Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/74 E. 2021/417 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2021/74 Esas
KARAR NO : 2021/417

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 8-9 yıl önce Ankara’dan Çanakkale’ye taşınmış bir işçi emeklisi olduğunu, 2002 yılında karşılıksız çek düzenlediği ve ödemediği gerekçesiyle cezalar aldığını, bu nedenle hesaplarına ve mallarına el konulduğunu öğrendiğini, yaptığı araştırma sonucu kimliğinin, bilmediği birileri tarafından ele geçirilerek ve kullanarak ticari faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettiğini, bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu, açılan davalarda müvekkilinin beraat ettiğini, adı geçen bu kişilerin sahte kimlikle müvekkili adına …’ni kurarak müvekkilini bu şirkete %50 oranında hissedar olduğunu ve şirket müdürü yaptıklarını, 30.01.2001 tarihinde muhtasar beyanname vermediği gerekçesiyle düzenlenen vergi borcunun ödenmesi için kendisine ödeme emri düzenlenip zamanında borcunu ödemediğinden mallarına haciz konulması üzerine durumu öğrenen müvekkilinin İzmir 1. Vergi Mahkemesi’nde açtığı 2011/6 – 1503 Karar sayılı ilam sonucunda da sahte belge kullanıldığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptal edildiğini, tüm bunlardan sonra şirketin müvekkili ile herhangi bir alakası olmadığı durumlarının tespiti amacıyla Ankara …Ticaret Mahkemesinin 2020/168 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava devam ederken şirketin ticaret sicilinden resen silindiğinin öğrenildiğini, bunun üzerine anılan mahkeme tarafından bu hususta dava açmak için taraflarına yetki ve süre verildiğini belirterek anılan şirketin ihyasını talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu şirketin 12/11/1997 tarihinde müdürlüklerinde … sicil numarası ile kurulduğunu, daha sonrasına şirketin TTK’nın Geçici 7.maddesi uyarınca 23/01/2014 tarihinde sicilden resen terkin edildiğini, gerekli ilan ve silme işlemlerinin usule ve hukuka uygun yapıldığını, mahkemece şirketin TTK’nın Geçici 7. maddesindeki düzenlemeye göre terkin edilmemesi gerektiğinde kanaat getirir ise, şirketin ek tasfiyesine değil ihyasına karar verilmesi gerektiğini, TTK’nın 547. maddesi uyarınca ihya edilecek ise şirkete tasfiye memuru atanması gerektiğini, müdürlüklerinin zorunlu hasım olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nın Geçici 7.maddesi uyarınca, ticaret sicilinden silinen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, Ankara …Ticaret Mahkemesinin 2020/168 Esas sayılı dosyası dosyası UYAP sistemi üzerinden istenmiş, dava konusu şirketin ticaret sicil özeti getirtilmiştir.
Ankara …Ticaret Mahkemesinin 2020/168 Esas sayılı dosyası dosyasının UYAP üzerinden gönderilen kayıtlarının incelenmesinde; davacı … Süha Sözeri tarafından, dava konusu … hakkında 06/03/2020 tarihinde tespit davası açıldığı, 20/01/2021 tarihli duruşmada davacı vekiline, davalı … hakkında ihya davası açması için yetki ve süre verildiği görülmüştür.
Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen 25.03.2021 tarihli cevapta; ihyası istenen şirketin kaydının 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesine göre, 07/10/2013 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yapılan ilanı takiben 23.10.2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın Geçiçi 7. maddesinde; “01/07/2015 tarihine kadar aşağıdaki halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyumaksızın bu madde uyarınca yapılır” denilmek sureti ile ancak kanun metninde sayılan halleri tespit edilen şirketin TTK hükümlerine uyulmaksızın anılan maddedeki usulüne göre tasfiye edileceği belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla bu maddede belirtilen sınırlı hallere münhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilmiştir. Bu nedenle tadadi nitelikteki bu haller dışındaki durumlarda Geçici 7. maddeye göre değil TTK veya ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uygun tasfiye yapılacaktır. Maddenin geçici ve istisnai oluşu gözönüne alındığında anılan maddedeki sayılan hallerin tadadi olduğu ve genişletilmeye tabi tutulamayacağı veya genişletici yorumdu bulunulamayacağı açıktır. Kanunun istisnai tasfiye usulüne (Geçici 7. maddeye göre) tabi olacağını belirtmediği bir hal ikincil bir düzenleme ile de olsa Geçici 7. madde kapsamına alınamaz.
Davalı … Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığından yapılan terkin işlemi bu nedenle de usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. İş bu dava ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 23/01/2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 05/02/2021 tarihinde açıldığı, bu halde davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuş ise de, davalı …’nün TTK’nın Geçiçi 7. maddesi kapsamında kalmayan bir şirket hakkında bu maddeyi işlettiği anlaşıldığından yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanması mümkün görülmediği kanaatine varıldığından terkin işleminin yerinde olmadığı anlaşılmakla terkin işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile,
…nün 133538 sicil numarasında kayıtlı …’nin İHYASINA,
Karar kesinleştiğinde tescil ve ilan edilmek üzere …ne yazı yazılmasına,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/06/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …