Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/658 E. 2023/271 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/658 Esas – 2023/271 Karar
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/658
KARAR NO : 2023/271

HAKİM …
KATİP : ….

DAVACI :….

DAVALI :….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2021
KARAR TARİHİ : 02/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2023

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında oluşan hizmet ilişkisi nedeniyle düzenledikleri faturanın ödenmemesi üzerine icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek … 8. İcra Dairesinin 2021/1467 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacının icra takibine dayanak fatura dışında faturaları dava konusu yaptığını, talep yönünden zaman aşımı süresinin dolduğunu, takibe dayanak fatura nedeniyle ticari ilişki bulunmadığını, davacının faturaya konu işi yaptığını ve teslim ettiğini ispat etmesinin gerektiğini belirterek davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturaya dayalı alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
… 8. İcra Dairesinin 2021/1467 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında “faturalar” açıklaması ile icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin davalı borçluya 04/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 05/03/2021 tarihinde ve süresi içerisinde takibe, borca ve ferilerine yapmış olduğu itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Fatura ve teyit mektubu başlıklı 21. maddesi “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.”; “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.”; “Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222/1. maddesi “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” hükmünü, 222/2. maddesi “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” hükmünü, 222/3. maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünü, 222/4. maddesi “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.” hükmünü içermektedir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak suretiyle sunulan, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile, takibe konu faturaların tarafların ticari defter ve kayıtlarında usulüne uygun olarak kayıtlı bulunduğu, ticari defter ve kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davacının 25.024,74 TL alacaklı olduğunun ve takip tarihinden sonra davalı tarafından davacıya 10.000,00 TL ödemenin yapıldığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, taraflar arasında izin dosya tanzimi, teknik rapor tanzimi, proje tanzimi nitelikli işlerin yapılması nedeniyle ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından takibe konu faturalarda yazılı malların teslim edildiğine ilişkin belge sunulamamış ise de HMK’nin 222/3. maddesi hükmü dikkate alındığında taraf defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda taraf defterlerinde yer alan kayıtların birbirine aykırı olmadığı, davacı tarafından düzenlenen davaya ve takibe konu faturaların davalının ticari defterlerine usulüne uygun şekilde kayıt edildiği, davalı tarafından dava ve takibe konu faturaların ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun olarak kaydedilmiş olması nedeniyle faturalara konu işin yapılmadığı iddiasının yerinde olmadığı, alınan bilirkişi raporuna göre takibe konu faturanın tarafların ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun şekilde kaydedildiği, davalı tarafından takipten sonra davadan önce olmak üzere davacıya 10.000,00 TL ödemenin yapıldığı, ancak davalı tarafından takibe konu faturalarda yazılı bakiye davacı alacağının ödendiğine ilişkin dosya kapsamına herhangi bir bilgi veya belge sunulamadığı, takibe konu alacağın mevcut ve talep edilebilir nitelikte, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğuna ilişkin herhangi bir belge ile takip öncesinde davalı borçlu yönünden alacağın talep edildiğine ilişkin herhangi bir ihtarname dosya kapsamına sunulmadığı ve bu hali ile takip öncesinde temerrüt koşullarının oluşmadığı, itirazın iptali davalarının takibe bağlı davalardan olduğu, takip tarihi itibariyle oluşan asıl alacak için davalı borçlu yönünden temerrüt koşullarının oluştuğu, takipten sonra yapılan ödemenin asıl alacaktan düşülmesi sonucunda bulunan miktar yönünden takibin devam etmesinin gerektiği, ancak faizin ise takip tarihi itibariyle tespit edilen toplam borç üzerinden uygulanmasının gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) (a) Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun … 8. İcra Dairesinin 2021/1467 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 15.024,74 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, takip tarihi itibari ile belirlenen asıl borç miktarı olan 25.024,74 TL alacağa takip tarihinden itibaren YASAL FAİZ UYGULANMASINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
(b) Haksız itiraz edildiği kabul edilen asıl alacak miktarı olan 15.024,74 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 3.004,95 TL icra inkar tazminatının DAVALI BORÇLUDAN ALINARAK DAVACI ALACAKLIYA VERİLMESİNE,
(c) Takibin kötü niyetli olarak başlatıldığı ispat edilemediğinden KÖTÜ NİYET TAZMİNATI TALEBİNİN REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.026,61 TL harçtan, dava açılışında alınan 146,80 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 879,81 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 102,50 TL’sinin DAVACIDAN; 1.217,50 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 146,80 TL başvurma harcı, 54,50 TL tebligat ücreti, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.701,30 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 2.490,88 TL’si ile dava açılışında alınan 59,30 TL peşin harç toplamından oluşan 2.550,18 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.265,24 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, HMK’nin 341/2. maddesi uyarınca MİKTAR İTİBARİ ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/05/2023

Katip… Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.