Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/721 E. 2022/172 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/721 Esas
KARAR NO : 2022/172

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2015
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 24/04/2022

Mahkememizden verilen 14/06/2021 tarih ve 2020/523 Esas 2021/443 sayılı kararı … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 27/10/2021 tarih ve 2021/1168 Esas 2021/1696 Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan ve mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacılar Vekili, Müvekkilinin şantiyelerde kullanılmak üzere, davalıdan emtia alımı yaptığını, müvekkilinin davalı ile arasında yaptığı sözlü anlaşma gereğince ve karşılığında çek verdiğini ve tahsilat makbuzu aldığını, davalının sonrasında çeki bankaya ibraz ederek tahsil ettiğini, ancak davalının sattığı emtiaları ise teslim etmediğini, bu nedenle alacağını tahsil etmek için icra takibinde bulunduğunu, davalının itirazda bulunduğunu, itirazın haksız olduğunu, emtiaların teslim edilmediğini, itiraz dilekçesine ekli faturanın dahi sonradan düzenlendiğini ve sipariş edilen mallara ilişkin olmadığını siparişe konu malların ise teslim edilmediğini belirterek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde, beyanların doğru olmadığını, müvekkilinin davacı şirketin sahibi ve yetkilisi olan …’in villasının bir çok işini yaptığını, çekinde yapılancak işlere avans olarak alındığını, karşılığında da işlerin yapılarak tamamlandığını, faturadaki malzemelerin de villada kullanıldığını, davacının faturaya itirazlarının yerinde olmadığını, faturanın altında teslim alan olarak davacının çalışanın imzasının bulunduğunu ve faturanın icra takibinden önce düzenlendiğinin sabit olduğunu, davacının faturayı aldığını inkar etse bile villada yapılan pek çok iş olduğunu durumun ortaya çıkacağını, öte yandan davacının faturadaki malların sipariş ettiği mallar olmadığını kanıtlaması gerektiğini, faturanın tesliminden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmesi gerektiğini, belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ: Davacı cevaba cevap dilekçesinde; Cevapları kabul etmediklerini, Şirket sahibinin şahsi işleri için şirket çeki kesmeyeceğinin malum olduğunu, davalının beyanının gerçeği yansıtmadığını Davalının takiptenn önce 29/12/2014 tarihinde çalışanı ile faturayı…ya teslim ettiğini, ancak bu kişinin şirket çalışanı olmadığını, şirket çalışanı olduğu kabul edilse bile faturanın bu şahsa teslim tarihinin ispatlanamadığını, Emre Öztuna’nın teslim aldığı faturayı 21/01/2015 tarihinde şirket sekreterliğine bildirdiğini bunun üzerine müvekkilinin faturayı iadeli taahhütlü olarak davalıya iade ettiğini, davalının haksız olarak tahsil ettiği çek bedeline delil uydruduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilemsini istemiş, faturayı iade ettiğine dair posta evrağını ibraz etmiştir.
İKİNCİ CEVAP DİLEKÇESİ: Davalının 2. cevap dilekçesinde önceki cevaplarını tekrar ettiği görüldü.
Davada mahkememizin 2020/523 Esas sayılı dosyasında verilen davanın kabulüne yönelik verilen karar davalı tarafından istinaf edilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 27/10/2021 tarih ve 2021/1168 Esas 2021/1696 Karar sayılı ilamında; “Dava; sözleşmeye aykırılık nedeniyle davalı tarafa ödenen bedelin istirdatı için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya incelendiğinde, davacı tarafın dava dilekçesinde, davalının aralarındaki anlaşma gereğince teslim etmesi gereken malları teslim etmediğini, bu nedenle davalı tarafa ödeme olarak verilen 25.000,00TL bedelli, 30/10/2014 keşide tarihli çekin tahsil edilmesi nedeniyle bu miktarın istirdatını istemiş, davalı taraf cevap dilekçesinde ise çekin, davacı şirket sahibi …’in villasında yapılan bakım ve tadilat işlerine karşılık verildiğini, dolayısıyla çekten sonra tanzim edilen faturaya konu malların …’in villasında kullanıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dairemizin 2018/738 Esas, 2020/1114 Karar ve 02/10/2020 tarihli kararı ile ispat yükünün davalı üzerinde olduğu gözetilerek, davalının malın şirket yetkilisinin villasında kullanılacağı yönünde anlaşma olup olmadığına ilişkin delillerinin toplanarak, bir karar verilmesi gerekçesi ile kabul kaldırma kararı verilmiş, mahkemece yapılan keşif sonucunda davalı tarafın bu hususu kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK m. 233) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Ancak davalı tarafın cevap dilekçesi incelendiğinde, açıkça yemin deliline dayandığı görülmektedir. Mahkemece bu durumda davalıya yemin teklifi hususunun hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda, davalı yanın yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir…” gerekçeleriyle mahkememiz kararının kaldırılması sonrasında dosya iş bu esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava, davalıya verilen çek karşılığı teslim edilmesi gereken emtianın teslim edilmediğinden bahisle tahsil edilen çek bedelinin iadesi istemiyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemdir.
