Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/78 E. 2022/85 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/78
KARAR NO : 2022/85

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
… mersis nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVALI : …
… TC nolu
VEKİLİ : Av. … [elektronik tebliğ]

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2022

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında davalıya ait eczaneye ilaç ve tıbbı malzeme tedarik işi nedeniyle ticari ilişki bulunduğunu, davacının tedarikçi, davalının eczane sahibi olduğunu, davalı tarafından borcuna karşılık olarak verilen bono nedeniyle başlatılan takip sırasında davalının imzaya itirazı nedeniyle takibin iptaline karar verildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının vermiş olduğu bono dışında da borçlarının bulunduğunu, takibin iptali nedeniyle davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedildiğini, taraflar arasındaki cari ilişki kapsamında davalının borçlu olduğunu belirterek davacının davalıdan 65.764,00 TL alacak ile iptaline karar verilen takip nedeniyle ödenen kötü niyet tazminatı miktarı olan 18.088,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacı tarafından başlatılan bonoya dayalı takipte takibe dayanak bonoda yer alan imzanın davalıya ait olmaması nedeniyle takibin iptaline karar verildiğini, davalının işyerini 31/12/2018 tarihinde kapattığını, iptaline karar verilen takibin devamının sağlanmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki kapsamında alacak talebine yöneliktir.
Ankara …. İcra Hukuk Mahkemesinin 24/09/2020 tarih, 2019/605 esas, 2020/164 karar sayılı kararının incelenmesinde, davacının dosyamız davalısı, davalının dosyamız davacısı olduğu, davanın dosyamız davacısı tarafından Ankara …. İcra Dairesinin 2019/9641 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe dayanak bonoda yer alan imzaya itiraz nedeniyle takibin iptali talebine ilişkin olduğu, yapılan yargılama neticesinde alınan bilirkişi raporu uyarınca imzanın dosyamız davalısı borçluya ait olmaması nedeniyle takibin iptaline karar verildiği, kararın istinaf incelemesi aşamasında olduğu ve kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 17/05/2021 tarihli açıklama dilekçesi ile davanın genel hükümlere göre açılmış alacak davası olduğunun belirtilmesi, dava dilekçesinde taraflar arasında düzenlendiği belirtilen ve mahkemece iptaline karar verilen takibe dayanak bonoda yer alan imzanın davalı borçluya ait olduğuna yönelik bir iddianın bulunmaması nedeniyle bono üzerinde yer alan imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda herhangi bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile, davalının 31/12/2018 tarihi itibariyle ticari kayıtlarını sonlandırdığı, davacının 112.573,11 TL alacağının bulunduğu, imza itirazı sonucunda iptaline karar verilen takibe dayanak bono dahil olmak üzere toplam 3 adet bononun davacı ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı ve bonolardan 2 tanesi yönünden iade kaydının düzenlendiği, diğer bono ile ilgili olarak ise takibe konu edildiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında davalıya ait eczaneye ilaç ve tıbbi malzeme temini hususunda ticari ilişki bulunduğu, ticari ilişkinin davalının ticari kayıtlarını sonlandırdığı 31/12/2018 tarihine kadar devam ettiği, belirtilen tarih itibariyle davalının davacıya 112.573,11 TL borcunun bulunduğu, ticari kayıtların kapatılması tarihinden sonra davalı tarafından borcuna karşılık olarak davacıya bono verildiği, söz konusu bononun davacı ticari kayıtlarında borç ödemesi olarak yer aldığı, davacı tarafından bu bonoya dayalı olarak yapılan takibin imza itirazı nedeniyle iptaline karar verildiği, davalı vekili tarafından davacıya borca karşılık olarak 3 adet bono verildiğinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ileri sürüldüğü, ancak davalı tarafından ödeme yerine geçmek üzere verilen bonoların ayrıntılarının açıklanamadığı, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olan bonoların borca karşılık olarak davalı tarafından verildiğinin kabul edilmesinin gerektiği, verilen bonolardan 65.764,00 TL bedelli bononun imza itirazı nedeniyle takibinin iptal edilmesi karşısında ve davalı tarafın iptal edilen bono dışında bir bono ile ödeme yaptığı hususunun dosya kapsamında ispat edilememesi nedeniyle davacının davalıdan cari hesaba dayalı olarak alacaklı olduğu, davanın iptal edilen takibe dayanak bonoda yer alan imzanın davalıya ait olduğu iddiasıyla açılmamış olması karşısında ise iptale dayanak mahkeme kararında yer alan kötüniyet tazminatının iadesi hususunun davanın niteliği itibariyle değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, davacı kayıtlarında yer alan bonolardan takibe konu edilen bono nedeniyle herhangi bir ödeme yapılması halinde mükerrer ödeme olması sonucunun doğabileceği ve mükerrer ödeme yapılmasının önüne geçilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (Ankara BAM 27. HD. 25/10/2018 tarih, 2017/723 e, 2018/1099 k – kötü niyet tazminatının iptaline ve icra inkar tazminatına ilişkin olarak karar verilemeyeceği hakkında).
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara …. İcra Dairesinin 2019/9641 esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 65.764,00 TL alacağın dava tarihi olan 05/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek AVANS FAİZİ ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.492,34 TL harçtan, dava açılışında alınan 786,15 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 3.706,19 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 284,74 TL’sinin DAVACIDAN; 1.035,26 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 52,00 TL tebligat ücreti, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 3,10 TL posta masrafı toplamı 914,40 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 717,15 TL’si ile dava açılışında alınan 786,15 TL peşin harç toplamından oluşan 1.503,30 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.349,32 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır

Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.