Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/642 E. 2022/429 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2021/642 Esas
KARAR NO : 2022/429

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilerinin, 2019-2020 dönemi dahil davalı kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri olduklarını, 27.10.2019 tarihli genel kurulda yapılan seçimle, yönetim kurulu başkanlığına …, yönetim kurulu üyeliklerine de … ‘ün seçildiğini, seçimden yaklaşık 3 ay sonra Kamer GÜNGÖRün istifası sonrası yedekten üye, …’ın yönetim kurulu asil üyesi olduğunu, ancak, bahse konu yönetim kurulu üyelerinin 27.10.2019 da yapılan seçimde sadece 3 oy farkla seçilmelerinin, yaklaşık 6-7 ay sonra yapılacak genel kurulda seçilememe endişesine sebep olduğunu, 1997 yılında arsa karşılığı yapılan sözleşme ve projelere göre saymakla bitmeyecek bir sürü iş yapılmamışken tüm bu sorunları kısa sürede çözerek bu süreç içerisinde görev alan yönetimler olarak tüm işleri yaptırdıklarını ve 2009 yılı sonunda kuraları çektirip ve 2011 yılı Nisan ayında sayılan tüm işleri bitirerek konutlarda oturumu sağladıklarını, müvekkillerinin kooperatifi yaklaşık 10 yıldır tatil yapılan bir siteye dönüştürdüklerini, yönetime geldiklerinde 5 ila 10 bin lira arası devir edilen her bir hisse bugün nerdeyse 200 katı olan 800-1.000 bin liraya devir edildiğini, ancak, 27.10.2019 yılında seçilen yönetim kurulu üyeleri, iş yapmak yerine, sosyal medyadan ve kooperatif üyelerinden öğrenildiği kadarıyla, başkanlık kavgasına tutuştuklarını, birbirlerini suçlayarak hiçbir iş yapmadıklarını ve nihayetinde birbirleriyle savcılık soruşturması dosyasına konu olduklarını, yönetim kurulu üyelerinin nihayetinde, 2020 yılı Ağustos ayında kooperatif karar defterini, o zamanki başkan …’ndan kaçırarak, diğer iki üye yeni bir karar alıp… ı başkan, …’ı Başkan, …’nı da muhasip üye yapmak konusunda iki imzalı karar aldıklarını, bahse konu yönetim kurulunun, seçildiklerinden yaklaşık bir yıl sonra kendilerinin düzenlettiği 2019 yılı çalışma raporu, bilanço ile gelir ve gider tablosunun yanlış olduğunu beyan ederek, tüm müvekkilleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde şikayette bulunduklarını, ibra edilmemesine karar verilen 2019 yılına ilişkin ve dava konusu yapılan raporların ve belgelerin ne hazırlanması aşamasında ne de hazırladıktan sonra müvekkillerin bilgisine başvurulmadığını, hatta tüm raporlar ve belgelerin kooperatif çalışanı Coşkun CEYHAN’a hazırlattıklarını ve genel kurul çağrı gündeminin 7 . maddesine 2019-2020 döneminin ibra edilmemesi şeklinde de bir madde konulduğunu, şayet ibra edilmemesi kabul edilirse, yapılacak seçimde müvekkillerinin aday olamaması için kasıtlı olarak bilançoyu yanlış düzenlettirildiğini, çalışma raporunu yönetmeliğe aykırı olarak düzenlemediklerini, oysa davalı Kooperatifin muhasebe işlemlerinde TABİM firmasının ürettiği ve 2005 yılından beri kullanılan bir kooperatif programı ile entegre olmuş bilgisayar programı kullanıldığını, davalı kooperatifin, 10 Ekim 2021 tarihinde genel kurul yapmaya karar verdiğini, başkan Aynur KINAY ve II.Başak …’ın imzalayıp üyelere bir ay önceden gönderdiği ve genel kurulda okunan 2019-2020 yılı yönetim kurulu yıllık çalışma raporu ( 43.VE 44.Olağan genel kurul) ile birlikte gönderdikleri gündem maddelerinin 7. Maddesinde de hiçbir hakları yetkileri olmamasına rağmen