasından kaynaklanan, araç sürücüsü ve işleteni ile zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketi hakkında açılan tazminat davalarının istinaf ve temyiz incelemesini yapmakla görevli Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay Hukuk Dairelerinin yerleşik kararları uyarınca tazminat hesabına esas bakiye yaşam süresinin belirlenmesinde TRH-2010 olarak adlandırılan yaşam tablosunun kullanılması ve prograsif rant olarak adlandırılan (% 10 artırım – eksiltim) hesap yönteminin uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili kaldırma kararı öncesinde sunmuş olduğu 18/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, geçici iş göremezlik zararı talebini 3.717,17 TL, sürekli iş göremezlik zararını ise 35.928,51 TL olarak ıslah etmiştir.
Davacı vekili kaldırma kararı sonrasında sonmuş olduğu 20/04/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, geçici iş göremezlik zararı tazminatı talebini 3.717,17 TL, sürekli iş göremezlik zararı tazminatı talebini 247.751,59 TL olarak ıslah etmiş ve harcını yatırmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Islahın zamanı ve şekli başlıklı 177/1. maddesi “Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.” hükmünü, 177/2. maddesi “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” hükmünü içermektedir.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, 02/11/2017 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen 19 UF 612 plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, dosya kapsamına getirilen poliçe örneğine göre yaralanmaya neden olan 19 UF 612 plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik ekinde yer alan motorlu araç işletenleri için uygulanacak asgari sigorta teminatlarının belirlendiği listeye göre kaza tarihi itibari ile poliçe kapsamında sakatlanma teminatı limitinin ve sağlık gideri teminatı limitinin ayrı ayrı 330.000,00 TL olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davaya konu kaza nedeniyle rücuya tabi olabilecek herhangi bir ödemenin yapılmadığının ve gelirin bağlanmadığının bildirildiği, kazaya ilişkin olarak yapılan soruşturmanın yargılama sırasında derdest olduğunun bildirildiği, kusura yönelik ceza dosyasında alınan kusur raporu ile mahkememiz dosyasında alınan kusur raporu arasında oluşan çelişki de giderilmek suretiyle Karayolları Fen Heyetinde görevli bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporu ile dava konusu kazada davacının % 75 oranında, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen araç sürücüsünün ise % 25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, ayrıntısı yukarıda açıklanan ve mahkememizce de kabul edilen Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay Hukuk Dairelerinin yerleşik kararları uyarınca kaza tarihi itibari ile uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenen iş göremezlik raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik oranının % 19, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu, aktüer bilirkişi tarafından yukarıda açıklanan yönteme ve bölge adliye mahkemesi kaldırma kararına uygun şekilde düzenlenen ek rapora göre, davacının geçici iş göremezlik zararının 3.717,17 TL, sürekli iş göremezlik zararının ise 247.751,59 TL olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesine göre işletene düşen hukuki sorumluluğun aynı Kanunun 91. maddesine göre poliçede belirtilen limitler altında zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığı ve zarardan sorumluluğunun bulunduğu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında tedavi giderlerinin poliçe teminatı kapsamında olduğunun belirtildiği, dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun trafik kazalarındaki sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi kapsamında ve sağlık uygulama tebliği ile sınırlı olduğu, Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı, bu hali ile dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun dava konusu talepler yönünden sorumluluğunun bulunmadığı, sigorta poliçesi düzenlenmesi sırasında davalı tarafından risklere karşı prim alındığı, trafik kazası sonucunda oluşacak geçici iş göremezlik zararı, geçici ve sürekli bakıcı gideri zararı ile sağlık uygulama tebliği kapsamında kalmayan zararlardan sigorta poliçesini düzenleyen ve bu zararları poliçe kapsamında teminat altına alan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğu, kaldırma kararından sonra mahkememizce kusur ve hesap yönünden tahkikata yönelik olarak işlemlerin yapıldığı, kaldırma kararından sonra tahkikata yönelik olarak işlem yapılması halinde HMK’nin 177/2. maddesi uyarınca ıslah talebinde bulunulmasının da mümkün olduğu, HMK’nin 177/2. maddesinde yazılı şartların dosyamız kapsamında oluştuğu, davalı tarafından önceki kararımıza karşı istinaf başvurusunda bulunulmadığı, davacının kaza tarihindeki yaşı dikkate alınarak geçici iş göremezlik zararına yönelik olarak davanın reddine karar verilmesi gerekmekte ise de mahkememizce verilen ilk karara yönelik olarak davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmadığı, bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararın bu yönü ile kaldırılmayarak kesinleştiği, kesinleşen hükme yönelik olarak aksi yönde karar verilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından HMK’nin 177/2. madde hükmüne uygun olarak verilen 20/04/2023 tarihli ıslah dilekçesi ve ilk karar sonucunda oluşan kazanılmış haklar dikkate alınmak suretiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (kaldırma kararından sonra ıslah yapılabilmesine ilişkin Yargıtay 4. HD. 24/11/2021 tarih, 2021/2319 e, 2021/9051 k).
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın KABULÜ ile 3.717,17 TL geçici iş göremezlik zararı ile 247.751,59 TL sürekli iş göremezlik zararının dava tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek YASAL FAİZİ ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 17.177,83 TL harçtan, dava açılışında alınan 35,90 TL peşin harç ile kaldırma kararından önce yatırılan 140,00 TL ıslah harcı ve kaldırma kararından sonra yatırılan 860,00 TL ıslah harcı ile ilk kararımız gereğince hükmedilen ve davalıdan ödemesi alınan 2.532,30 TL olmak üzere toplam 3.568,20 TL harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 13.609,63 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davacının yargılama sırasında kaldırma kararından önce yaptığı 35,90 TL peşin harç, 140,00 TL ıslah harcı, 35,90 TL başvurma harcı, 100,20 TL tebligat ücreti, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti ile önceki ve kaldırma kararından sonra yaptığı 45,50 TL posta gideri, 70,00 TL tebligat gideri, 5.000,00 TL bilirkişi ücreti, 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 7.538,10 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 38.205,63 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/05/2023
Katip …. Hakim….
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.