Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/372 E. 2022/373 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/372 Esas – 2022/373
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2022/372 Esas
KARAR NO : 2022/373

BAŞKAN : …
KATİP : …

DAVACILAR ….
DAVALI : …

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda,
DAVA:
Kendi adına asaleten diğer davacılar adına vekaleten Av. … sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 1976 yılında kurulduğunu, amacının her bir üyeye 500 m2 arsa sağlamak olduğunu, bu amaçla 4 adet arsa aldığını, üyelerin tamamına yakınının yaşlı ve saygın meslek grubundan oluştuğunu, her birinin 500 m2 arsa sahibiyim diyerek bu güne kadar geldiğini, ancak son yönetimin iki arsayı 1/10 fiyatına sattığını ve bunu üyelere bildirmediğini, 14.11.2021 tarihinde yapılan genel kurulda bu arsaların parası gösterilmediği gibi arsaların satışının üyelerden gizlendiğini, bu iki arsanın satış tarihindeki ederinin 2.500.000.00-TL olduğunu, ancak arsaların toplamda 400.000.00 TL ye satıldığını, bilançoda yer almadığını ve üyelere genel kurulda bilgi dahi verilmediğini, nasıl oldu ise genel kurul yapılmadan 12 gün önce de arsaların 3. kişiye satıldığını, üyelerin son olarak ayda 50,00-TL, yılda 600,00- TL para ödemesi yaparken son genel kurulda aidatın hiç sebep yokken yılda 1.000.00-TL ye çıkarıldığını ve arsa alımı için de 25.000,00 TL talep edildiğini, bu talebin oylamada kabul edildiğini, oysa kooperatifin bu paraya ihtiyacı bulunmadığını, arsa alınacak iken arsa satılmasının absürt bir durum olduğunu belirterek davalı kooperatifin 14.11.2021 tarihli genel kurulunun ve 25.000,00 TL ödeme kararının yasaya aykırılık ve butlanla sakat olması nedeni ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; genel kurulun iptalini talep eden davacıların hiçbiri tarafından 14.11.2021 tarihli genel kurul maddelerine şerh düşülmediğini, muhalefet şerhi bulunmayan kooperatif üyelerinin genel kurulun iptali davası açmasının mümkün olmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte olursa davanın esasına ilişkin olarak, dava dilekçesinde belirtilen kooperatife ait tarla vasıflı iki taşınmazın, kooperatifin bir önceki genel kurul toplantısında alınan karar doğrultusunda açık artırma yöntemiyle satıldığını, satış yetkisinin ilk kez şu an görevde olan yönetim kuruluna verilmiş bir yetki olmadığını, müvekkili kooperatifin yaklaşık 9 sene boyunca tasfiye halinde kaldığını, arsalara alıcı çıkmadığından taşınmazların satışının yapılamaması gerekçesiyle tasfiyenin tamamlanamadığını, 16.06.2019 tarihli genel kurul toplantısı gereğince satılan tarlaların, huzurdaki dava konusu 14.11.2021 tarihli genel kurul toplantısı ile alakası bulunmadığını, …Sulh Hukuk Mahkemesi’nce yapılan tespit sonucunda kooperatifin en kıymetli parseli için değerleme olarak m2 bakımından 250,00 TL değer tespitinde bulunulduğunu, söz konusu raporun, satış tarihine çok yakın bir zamanda tanzim edildiğini, bu yönüyle satışı gerçekleştirilen taşınmazın m2 değeri ile ilgili fahiş ve gerçeği yansıtmayan iddiaların gerçek dışı olduğunun belge ile sabit olduğunu, 14.11.2021 tarihli genel kurul toplantısının, usulüne uygun çağrı ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yapılan başvuru neticesinde yetkilendirilen bakanlık görevlilerinin nezaretinde kanuna ve ana sözleşmeye uygun şekilde gerçekleştirildiğini, Hazirun Tutanağına ilişkin davacıların usulsüzlük ve sahtekarlık iddialarının tamamıyla algı yaratmaya yönelik olduğunu, toplantı çağrısında toplantının başlangıç saati olarak belirlenen 11:00’dan toplantının açılışının yapıldığı 11:30 saatine kadar toplantıya fiziken katılan üyelerin kimliklerinin kontrollerinin edildiğini, hazirun listesinin ve vekaletnamelerin kontrolü yapıldıktan sonra bakanlık görevlilerinin de onayı ile toplantının açıldığını ve gündem maddelerinin görüşülmesine geçildiğini, bunun aksi yönündeki iddiaların tutanakta imzası bulunan divan heyetini, şerh düşülmesine engel olunduğu ve