Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/593 E. 2022/303 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/593 Esas – 2022/303
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/593 Esas
KARAR NO : 2022/303

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALI :…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2021
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 06/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin birçok farlı işletmenin tedarikçisi olan bir firma olarak davalı firmaya da çeşitli ürünler satarak bu satışlara ilişkin çeşitli tarihlerde fatura düzenlendiğini, toplamda 26.581.06-TL’lik borcu bulunan davalının, takip öncesinde 26.03.2021 tarihinde müvekkiline yaptığı 15.000,00-TL ödemeden müvekkilinin icra takibinden sonra haberdar olması nedeniyle takibin 26.581,06-TL asıl alacak üzerinden başlatıldığını, icra takibi başladıktan sonra davalının, 13.04.2021 tarihinde 5.000,00-TL, daha ödeme yaptığını, davalının bakiye borcu bulunmasına karşın, icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, takip tarihinden sonra yapılan 5.000,00-TL ödemenin TBK’nun 100 md. Uyarınca öncelikle ferilerden düşülerek infaz aşamasında dikkate alınması gerektiğini, borçlunun borca itirazının herhangi bir hukuki dayanağı bulunmayıp, yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu belirterek, alacağın tahsili amacıyla Ankara … İcra dairesinin 2021/4648 esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hüküm olunmasını talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflar arasındaki ticari satım nedeniyle bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının takibe geçtiği alacağının mevcut olup olmadığı, davalının itirazında haklı olup olmadığı, davalının takibe konu borcunun olup olmadığı, varsa miktarı, icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı, faizin başlangıcı ve oranına ilişkin olduğu tespit edildi.
DELİLLER: Ankara … İcra Müdürlüğünün 2021/4648 Esas Sayılı dosyası dosyamız içerisine kazandırılmış, alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, alacaklı tarafından 26.581,06 TL asıl alacak, 927,06 TL işlemiş faiz toplamı 27.508,12 TL faturalardan kaynaklı alacak ve faiz alacağı yönünden genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin 08/04/2021 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi üzerine davalı tarafından 20/04/2021 tarihinde borca itiraz ediliği, borca itirazın ve davanın yasal süresi içerisinde olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından alacağa ilişkin cari hesap bilgileri dosyamıza delil olarak sunulmuştur.
Tarafların BA/BS formları ilgili Vergi Dairelerine müzekkereler yazılmak suretiyle dosyaya kazandırılmıştır.
Davalının çıkarılan muhtıraya rağmen defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde SMMM bilirkişi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişi Güner Kardeş Arısoy 16/03/2022 tarihli raporunda; Mevcut davada davacı şirket tarafından davalıya satılıp teslim edilen emtia nedeniyle, 01.04.2021 tarihinde 26.581,06-TL asıl alacak 927,06-TL işlemiş faiz toplamı 27.508,12-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapılmış ise de, takip talebinden önce 26.03.2021 tarihinde yapılan 15.000,00-TL ödemenin gözden kaçırıldığı, 5.000,00-TL ödemenin ise 13.04.2021 olan icra takibinden sonra yapılması nedeniyle TBK.nun 100. Maddesi uyarınca öncelikle ferilerden düşürülerek infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği ifade edilerek, 26.581,06-TL asıl alacaktan takip öncesi yapılan 15.000,00-TL ödemenin mahsubu ile 11.581,06-TL asıl alacak ile ilgili olarak icra takibine yönelik itirazın iptali talep edilmiş olduğu, davalı ihtara rağmen ticari defter kayıtlarını sunmadığı için inceleme davacı şirket ticari defter kayıtları ile dosya kapsamına göre yapıldığı, usulünce tutulmakla sahibi yararına delil olma özelliği taşıyan davacı ticari defter kayıtlarına göre, aralarındaki alım satıma dayalı ticari ilişki Kapsamında davacı şirketin 01.04.2021 olan takip tarihi itibariyle 11.581,06-TL alacağı mevcut olup, takip tarihinden sonda dava tarihinden önce bu alacağın 5.000,00-TL lik kısmı daha ödenmiş olmakla, davacının takip tarihindeki alacağı 11.582,06-TL için 63,78-TL işlemiş faiz alacağı doğmuş olmakla, TBK.nun 100.maddesi uyarınca yapılan ödemeden bu miktarın mahsubu sonrasında, bulunan tutar olan 4.936,22-TL nin takip tarihi itibariyle mevcut olan 11.581,06-TL den mahsubu sonrasında, davacının dava tarihi itibariyle icra takibine konu edilen asıl alacak ile ilgili itirazın iptalini talep edebileceği tutarın 6.644,84-TL olduğu mütala edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, davacı yanın ticari defter ve kayıtları ile takibe konu faturalara göre; HMK’nun 222/3. Maddesinde yer alan; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” hükmü uyarınca davacının defterleri, davalıya çıkartılan muhtıraya rağmen defterlerin ibraz etmemiş olması nedeniyle davacının defterleri lehine delil olarak kabul edilmiş olup, taraflar arasında ticari satım ilişkisi sabit olup davacının ticari defter ve kayıtları ile defterlerinde kayıtlı olduğu üzere davalıdan 86.898,60 TL alacaklı olduğundan, davacı alacağının bu kısmı yönünden alacağının tahsilini talep edebilir. Davalı tarafından icra takibine takip tarihi itibariyle davacıya borcunun bulunmadığı iddia edilmiş ise de, yargılama aşamasında buna ilişkin hiçbir delil sunmadığı gibi, tarafların cari hesap yeklinde çalıştıkları, davacının cari hesaptan kaynaklı toplam 11.581,06 TL alacaklı olduğu alınan bilirkişi raporu, taraflara ait BA/BS formları ve davacı vekilinin sunmuş olduğu alacağa ilişkin cari hesap bilgileri ile doğrulanmıştır, bu nedenlerle davanın bilirkişi raporu ile tespit edilen 11.581,06 TL üzerinden kabulü ile davalının icra takibindeki itirazının kısmen iptaline, takibin devamına karar verilen asıl alacak miktarı üzerinden takibin devamına, devamına karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, takipten sonra yapılan ödemelerin icra dairesince infaz aşamasında dikkate alınmasına ve davalı takibe haksız olarak itiraz etmiş olduğundan itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2021/4648 Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 11.581,06 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %16,75 oranını geçmemek üzere avans faizi işletilmesine, takipten sonra yapılan ödemelerin icra dairesince infaz aşamasında dikkate alınmasına,
Davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden İİK 67/2 uyarınca takibin devamına karar verilen alacağın %20’si oranında olmak üzere 2.316,21 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 791,10 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 60,24 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 730,86 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 60,24 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 850,00 TL bilirkişi ücreti, 156,10 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 1.073,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/05/2022

Katip …
¸

Hakim…
¸