Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/369 E. 2022/833 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/369 Esas – 2022/833 Karar
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/369
KARAR NO : 2022/833

HAKİM : ….
KATİP ….

DAVACI …
DAVALI :….

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında internet sitesi yapımı ve sonrasında ihtiyaç duyulacak işlemler ile ilgili teknik destek alımı noktasında sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında davacı tarafından sözleşme konusu işe ilişkin olarak 20/11/2020 tarihinde 12.000,00 TL, 22/10/2020 tarihinde 12.000,00 TL ve 04/01/2021 tarihinde 29.100,00 TL ödeme yapıldığını, sözleşme ile kararlaştırılan tarihte yazılımın teslim edilmediğini, gecikmek suretiyle kullanıma açılan internet sitesi ile ilgili olarak kullanıcı hata uyarıları, sitenin kullanım dışı kalması, kullanıcı bilgilerinin güvenlik zaafiyeti nedeniyle üçüncü kişilerce ulaşılabilir hale gelmesi hususlarında telefon ile davalı şirkete bildirimlerin yapıldığını, site ziyaretçilerinin davacı şirket çalışanlarına bildirmiş olduğu güvenlik zaafiyetinin davalı şirket çalışanları ile yapılan görüşmelere rağmen giderilemediğini, sorunun tespit edilemediğini ve internet sitesindeki açığın davalı şirket tarafından kabul edilmediğini, güvenlik zaafiyetinin giderilememesi nedeniyle taraflar arasındaki görüşmeler sonucunda sitenin kullanıma kapatıldığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı tarafından üretilen yazılım hizmetinin sözleşmeye aykırı ve ağır şekilde ayıplı olduğunu, davalı tarafından üretilen eserin ayıplı olması nedeniyle sözleşme kapsamında ödenen bedellerin iadesi yönünden davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından takibe haksız şekilde itiraz edildiğini belirterek davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında 21/10/2020 tarihinde özel yazılım hizmet sözleşmesi imzalandığını, yüklenici olan davalı tarafından sözleşme ekinde yer alan modüller dikkate alınarak internet sitesinin kurulumunun yapıldığını ve davacıya teslim edildiğini, davacının sözleşme kapsamında davalı tarafından yazılımı gerçekleştirilen internet sitesini ve diğer hizmetleri herhangi bir çekince koymadan teslim aldığını, sözleşme kapsamındaki ödemelerini de üç taksit halinde tamamlandığını, davacı tarafından davalıya herhangi bir ayıp ihbarının yapılmadığını, beta sürümünde olan internet sitesinin davacının talebi üzerine kullanıma kapatıldığını, sözleşme kapsamında meydana getirilen eserin ayıplı olmadığını, davacının sözleşmenin ayıplı olarak yerine getirildiğini belirtmesine rağmen hangi edimin ayıplı olduğunu belirtmediğini, ayıp nedeniyle hangi seçimlik hakkını kullandığını açıklamadığını, sözleşme konusu işe ilişkin ayıp iddiasının davacı tarafından ispat edilmesinin gerektiğini, davacının ayıp iddiasının sözleşmede yer almayan bir edime ilişkin olduğunu, sözleşme konusu işte ayıp olduğu iddiasını kabul etmediklerini belirterek davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi kapsamında ayıp nedenine dayalı olarak ödenen bedellerin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
… 8. İcra Dairesinin 2022/6209 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında “20/11/2020 tarihli, 12.000,00 TL bedelli dekont, 22/10/2020 tarihli, 12.000,00 TL bedelli dekont, 04/01/2021 tarihli, 29.100,00 TL bedelli dekont” açıklaması ile Kocaeli İcra Dairesinde icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine dosyanın … 8. İcra Dairesine gönderildiği ve yazılı esas sırasına kaydının yapıldığı, davalı borçlunun takipten haberdar olduğunu belirterek asıl alacağa, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Eser Sözleşmesi başlıklı 470/1. maddesi “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü, Hükümleri – Yüklenicinin borçları başlıklı 471/1. maddesi “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.” hükmünü, 471/2. maddesi “Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.” hükmünü, Ayıp sebebiyle sorumluluk – Ayıbın belirlenmesi başlıklı 474/1. maddesi “İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.” hükmünü, 474/2. maddesi “Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.” hükmünü, İşsahibinin seçimlik hakları başlıklı 475/1. maddesi “Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme. 