bu kişilerin tehdit edildiği yönündeki iddiaların ise toplantıya nezaret eden bakanlık görevlilerini zan altında bırakmaya yönelik bulunduğunu, gündem maddelerinin görüşülmesinden önce 37 ortağın imzası ile gündeme madde ekletilmesinin oylandığını, önergenin kendileri dışındaki tüm diğer üyelerin ret oyu ile reddedildiğini, dava dilekçesinde “alınan kararlar gerçekçi değildir, genel kurul toplantısı yasaya uygun değildir” şeklinde altı doldurulmamış, yasal mesnetten uzak alelade ifadeler bulunduğunu, bunların kabulünün mümkün olmadığını, 2019 ve 2020 yılı bilançolarında 2021 yılı işleminin belirtilmediği, bu şekilde satış işleminin gizlendiği yönündeki iddianın abesle iştigal olduğunu, diğer yönüyle de hem kooperatif üyelerini hem de mahkemeyi yanıltmayı amaçladığını, davacıların iddia ettiği şekilde üyelerin hiçbir suretle ihraç ile tehdit edilmediğini, Yapı Kooperatifi olan müvekkilinin, yapılaşmaya uygun olmayan herhangi bir taşınmazı kooperatifin kuruluş amacına uygun düşmemesi sebebiyle satışında yasal ve mantıksal bir engel bulunmadığının ortada olduğunu, davacıların iddia ettiği şekilde arsa alınacak iken arsa satılması şeklinde absürt bir durumun bulunmadığını, aksine yapılaşmaya başlayabilmek için gerekli tüm adımların kanun ve hukuk çerçevesinde atıldığını, davaya konu genel kurul toplantısı bakımından emredici hukuk kurallarına aykırılık söz konusu olmadığından butlanı gerektiren bir durumun da bulunmadığını, para toplama kararını içeren 10. nolu gündem maddesi de dahil tüm gündem maddeleri için toplantı ve karar nisabı sağlandığından “iptal edilebilirlik” halini doğuran bir hukuki sebebin de ortada olmadığını, dava dilekçesindeki beyanlarda 25.000,00 TL tek bir seferde ve hemen toplanılacakmış algısı yaratılmaya çalışıldığını, oysa ki 14.11.2021 tarihli genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde, genel kurulun ilk etapta 10.000,00 TL ödenmesine, ortaklığın giderilmesi davasının kesinleşerek ihale süreci başlamadan önce de 3 eşit taksitte toplam 15.000,00 TL’nin ödenmesine karar verildiğini, söz konusu kararın, 188 üyenin temsil olunduğu geniş katılımlı toplantıda üyelerin bütçelerine ve kooperatif gereklerine en uygun görülen şekilde alınmış bir karar olduğunu, genel kurul toplantısında alınan para toplama kararının ek ödeme olmadığını, … isimli kişilerin dava tarihi olan 13.12.2021 itibariyle kooperatife kayıtlı ortaklar olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı kooperatifin 14.11.2021 tarihli genel kurulunun ve 25.000,00 TL ek aidat kararının butlan nedeni ile iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2021/729 Esas sayılı dosyasının 02/06/2022 tarihli duruşmasında; davacılar İshak Yaylak, Ayşe Şevik, Gürcan Umurhan, Dilek Akkaya, Serhat Kamil Zor ve Aslan Ömer Özer tarafından açılan davaların, HMK’nın 114/1-d, 115/1-2 maddeleri uyarınca taraf ehliyeti (aktif husumet) dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmek üzere tefrikine karar verilmiş ve dosya yukarıda yazılı mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi uyarınca; tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olup, anılan yasanın 115. maddesine göre de mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırarak, dava şartı noksanlığı tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Dosya incelendiğinde; davacılar … tarafından açılmış kooperatif üyeliğinin tespiti davasının derdest olduğu, dava tarihi itibariyle davalı kooperatif üyesi olduklarının kabul edilemeyeceği, diğer davacılar İ… ‘in ise davalı kooperatifin üyesi olmadıkları anlaşıldığından davanın, HMK’nın 114/1-d, 115/1-2 maddeleri uyarınca taraf ehliyeti (aktif husumet) yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın HMK’nın 114/1-d, 115/1-2 maddeleri uyarınca taraf ehliyeti (aktif husumet) dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL başvurma harcı ve 80,70 TL karar ve ilam harcının davacılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/06/2022
Başkan…
Katip …
✍e-imzalı