Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/442 E. 2022/780 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/442 Esas
KARAR NO : 2022/780
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … -TC …..
DAVALI : … – …..
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tapu İptali veya Tescil Terditli olarak Tazminat
(Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2022
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 24/12/2022
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Müvekkili …’ın…10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/11 Esas numaralı dosyası ile davalı kooperatifte bulunan ortaklık payı üzerine tedbir konulmuş olduğunu, yargılama neticesinde davalı … KONUT YAPI KOOPERATİFİ tarafından açılan davanın 2011/11E., 2021/188K. nihai karar ile 29.03.2021 tarihli ilamı ile reddine karar verildiğini, akabinde müvekkili …’ın davalı Kooperatif nezdindeki ortaklık payı üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına karar verildiğini, bunun üzerine davalı kooperatifin müvekkili …’nın hisse payına denk düşen, …. 46722 Ada 5 Parselde kain 51/4 nolu villa taşınmazın müvekkili adına tapu devir tescil işlemlerine başlanması gerektiğini…4. Noterliği 18017 Numaralı 22/12/2021 tarihli ihtarname ile bildirdiklerini, davalı kooperatif kesinleşmiş ilamın gereğini yapmadığını, müvekkili … adına tahsis edilen taşınmazı tescil etmeyerek, mağduriyetinin sürmesine sebep olduğunu, arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak bir sonuç alınamadığını, davalı kooperatifin kötü yönetildiğinin duyumu alındığını ileri sürerek …Parselde kain 51/4 nolu villa taşınmaz üzerine tedbir konulmasını , öncelikle müvekkil …’ın S.S. İş Turkuaz Evleri Konut Yapı Kooperatifi’ndeki ortaklığı sebebiyle kendisine tahsis edilmiş ancak anılan ilama ve ihtarname rağmen hukuka aykırı olarak tapuda devri gerçekleştirilmemiş olması nedeniyle …Parselde kain 51/4 nolu taşınmazın, her türlü takyidat ve şerhten ari şekilde müvekkil adına tapu iptali ve tesciline karar verilmesini, mahkemenizce anılan taşınmazın müvekkili adına her türlü takyidat ve şerhten ari şekilde tapu iptali ve tescili mümkün görülmez ise; taşınmazın değeri üzerinden tespit edilecek ve tarafımızca tespit edilmesi mümkün olmaması hasebiyle belirsiz alacak niteliği taşıyan, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere şimdilik 10.000,00 TL olan menfi ve müspet tüm zararın tazmini için faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, noter masrafları, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Mahkememizin yetkili olmadığını, hem HMK 115/2 maddesine göre hem de HMK’nın 12.maddesine göre kesin yetkili mahkemenini…Batı Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, h dava dilekçesinin HMK’ya aykırı olarak düzenlendiğini, işbu davada tapu iptali ve tescil talep bulunduğunu, dava dilekçesinde tapu iptal ve tescili talebine yönelik dava değeri belirtilmediğini, tapu iptali ve tescil talepli davaların Harçlar Kanunu’na göre dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden nispi harca tabi olduğunu ancak davacı tarafça yatırılmış herhangi bir harç bulunmadığını, müvekkili kooperatifin 2001 yılında kurulduğunu, davacının da aralarında bulunduğu eski yönetim kurulu üyelerinin 21/04/2007 tarihli olağan genel kurul toplantısında ibra edilmeksizin azledildiklerini, bunun sebebinin yüklenici firma ve fiktik kooperatif üyeleri ile organize bir şekilde hareket ederek, müvekkili kooperatif aleyhine usulsüz işlemlerde bulunmaları, bu suretle müvekkili kooperatifi zarara uğratmaları ve kendi lehlerine menfaat temin etmelerinin olduğunu, müvekkil kooperatifin eski yöneticilerinin, haksız menfaat elde etmek amacı ile kurdukları düzenin iki aşamadan oluştuğunu, birinci aşama; Kooperatifler Kanunu’na tamamen aykırı bir şekilde kooperatif inşasını, hissedarlarını kendi hısım ve akrabalarının oluşturduğu MUTA A.Ş. unvanlı yüklenici firmaya hileli olarak ihale etmek ve ikinci aşamanın ise; kooperatife yine kendi hısım ve akrabalarından/yakınlarından oluşan fiktif üyeler kaydetmek ve yalnızca bu üyelerden aidat ödemeleri karşılığında senet alarak bu senetleri danışıklı olarak işlem yaptıkları yüklenici şirkete sözde iş karşılığı devretmek olduğunu, davacının da bulunduğu kooperatif eski yönetimi ve fiktif üyelerin kooperatife nakit ödeme yapmadıklarını, ancak aidat ödemelerini senet olarak, kooperatife teslim etmiş gibi gösterdiklerini, bu (sözde) senetlerin de, kooperatif eski yönetimi tarafından yüklenici firmaya, (sözde) iş karşılığı verildiğini, müvekkili kooperatifin kurulduğu günden 21/04/2007 Olağan Genel Kurul tarihine kadar, üyelerden alınacak olan aidat bedellerinin senet alınarak tahsil edilmesine ilişkin herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığını, bu fiktif üyeler dışında yaklaşık 200ün üzerinde olan diğer üyelerin aidatlarına karşılık senet vermeleri söz konusu olmayıp bu üyeler aidat borçlarını nakit olarak müvekkili kooperatifin banka hesaplarına ödediklerini, 21/04/2007 tarihli olağan genel kurulda Hesap Tetkik Komisyonu kurulmasına karar verildiğini, Hesap Tetkik Komisyonu tarafından yapılan inceleme sonucu eski yönetimin müvekkili kooperatif aleyhine usulsüz işlemlerde bulunduğunun ve kooperatifi zarara uğrattıkları tespit edildiğini, aidat ödemeleri tam olarak yerine getirmeyen davacının taşınmazın tapu iptali ve tescili ile tescilin yapılmaması nedeniyle tazminat talep etme hakkı bulunmadığının, hiçbir parasal hükümlülüğünü yerine getirmemiş olan davacı tarafın müvekkili davalı kooperatiften tapu iptali ve tescili talebinde bulunmasını hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın yönetimden azledilmesine kadar olan süreçte müvekkili davacı kooperatife gerçekte yaptığı hiçbir aidat ödemesinin bulunmadığını, davacının ve aralarında yer alan bir kısım üyelerin aidat ödemeleri karşılığında senet vermesi eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, bu ödemelerin hukuken geçerli sayılmasının mümkün olmadığını, ayrıca davacının tapu iptal tescil veyahut tazminat isteminde bulunabilmesi için dava sonuna kadar kooperatif ortağı olması gerektiğini, oysa davacının borçlarını ödememesi nedeniyle 10/08/2021 tarihli 208 sayılı kararı ile ortaklıktan çıkarılmış olduğunu, bu kararın davacıya tebliğ edildiğini, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, haksız ve kötü niyetli açılan davanın öncelikle usulden reddine, bunun mümkün olmaması halinde davanın esastan reddini savunmuştur.
Davaya konu yerin Etimesgut Tapu Müdürlüğünden tapu kayıtları ile birlikte…Ticaret Sicil Müdürlüğünden davaya konu Kooperatifin sicil ve ikametgah kayıt bilgeleri cel edilmiş olup Kooperatif ikametgah adresinin: Bağlıca Mahallesi, Karatuz Cad. No:36 A/3 Etimesgut/ Ankara adresi olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının adına tahsis edildiğini iddia ettiği kooperatif villa taşınmazının adına tapu iptali ve tescili ile mümkün olmadığı takdirde tazminat davasına ilişkindir.
HMK.nun 12.maddesine göre, ” Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinin değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olarak bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” şeklinde düzenlenmiş olup davacının tapu iptali ve tescilini istediği…ili, Etimesgut ilçesi, Bağlıca Mahallesi 46722 Ada, 5 Parselde kain 51/4 nolu villa taşınmazın taşınmazın Etimesgut/Ankara’da adresinde bulunduğu tapu kayıtlarından anlaşılmıştır.
Ayrıca, Kooperatif ile ortakları arasında görülen davalarda yetkili mahkeme; HMK 14/2. maddesi uyarınca, kooperatifin ikametgahı sayılan yer mahkemesidir. Anılan yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup kesindir. (Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 20.09.2012 tarihli 2012/4594 Esas, 2012/5311 Kararı) Dava tarihi itibariyle davacı kooperatifin ikametgahının Etimesgut-Ankara olduğu anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlakta, kıyasen uygulanması gereken HMK’nin 12 ve 14. maddeleri uyarınca tapu iptali ve tescil davası ile birlikte terditli olarak açılan tazminat davasında, her iki talep yönünden HMK.nun 12 ve 14.maddelerine göre, Taşınmazın bulunduğu yer ile kooperatifin ikametgahı sayılan yer mahkemesi kesin yetki bulunmuş olduğundan.Dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, taşınmaz ile kooperatifin ikametgahı sayılan yer Etimesgut/Ankara’da bulunduğundan, buna göre…Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğu anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) HMK’nun 116/1-a maddesi uyarınca KESİN YETKİ ilkesi gereğince MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2) HMK’nin 12 ve 14. maddeleri uyarınca davaya bakmakla kesin yetkili mahkemenin ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3) Kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın … … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GÖNDERİLMESİNE,
4) (a) Süresi içinde yapılan başvuru yapılması ve dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde HMK’nin 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına,
(b) Süresi içinde başvuru yapılmaması halinde ise HMK’nin 20/1-son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve yargılama giderlerinin verilecek ek kararda hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde…Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