Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/662 E. 2022/490 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/662 Esas – 2022/490
T.C.
… “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/662 Esas
KARAR NO : 2022/490
HAKİM …
KATİP :…
DAVACI : …
DAVALI :…
DAVA : Manevi Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 07/07/2022
Mahkememiz tarafından verilen 24/06/2020 tarihli, 2019/256 Esas,2020/274 Karar sayılı red kararının … Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 24/06/2020 tarihli, 2019/256 Esas, 2020/274 Karar sayılı kararı ile mahkememizin karanının kaldırmasına kararı verilmiş olmakla,kaldırma kararı sonrası dosya mahkememize gelmek ile yukarıdaki esas sırasına kayıt edilmiş olup yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalı şirket tarafından 08/06/2017 tarihinde, İstanbul … Dairesinin 2017/20373 Esas sayılı dosyasında davalıya sigortalı olan … plakalı araca… plakalı yarı römorkun arkadan çarpması sonrasında olay yerini terk ettiğinden bahisle müvekkili şirket aleyhine 1.312,21.TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin yasal süre içerisinde söz konusu takibe itiraz ettiğini, İstanbul … Müdürlüğü tarafından itirazın süresinde olması halinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin takibe itirazının süresinde olmasına rağmen takibin durması gerekirken müvekkiline ait araçlara haciz konduğunu, davalı şirketin haksız haczin kaldırılmasını talep etmesi gerekirken 11/05/2018 tarihli dilekçesi ile takibin kesinleştiğinden bahisle, müvekkilinin araçlarına, gayrimenkullerine ve maaşına haciz konulmasını talep ettiğini, bu talepten sonra davacının araçları üzerindeki haczin 04/04/2019 tarihinde kadar sürdüğünü, davalının 05/02/2019 tarihinde de aynı icra dosyasından tekrardan ödeme emri gönderdiğini, yapılan hacizlerin haksız olduğunun farkına varılması üzerine davalı tarafından hacizlerin kaldırılması için icra dairesine dilekçe verildiğini, bunun üzerine İcra Müdürlüğü tarafından araçların üzerine sehven konan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, müvekkili davacı şirketin takibe zamanında itiraz etmesine rağmen takibe devam edildiğini, takibe konu olan miktarın çok az olmasına rağmen müvekkili şirketin beş büyük aracına haciz işleminin gerçekleştiğini, söz konusu haciz işlemi ve takip nedeniyle müvekkilinin kredilerinin banka tarafından sorgulandığını ve şirketin ticari itibarının sarsıldığını ileri sürerek haksız icra takibi ve haciz işlemi nedeniyle 10.000,00.TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ile duruşma gün ve saatini bildiren çağrı kağıdı tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap vermemiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanında ise davanın reddini savunmuştur.
MAHKEMEMİZCE YAPILAN YARGILAMA SONUCU 24/06/2020 TARİHLİ, 2019/256 ESAS, 2020/274 KARAR SAYILI KARARI İLE ” Somut olayda; dava dışı alacaklı tarafından başlatılan ilâmsız icra talebinde, ödeme emrine vaki itiraz nedeniyle takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, alacaklının talebi doğrultusunda işlemlere devam edilerek; davacıya ait bir kısım araçlara kayden haciz işlemi uygulandığı, keza varsa mevduat hesaplarına haciz işlemi uygulanmak üzere bir kısım bankaya müzekkere yazıldığı, davacının, icra müdürlüğüne müracaatı üzerine, daha önce başka yer icra müdürlüğünden göndermiş olduğu itiraz dilekçesi esas alınarak takibin durmasına ve yapılan işlemlerin iptaline karar verildiği, bu suretle olayın meydana gelmesinde icra müdürlüğünün bir ihmalinin bulunduğu sabit ise de, haciz işlemlerinin kayden oluşu, muhafazanın yapılmamış olması, davacıya ait haczi kabil mevduat hesabının bulunmadığından işlemin sonuçsuz kalması ve itiraz üzere hatalı işlemlerin derhal geri alınması dikkate alındığında manevi zararın oluştuğundan söz edilemez. Açıklanan nedenlerle mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır…” gerekçelere yer vererek mahkeme kararını Adalet Bakanlığı lehine bozmuştu kanaatine varılmakla, davanın taraf sıfatı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup bu kararın davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 25.Hukuk Dairesinin 08/11/2021 Tarihli 2020/1203 Esas, 2021/1698 Kararı ile mahkememizin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 25.HUKUK DAİRESİNİN 08/11/2021 tarihli 2020/1203 ESAS, 2021/1698 KARARI SAYILI KALDIRMA KARARI İLE: Davalı/alacaklının icra takibinin kesinleştiği ve borçlu adına kayıtlı taşınmaz ve araçların kaydına haciz konulması yönünde 11/05/2018 günü talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Takip alacaklısının bu ve devam eden taleplerinin haksız olduğu ileri sürülerek bu dava açıldığından alacaklıya husumet yöneltilmesi doğrudur. İlk derece mahkemesinin emsal olarak dayandığı karar, davanın esası ve dava dışı Adalet Bakanlığı’nın sorumluluğu ile ilgili bir husustur. Davacı/borçlunun haksız hacizden dolayı takip alacaklısına husumet yöneltmesi doğru olup tarafların göstermiş oldukları deliller toplanarak işin esasının incelenmesi gerekir iken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine, ” karar verilmesi üzerine dosya mahkememize gönderilmek ile yeni esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Türkiye İş Bankası İşletme Merkezine yazılan müzekkereye verilen 9/03/2020 tarihli cevap yazısında, ilgili Eray Hurdacılık Nakliyecilik Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. firmasanın bankalarından kredi talep edildiği ancak yapılan genel kredi sorgulamasında tutarı belli olmayan haciz blokesi görüntülendiğinden kredi talebi haciz kaldırımı yapılana kadar olumlu karşılanmadığı belirtilimşi olup