Çekin davacı tarafından verildiğine ve taraflar arasında temel ilişki olduğuna ve çekin avans olarak veriildiğine dair uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Davanın dayanağı olan çekin hangi temel ilişkiye ilişkin olarak verildiği, Çek verilmesine esas işin yapılıp yapılmadığı, Takip tarihi itibariyle davacının istirdatını talep edebileceği bir alacak olup olmadığı ve miktarına ilişkindir.
BOZMA KARARI ÖNCESİNDE DOSYAYA KAZANDIRILAN VE KARARA ESAS ALINAN DELİLLER: Önceki kaldırma kararı doğrultusunda davalı vekili tarafından davacı şirket yetkilisi …’e ait villa için hazırlanan teklif mektubu mahkememize delil olarak sunulmuş, akabinde davalının savunmasında geçen ve BAM kararında belirtilen davacı şirket yetkilisine ait villa üzerinde mahallinde keşfen inşaat mühendisi bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmış, akabinde inşaat bilirkişi ve dosyaya önceden rapor sunan SMMM bilirkişiye dosya tevdii edilmiş, inşaat mühendisi bilirkişi … 17/05/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda; dava konusu icra takibine dayanak 25/07/2014 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli çek, her iki yanın usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarında yer aldığı, davalı şirket kayıtlarında davacı şirket borcuna kayıt olan, ‘6 çeşit mermer kaplama yapılması’ içerikli 29/12/2014 tarih 003242 no.lu faturanın davacı defter kayıtlarında yer almadığı, dava konusu 29/12/2014 tarih 003242 no.lu faturada KDV dahil 25.000,00 TL tutarlı, değişik birim fiyatları toplam 116,22 m2 miktarında 6 çeşit mermerin yer aldığı, mahallide yapılan tespitlerde, binanın çeşitli bölümlerinde yapılmış olan yaklaşık 370 m2 dolayında çeşitli cins ve renkte mermer imalatın olduğu, faturada yer alan mermer malzemesinin binada kullanılan mermer malzemesinin benzeri olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu karar vermek için yeterli görülmüştür.
KALDIRMA KARARI SONRASINDA DOSYAYA KAZANDIRILAN VE KARARA ESAS ALINAN DELİLLER: Davalı vekiline yemin teklifinde bulunma hakkı hatırlatılmış, ancak yemin teklifinde bulunmayacaklarını bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 02/10/2020 tarih ve 2018/738 Esas 2020/1114 Karar sayılı ilamına, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 27/10/2021 tarih ve 2021/1168 Esas 2021/1696 Karar sayılı ilamına ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça, davalının aralarındaki anlaşma gereğince teslim etmesi gereken malları teslim etmediği, bu nedenle davalı tarafa ödeme olarak verilen 25.000,00TL bedelli, 30/10/2014 keşide tarihli çekin tahsil edilmesi nedeniyle bu miktarın istirdadının talep edildiği, davalı tarafın çekin, davacı şirket sahibi …’in villasında yapılan bakım ve tadilat işlerine karşılık verildiğini, dolayısıyla çekten sonra tanzim edilen faturaya konu malların …’in villasında kullanıldığını iddia etmekle ispat yükünü üzerine aldığı, bu iddiasına ilişkin 29/12/2014 tarihli faturanın davacı adına düzenlendiği faturayı sunduğu, ancak iddiasını ispat için gösterdiği deliller üzerine, mahallinde inşaat bilirkişi katılımıyla icra edilen keşif, dinlenen tanık beyanları ve keşfi sonrasında dosyaya sunulan bilirkişi heyet raporunda, davalının savunmasına konu faturadaki mermerler ile keşif esnasında tespit edilen mermerlerin benzer olmakla birlikte, aynı olduğunun ispat edilemediği, faturada belirtilen miktar ile keşfen tespit edilen mermer miktarı arasında büyük bir farkın olduğu, dolayısıyla davalının kendi savunmasını ve davacının iddiasının aksini ispat edemediği, davalı tarafça yemin teklifinde bulunulmadığı anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 25.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ve davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın kabulü ile davalının … … İcra Müdürlüğünün 2015/1050 Esas sayılı icra dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 25.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın %20’si olan 5.000,00 TL olan icra inkar tazminatının İİK 67/1 md uyarınca davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.707,75 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 426,94 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.280,81 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 426,94 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 419,90 TL keşif harcı, 300,00 TL keşif araç ücreti, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 336,00 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 2.387,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