Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/640 E. 2021/747 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/649
KARAR NO : 2021/798

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … TC nolu
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – … TC nolu
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2021
KARAR TARİHİ : 26/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/11/2021

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı Ankara Tüketici Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalıya ait aracın 2016 yılından 2019 yılına kadar kiralamak suretiyle davacı tarafından kullanıldığını, 2019 yılında ise geçmiş dönem kira bedeli olarak 15.000,00 TL ödenmesi ve araç bedeli olarak ise 65.000,00 TL ödenmesi suretiyle aracın satışı hususunda tarafların anlaştığını, belirlenen bedelin davalıya ödendiğini, ancak aşamalarda davalının aracın tescil işlemlerini yaptırmadığını, sonrasında davalı tarafından aracın iadesinin istenildiğini ve aracın iade edildiğini belirterek satış bedeli olarak ödenen bedelin davacı adına tescil edilmesine ve gecikme nedeniyle tazminata hükmedilmesine, tescilin mümkün olmaması halinde ise satış sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle ödenen 65.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ayrıntısı Ankara Tüketici Mahkemesine sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, taraflar arasında tek bir kira sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu, satım ilişkisi olmadığını, sözleşme ilişkisinin ise davacı ile yapılmadığını, davacının kira nedeniyle davalıya borcunun bulunduğunu, davacının taleplerinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacının kira borçlarını ödediğini ispat etmesinin gerektiğini, davacının şartların yararına olması halinde aracın maliki, zararına olması halinde ise kiracısı gibi davrandığını, davalı adına düzenlenen herhangi bir senet bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Ankara … Tüketici Mahkemesinin 09/09/2021 tarih, 2021/23 esas, 2021/302 karar sayılı kararı ile tarafların tüketici olmadıkları belirtilmek suretiyle verilen görevsizlik kararı sonrasında dosya mahkememize tevzi edilerek yazılı esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava, satım sözleşmesi nedeniyle edimlerin yerine getirilmesinin sağlanması, aksi halde satım sözleşmesinden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesi talebine yöneliktir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde sayılan davalar ve bazı özel kanunlarda belirlenmiş olan davalar (Kooperatifler Kanununun 99.; İcra ve İflas Kanununun 154.; Finansal Kiralama Kanununun 31.; Ticari İşletme Rehni Kanununun 22. maddesi) (mutlak ticari davalar), her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan işlerden kaynaklanan davalar (nispi ticari davalar) ile yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalar (üçüncü grup ticari davalar) ticari dava olarak kabul edilmektedir ve bu davalarda Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir.
Davacı ve davalı gerçek kişidir ve dosya kapsamında tacir olduklarına dair belge veya bilgi bulunmamaktadır. Tarafların tacir olduğuna yönelik herhangi bir iddia da dosya kapsamında yoktur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Satış Sözleşmesi – Genel Hükümler – Tanımı ve hükümleri başlıklı 207/1. maddesi “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü, 207/2. maddesi “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, tarafların tacir olmadıkları, tacir olduklarına yönelik dosya kapsamında herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığı gibi bu yönde bir iddianın da olmadığı, davanın konusunu oluşturan satış sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 207 ve devamı maddelerinde düzenlendiği ve yukarıda sayılan ticari davalar arasında yer almadığı, bu hali ile uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gereken davalardan olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 ve 5. maddeleri, TBK’nin 207 ve devamı maddeleri, HMK’nin 2, 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİ ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2) Davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin ANKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3) Kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye göndermeyi talep etmeleri halinde dosyanın ANKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4) (a) Süresi içinde yapılan başvuru yapılması ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde HMK’nin 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına,
(b) Süresi içinde başvuru yapılmaması halinde ise HMK’nin 20/1-son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve yargılama giderlerinin verilecek ek kararda hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YOKLUĞUNDA, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 (iki) haftalık yasal süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 26/11/2021

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.