Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. …14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/349 Esas – 2022/659 Karar
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/349
KARAR NO : 2022/659
HAKİM :…
KATİP …
DAVACI ….
DAVALILAR :….
DAVALI ….
DAVA : Şirket hisse satışının iptali, mümkün olmadığı takdirde rayiç değerinin tespiti ile farkının ödenmesi
DAVA TARİHİ : 24/05/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/11/2022
Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, dava dışı … Anonim Şirketi tarafından davalı …’a bulunan hisselerinin 09/07/2012 tarihinde davacı …’a devrettiklerini ve ortaklıktan ayrıldıklarını, devir sonrasında davalı …’un % 50 hissesinin davacı …’a, % 50 hissesinin ise dava dışı …’e ait olduğunu, 24/07/2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı ile davacı … ile dava dışı …’in şirketin yönetim kurulu üyesi olarak seçildiklerini, 28/05/2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında sermaye artırımının yapıldığını ve şirket sermayesinin 25.000.000,00 TL olarak belirlendiğini, sermaye artışının geçmiş yıl karlarından karşılanmasına karar verildiğini, 09/10/2012 tarihli karar ile davacı … ve dava dışı …’in müşterek imza ile şirketi temsil etmesine karar verildiğini, … 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile 11/02/2016 tarihinden itibaren dava dışı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu yöneticilerinin davalı …’a yönetim kayyımı olarak atandıklarını, Tasarrruf Mevduatı Sigorta Fonu İştirakleri ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığının 10/09/2019 tarihli kararı ile davacı …’a ait davalı …hisselerinin davalı …’e devredildiğini, …8. Sulh Ceza Hakimliğinin 2020/5109 değişik iş sayılı kararı ile … 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile davalı …’a TMSF’nin kayyım olarak atanmasına dair verilen kararın kaldırılmasına karar verildiğini,
hisse devrinin davacı … tarafından yapılmadığını, kayyım yönetiminin tek taraflı olarak almış olduğu idari karar sonucu gerçekleştirildiğini, hisse devrine davacı …’un rızasının olmadığını, hisse devrine ilişkin işlemlerin ne şekilde gerçekleştirildiği hususunda bilgi sahibi olunmadığını, davacı …’a kayyım atanmasına yönelik karar yada kayyım yönetimi tarafından alınan kararların herhangi bir şekilde tebliğ edilmediğini, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133/3. maddesine göre ilgililerin kayyım işlemlerine karşı başvuruda bulunabileceklerini, şirket ortaklarının mülkiyet hakkı kapsamında kayyım tarafından yönetilen şirketin basiretli bir tacir sıfatıyla, bağımsız, tarafsız ve şeffaf bir şekilde yönetilip yönetilmediğini denetleme hakkının bulunduğunu, gerek kayyım atanmasına ilişkin olarak, gerekse kayyım tarafından alınan kararlar ve yapılan işlemlerle ilgili olarak davacı ile herhangi bir bilgi veya belge paylaşımı yapılmadığını, davacı …’a ait davalı …hisselerinin satış ve devir işleminin haricen öğrenilmesi üzerine davalı …’un kayyım olarak atanan TMSF tarafından yönetildiği 11/02/2016 – 24/07/2020 tarihleri arasında atanan yönetici sayısının, ödenen ücret miktarının, şirketin mali durumunun, ortaklık yapısının, hazırlanan mali durum raporunun, anılan tarihler arasında yapılan genel kurul toplantılarında alınan kararların, mali denetimlerin, yıllık bilançoların, kar ve zararlara ilişkin miktarların, alacak ve borçların, bu işlemlere ilişkin yıllık raporların, kayyım atanmasına ilişkin kararın, davacıya ait davalı …hisselerinin satışına ve devrine ilişkin fon kurulu kararının, değerleme raporlarının, devir gerekçelerinin, devir sonrası devir bedelinin ne şekilde muhafaza edildiğinin, bu hususlara ilişkin tüm belgelerin, şirket ortağı ve yöneticisi olan davacıya ödenmesi gereken kar payının, huzur hakkının, diğer haklarının ne şekilde tasarruf edildiğinin, ödemelerin hangi hesaba yatırıldığının ve nemalandırıldığının, kayyım kararının kaldırılmasına ilişkin kararın davalı …ve dava dışı ihbar olunan TMSF’ye gönderilen ihtarnameler ile talep edildiğini, davalı …tarafından belirtilen dönemlerde şirketin yönetiminin kayyım sıfatıyla TMSF tarafından yapılmış olması ve davalının tasarruf yetkisinin bulunmaması nedeniyle itiraz edilmek suretiyle cevap verildiğini, dava dışı TMSF tarafından ise bilgi ve belge paylaşılması hususunun reddedildiğini, red kararına karşı …4. İdare Mahkemesinin 2022/589 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, TMSF yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, gerekli bilgi ve belgelerin ihtarnameye rağmen verilmemesi nedeniyle de oluşabilecek ihtimallere göre dava dilekçesinin hazırlandığını ve davanın ticaret mahkemelerinde açıldığını, satışın TMSF’nin pay devri konusunda izin vermesi suretiyle gerçekleşmiş olması halinde TMSF’nin pay devri yapmaya izin verme yetkisi bulunmadığından, davacı herhangi bir şekilde haberdar edilmediğinden ve mülkiyet hakkı ihlal edildiğinden yapılan devrin yok hükmünde olduğunu, davalı …’in ise davacının mal varlığı üzerindeki tedbir şerhlerini bilerek, rayiç değerinin çok altında bir bedel ile hisseyi satın alması nedeniyle iyi niyetli olmadığını, davacıya ait şirket hisselerinin devrinin hukuksuz olduğunu, davacının mal varlığı hakkında verilmiş bir müsadere kararının bulunmadığını, varsa TMSF tarafından verilen satışa veya devre ilişkin tüm izinlerin hukuksuz olduğunu, davacıya haber verilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, davacının bilgi edinme hakkının kullandırılmadığını, davacının hisse satın alma süresinde Asya Katılım Bankası Anonim Şirketinden kredi kullandığını, mal varlığına el konulması nedeniyle kredinin son taksitini ödeyemediğini, son taksitin ödenmesi amacıyla başlatılan icra dosyası kapsamında davacıya ait davalı …’ta bulunan hisse bedelinin 53.250.000,00 TL olarak Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine depo edildiğinin tespit edildiğini, davacı hakkındaki soruşturma dosyalarının incelenmesi sonucunda ise, davacıya ait davalı …hisselerinin davalı …’e satış ve devrinin 53.250.000,00 TL bedel ile yapıldığının ve bedelin vadeli hesaba yatırıldığının, hesap üzerinde …8. Sulh Ceza Hakimliğinin 2020/5109 değişik iş sayılı kararı ile tedbir bulunduğunun tespit edildiğini, davacının 2015 yılından itibaren yurt dışında yaşadığını, yurt dışına gitmeden önce davalı …yönetim kurulu üyesi olduğunu, hisselerinin yönetilmesi hususunda herhangi bir şekilde başka kişi yada kurumlara yetki verilmediğini, bu hali ile de hisselerin devrine ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunu, hisselerin devri nedeniyle davacının en az 14 kat kadar zararının bulunduğunu, davalı …’un kuruluşundan itibaren sistem entegrasyonu ve yazılım geliştirme alanlarında faaliyet gösterdiğini, 2004 yılından itibaren ise Türkiye’deki savunma sanayi projeleri alanında faaliyet göstermeye başladığını, alanında başarılı ve katma değeri çok yüksek bir kuruluş olduğunu, davacıya ait hissenin değerinin çok altında bir bedelle satılarak devredildiğini, şirket ile ilgili zaman zaman bağımsız denetim şirketleri tarafından değer tespiti yaptırıldığını, Ebitda, Globaltürk Capital, PwC PricewaterhouseCoopers Türkiye tarafından yapılan değerlemelere göre Haziran 2014 itibari ile şirketin değerinin 95.000.000 Amerikan doları (USD) olduğunun, İNA yöntemine göre ise şirket hisselerinin makul değerinin 106.000.000 Amerikan doları (USD) olduğunun tespit edildiğini, davacıya ait davalı …hisselerinin 12/12/2019 tarihinde satışının gerçekleştirildiğini, 2014 Haziran ayında yapılan tespit sonrasında şirketin herhangi bir değer kazanmadığı, bu tarihte yer alan değerini koruduğunun kabul edilmesi halinde dahi davacıya ait davalı …’ta yer alan % 50 hissenin karşılığının 295.740.000,00 TL olduğunu, satışın 53.250.000,00 TL bedel ile yapıldığına yönelik tespite ve şirketin 2014 Haziran ayından sonra herhangi bir değer kazanmadığı kabul edilse bile davacının zararının 242.490.000,00 TL olduğu, Amerikan doları kuruna göre ise zararın daha da fazla olduğunun tespit edildiğini, Globaltürk Capital tarafından şirketin İNA yöntemine göre Haziran 2014 ve Haziran 2015 tarihlerinde şirket hisselerinin makul değerinin 99.000.000 – 115.000.000 Amerikan doları (USD), piyasa yaklaşımına göre ise 81.000.000 – 116.000.000 Amerikan doları (USD) olarak tahmin edildiğini, Project Orion Şirketi tarafından yapılan hesaplamalarda da benzer sonuçlara ulaşıldığını, davacıya ait …hisselerinin Haziran 2014 ve Haziran 2015 tarihleri itibari ile değerinin 53.000.000 Amerikan doları (USD) ve güncel kur ile bu değerin 784.400.000,00 TL olduğunu, Amerikan doları kuru bazında şirket hisselerinin 14,8 kat düşük bedelle satışının yapıldığını ve davacının zarara uğratıldığını, yönetim kurulu üyesine ödenmesi gereken aylık miktarının ise 20.000 Amerikan doları (USD) olduğunu ve ödenmediğini belirterek davacıya ait davalı …’ta bulunan % 50 oranındaki hissenin satışına ilişkin işlemin iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmaması halinde ise davalı …’un değer tespitinin yapıldığı 2014 ve 2015 veya hisse devrinin yapıldığı 2019 yada dava tarihindeki rayiç değeri tespit edilerek hangisi en yüksek ise belirlenen bedelin bankaya depo edilen miktar mahsup edilmek suretiyle şimdilik 125.000,00 TL’nin, davacının şirket yöneticisi ve ortağı olduğu dönemde ödenmesi gereken kar payı, huzur hakkı ve diğer özlük haklarının parasal değerlerine karşılık olmak üzere ise şimdilik 25.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip tutanağı davalı …’e 04/07/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı … şirket yetkilisi 05/07/2022 tarihinde ve cevap süresi içerisinde cevap süresinin uzatılması talebinde bulunmuş, davalı …’in talebinin kabulü ile cevap süresinin bitiminden itibaren başlamak üzere davalıya 2 hafta süre verilmiş ve bu hali ile davalı …’in cevap verme süresi 01/08/2022 tarihine kadar uzatılmıştır.
Davalı … Savunma Sanayi Teknolojileri Anonim Şirketi vekili ayrıntısı 27/07/2022 tarihinde ve süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalı …’in dava dışı TMSF yönetiminde bulunan davalı …hisselerini 10/09/2019 tarihinde usulüne ve mevzuata uygun olarak devraldığını, dava konusu talebin TMSF tarafından yapılan hisse satış işleminin iptaline yönelik olduğunu ve idari yargının görevli olduğunu, davalı …’a kayyım olarak TMSF’nin atandığını, davacıya ait % 50 hissenin satışı hususunda izin talep edildiğini, izin üzerine Ernst – Young firması tarafından yapılan değerleme sonucunda tespit edilen 106.500.000,00 TL bedel dikkate alınarak davacıya ait hissenin 53.250.000,00 TL karşılığında davalı …’e devredildiğini, davalının hukuka ve usule uygun bir şekilde satış bedelini ödemek suretiyle davacıya ait davalı …hisselerini satın aldığını ve edindiğini, davalı …’e husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını, dava dilekçesi içeriğinde yer alan değerlemeye ilişkin bilgiler dikkate alındığında davacının talep konusunu belirleyebilecek durumda olması nedeniyle belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davalının 2016 yılında kurulduğunu, davalı …’a ait hisseleri ülkemize katma değer sağlamak amacıyla usulüne ve mevzuata uygun şekilde devraldığını, …7. Sulh Ceza Hakimliğinin 2017/1322 değişik iş sayılı kararı ile davacının mal varlığının idaresi için TMSF’nin kayyım olarak atanmasına karar verildiğini, …3. Sulh Ceza Hakimliğinin 2018/3013 değişik iş sayılı kararı ile davacının taşınmazlarına, ortağı bulunduğu şirketlerdeki ortaklık paylarına, banka ve diğer mali kurumlardaki hesaplarına el konulmasına karar verildiğini, davacının yurt dışında firari olduğunu, davacının taleplerinin bu nedenle dahi reddinin gerektiğini, davalının davacıya ait davalı …hisselerini usulüne uygun olarak satın aldığını, hisse devrinin kanuna uygun yapıldığını, … 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile davalı …’a kayyım atandığını, kayyıma ait yetkilerin 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile TMSF’ye devredildiğini, davacıya ait davalı …hisselerinin 10/09/2019 tarihinde kayyım yönetimi ve davalı … arasında yapılan hisse satış ve devir sözleşmesi ile devrinin yapıldığını, davalı …yönetim kurulu tarafından da 05/08/2019 tarihli karar ile hisselerin yapılan değerleme üzerinden davalı …’e devrine karar verildiğini, …8. Sulh Ceza Hakimliğinin 2020/5109 değişik iş sayılı kararı ile hisse devrinin tamamlanmış olması nedeniyle davalı …’a kayyım atanması yönünden verilen kararın kaldırılmasına, devir bedeli olarak belirlenen 53.250.000,00 TL’ye el konulmasına karar verildiğini, süreçte yapılan işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu, 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun kayyımlık yetkisinin devri ve tasfiye başlıklı 19. maddesi uyarınca kayyımlara ait yetkilerin TMSF’ye devredildiğini, kayyım olarak TMSF’nin görevlendirildiği şirketler yönünden atanan yöneticilerin ticari teamüllere uygun olarak ve basiretle tüccar gibi şirketleri yönetmesinin kararlaştırıldığını, şirketlerin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle mevcut halinin sürdürülebilir olmadığının tespit edilmesi durumunda ise şirket mal varlığı değerlerinin satılmasına veya feshi ile tasfiyesine karar verilebileceğini, satış gelirlerinden borçlar ödendikten sonra kalan tutarın yargılamanın kesin hükümler sonuçlandırılmasına kadar bir kamu bankasında açılan hesapta nemalandırılmasının gerektiğini, dava konusu devir işlemine ilişkin idari karar ile şirket yönetim kurulu kararının hukuka uygun olduğunu, iptalinin talep edilmesinin kabul edilebilir bir tarafının bulunmadığını, davacıya ait davalı …’ta yer alan nama yazılı pay senetlerinin …7. Sulh Ceza Hakimliğinin 2019/1746 değişik iş sayılı kararı ile iptal edildiğini, iptal sonrasında iptal edilen miktarda pay senedinin bastırılmak suretiyle kayyım yönetimine verildiğini ve sonrasında nama yazılı pay senetlerinin TTK’nin 490. maddesi uyarınca davalı …’e devredildiğini, hisse satış ve devir sözleşmesi imzalandığını, pay senetlerinin ciro edildiğini ve tesliminin gerçekleştiğini, bedelin blokeli hesaba yatırıldığını, pay devrinin pay defterine 27/09/2019 tarihinde işlenmek suretiyle devir işleminin tamamlandığını, davalı …’in üçüncü kişi olarak üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini, pay senetlerinin TMSF’ye ait olduğunun tespit edildiğini, sonrasında pay sahibi olunduğunu, pay devri sonrasında şirketin genel kurul ve yönetim kurulu kararları aldığını, pay devrinin iptalinin hem devralan … yönünden, hem de davalı …yönünden telafisi imkansız zararlara sebebiyet verebileceğini, pay sahipleri ve yönetimine ilişkin davaların şirketin varlığını temelden etkilemesi nedeniyle şirketin menfaatini ve devamlılığını ön planda tutmak suretiyle değerlendirilmesinin gerektiğini, TTK hükümlerine uygun şekilde iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunan …’e yapılan pay devrinin iptalinin gerek mevzuat, gerekse hukukun temel ilkeleri ve menfaatler dengesi uyarınca mümkün olmadığını, davacının davalı …’un TMSF yönetiminde olduğu süre için huzur hakkı ve kar payi isteme hakkının bulunmadığını belirterek öncelikle davanın yargı yolu dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davalı … yönünden davanın husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, mümkün olmadığı takdirde davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmaması nedeniyle usulden reddine, bu da mümkün olmaması halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip tutanağı davalı …’a 06/07/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı …yetkilisi 18/07/2022 tarihinde ve cevap süresi içerisinde cevap süresinin uzatılması talebinde bulunmuş, davalı …’un cevap süresinin 20/07/2022 tarihinde dolacak olması ve adli tatil nedeniyle sürenin 07/09/2022 tarihine kadar uzaması nedeniyle ek cevap süresi verilmesi talebi reddedilmiştir.
Davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketi vekili ayrıntısı 09/09/2022 tarihinde ve süresi sona erdikten sonra sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, dava konusu pay devri işlemlerinde davalı şirketin yetkili olmadığını, işlemlerin yetkili merci tarafından usulüne ve hukuka uygun olarak gerçekleştirildiğini, davalının hisse devrinin tarafı olmadığını, davalıya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, şirketin savunma sanayi kapsamında yazılım geliştiren milli bir şirket olarak kurulduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren ortaklık yapısının zaman zaman değişiklik gösterdiğini, sebebinin ise diğer ortakların mali sıkıntılar yaşamaları ve aciz halinde olmaları olduğunu, şirketin mali açıdan zor durumda olduğu dönemde davacı … tarafından hisselerin alınacağının bildirilmesi üzerine bir kısım ortaklara ait toplam % 50 oranındaki hissenin davacıya devredildiğini, ortaklar arasında yaşanan sıkıntılar sırasında ortak …’in davacının hissesini almak istemesine rağmen davacının satışa onay vermemesi nedeniyle devrin gerçekleşmediğini, sonrasında davacıya ait davalı şirkette yer alan paylara el konulmasına karar verildiğini, şirket yönetiminin önce atanan kayyımlara, daha sonra ise Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiğini, şirkete kayyım atanmasının sebebinin davacı olduğunu, pay devrine ilişkin satış kararının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu yönetim kurulu tarafından alındığını, gerekli onayların alınması sonrasında ise satış işleminin gerçekleştirildiğini, davalının satış işleminin tarafı olmadığını, davacıya ait davalı şirkette yer alan ortaklık payının satış işlemlerinin usulüne uygun şekilde yetkili bulunan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından gerçekleştirildiğini, satış işlemlerinin kanuni dayanağının bulunduğunu, davacının ortaklık payının ise hesabına yatırıldığını, davacının ortaklık sıfatının sona ermesi nedeniyle huzur hakkı ve sair diğer haklarını talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek öncelikle davalıya husumet yöneltilmesi mümkün olmadığından husumet nedeniyle, aksi halde ise haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İhbar olunan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekili ayrıntısı dilekçesinde yazılı olduğu üzere, … 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 29/03/2017 tarih, 2017/1322 değişik iş sayılı kararı ile davacı …’un mal varlıkları ve mal varlığı değerlerine, … Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/47592 soruşturma sayılı dosyası kapsamında ise … 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/02/2016 tarih, 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine kayyım atandığını, kayyımlara ilişkin görevlerin daha sonra kanun ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiğini, Fon Kurulunun 16/10/2017 tarih, 2017/218 sayılı kararıyla davacı …’un davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinde bulunan % 50 hissesinin satışı hususunda alınan yönetim kurulu kararına uygunluk onayının verildiğini, şirket yönetim kurulunun 05/08/2019 tarih, 2019/10 sayılı kararı ile davacı …’a ait % 50 hissenin yapılan değerleme neticesinde tespit edilen 106.500.000,00 TL bedel dikkate alınmak suretiyle davalı … Savunma Sanayi Teknolojileri Anonim Şirketine satışının gerçekleştirildiğini, yönetim kurulunun 10/09/2019 tarih, 2019/11 sayılı kararı ile davacı …’a ait nama yazılı hissenin satışına onay verildiğini, davacı …’a ait hisse bedelinin ise blokeli hesaba yatırıldığını ve devir işleminin ortaklar pay defterine işlendiğini, ihbar olunanın kamu kurumu olduğunu, görevlerinin kanun ile düzenlendiğini, davanın ihbar edilmesinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, davacı …’a ait davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinde bulunan hissenin satışının iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmadığı takdirde hissenin rayiç değerinin tespiti ile ödenmesi talebine yöneliktir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının şirket yöneticisi ve ortağı olduğu döneme ilişkin ödenmesi gereken huzur ve diğer haklarının parasal değerlerinin ödenmesine yönelik talebi ile ilgili olarak talebin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu değerlendirilerek bu hususta karar verilmek üzere dosyadan ayrılmasına karar verilmiş ve ayrılan dosya mahkememizin 2022/657 esas sırasına kayıt edilerek yargılamasına devam olunmuştur.
Dosya kapsamına Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından gönderilen belgelerin incelenmesi sonucunda, … Cumhuriyet Başsavcılığının 10/02/2016 tarih, 2014/47593 soruşturma sayılı talepleri üzerine … 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/02/2016 tarih, 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine kararda isimleri yazılı bulunan kişilerin CMK’nin 133/1. maddesi uyarınca kayyım olarak atanmasına karar verildiği, 7083 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca kayyımlara ait görev ve yetkilerin Tasarruf Sigorta Fonuna devredilmesinin kararlaştırıldığı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun 16/10/2017 tarih, 2017/218 karar nolu kararı ile kayyım atanan davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinde davacı …’a ait % 50 hissenin satışı hususunda uygunluk verildiği, akabinde satış işlemlerinin gerçekleştirilerek davacı …’a ait hissenin satış bedelinin bankada blokeli şekilde hesaba yatırıldığı, …Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunun 16/10/2019 tarih, 2018/131423 soruşturma sayılı talepleri üzerine …5. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/10/2019 tarih, 2019/7760 değişik iş sayılı kararı ile davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine atanan kayyımın kaldırılması talebinin reddine, davacı …’a ait hissenin satış bedeline el konulmasına yönelik talep hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, karara karşı yapılan itirazın …6. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/10/2019 tarih, 2019/7585 değişik iş sayılı kararı ile reddine karar verildiği, …Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunun 13/12/2019 tarih, 2018/131423 soruşturma sayılı davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine atanan kayyımın kaldırılması ve davacı …’a ait hissenin satış bedeline el konulmasına ilişkin talebinin …4. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/12/2019 tarih, 2019/10011 değişik iş sayılı kararı ile reddine karar verildiği, …Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunun 22/07/2020 tarih, 2018/131423 soruşturma sayılı talepleri üzerine …8. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/07/2020 tarih, 2020/5109 değişik iş sayılı kararı ile davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine kayyım atanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, davacı …’a ait hissenin satış bedeline CMK’nin 128. maddesi uyarınca el konulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
…Ticaret Sicili Müdürlüğünün yazı cevabının incelenmesinde, davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinin 10/08/1998 tarihinde kurulduğu, aşamalarda ortak sayısında ve ortaklarda değişikliklerin yaşandığı, 16/07/2014 tarihinde davacı … ile dava dışı …’in yönetim kurulu üyesi olarak seçildikleri, 17/11/2014 tarih, 11 nolu şirket yönetim kurulu kararı ile …’in yönetim kurulu başkanı, …’un ise yönetim kurulu eş başkanı olarak seçildikleri, 21/04/2015 tarihinde yapılan genel kurulda ortakların toplantıya katıldıkları, 15/02/2016 tarihinde … 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/02/2016 tarih, 2016/1315 değişik iş sayılı kararı ile görevlendirilen kayyım heyetinin tescilinin yapıldığı, 15/02/2016 tarih, 1 nolu şirket yönetim kurulu kararı ile yeni yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilinin seçildiği, aşamalarda kayyım tarafından görevlendirilen üyelerde ve yönetim kurulu başkanı ile başkan vekilinin değişikliğine ilişkin kararların alındığı, …Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun 09/04/2019 tarih, 2019/31797 soruşturma sayılı yazılarında …7. Sulh Ceza Hakimliğinin 08/04/2019 tarih, 2019/1746 değişik iş sayılı kararı ile davacı …’a ait davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinde bulunan nama yazılı pay senetlerinin iptaline karar verildiğinin bildirildiği, 10/09/2019 tarih, 2019/11 nolu davalı şirket yönetim kurulu kararı ile davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketi Yönetim Kurulu ve … Malvarlığı Değerleri Kayyım Temsilciliği ile davalı … Savunma Sanayi Teknolojileri Anonim Şirketi arasında imzalanan Hisse Satış ve Devir Sözleşmesinin (davacı …’a ait …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinde bulunan % 50 hissenin davalı … Savunma Sanayi Teknolojileri Anonim Şirketine satışı ile ilgili karar) onaylanmasına karar verildiği, aşamalarda yönetim kurulu üyelerinin seçimine ve değişikliğine ilişkin çeşitli kararların alındığı, son durum itibarı ile davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinin % 50 hissesinin dava dışı …’e, % 50 hissesinin ise davalı … Savunma Sanayi Teknolojileri Anonim Şirketine ait olduğu, gelen belgeler arasında hissenin hangi bedel üzerinden satışının yapıldığına yönelik herhangi bir belge veya bilginin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine kayyım atanması, davalı …’un malvarlığı değerlerini yönetmek üzere kayyım görevlendirilmesi kararları sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkarılan ve davalı şirketin satış tarihi itibari ile yürürlükte bulunan kanunlarda (Kanun Hükmünde Kararnamelerin Kabulüne ilişkin Kanunlar dahil) dava konusu olaya uygulanabilecek hükümler aşağıya çıkarılmıştır.
24/11/2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (674 sayılı KHK) Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun Kayyımlık yetkisinin devri ve tasfiye başlıklı 19. maddesi
(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133 üncü maddesi uyarınca kayyım atanmasına karar verilen şirketlerde görev yapan kayyımların yetkileri, hakim veya mahkeme tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilir ve devirle birlikte kayyımların görevleri sona erer.
(2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra ve olağanüstü halin devamı süresince terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanununun 133 üncü maddesi uyarınca şirketlere ve bu Kanunun 13 üncü maddesi uyarınca varlıklara kayyım atanmasına karar verildiği takdirde, kayyım olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu atanır.
(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen şirketler hariç olmak üzere; birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki şirketlerin mali durumu, ortaklık yapısı, diğer sorunları veya piyasa koşulları nedeniyle mevcut halin sürdürülebilir olmadığının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından tespit edilmesi durumunda, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu şirketin yahut varlıklarının veya bu Kanunun 13 üncü maddesinde belirtilen varlıkların satılmasına veya feshi ile tasfiyesine karar verebilir. Satış ve tasfiye işlemleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yerine getirilir.
(Madde 13) Bu madde uyarınca elkonulan taşınmaz, hak ve alacakların idaresi gerektiğinde bu malvarlığı değerlerinin yönetimi amacıyla kayyım atanabilir. Bu durumda 133 üncü madde hükümleri kıyasen uygulanır.
(4) (Ek: 17/4/2017-KHK-690/73 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/63 md.) Üçüncü fıkra kapsamında gerçekleştirilen varlık ve malvarlığı değeri satışlarına bağlı olarak elde edilen gelirden borçlar ödendikten sonra kalan tutar, şirket işlerinde kullanılabilir. Üçüncü fıkra kapsamında gerçekleştirilen fesih ve tasfiye işlemleri sonunda borçlar ödendikten sonra kalan tutar, yargılamanın kesin hükümle sonuçlandırılmasına kadar bir kamu bankasında açılan hesapta nemalandırılır.
(5) (Ek: 17/4/2017-KHK-690/73 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/63 md.) Üçüncü fıkra kapsamında gerçekleştirilen satış ve tasfiye işlemlerinde azınlık hisselerinin sahiplerinin rızası aranmaz.
(6) (Ek: 17/4/2017-KHK-690/73 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/63 md.) Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaftır.
(7) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atanmasına karar verilen şirket, taşınmaz, hak, varlık ve alacaklar hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun 128 inci maddesi uyarınca verilen el koyma ve tedbir kararları, kayyım yetkisinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devriyle birlikte kendiliğinden kalkar.
(8) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/180 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/174 md.) Kayyımlarının yetkileri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atandığı şirketlerde, şirketin ortaklarının şirkette sahip olduğu pay oranında yeni kurulacak şirketlerde pay sahibi olmaları koşuluyla şirket yönetim organının önerisi ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu bakanın onayıyla yeni şirket kurulmasına karar verilebilir. Bu halde şirket ortaklarının yeni şirket kurulmasına ilişkin izin ve muvafakati aranmaz. Kurulacak şirketin sermayesi kayyımlarının yetkileri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atandığı şirket tarafından ayni veya nakdi olarak karşılanır. Yeni şirket kuruluşuna ilişkin hususlar şirketlerin yönetim organlarınca hazırlanır ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakanın onayına sunulur. Bakanın onayıyla kuruluş gerçekleşir ve tescile tabi tüm hususlar her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olmak üzere ilgili ticaret sicilinde resen tescil ve ilan olunur. Bu fıkra uyarınca gerçekleştirilecek kuruluş işlemleri ilgili mevzuata tabi olmaksızın uygulanır. Yeni kurulan şirkette kayyımlık yetkisi bir mahkeme veya hakim kararına gerek olmaksızın Fona devredilmiş sayılır.
(9) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/180 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/174 md.) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyımlık görevini yürüttüğü şirketlerin genel kurullarının yetkileri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olunmaksızın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakan tarafından kullanılabilir.
(10) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/180 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/174 md.) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakan, bu madde kapsamındaki yetkilerini kısmen veya tamamen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanına veya Fon Kuruluna devredebilir.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun satış ve tasfiyeye ilişkin yetkileri başlıklı 20. maddesi
(1) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından devralınan şirketler ve bunların varlıkları ile ilgili olarak Fona verilen yetkiler, bu Kanun ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna verilen kayyımlık görevi ile satış veya tasfiye işlemlerinde, bu şirketlerin yahut bunların sahiplerinin Fona borçlu olup olmadığına ve varlıkları üzerinde Fon haczi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kıyasen uygulanır. Bu madde kapsamında Fon tarafından atanan veya görevlendirilenler hakkında ve bu kapsamda icra edilen iş ve işlemler hakkında 25/7/2016 tarihli ve 6755 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 37 nci ve 38 inci maddeleri uygulanır. Şirketlerin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere Fon Kurulu tarafından görevlendirilen tasfiye komisyonu, adli işlemler veya davalar bakımından taraf ehliyetine sahiptir. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atandığı şirketlerin ya da bunların varlıklarının bu madde kapsamında satışından elde edilecek tutarlar yargılamanın kesin hükümle sonuçlandırılmasına kadar bir hesapta nemalandırılır.
