Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/249 E. 2022/468 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/249 Esas – 2022/468 Karar
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/249
KARAR NO : 2022/468

HAKİM :…
KATİP :….

DAVACI :….
DAVALI :….

DAVA : Tazminat (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında 10/09/2021 tarihinde … HES’in Güvenlik Hariç Enerji Üretimini Gerçekleştirmek Üzere İşletme, Periyodik Bakım, Onarım ve Revizyon İşlerinin 25 Kişiyle 3 Yıl Süreli Olarak Yapılması işine ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasından 2 ay sonra ve işe başlanmasından 15 gün önce sözleşmenin özelleştirme sebebine dayalı olarak davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, davalının 3 yıllık yapılan bir sözleşmede idarenin özelleştirmenin yapılacağı tarihi bilmesi ve ona göre sözleşmeyi yapmasının gerektiğini, sözleşmenin imzalanmasından 2 ay sonra özelleştirme yapıldığı gerekçesiyle sözleşmenin feshedilmesinin ciddi bir özensizlik ve ön görüsüzlük olduğunu, 2 ay sonra iptal edeceği ihaleyi yapmamasının gerektiğini, sözleşmenin imzalanması ve sonrasında feshedilmesi nedeniyle % 5 oranında cezai şart alacağının davacıya ödenmesinin gerektiğini, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle sözleşme ve ihale kararı damga vergileri ile olası karın % 5’inin talep edilmesine rağmen davalı tarafından talebin reddedildiğini, davalının talebin reddine dayanak gösterdiği sözleşme maddesinin kar mahrumiyeti ve benzeri istek şeklinde sınırlandırıldığını, dava konusu taleplerinin sözleşmenin iş eksilişi ve tasfiyesine ilişkin cezai şarta yönelik olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 136 ve 137. maddelerinde imkansızlık halleri ve sonuçlarının düzenlendiğini, sözleşme sonrası imkansızlık halinde borcun sona erdiğini, borçtan kurtulan tarafın diğer taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri vermekle yükümlü olduğunu, kusurlu olan taraftan zararın tazmininin talep edilebileceğini, dava konusu olayda sözleşme sonrası imkansızlığın söz konusu olduğunu, davalının sözleşme süresince devam edecek yükümlülüklerden kurtulduğunu, sözleşme imzalanması nedeniyle davacı tarafından bir kısım masrafların yapıldığını, yapılan masraflar ile sözleşmenin tasfiye edilmesi nedeniyle hesaplanacak karın bulunduğunu, gerek yapılan masrafların, gerekse hesaplanacak karın ödenmesinin gerektiğini, ancak ödenmediğini belirterek taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tek taraflı feshedilmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 25.000,00 TL menfi zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında dava dilekçesinde yazılı bulunan sözleşmenin imzalandığını, davalıya ait santrallerin özelleştirme çalışmalarının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yürütüldüğünü, sözleşmeye konu santralin de 24/05/2017 tarihli karar ile özelleştirme kapsam ve programına alındığını, ihale ilanının 02/07/2021 tarihinde yapıldığını, 02/12/2021 tarihli karar ile onaylanması üzerine Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, davalı ve Bilgin Güç Santralleri Enerji Üretim Anonim Şirketi arasında 24/12/2021 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalandığını, işletme hakkının özelleştirme nedeniyle devredileceği hususunun davacıya 20/12/2021 tarihinde bildirildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 36.1 maddesinde santralin özelleştirilmesi yada işletme hakkının devir edilmesi halinde fiili devir gerçekleşinceye kadar sözleşmenin devam edeceğinin belirtildiğini, idari şartnamenin 48.1 maddesinde ise bu duruma bağlı olarak yüklenicinin kesin teminat dışında kar mahrumiyeti ve benzeri herhangi bir istekte bulunamayacağının kararlaştırıldığını, kesin teminatın iadesinin yapıldığını, ilgili vergi dairesi başkanlığı tarafından sözleşmeye ait damga vergisi ve karar pulu bedellerinin iade edilmesinin uygun olmadığının bildirildiğini, dava konusu talepler yönünden herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tek taraflı feshedilmesi iddiasına dayalı olarak uğranıldığı ileri sürülen menfi zararların ödenmesi talebine yöneliktir.
Taraflar arasında 10/09/2021 tarihinde imzalanan … HES’in Güvenlik Hariç Enerji Üretimini Gerçekleştirmek Üzere İşletme, Periyodik Bakım, Onarım ve Revizyon İşlerinin 25 Kişiyle 3 Yıl Süreli Olarak Yapılması işine ilişkin sözleşmenin incelenmesinde, sözleşmenin 39 maddeden oluştuğu, 9.1 maddesine göre işin süresinin 36 ay olarak belirlendiği, sözleşmenin Sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesi başlıklı 29.1 maddesinin “Sözleşmeye konu hizmet içinde kalması, idareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması şartlarıyla, sözleşme bedelinin % 20’sine kadar oran dahilinde, süre hariç sözleşme ve ihale dokümanındaki hükümler çerçevesinde ilave iş aynı yükleniciye yaptırılabilir. İşin bu şartlar dahilinde tamamlanamayacağının anlaşılması durumunda ise artış yapılmaksızın hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir. Bu durumda, yüklenicinin sözleşme bedeli tamamlanıncaya kadar işi ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmesi zorunludur. Bu ihalede 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 24. maddesi çevresinde iş eksilişi yapılabilir. İhale konusu işin sözleşme bedelinin % 80’inden daha düşük bedelle tamamlanacağının anlaşılması halinde ise, yükleniciye, yapmış olduğu gerçek giderler ve yüklenici karına karşılık olmak üzere sözleşme bedelinin % 80’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının % 5’i ödenir.” hükmünü, Diğer hususlar başlıklı 36.1 maddesi “Söz konusu hizmet alımı işinin yürütülmesi sırasında, Hasan Uğurlu – Suat Uğurlu HES İşletme Müdürlüğüne bağlı … HES’in özelleştirilmesi ve/veya işletme hakkının devrine ilişkin bir durumun ortaya çıkması halinde, fiili devir gerçekleşinceye kadar bu sözleşme devam edecektir. Fiili devir ile birlikte imzalanan sözleşme kendiliğinden sona erecektir. Sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi durumunda yüklenici kesin teminat dışında kar mahrumiyeti ve benzeri herhangi bir istekte bulunamaz.” hükmünü, sözleşme eki niteliğinde bulunan İdari Şartnamenin Diğer hususlar başlıklı 48.1 maddesi “Söz konusu hizmet alım işinin yürütülmesi sırasında, … HES’in özelleştirilmesi ve/veya işletme hakkının devrine ilişkin bir durumun ortaya çıkması halinde, fiili durum gerçekleşinceye kadar bu sözleşme devam edecektir. Fiili devir ile birlikte imzalanan sözleşme kendiliğinden sona erecektir. Sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi durumunda yüklenici kesin teminat dışında kar mahrumiyeti ve benzeri herhangi bir istekte bulunamaz.” hükmünü içermektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İfa imkânsızlığı – Genel olarak başlıklı 136/1. maddesi “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer.” hükmünü, 136/2. maddesi “Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır.” hükmünü, 136/3. maddesi “Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” hükmünü, Kısmi ifa imkânsızlığı başlıklı 137/1. maddesi “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer.” hükmünü, 137/2. maddesi “Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında 10/09/2021 tarihinde … HES’in Güvenlik Hariç Enerji Üretimini Gerçekleştirmek Üzere İşletme, Periyodik Bakım, Onarım ve Revizyon İşlerinin 25 Kişiyle 3 Yıl Süreli Olarak Yapılması işine ilişkin sözleşme imzalandığı, sözleşmenin imzalanmasından önce özelleştirme kapsamında olan sözleşme konusu işin yapılacağı … Hidroelektrik Santralinin özelleştirme işlemleri kapsamında işletme hakkının devrine ilişkin dava dışı Bilgin Güç Santralleri Enerji Üretim Anonim Şirketi ile sözleşme imzalandığı ve bu kapsamda fiili olarak devrin 24/12/2021 tarihinde gerçekleştiği, davalı tarafından 23/12/2021 günü saat 23:59 itibari ile sözleşmenin sona ereceğinin davacıya bildirildiği, tarafların tacir oldukları, basiretli tacir gibi hareket etmelerinin gerektiği, ihaleye ilişkin idari şartnamenin 48.1 maddesinde işin yapılacağı yerin özelleştirme kapsamında olduğu ve özelleştirme işlemlerinin tamamlanması yada işletme hakkının devir edilmesi halinde ihale konusu işe ilişkin sözleşmenin sona ereceğinin belirtildiği, davacının idari şartnamede yer alan bu hususu da dikkate almak suretiyle ihaleye katıldığı ve sözleşmeyi imzaladığı, sözleşmenin 36.1 maddesinde de aynı hükmün yer aldığı, davacı tarafından imzalanan sözleşmenin geçersizliğine yönelik bir iddianın bulunmadığı gibi bu yönde dosya kapsamına sunulan bir bilgi veya belgenin de bulunmadığı, tacir olan davacının imzalamış olduğu sözleşme kapsamında yer alan hükümden bilgi sahibi olmadığını ileri süremeyeceği, sözleşmenin 36.1 maddesi ile idari şartnamenin 48.1 maddesinde sözleşmenin sona ermesi halinde kesin teminatın iade edileceğinin ve yüklenicinin kar mahrumiyeti ile benzer herhangi bir istekte bulunamayacağının düzenlendiği, hükmün açık olduğu, tacir olan davacının hükmün sonuçlarını bilmemesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı olarak feshedilmediği, sözleşme ve idari şartname hükümleri doğrultusunda kendiliğinden sona erdiği, tarafların tacir olmaları nedeniyle öncelikle sözleşme hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, bu hali ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin sözleşme hükmü uyarınca kendiliğinden sona ermesi nedeniyle de sözleşmenin taraflardan herhangi birisi tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi nedeniyle uygulanması gereken TBK’nin 136 ve 137. maddelerinde yer alan hükümlerin uygulanmasının mümkün olmadığı gibi şartlarının da oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılışında alınan 426,94 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 346,24 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/06/2022

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.