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibine süresinde itiraz edilmesine rağmen takibe devam edilerek haciz işleminin gerçekleştirilmesi sebebiyle ticari itibarının zedelendiğinden bahisle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay HukukGenel Kurulunun 01.12.2004 tarihli, 2004/800 Esas, 2004/825 Karar sayılı ilamında;” Davacı, haksız haciz uygulaması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Haczin haksızlığı saptandığı takdirde, BK. 49.madde anlamında davacı tüzel kişiliğin manevi değerlerine dahil bulunan ticari itibarının sarsıldığının kabulü gerekir. Bir icra takibi sırasında haksız yere malı haczedilen üçüncü kişinin bu yüzden doğmuş olan gerçek zararı maddi olabileceği gibi manevi de olabilmektedir. Manevi tazminat; haksız eylem sonucunda uğranılan kişilik değerlerindeki azalma şeklinde gerçekleşen zararın giderilmesi amacına yönelik tazmin biçimidir.” diye belirtilmiştir. Yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 23.03.2016 tarihli, 2016/1361 Esas, 2016/3788 Karar sayılı ilamında; ” Haksız icra takibi nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiğinin kabulü ile davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olmasını usul ve yasaya aykırı bulup kararın bozulmasına.” karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma ve arabuluculuk son tutanaığı ile birlikte İstanbul … Dairesinin 2017/20373 Esas sayılı icra dosyasının sureti birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda; Davalı sigorta şirket tarafından 08/06/2017 tarihinde, İstanbul … Dairesinin 2017/20373 Esas sayılı icra dosyasında davalıya sigortalı olan 06 FA 6133 plakalı araca 06 TCE 24 plakalı yarı römorkun arkadan çarpması sonrasında olay yerini terk ettiğinden bahisle davacı borçlu şirket aleyhine 1.312,21.TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı şirketinin borçlu olarak icra takibine 28/06/2017 tarihinde zamanında itiraz etmesi üzerine, İcra Müdür Yardımcısının 07/07/2017 tarihli karar tensip tutanağı ile itirazın durmasına karar verdiği sonra davalı şirket vekili tarafından icra takibi devam ettrilmiş olup 11/05/2018 tarihli talep beyanı ile borçlu adına kayıtlı gayrimenkuller üzerine, adına kayıtlı araçların kaydına, posta çek hesabına, ve borçlu adına tespiti halinde maaş haczi talep edilmiş olup takibe konu olan miktar 1.312,21.TL gibi çok az olmasına rağmen icra dosyasındaki borçlu şirketin (eldeki davada davacı olan tarafın) 06 ZP140, 06 TGJ62, 06TGJ92, 06AAB123 ve 06 FL76955 plakalı (5) büyük aracına 1.312,21.TL alacak için haciz işlemi gerçekleşmiş olduğu tespit edilmiş olup bu haciz işlemi ve takip nedeniyle davacı şirketin kredileri Türkiye İş Bankası tarafından sorgulanmış olduğu, dosya arasında bulunan ilgili bankanın 19/03/2020 tarihli yazısında, davacı Eray Hurdacılık Nakliyecilik Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. firmasanın bankalarından kredi talep edildiği ancak yapılan genel kredi sorgulamasında tutarı belli olmayan haciz blokesi görüntülendiğinden kredi talebi haciz kaldırımı yapılana kadar olumlu karşılanmadığı belirtilmiş olup bu kapsamda davacı şirketin ticari itibarı haksız haciz nedeniyle sarsıldığı tespit olunmak ile yukarıda açıklanan Yargıtay ilamlarında belirtildiği gibi, haksız haciz durumunda haksız hacze uğrayanın ticari itibarının sarsıldığını, haksız icra takibi nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiğinin kabul edilmesi gerektiğinden, bunun neticesinde manevi tazminat verilmesi gerektiği açıklanmış olduğundan. açıklanan nedenlere görede, davacı şirketin ticari itibarı haksız haciz nedeniyle sarsıldığı tespit olunmak ile manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-)Davanın KABULÜ İLE, 10.000,00.-TL MANEVİ TAZMİNATIN davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 683,10.TL karar ve ilam harcının, dava açılışında davacıdan alınan 170,78. TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 512,32.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13.maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00.TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı, 170,78.TL peşin harç, 179,70 TL tebligat ücreti, olmak üzere toplam 394,88.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekili davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/07/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