(2) Şirket varlıklarının ticari iktisadi bütünlük yoluyla satışına karar verilmesi halinde Fon Kurulu, geçmiş dönem borçlarını, bu borçların FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla ihale bedelinden ödemeye veya ihale alıcısına ödettirmeye yetkilidir.
(3) Bu madde hükümleri, kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının veya bunların bağlı olduğu şirketlerin Hazine tarafından devralınan varlıklarının satış ve tasfiyesini teminen Maliye Bakanlığınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmesi durumunda da uygulanır. Devredilen varlıkların satışından elde edilen tutarlar Maliye Bakanlığına aktarılır.
(4) (Ek: 2/1/2017-KHK-687/11 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7076/11 md.) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan özel radyo ve televizyonların; 15/7/2016 tarihi itibarıyla sahip oldukları yayın lisansları, 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki yayın hakları, frekans ve kanal kullanımı ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu nezdindeki benzeri izinleri Maliye Bakanlığının bu yöndeki talebi üzerine Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından ihya edilir. İhya edilen bu lisans ve haklar ile frekans, kanal kullanımı ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu nezdindeki benzeri izinlerin Maliye Bakanlığınca veya üçüncü fıkra kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca, kapatılan özel radyo ve televizyonlara ait diğer varlıklarla birlikte ya da ayrı ayrı satılması durumunda bunların yeni alıcıları adına devri ve tescili işlemleri Fonun bildirimi üzerine, gerekli bilgi ve belgelerin tamamlanmasını müteakip başkaca bir işleme gerek kalmaksızın en fazla bir ay içinde tamamlanır.
08/03/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7082 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (675 sayılı KHK) Kabul Edilmesine Dair Kanunun Kayyım atanması başlıklı 9. maddesi
(1) FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan gerçek ve tüzel kişilerin yüzde elliden daha az ortaklık payı olduğu şirketlerde, bu payların yönetimi ve temsili amacıyla 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133 üncü maddesi uyarınca yetkili hakim veya mahkeme tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kayyım olarak atanır.
08/03/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7083 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (677 sayılı KHK) Kabul Edilmesine Dair Kanunun Kayyımlık yetkisinin devri başlıklı 7. maddesi
(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133 üncü maddesi uyarınca kayyım atanmasına karar verilen şirketlerde görev yapan kayyımların yetkileri, hâkim veya mahkeme kararı ya da talep olmaksızın bu Kanunun yayımı tarihinde sona erer ve şirketlerin yönetimi kayyımlar tarafından derhal Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilir.
08/03/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7071 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (678 sayılı KHK) Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun TMSF’nin kayyım olarak atandığı şirketlerin kefaleti başlıklı 34. maddesi
(1) (2) (İptal:Anayasa Mahkemesi’nin 14/11/2019 tarihli ve E.: 2018/90, K.: 2019/85 sayılı Kararı ile)
(3) 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bu maddenin birinci fıkrasında yapılan değişiklik hükümleri, 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımlandığı tarih itibarıyla başlatılmış olan takip ve tahsil işlemleri hakkında da uygulanır.
08/03/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7085 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (683 sayılı KHK) Kabul Edilmesine Dair Kanun Şahsi sorumluluk davalarına ilişkin tedbir başlıklı 7. maddesi
(1) 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133 üncü maddesi uyarınca kayyım atanan şirketlerin, kayyım atanmasından önceki sahipleri, ortakları, yönetim kurulu üyeleri, müdürleri ve diğer sorumlu yetkilileri aleyhine kayyımlar tarafından açılmış veya açılacak şahsi sorumluluk davalarında ilgili tüzel kişiliğin genel kurulunun veya yetkili kurulunun kararı aranmaz.
(2) Kayyım atanan şirketlerin soruşturma kapsamındaki şüpheli ortakları ile kayyım tarafından hakkında şahsi sorumluluk davası açılan şirket ortaklarına ait ortaklık hak ve payları, soruşturma veya davanın açıldığı tarihten soruşturma, kovuşturma veya davanın kesin hükümle sonuçlandığı tarihe kadar devir ve temlik edilemez. Ortaklık hak ve paylarına ait temsil ve idare yetkisi kayyım tarafından kullanılır. Devir ve temlik yasağı Cumhuriyet savcılığı veya mahkeme tarafından resen ticaret sicili müdürlüklerine bildirilir ve tescil edilir.