iyi niyet kurallarına ve hukuka aykırı olarak ” 2019 yılı Yönetim kurulu……… ibra edilmemesine karar verilmesi..” şeklinde hukuka, anayasal haklara karşı insanları yönlendirici bir madde koyarak ve yalan yanlış ifadeler kullanarak düşmanca tavırlarını müvekkiller karşı sergilemeye devam ettiklerini, hatta genel mizanı ve diğer evraklar falan 3 defa talep edilmesine rağmen müvekkillerine gönderilmediğini, nitekim 10 Ekim 2021 tarihinde yapılan genel kurulda 7. Madde görüşülmeye başlandığını ancak başkan … tarafından 2019 yerine 2020 çalışma raporu okunmaya başlayınca divan başkanı tarafından ikaz edildiğini ancak …’ın ısrarla 2020 yılının çalışma raporunu okumaya devam edince tekrar ikaz edildiğini, daha sonra karışık okuduğunu , üyelerin okunanın içeriğinden bir şey anlamadığını, daha sonra da yönetim kurulu üyesi 2. Başkan … tarafından bilanço ve gelir-gider hesabı okunduğunu, müvekkili …’ın gündemin yoğunluğu nedeniyle ancak 5 dakika konuşturulduğunu, konuşmasında bu çalışma raporunu ,bilanço ve gelir-gider tablosunu kendilerinin hazırlamadığını ,kendilerine bir şey sorulmadığını ve bunların hazırlanmasında ibra edilmesini önlemek için kasıtlı olarak üyeleri yönlendirici ifadeler kullanıldığını ve kendilerinin seçime katılmasını önlemek için böyle hukuksal olmayan yönlendirici bir madde düzenlediklerini söylediğini, başkan …’ın sunduğu çalışma raporunun bakanlığın hazırladığı ve 11 haziran 2008 tarihli resmi gazetede yayınlanan kooperatifler ve üst kuruluşları yönetim kurulu üyelerinin genel kurul toplantılarına sunacakları yönetim kurulu yıllık çalışma raporunun usul ve esaslarına ilişkin tebliğe uygun olmadığını belirttiğini, yapılan oylamada dava konusu hususların ibra edilmediğini belirterek davalı kooperatifin 10.10.2021 tarihli genel kurulda karar altına alınan 7. maddesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı kooperatifin genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, davalı kooperatifin ticaret sicil özeti getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya 12.11.2021 tarihinde verilen cevaptan; davalı kooperatifin durumunun aktif olduğu, kooperatif merkezinin Çankaya/Ankara’da bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen 24.04.2022 tarihli raporda özetle; 1163 Sayılı Kooperatifler Yasası’nın 53. maddesi uyarınca, iptal davasının genel kurulu kovalayan günden itibaren 1 ay içerisinde açılması gerektiği, iş bu davada davalı kooperatifin 10.10.2021 tarihli genel kurulunda alınan ibra edilmeme kararının 09.11.2021 tarihinde açıldığı, davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, ancak, dava ibra edilmeme kararının iptali, bir başka deyişle hükmen ibra davası niteliğinde bulunduğundan, dolayısıyla şahsi hak ihlali niteliğinde bulunduğundan Yargıtay uygulamasına göre bu dava türü yönünden süre sınırı bulunmadığı, Genel kurul tutanağı incelendiğinde davacıların, 2019 yılı çalışmalarından dolayı ibra edilmemesine ilişkin gündemin 7. maddesinde ; 43 kabul oyuna karşılık 128 ret oyuyla ibra edilmediği, davacıların ret oyu kullanıp divana itiraz müzekkeresi verdiklerinin tutanağa geçtiği, ayrıca davacılardan … “genel kurul kararına genel kurula katılan üyeleri yönlendirici biçimde düzenlenmesi ve iyi niyet kurallarına aykırı olması sebebiyle red oyu veriyorum ve gerekçeli dilekçemi divana sundum” şeklinde tutanağa muhalefetini açıklamalı