2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.” hükmünü, 475/3. maddesi “Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz.” hükmünü, İşsahibinin sorumluluğu başlıklı 476/1. maddesi “Eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, işsahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple işsahibine yüklenebilecek olursa işsahibi, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz.” hükmünü, Eserin kabulü başlıklı 477/1. maddesi “Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.” hükmünü, 477/2. maddesi “İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.” hükmünü, 477/3. maddesi “Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.” hükmünü, İşsahibinin borçları – Bedelin muacceliyeti başlıklı 479/1. maddesi “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü içermektedir.
Eser, emek unsuru ağır basan bir çalışma ürünü olarak bütünlük arz eden ve ekonomik değeri olan hukuksal varlıklar olarak tanımlanmaktadır (Yargıtay 15. HD. 09/07/2014 tarih, 2014/1829 e, 2014/4726 k). Bu kapsamda taraflar arasında imzalanan 21/10/2020 tarihli Özel Yazılım Hizmet Sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Sözleşme kapsamında davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Eser sözleşmelerinde, yüklenicinin sözleşme kapsamındaki edimlerini fen ve sanat kurallarına ve iş sahibinin amacına uygun olarak tamamlamak suretiyle iş sahibine teslim ettiğini ve bedele hak kazandığını, iş sahibinin ise iş bedelini ödediğini kanıtlaması gerekmektedir.
İspat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden yada savunmada bulunan kişiye düşmektedir. 4721 sayılı TMK’nin 6. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nin 190. maddesi uyarınca taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat etmekle yükümlüdür. (Yargıtay 6. HD. 29/09/2022 tarih, 2021/5781 e, 2022/4451 k).
Eser sözleşmelerinde sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırılan işlerin birisinin yada bir kaçının yapılmamış olması halinde eksik iş söz konusu olmaktadır. Eser sözleşmelerinde sözleşme ile kararlaştırılan vasıfların yada sözleşme konusu işe ilişkin olarak olması gereken vasıfların yüklenici tarafından meydana getirilen eserde bulunmaması hali ayıp olarak nitelendirilmektedir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında 21/10/2020 tarihinde Özel Yazılım Hizmet Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme kapsamında davacının iş sahibi, davalının yüklenici olduğu, sözleşme konusu işin yapılarak davacıya teslim edildiği ve davacı tarafından da sözleşme konusu iş bedelinin ödendiği hususunda uyuşmazlığın bulunmadığı, davacı iş sahibinin sözleşme konusu işin ayıplı olarak teslim edildiğini, davalı yüklenicinin ise sözleşme konusu işin ayıplı olmadığını öne sürdüğü, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri, sözleşmenin niteliği, tarafların sözleşme konusu işe ilişkin iddiaları dikkate alındığında sözleşme konusu davalı tarafından davacıya teslim edilen işin ayıplı olduğuna ilişkin ispat yükünün iş sahibi olan davacı üzerinde bulunduğu, davalı tarafından teslim edilen ve ayıplı olduğu öne sürülen sözleşme konusu işe ilişkin yazılım örneğinin davacı tarafından dosya sunulamadığı, davacının ayıp iddiasının kendisine teslim edilen yazılım örneği üzerinde inceleme yapılmak suretiyle ispat edilmesinin mümkün olduğu, ispat yükünün yer değiştirmesinin mümkün olmadığı, bu hali ile davacının taraflar arasında imzalanan sözleşme konusu işin ayıplı olarak teslim edildiği yada ayıplı olduğu hususunu ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (ispat yüküne ilişkin Yargıtay 15. HD. 24/01/2011 tarih, 2010/588 e, 2011/246 k; … BAM 27. HD. 01/06/2022 tarih, 2020/951 e, 2022/638 k).
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) (a) Davanın REDDİNE,
(b)Takibin haksız ve kötü niyetli olarak başlatıldığı ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2) Dava açılışında alınan 80,70 TL peşin harcın, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcı karşıladığı anlaşıldığından HARÇ ALINMASINA YER OLMADIĞINA,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.240,68 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/12/2022

Katip … Hakim…
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.