08/03/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7076 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (687 sayılı KHK) Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun Müsadere edilen şirket, ortaklık payları ve malvarlığı değerleri başlıklı 1. maddesi
(1) 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133 üncü maddesi uyarınca kayyım atanmasına karar verilip 10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 19 uncu maddesine göre kayyımlık yetkisi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından kullanılan şirketler, ortaklık payları ve malvarlığı değerlerinin 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerinde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile 7/2/2013 tarihli ve 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun İkinci Bölümü kapsamına giren suçlardan dolayı müsaderesine karar verilmesi halinde müsadere kararı; bu şirket, ortaklık payları ve malvarlığı değerlerinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve/veya şirket yönetim/müdürler kurulu/malvarlığı değerleri kayyım temsilciliği tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığının onayı ile satış veya tasfiye edilmesi suretiyle yerine getirilir. Satış veya tasfiye sürecinde şirket, ortaklık payları veya malvarlığı değerlerinin yönetiminin 6758 sayılı Kanunun 19 uncu maddesine göre atanan yöneticiler tarafından yürütülmesine devam edilir.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna İlişkin Hükümler – Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu – Fonun kuruluş ve bağımsızlığı başlıklı 111. maddesi “Bu Kanun ve ilgili diğer mevzuat ile verilen yetkiler çerçevesinde tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon bankalarının yönetilmesi, malî bünyelerinin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması, Fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ve Kanunla verilen diğer görevlerin ifası için kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve malî özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kurulmuştur. Fon görevini yaparken bağımsızdır. Fonun kararları yerindelik denetimine tâbi tutulamaz. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, Fon Kurulunun kararlarını etkilemek amacıyla emir ve talimat veremez. Fon, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu ile Başkanlıktan oluşur. Fonun merkezi İstanbul’dadır. Fon, görevli ve yetkili olduğu alanın yoğun olduğu illerde olmak ve sayısı üçü geçmemek kaydıyla Cumhurbaşkanı kararıyla yurt içi temsilcilik ve tahsilat birimleri açabilir. Fon, 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine tâbi değildir. Fon, görev ve yetkilerini etkin şekilde yerine getirmek amacıyla, yeterli sayı ve nitelikte personeli istihdam eder. Fonun malları Devlet malı hükmündedir. Fonun mal, hak ve alacakları haczedilemez ve rehnedilemez.” hükmünü içermektedir.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacı …’a ait % 50 hissenin bulunduğu davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine kayyım atandığı, 7082 sayılı Kanunun 9 ve 7083 sayılı Kanunun 7. maddeleri uyarınca kayyım olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun görevlendirilmesine ve daha önce görevlendirilen kayyımların görevlerinin sona erdirilmesine karar verildiği, 5411 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun yönetim ve denetimi kendisine devredilen şirket veya şirketlerin mal ve taşınmazlarını, hak ve varlıklarını satabileceği, davaya konu davacı …’a ait davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinde bulunan hisselerin de anılan kanun hükümleri uyarınca verilen yetki ve görev ile 6758 sayılı Kanunun 19/3 ve 19/9. maddeleri uyarınca verilen yetki ve görev kapsamında satış işleminin gerçekleştirildiği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun işlemlerin yapıldığı tarih itibari ile yürürlükte olan kanunlar kapsamında kendisine verilen yetki ve görev ile davacıya ait hissenin satış işlemini yapması nedeniyle hisse devir sözleşmesinin geçersiz sayılmasını gerektiren herhangi bir hususun bulunmadığı, mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda da yapılan devir işleminin kanundan kaynaklanan yetkiye aykırı olarak, kesin hükümsüzlüğe neden olacak şekilde yapıldığına ilişkin herhangi bir durumun tespit edilemediği, bu hali ile davacı …’a ait davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinde bulunan hisselerin satışının 5411 sayılı Kanunun 111. maddesi yollaması ile 6758 sayılı Kanunun 19/3 ve 19/9. maddelerine uygun şekilde gerçekleştirildiği, dayanak kanun maddelerinin satış işlemlerinin gerçekleştirildiği tarih itibari ile yürürlükte olduğu ve yapılan işlemlerin kanuni dayanağının bulunduğu, kanuni dayanağı bulunan işlemler nedeniyle oluşan bir zarar bulunup bulunmadığının araştırılmasının dosya safahatine herhangi bir katkı sağlamayacağı, kaldı ki davacı … hakkında açılan soruşturmanın ve dava konusu hisse üzerine konulan tedbirin de halen devam ettiği, yapılacak ceza soruşturması sonucunda müsadere edilip edilmeyeceği hususunda verilecek kararın niteliğine göre talepte bulunulmasının mümkün olduğu, soruşturmanın devam etmesi, hisse üzerinde tedbirin bulunması ve müsadere edilip edilmeyeceği hususunun belli olmaması nedeniyle bu aşamada oluşan bir zarardan söz edilmesinin de mümkün olmadığı, davanın erken açılan dava niteliğinde de bulunduğu, davalı …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketinin davaya konu edilen hisse satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, hisse satış sözleşmesine konu olan şey olduğu, hisse satışına konu olan şey olması nedeniyle de taraf ehliyetinin bulunmadığı ve husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davalı …yönünden davanın taraf ehliyeti (husumet) nedeniyle, davalı … yönünden davanın esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) (a) Davalı …şirketi yönünden, davalı şirkette bulunan davacı hissesinin satışının iptali ile adına tescilli, mümkün olmadığı takdirde rayiç değerinin tespiti ile ödenmesine yönelik davanın HMKnın 114/1-d, 115/2 maddeleri uyarınca davalının dava ve taraf ehliyetinin bulunmaması (husumet) nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
(b) Davalı … şirketi yönünden, davalı …şirketinde bulunan davacı hissesinin satışının iptali ile adına tescilli, mümkün olmadığı takdirde rayiç değerinin tespiti ile ödenmesine yönelik davanın REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılışında alınan 2.561,63 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 2.480,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4) (a) Davalı …’un yargılamada vekil ile temsil edildiği ve davanın taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği anlaşıldığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI …Yazılım Teknolojileri Anonim Şirketine VERİLMESİNE,
(b) Davalıla …’in yargılamada vekil ile temsil edildiği ve davalı yönünden davanın esastan reddine karar verildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca dava değeri üzerinden hesaplanan 19.750,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI … Savunma Sanayi Teknolojileri Anonim Şirketine VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/10/2022
Katip… Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.