Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/144 E. 2023/34 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. …14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/144 Esas
KARAR NO : 2023/34
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … -….
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
KARAR YAZMA TARİHİ : 30/01/2023
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Müvekkil ile davalı arasında inşaat malzemeleri alım satımından kaynaklı uzun süredir süregelen ticari ilişki mevcut olup, bakiye borcunu ödemekten imtina etmiş olduğunu. …3. İcra Müdürlüğü’nün 2021/16709 Esas sayılı icra dosyasından toplam 4.730,21-TL alacak için icra takibine geçilmiş olduklarını. Davalı tarafın, haksız ve hukuka aykırı itirazıyla takibin durmasına sebebiyet vermiş olduğunu. İcra dosyasına yaptığı itirazda icra dairesinin yetkili olmadığını beyan etmiş ise de, bu iddia dayanaktan yoksun olduğunu. İcra takibinin durması üzerine arabuluculuk sonucu anlaşamadıklarını. İtirazın iptali davası açmak zorunda kaldıklarını buna göre, …3. İcra Müdürlüğü’nün 2021/16709 E. Sayılı dosyasına yapılan haksız ve hukuka aykırı İtirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamı ve davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DAVALI CEVAP DİLEKÇESİ ÖZETLE; İkamet adresi ve firma adresinin Karabük olup davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu. Bu neden ile yetki konusundaki itirazlarının dikkate alınmasını talep ettiklerini. Kendisinin davacı firmanın Karabük bayiliğini yaptığını. Ürünler firmasına gelmeden önce fiyat belirlenir sonrasında bedelleri bedelleri peşin olarak ödenir ve ürünler teslim alındığını. Davacı şirket ile anlaşmalarının bu şekilde olup aralarında ürün bedeli ödendikten sonra ne kadar süre içinde teslim alınmak zorunda olduğu ya da geç teslim alınması durumunda bağlantısı yapılan ürünlerin değerindeki artıştan sorumlu olunacağı şeklinde bir yazılı ve sözlü anlaşmalarının bulunmadığını. Bu tarz inşaat sektöründe malzeme satın aldığı tarihteki fiyat üzerinden fiyat geçerli olup tüm firmalar bu şekilde çalışmakta olduğunu. Malzemelerin bedeli tahsil edilebilmekte ve fiyat artışları uygulanmamakta olduğunu. Bedelini ödemediği bir malzemenin de tarafıma teslim edilmesi mümkün olmadığını. Davacı şirketin kendisinden bakiye alacağı kalmadığını. Şimdiye kadar bu şekilde çalıştıkları ticari defterlerden ve cari hesaplardan belli olduğunu. Kendisinin ilgili şirkete 16.03.2021 tarihinde 12.621,00-TL gönderdim. Havale açıklamasında 10.5 Ton sıva el alçısı ve 43.5 ton makine alcısı bedeli olarak yazdığını. Bu 10.5 ton sıva el alçısını bir ay sonra yapı kimyasalları malzemesi ile çektiğini, 43.5 ton makine alçısını ise yaklaşık olarak 26,5 ton olarak çektiğini geri kalan malzemeyi de almamış olmamasına rağmen cariden de borçlu olarak gösterildiğini. Kendisinin halen davacı şirkette alacağı olup dava açma hakkının saklı olduğunu. Davanın reddi ile birlikte davacının takip miktarının % 20’sinden az olmamak şartıyla lehine kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın yetki itirazı mahkememizce ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş olup Her ne kadar davalı icra takip dosyasında gerekse eldeki dosyada yetki yönünden itiraz etmiş olup HMK 19. Maddesine göre yetkili mahkemeyi bildirmediği gibi, yine BK’nun 89. Maddesine göre para alacaklarında davacı kendi yerleşim yeri adresinde dava açabileceğinden davalı tarafın her iki husustaki yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalının tacir olup olmadığı konusunda Karabük Vergi Dairesine müzekkere yazılmış olup verilen cevabı yazıda; Dairemiz tarh dosyası ve EVDB kayıtlarımızın tetkikinde; 226 017 0885 vergi numaralı …’nın Birinci sınıf tüccar olup bilanço esasına göre defter tuttuğu, V.U.K.’nun 182. Maddesinde belirtilen defterlerden aynı kanunun 220. maddesine göre tasdik zorunluğu bulunan yevmiye defteri ve envanter defterini tasdik ettirdiği bildirilmiştir.
…3. İcra Dairesinin 2021/16709 Esas sayılı icra dosyası UYAP sistemi üzerinden dairesinden müzekkere istenilmiş olup gelen evraklar dosya içerine alınmıştır.
Mahkememizce alınan SMMM bilirkişi … tarafından hazırlanan 04/07/2022 tarihli raporda özetle; Davacı tarafın ticari defterlerinin usul yönünden belirli kanuni şartları tam olarak taşıdığı, davacı tarafa ait ticari defter kayıtlarına göre 06.12.2021 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.730,21-TL asıl alacaklı olduğu, davalının mal siparişine yönelik peşin ödeme yapmasından ötürü birim fiyattaki değişiklikten etkilenip etkilenmeyeceği hususundaki takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, Sayın Mahkeme’nin kanaatinin bu yönde olması halinde davacının davalıdan 1.834,78-TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalının itirazlarını kapsar şekilde bilirkişiden ek rapor aldırılmasına ayrıca bilirkişinin yanına ticari teamül ve kurallarını bilen bu işten anlayan ticaret odasına çalışan … ‘nun da bilirkişi olarak eklenerek düzenlenen 09/01/2023 tarihli ek raporda özetle; Taraflar arasında TTK 89. Maddesine uygun bir cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu nedenle satıcının “Cari Hesap Sözleşmesi” hükümlerinden yararlanması ve sonuçta fatura tarihinde geçerli olan fiyatı uygulamasının doğru olmayacağı, davacının sattığı ürüne, ürün bedelini tahsil ettiği tarihte geçerli olan fiyatları uyguladığı bir durumda takip tarihi itibarıyla davalıdan talep edebileceği herhangi bir alacağı bulunmadığı, davacı şirketin 19.04.2021 tarihli fiyat listesinde 35 kg’lık sıva alçısının torba fiyatı KDV ve nakliye dahil 12,50 TL/adet olarak belirtilmiştir. Bu fiyatın esas alınması halinde davacının sattığı 755 torba alçı bedeli 755 x 12,50 = 9.437,50 TL olacaktır. Davalının son ödeme tarihi itibarıyla 9.301,47 TL alacaklı olduğu durumda davacının alacak tutarı 9.437,50 – 9.301,47 = 136,03 TL olacağı, mahkemenin takdirinin davacı tarafından davalı adına düzenlenen 23.11.2021 tarih, LCS2021000001082 sayılı faturada belirtilen fatura tarihi itibarıyla geçerli olan fiyat listesinin uygulanması yönünde olması halinde davacının takip tarihinde davalıdan talep ettiği 4.730,21.TL alacağın gerçek bir alacak olacağı kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; faturadan kaynaklı cari hesap alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasına ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma, arabuluculuk son tutanağı, …3. İcra Müdürlüğü’nün 2021/16709 Esas sayılı icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile birlikte toplanan tüm deliller ile dosya kapsamında alınan bilirkişi kök ve ek raporlar birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişilerden alınan 09/01/2023 tarihli ek raporda özetle; Taraflar arasında TTK 89. Maddesine uygun bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını. Bu nedenle satıcının “Cari Hesap Sözleşmesi” hükümlerinden yararlanması ve sonuçta fatura tarihinde geçerli olan fiyatı uygulamasının doğru olmayacağı, davacının sattığı ürüne, ürün bedelini tahsil ettiği tarihte geçerli olan fiyatları uyguladığı bir durumda takip tarihi itibarıyla davalıdan talep edebileceği herhangi bir alacağı bulunmadığı, ancak davacı şirketin 19.04.2021 tarihli fiyat listesinde 35 kg’lık sıva alçısının torba fiyatı KDV ve nakliye dahil 12,50 TL/adet olarak belirtilmiş olup bu fiyatın esas alınması halinde davacının sattığı 755 torba alçı bedeli 755 x 12,50 = 9.437,50 TL olacağını. Davalının son ödeme tarihi itibarıyla 9.301,47 TL alacaklı olduğu durumda davacının alacak tutarı 9.437,50 – 9.301,47 = 136,03 TL olacağı belirtilmiş olup bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 09/01/2023 tarihli ek rapor denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek, bu kapsamda taraflar arasında TTK 89. Maddesine uygun bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından “Cari Hesap Sözleşmesi” hükümlerinden davacı tarafın yararlanamacağından, fatura tarihinde geçerli olan fiyatı uygulamasının doğru olmayacağından davacının sattığı ürüne, ürün bedelini tahsil ettiği tarihte geçerli olan fiyatları nakliye bedeli ile uyguladığında,davalı tarafın daha önceki bakiye alacağı düştükten sonra davalı taraftan 136,03.TL.TL alacaklı olduğu tespit edilmek ile buna göre davanın kısmen kabulü ile, davalının, icra dosyasına yöneltilmiş olan itirazının İİK.nun 67/1.maddesi uyarınca kısmen iptali ile, toplam 136,03.TL alacağın takip talebinde belirtilen şekilde kanuni faiz işletilecek şekilde takibin devamına, fazlaya işkin istemin reddine karar verilmiş olup ayrıca alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden talep edilen icra tazminatı ile kötü niyet tazminatının ayrı ayrı reddine, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının, …3. İcra Dairesinin 2021/16709 Esas sayılı ilamsız icra dosyasına yöneltilmiş olan itirazının İİK.nun 67/1.maddesi uyarınca KISMEN İPTALİ İLE, 136,03.TL asıl alacağın icra takibinde belirtilen şekilde kanuni faizi ile birlikte tahsili ile TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden talep edilen icra tazminatı ile kötü niyet tazminatının ayrı ayrı reddine,
3- 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken maktu 179,90.TL TL karar ve ilam harcının dava açılışında davacıdan peşin alınan 80,70.TL peşin harcın düşülmesi ile eksik kalan 99,20.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.560,00.TL arabuluculuk ücretinin, 1.515,14.TL’sinin DAVACIDAN; 44,86.TL’sinin DAVALIDAN alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 80,70.TL başvurma harcı, 143,25 TL posta ücreti, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, toplam 2.223,95‬ TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak 63,96.TL hesaplanan yargılama giderinin 80,70.TL’de peşin harç olmak üzere TOPLAM 144,66. TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2.maddesi uyarınca hesaplanan 136,00. TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2.maddesi uyarınca hesaplanan 4.594,18.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalının yüzlerine karşı olmak üzere, dava değeri karar tarihi itibariyle istinaf kesinlik sınırı olan 17,830,00.TL.nin altında olduğundan HMK’nin 341/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunda usulen anlatıldı. 25/01/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır

** Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır**