Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/17 E. 2022/802 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/17 Esas – 2022/802 Karar
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/17
KARAR NO : 2022/802

HAKİM …
KATİP : …

DAVACI :….
VEKİLLERİ : ….

DAVALI ….

İHBAR OLUNANLAR :….

….

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 08/05/2017
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/12/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın dava dışı … tarafından 0,80 promil alkol ile kullanıldığı sırada dava dışı … plaka sayılı araca çarpması sonucu meydana gelen kazada dava dışı araç sürücüsünün yaralandığını, dava dışı araç sürücüsü tarafından … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/190 esas sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sırasında sulh olunduğunu ve sulh sözleşmesi karşılığında kazada zarar görene ödeme yapıldığını, zararın teminat dışında kaldığını belirterek dava dışı zarar görene yapılan 58.390,00 TL ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacı şirketin araç kiralama işi ile uğraştığını, kazaya karışan aracın kaza öncesinde belirsiz süreli olarak kiralandığını ve teslim edildiğini, kaza tarihi itibari ile araç işleteninin davalı olmadığını, dava dışı kiralayan Ali SEYHAN olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sigorta poliçesi kapsamında zarar görene yapılan ödemenin poliçe teminatı kapsamında olmaması nedeniyle geri alınmasına ilişkin tazminat davasıdır.
Davalı tarafından kaza tarihi itibari ile sigortalanan aracın işleteni olmadığı öne sürülerek husumet itirazında bulunulmuş ise de, buna ilişkin dosya kapsamına herhangi bir belge veya bilginin sunulmadığı, bu hali ile kaza tarihi itibari ile davalının işleten olması nedeniyle husumet itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
… 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/708 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, şüpheli … hakkında dava konusu kaza nedeniyle dava açıldığı, kazanın 02:15’de meydana geldiği, saat 03.55’te düzenlenen adli muayene raporu ile şüphelinin 0,78 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, dosya kapsamına sunulan kusura ilişkin rapor ile ise şüphelinin kaza anında 1,03 promil alkollü olması nedeniyle kazada tam ve birinci derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/190 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının Nuh TUNÇ, davalının Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi ile KAİM GRUP Filo Araç Kiralama Otomotiv İnşaat Gayrimenkul Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, davanın geçici ve sürekli iş göremezlik zararına ilişkin tazminat olduğu, yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından sulh sözleşmesi uyarınca davacıya ödeme yapılması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen 02/10/2018 tarih, 2017/329 esas, 2018/565 karar sayılı kararının … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 25/11/2021 tarih, 2019/1367 esas, 2021/2217 karar sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilmekle yazılı esas sırasına kaydedilerek yargılamasına devam olunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 25/11/2021 tarih, 2019/1367 esas, 2021/2217 karar sayılı kaldırma kararı dikkate alınarak düzenlenen bilirkişi raporu ile, kazanın alkolün de etkisi ile meydana geldiği, dava dışı araç sürücüsü …’un kazada % 100 oranında kusurlu olduğu, kaza anı itibari ile dava dışı araç sürücüsünün alkol miktarının 1,03 promil olduğu, dava dışı zarar görenin meydana gelen kaza nedeniyle ödeme tarihi itibari ile talep edebileceği zarar miktarının 65.471,17 TL olduğu, davacının dava dışı zarar görene yapmış olduğu ödeme dikkate alındığında talep edebileceği toplam zarar miktarının 53.700,00 TL olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B.4.3-c maddesi “Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir: Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içkialınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” hükmünü içermektedir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortalının rücu hakkını düzenleyen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 95/2. maddesi “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmünü içermektedir. Buna göre, sigortacı ancak zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında zarar görene ödeme yaptıktan sonra zarar görenin yerine geçmek suretiyle sigorta sözleşmesi uyarınca sigorta ettirene rücu edebilecektir. Bu hakkın kaynağı sözleşme ilişkisidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı başlıklı 48/1. maddesi “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.” hükmünü, 48/2. maddesi “Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılır.” hükmünü, 48/6. maddesi “Yapılan tespit sonucunda, 1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” hükmünü, 48/7. maddesi “Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi hâlinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, davacı tarafından davalının işleteni olduğu … plaka sayılı aracın kaza tarihini de kapsayacak şekilde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, 14/12/2015 tarihinde sigortalanan aracın yapmış olduğu kaza sonucunda araç sürücüsünün kaza anı itibari ile 1,03 promil alkollü olduğunun ve meydana gelen kazada tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, sigortalanan aracın niteliği, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan genel şartlar ile diğer mevzuat hükümleri dikkate alındığında 0,50 promil üzerinde alkol almış sürücü tarafından aracın kullanılması sırasında meydana gelen zararların sigorta poliçe teminatı kapsamında olmadığı ve davacı açısından rücu koşullarının oluştuğu, dava dışı zarar gören tarafından açılan dava sırasında davacı sigorta şirketi tarafından zarar gören ile yapılan sulh sözleşmesi gereğince ödeme yapıldığı, dosyamızda alınan bilirkişi raporu ile dava dışı zarar görenin talep edebileceği tespit edilen zarar miktarının sulh sözleşmesi kapsamında yapılan 44.000,00 TL ödemeden daha fazla olduğu, dava dışı zarar gören tarafından açılan dava kapsamında ve icra takibine konu edilmeden zararın ödendiği, zararın ödenmesinin cebri icra yolu ile olmadığı, bu hali ile davacının yapmış olduğu ödeme kapsamında olduğu belirtilen icra vekalet ücretini talep etme hakkının bulunmadığı, talep edebileceği zarar miktarının 44.000,00 TL asıl alacak, 3.862,00 TL işlemiş faiz, 5.190,00 TL mahkeme vekalet ücreti ve 648,00 TL mahkeme yargılama gideri olmak üzere toplam 53.700,00 TL olduğu, kaldırma kararında da belirtildiği üzere sulh anlaşması sırasında ödendiği belirtilen icra vekalet ücretini talep etme haklarının olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın KISMEN KABULÜ ile 53.700,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 07/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek AVANS FAİZİ ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.668,25 TL harçtan, dava açılışında alınan 997,16 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 2.671,09 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 31,40 TL başvurma harcı, 37,50 TL tebligat ücreti, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, 154,20 TL posta gideri, toplamı 3.723,10 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 3.424,05 TL’si ile dava açılışında alınan 997,16 TL peşin harç toplamından oluşan 4.421,21 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.690,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/11/2022

Katip … Hakim…
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.