geçirttiği, ancak Yargıtay uygulamasına göre ibra edilmeme kararı davacıların şahsi sorumluluklarını doğurucu nitelikte bulunduğundan muhalefet şerhi yazdırmaları zorunluluğu bulunmadığı, iptale konu genel kurulda davacılar aleyhine hukuki sorumluluk davası açıldığına yahut açılacağına yönelik bir karara rastlanmadığı, aksine aynı genel kurul gündeminin 15. maddesinde tespit komisyonu kurulması önerisinin de reddedildiği, bilindiği üzere ibra edilmeme kararının, yönetim kurulunun hukuki sorumluluğunu doğurucu bir karar olduğu, ancak ibra edilmeyen yönetim kurulu üyeleri hakkında hukuki sorumluluk davası açılmadığı takdirde bu kararın işlevsiz kaldığı, eğer hukuki sorumluluk davası açılmışsa zaten bu karar içeriğinin dolaylı olarak denetleneceği, Yargıtay uygulamasında ise, ibra edilmeme kararının, ancak uzun bir zaman zarfında hukuki sorumluluk davası açılmaması halinde açılacak hükmen ibra davasında karara bağlanması gerektiği, hukuki sorumluluk davası açılmadan önceki dönemde açılan davada hukuki yarar bulunmadığının kabul edildiği, mevcut dosya kapsamından davacılar hakkında hukuki sorumluk davası açılmasına ilişkin bir genel kurul kararına rastlanmadığı gibi anılan genel kurul gündeminin 15. maddesinde hesap tetkik komisyonu kurulması için yönetim kuruluna yetki verilmesi maddesinin de oy çokluğu ile reddedildiği, davacıların işbu ibra edilmeme kararının iptali davası açmada hukuki yararlarının bulunup bulunmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, davalı kooperatifin defter ve kayıtlarının yerini ve ilgilisini bildirilmediğinden inceleme yapılamadığı mahkemece ibra edilmeme kararının esastan incelenmesinin istenmesi halinde; davalı kooperatifin 2017-2018-2019 yıllarında yapılan genel kurul tutanakları ve tüm eklerinin Ankara Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü’nden celbi, davalı kooperatiften, ibra edilmeyen davacıların, ibra edilmemelerine yönelik yönetimleri döneminde kooperatifi zararlandırıcı ne gibi iş ve eylemlerinin bulunduğu, varsa dayanak belgeleri, ceza veya hukuk mahkeme kararları, tespit raporları vs. tüm belgelerin sunulmasının, Kooperatifin defter ve kayıtlarının bulunduğu adres ile irtibat kurulacak kooperatif yetkilisi/görevlisinin isim ve telefon numarasının bildirilmesinin istenmesi, bilirkişi heyeti oluşturularak şimdilik mali müşavir bir bilirkişinin eklenmesi, kooperatifçe bildirilecek maddi vakıaların niteliğine nazaran heyette inşaat mühendisi veya makina mühendisi bilirkişiye ihtiyaç olabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından raporda belirtilen eksik belgelerin temin edilmesi talep edilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu edilen 10.10.2021 tarihli genel kurulun 7. maddesinde davacıların ibra edilmemeleri karara bağlanmış ise de 15. maddesinde tespit komisyonu kurulması önerisinin reddedildiği, hukuki sorumluluk davası açılması yönünde de bir karar verilmediği, mevcut durumda davacıların dava açmada hukuki yararlarının bulunmadığı kanaatine varıldığından davacının usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın HMK’nın 114/1-h, 115/1-2 maddeleri uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davalı vekili Av. … ve davacı vekili Av. …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/06/2022

Başkan …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Katip …
✍e-imzalı